AK Parti Grup Başkanvekili Bostancı: "Önümüzdeki dönemde Kürt meselesinde olduğu gibi bu mezhep esaslı farklılıklarda da medeni bir ülkede olduğu gibi uyumun teşekkül edeceği bir toplumsal ve siyasal iklim bekliyorum" "Bunu gerçekleştirecek yegane aktörün de AK Parti olduğunu söylemeliyim. Ben Alevi açılımında da önemli gelişmeler bekliyorum, inşallah hayırlı olur" AK Parti Grup Başkanvekili Elitaş: "İnsanların inançları, mezhepleri, inandıkları gibi yaşamak konusundaki eksikler, engeller, tabular neyse onları ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz"
TBMM (AA) - ESİN IŞIK - AK Parti Grup Başkanvekili Naci Bostancı, "Önümüzdeki dönemde Kürt meselesinde olduğu gibi bu mezhep esaslı farklılıklarda da medeni bir ülkede olduğu gibi uyumun teşekkül edeceği bir toplumsal ve siyasal iklim bekliyorum" dedi.
Bostancı, AA muhabirine yaptığı açıklamada, "Alevi açılımına" yönelik haberlerle ilgili yaptığı açıklamada, AK Parti'nin Türkiye'de demokratikleşme ve özgürleşmenin mihmandarı, taşıyıcısı ve bunu gerçekleştirme esaslı var olmuş bir siyasi hareket olarak, milletin devletini kurmaya çalıştığını ifade etti. Bostancı, çözüm süreci, Alevi ve Roman açılımıyla yapmaya çalıştıklarının bu olduğuna dikkati çekti.
Alevi açılımı konusunda önemli çalışmalar yapıldığını belirten Bostancı, "Ama gördüğümüz kadarıyla bunlardan henüz çok tatmin neticeler çıkmadı. Yani birtakım adımlar atıldı elbette" diye konuştu.
Hükümetin bu açılımları kendini dışarıda hisseden kesimleri toplumun bir parçası haline dönüştürmek ve iktidar ilişkilerinin bir aktörü yapmak için gerçekleştirdiğini vurgulayan Bostancı, şöyle devam etti:
"Muhakkak birtakım adımlar atılacak, bundan birtakım sonuçlar çıkacak. Buradaki amaç kendini dışlanmış hisseden kesimlerdeki bu algıyı, eğer varsa nesnel nedenleri ortadan kaldırmak. O yüzden ben önümüzdeki dönemde Kürt meselesinde olduğu gibi bu mezhep esaslı farklılıklarda da medeni bir ülkede olduğu gibi uyumun teşekkül edeceği bir toplumsal ve siyasal iklim bekliyorum. Bunu gerçekleştirecek yegane aktörün de AK Parti olduğunu söylemeliyim. Ben Alevi açılımında da önemli gelişmeler bekliyorum inşallah hayırlı olur."
- "Çeşitli çalıştaylar yaptık" -
AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş ise AK Parti döneminde Türkiye'deki yaşayan bütün grupların dertlerine derman olmak, meselelerine çözüm bulmak için çeşitli çalıştaylar yapıldığını anımsattı.
Bu çalıştaylardan birisinin de Alevi açılımı olduğunu ifade eden Elitaş, şunları söyledi:
"Alevi insanlarımızın, Alevi kardeşlerimizin dertlerini dinleyip, ortak paydada birleştirmek için gayret gösterdik. 77 milyonunun millet bilinci içinde birbiriyle kucaklaşmasını sağlamak için her türlü meseleyi enine boyuna, en ufak detayına kadar tahlil edip çözüm süreçlerini başlatıyorsak, insanların da inançları, mezhepleri, inandıkları gibi yaşamak konusundaki eksikler, engeller, tabular neyse onları ortadan kaldırmak için gayret gösteriyoruz."
http://www.belge.com.tr/haber-106390-2-a...ilimi.html
Alevi açılımı
Konu Sahibi / Yazar
donanma44
Kategori / Forum
Alevi Haber
Yorumlar / Cevaplar
1
Okunma / Görüntüleme
3537
Alevi açılımı
Alevi açılımı
Alevi açılımını tekrar gündemine alan hükümet, Başbakanlık’taki zirvede konuyu masaya yatırdı. ’Cemevi ibadethane olsun mu?’ konusunda AK Parti kurmayları, ’Dinlerin mabedi bellidir ama ibadet her yerde yapılır. Cemevine ibadet yeri denmesinin sakıncası olamaz’ formülünü gündeme getirdiler.
