You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

"AB zil takmış oynuyor"

"AB zil takmış oynuyor"

Posting Freak
"AB zil takmış oynuyor"





Avrupa’nın 301 sevinci
AKP’nin, Türklüğe küfürün serbest bırakılması teklifini AB alkışladı. Yabancı diplomatlar, durumun önemli ve beklenen bir gelişme olduğunu belirtti

AKP tarafından TBMM’ye getirilen TCK’nın 301. maddesine ilişkin değişiklik teklifi, Ankara’daki AB çevrelerince çok olumlu karşılandı. AB diplomatları, bu aşamada henüz değişikliğin tam metnini görmediklerini, basından okuduklarını belirtmekle birlikte teklifin Meclis’e getirilmiş olmasından duydukları memnuniyeti dile getirdiler. AB diplomatları, 301. maddenin değiştirilmesinin uzun bir süreden beri AB tarafından ısrarla talep edildiğini anımsatarak önerilen değişikliğin AB tarafından ayrıntılı bir biçimde inceleneceğini ancak istikametin “iyi” olduğunu belirttiler.
Beklenen gelişme
Bir AB Büyükelçisi de, 301 değişikliği teklifinin uzun bir süreden beri beklenen bir gelişme olduğunu belirterek, “AB’nin en başlıca beklentilerinden biri idi. 301. maddede değişiklik yapılması gerekiyordu, ancak herşey uygulamaya bağlı” dedi. Dava açma yetkisinin Cumhurbaşkanı’na verilmesini “ilginç” olarak nitelendiren Büyükelçi, kendi ülkesinde böyle bir düzenlemenin bulunmadığını, ilk kez böyle bir öneri duyduğunu da söyledi. (ANKA)

Dayatma sürecinde yaşananlar
AKP’ye Türlüğe hakareti serbest bıraktıran Avrupa Birliği, sözde Ermeni soykırımının
tanınmasını da sürekli dayattı. 301’deki değişiklikle, “Ermeni soykırımı vardır” diyenlere artık
dava açılamayacak. İşte bugüne gelinen süreçte yaşanalar ve Avrupa’nın Türkiye’ye dayatmaları:

[B]Soykırımı şartı getirilmişti[/B]
Türkiye’nin AB üyeliğine karşı sözleriyle tanınan hatta Türkiye’ye AB yerine Arap Birliği’ni adres gösteren Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy’nin iktidardaki Halk Hareketi Birliği (UMP), bu yılın Ocak ayında Türkiye karşıtı bir kampanyaya imza atmıştı. Bu kez de 11 milletvekili, Türkiye’nin AB üyeliğine karşı çıkılması için bildiri yayımlamıştı. UMP’nin tüm diğer partilere de gönderdiği bildiri Fransız medyasında geniş yer almıştı. Türkiye’nin demokratikleşme ve insan hakları konusunda gerekli ilerlemeyi kaydedemediğine işaret edilen bildiride şu ifadelere yer verilmişti: “1,5 milyon insanın hayatına malolan Ermeni soykırımını kabul etmeyen, Kürt sorunu ve Kıbrıs konusunda ilerleme kaydedemeyen bir devleti, Avrupa Birliği’ne entegre etmek imkansızdır.”

Sevr resmen
talep edilmişti

“Avrupa Birliği (AB), Türkiye’ye Serv” i dayatıyor “ diyen vatanseverleri ” paranoyak “ olmakla suçlayan küstahlar, Fransız parlamenterin teklifiyle suçüstü yakalanmıştı. Türkiye-AB Karma Parlamento Komisyonu” nun 2005 yılında basına kapalı yapılan toplantısında konuşan Fransız parlamenter Jacques Toubon, Türkiye’nin “sözde Ermeni soykırımını ve Sevr Anlaşması’nı kabul etmesini” istemişti. Sözde soykırım konusunda Avrupa Parlamentosu’nun karar aldığını belirten Toubon, AB üyeliği için Türkiye’nin “soykırımı tanıması” gerektiğini ileri sürmüştü. Rum parlamenter Marios Matsakis ise “Türkiye’nin, Ermenilere, Rumlara ve Kürtlere soykırım uyguladığını” savunarak tansiyonu yükseltmişti.

Ermeni
tahrifatı!..

TCK’nın 305.Maddesi’nin hükümet gerekçesinde Ermeni soykırımını içeren bölüm, Adalet Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanlığı tarafından 2005 yılında bastırılan “Gerekçeli Türk Ceza Kanunu” nda yer almamıştı. Türk Ceza Kanunu’nun son şekliyle basımını yapan Adalet Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanlığı, “Temel Milli Yararlara karşı Hareket” suçunu tarif eden 305.’inci maddenin gerekçeli bölümünde Ermenileri atlamıştı (!) Basımı unutulan gerekçede, “Ermenilerin soykırıma uğradıklarının basın yayın yoluyla propogandasının yapılması” nın suç olduğu açıklanmıştı. Bu unutkanlık, büyük bir tesadüf eseri, yabancı gazetelere “Türkler, 30 bin Kürt ve 1 milyon Ermeni öldürdü” açıklaması yapan yazar Orhan Pamuk’un işine yaramıştı.

+++++



[B]‘Soykırımı yoktur’ diyeni mahkemeye çıkarıyorlar[/B]
İsviçre’de “Ermeni soykırımı emperyalist yalanıdır” diyen İP lideri Doğu Perinçek, Engizisyonu
aratmayacak şekilde yargılanmıştı

İşçi Partisi Genel Başkanı Doğu Perinçek, 2005 yılında İsviçre’nin Winterthur kentinde düzenlenen bir konferans sırasında, “Ermeni soykırımı emperyalist bir yalandır” dediği için, İsviçre’de Ermeni iddialarını “inkar” yasasını ihlal ettiği gerekçesiyle 2007 yılında Lozan’da yargılanmıştı. Lozan Mahkemesi, 6 ve 7 Martta yaptığı duruşmalar sonunda Perinçek’i 90 gün hapis cezası karşılığında, her günü 100 İsviçre Frangı olmak üzere 9 bin İsviçre Frangı para cezasına çarptırmış ve bu cezayı iki yıl tecil etmişti. Mahkeme, ayrıca 3 bin frank para cezası verdiği Perinçek’in, sembolik olarak bu ülkedeki Ermeni cemaatine 1000 frank, davayı açan Ermeni cemaati lideri Sarkis Şahinyan’a da 10 bin frank ödemesini öngörmüştü. Perinçek’in karara yaptığı itirazı reddeden İsviçre Federal Mahkemesi, Lozan Mahkemesinin kararını 19 Aralık Çarşamba günü onamıştı. Perinçek, İsviçre Federal Mahkemesinin, Lozan Bidayet ve Bölge İstinaf Mahkemelerinin hakkında verilen kararı onaması üzerine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine (AİHM) başvuracağını söylemişti. Perinçek, partisinin İstanbul İl Merkezi’nde düzenlediği basın toplantısında, kararın bir “Engizisyon” hükmü olduğunu belirterek, “’Federal mahkeme, kararın gerekçesinde, bilimsel kanaat ve düşünce hürriyetini ayaklar altına almıştır” diye konuşmuştu.

yenicaggazetesi.com
"Atatürk büyüktür, ruhu Ali’ dir"
Senior Member
"AB zil takmış oynuyor"
[BNe güzel cahildik!.. [/B]