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Ak Parti iktidarlarında 2010 ve 2013’de iki kez gündeme gelen, ancak ’cemevlerinin ibadet yeri olup olamayacağı’ tartışmasına takıldığı için rafa kaldırılan Alevi açılımı konusunda, önceki gün başbakanlıkta gizli bir toplantı yaptı. Alevi Açılımı Paketi’ni hazırlayan ve 2010’daki çalışmalara katılanlarla yapılan toplantıda, ’Yeniden çalıştay yapıp, süreci baştan almaya gerek yok. Net öneriler ortaya koyarak, toplumun karşısına çıkalım. Zaman geçtikce, sorunun çözümü zorlaşıyor’ saptamaları yapıldı.
SEÇİM ÖNCESİ ADIM
Seçimlere az bir süre kala gündeme gelen konu, Başbakanlık’ta yapılan gizli zirvede enine boyuna tartışıldı. Toplantıya, 2010’dan bu yana süreçte görev yapan bakanlar, parti kurmayları, danışmanlar ve uzmanlar katıldı. Hükümet, cemevlerinin statüsü, Alevi Enstitüsü, Diyanette temsil olanağı gibi başlıkları yeniden tartışmaya açıyor. Alevi açılımı, hükümetteki ’uzlaşmacı’ isimlerin koordinatörlüğünde yeniden gündeme getirilecek. Davutoğlu, son grup toplantısında, ’Önümüzdeki günlerde bu konudaki çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız’ diyerek sinyal vermişti. Davutoğlu’nun Aşure Günü’ne de katılacağı belirtiliyor.
MABET DEĞİL, İBADET YERİ
AK Parti, kendi içinde de görüş ayrılığına düştüğü, ’Cemevi ibadethane olsun mu?’ konusuna yeni bir formül arıyor. ’Mabet’ ile ’ibadet yerini’ birbirinden ayıran parti kurmayları, ’Dinlerin mabeti bellidir, ama ibadet her yerde yapılır. Cemevine ibadet yeri denmesinin sakıncası olamaz’ şeklinde ara formül geliştirdiler. Bu ifade, belediye ve imar yasalarına taşınacak. Cemevlerine maddi yardım yapabilmeyi sağlayacak tek düzenlemenin bu olduğu iddia ediliyor. Buna göre, cemevlerine devlet bütçesinden yardım yapılabilecek. Bağış ve yardım toplayabilecekler. Belediyelerden cemevlerine ücretsiz arsa verilebilecek. Elektrik ve su giderleri karşılanabilecek. Her cemevine iki kadro verilecek ve bunların maaşları ödenecek. Kadrolardan biri Alevi dedesi, diğeri de cemevlerinde cem ayinini düzenleyen süpürgeci veya meydancı olarak adlandırılan yardımcı personel için olacak.
DÖRT YILDA İKİ ADIM
Hükümet, Alevi Çalıştaylarının yapılmasından bu yana geçen 4 yıl içerisinde, Madımak Oteli’nin müze yapılması ve Nevşehir Üniversitesi’ne Hacı Bektaş Veli’nin adının verilmesi ve burada Hacı Bektaş Veli Araştırma Enstitüsü kurulması dışında adım atmadı. 2010’da o dönem devlet bakanı olan Faruk Çelik’in başkanlığında hazırlanan raporda, bugün yaşanan sıkıntılara benzer saptamalar yapılmıştı. Devlet ve toplum nezdinde Alevilerin ayrımcılığa uğradıkları yönündeki söylemlere dikkat çekilerek, ayrımcılığa yol açan uygulamalara son verilmesi, hukuki mevzuatın ayrımcılığı besleyen ve kurumsallaştıran öğelerden bir an önce ayıklanması istenmişti.
BİR HAK DEĞİL, GÖREV
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Alevilerin bazı taleplerinin mutlaka karşılanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: ’Başbakanımız konuyla ilgili bir çalışma grubu oluşturdu. Çalışma grubunun önümüze sunacağı seçenekler bir an önce netleşirse zannediyorum bu yılbaşına kadar Sayın Başbakanımız bunları açıklayacak. Alevi yurttaşların kendilerinden beklediği bazı taleplerinin mutlaka karşılanması. Bu onlar için bir hak değil bizim için bir görev. Alevi yurttaşlarımızın Diyanet konusunda önemli çekinceleri olabilir bunları da anlayışla karşılamalıyız. İslam’ın öngördüğü anlamda fikir verebilirler, konuşmalarını yapabilirler, bize kaynak gösterebilirler ama biz siyasi bir karar vereceksek buna Hükümetimiz ve Başbakanımız olarak deklare eder.’