Dışarıda kar...
Ama kuzine içten içe öyle yanıyor ki.
Kuzinenin üzerinde demir maşa... Maşanın üzerinde de ekmek dilimleri.
Aydınlık bir kış sabahı ve kızarmış ekmek kokusu... Sucuk lükstü.
Yumurta lezzetli. Ekmek her zaman ekmek gibi... Bir kez olsun kümesten
yumurta almamış, bir kez olsun o kızarmış ekmeğin kokusunu duymamış ve
fakat alışveriş merkezlerinin restoran katlarında, boğucu bir gürültü ve
havasızlık içinde hamburger keyfine fit olmuş çocuklar ve gençler için
ben ne kadar yaşlıyım?
***
Dışarıda kar...
İçeride kanaat...
İçeride huzur.
O beyaz örtünün gelişi sürpriz olurdu. Şimdiki gibi üç günlük hava
tahmini, kar yağışı için dakikalı randevu falan yoktu. (Meteoroloji
tutturamadığı zaman o kadar seviniyorum ki...) Krize de girmezdik.
İran'ı hiç takmazdık. Yakacak bir şeyler olurdu her zaman.
Ve kuzine hem ısıtır hem de pişirirdi...
Bize kalan kışın ve karın tadını çıkarmaktı...
Mumumuz, gaz lambamız vardı.
***
Televizyon yoktu. Gazete de her zaman olmazdı. Öyle güzel cahildik ki,
keyfimiz bozulmazdı hiç! Portakal kabuklarını sobanın üzerine dizer,
kokusuna râm olurduk. Kestane közlemek büsbütün bir gecenin akıllara
seza mutluluğuydu. Sonra illa ki, büyüklerin anlattığı hikâyeler,
hatıralar... Birçoğu arızalı ve tedaviye muhtaç beyinlerden çıkma
dizilerin ve filmlerin açtığı hasarlar yerine, geniş ve besleyici bir
masal dünyası...
***
Lezzet bir tarafa, kokuya da hasret kalacağımız kimin aklına gelirdi?
Ekmeklerimiz el değerek üretilirdi, sağlıklıydı, lezzetliydi ve mis gibi
kokardı. Çay da kokardı... Domates de... Bütün bu nefasete, küçücük bir
bakkal dükkânının zenginliği yetiyordu.
***
Dışarıda kar...
İçeride huzur...
Türban krizi, doğal gazın kesilme korkusu, yolda kalma telaşı, rejim
tehlikesi... Kimin umurunda... Ne güzel cahildik. Mutluluğun resmini
çiziyorduk...
Ali Rıza Bey babam ise
O Zübeyde anam ise
Al bayrağım kanım ise
Koymam ahtını Zöhre Ana...
Senior Member
"AB zil takmış oynuyor"
301. MADDE KALMALI

Kanadoğlu
, tartışmalı 301’nci maddeye ilişkin açıklamalarda da bulundu. 301’nci maddenin gerekli olduğunu savunan Kanadoğlu, "Çünkü ulusal onurunu koruyamayan ülkelerin sonu karanlıktır. Beni üzen şu ki, biz bunu AB’nin baskısıyla yapmamalıyız" diye konuştu. Maddedeki, Türklük kavramından, "Türk milleti" algılandığına vurgu yapan Kanadoğlu, esas değişen şeyin bu konudaki inisiyatifin Adalet Bakanlığı’na bağlanması olduğunu söyledi. Siyasi bir suçun izne bağlı olmasının yadırganamayacağını anlatan Kanadoğlu, "Bu konuyla Adalet Bakanı ya da Cumhurbaşkanı ilgilenebilir. Ama Cumhurbaşkanı’na gitmeden Adalet Bakanı’na bağlanması doğrudur. Kötüye kullanılabilir mi, evet ihtimal dahilindedir. Ama bu kötü kullanmayı eleştirme hakkına da biz sahibiz. Bu konuda göz göre göre keyfi uygulama yapılacağını zannetmiyorum" dedi.


Kaynak: Milliyet Gazetesi
Marifet hiç ezilmemek bu dünyada
Ama biçimine getirip ezerlerse,
Güzel kokmak.
Kekik misali,
Lavanta çiçeği misali,
Fesleğen misali,
Itır misali,
Yunus misali,