Hürriyet
BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Ak Parti iktidarlarında 2010 ve 2013’de iki kez gündeme gelen, ancak ’cemevlerinin ibadet yeri olup olamayacağı’ tartışmasına takıldığı için rafa kaldırılan Alevi açılımı konusunda, önceki gün başbakanlıkta gizli bir toplantı yaptı. Alevi Açılımı Paketi’ni hazırlayan ve 2010’daki çalışmalara katılanlarla yapılan toplantıda, ’Yeniden çalıştay yapıp, süreci baştan almaya gerek yok. Net öneriler ortaya koyarak, toplumun karşısına çıkalım. Zaman geçtikce, sorunun çözümü zorlaşıyor’ saptamaları yapıldı.
SEÇİM ÖNCESİ ADIM
Seçimlere az bir süre kala gündeme gelen konu, Başbakanlık’ta yapılan gizli zirvede enine boyuna tartışıldı. Toplantıya, 2010’dan bu yana süreçte görev yapan bakanlar, parti kurmayları, danışmanlar ve uzmanlar katıldı. Hükümet, cemevlerinin statüsü, Alevi Enstitüsü, Diyanette temsil olanağı gibi başlıkları yeniden tartışmaya açıyor. Alevi açılımı, hükümetteki ’uzlaşmacı’ isimlerin koordinatörlüğünde yeniden gündeme getirilecek. Davutoğlu, son grup toplantısında, ’Önümüzdeki günlerde bu konudaki çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız’ diyerek sinyal vermişti. Davutoğlu’nun Aşure Günü’ne de katılacağı belirtiliyor.
MABET DEĞİL, İBADET YERİ
AK Parti, kendi içinde de görüş ayrılığına düştüğü, ’Cemevi ibadethane olsun mu?’ konusuna yeni bir formül arıyor. ’Mabet’ ile ’ibadet yerini’ birbirinden ayıran parti kurmayları, ’Dinlerin mabeti bellidir, ama ibadet her yerde yapılır. Cemevine ibadet yeri denmesinin sakıncası olamaz’ şeklinde ara formül geliştirdiler. Bu ifade, belediye ve imar yasalarına taşınacak. Cemevlerine maddi yardım yapabilmeyi sağlayacak tek düzenlemenin bu olduğu iddia ediliyor. Buna göre, cemevlerine devlet bütçesinden yardım yapılabilecek. Bağış ve yardım toplayabilecekler. Belediyelerden cemevlerine ücretsiz arsa verilebilecek. Elektrik ve su giderleri karşılanabilecek. Her cemevine iki kadro verilecek ve bunların maaşları ödenecek. Kadrolardan biri Alevi dedesi, diğeri de cemevlerinde cem ayinini düzenleyen süpürgeci veya meydancı olarak adlandırılan yardımcı personel için olacak.
DÖRT YILDA İKİ ADIM
Hükümet, Alevi Çalıştaylarının yapılmasından bu yana geçen 4 yıl içerisinde, Madımak Oteli’nin müze yapılması ve Nevşehir Üniversitesi’ne Hacı Bektaş Veli’nin adının verilmesi ve burada Hacı Bektaş Veli Araştırma Enstitüsü kurulması dışında adım atmadı. 2010’da o dönem devlet bakanı olan Faruk Çelik’in başkanlığında hazırlanan raporda, bugün yaşanan sıkıntılara benzer saptamalar yapılmıştı. Devlet ve toplum nezdinde Alevilerin ayrımcılığa uğradıkları yönündeki söylemlere dikkat çekilerek, ayrımcılığa yol açan uygulamalara son verilmesi, hukuki mevzuatın ayrımcılığı besleyen ve kurumsallaştıran öğelerden bir an önce ayıklanması istenmişti.
BİR HAK DEĞİL, GÖREV
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, Alevilerin bazı taleplerinin mutlaka karşılanması gerektiğini belirterek şöyle konuştu: ’Başbakanımız konuyla ilgili bir çalışma grubu oluşturdu. Çalışma grubunun önümüze sunacağı seçenekler bir an önce netleşirse zannediyorum bu yılbaşına kadar Sayın Başbakanımız bunları açıklayacak. Alevi yurttaşların kendilerinden beklediği bazı taleplerinin mutlaka karşılanması. Bu onlar için bir hak değil bizim için bir görev. Alevi yurttaşlarımızın Diyanet konusunda önemli çekinceleri olabilir bunları da anlayışla karşılamalıyız. İslam’ın öngördüğü anlamda fikir verebilirler, konuşmalarını yapabilirler, bize kaynak gösterebilirler ama biz siyasi bir karar vereceksek buna Hükümetimiz ve Başbakanımız olarak deklare eder.’
Hürriyet
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi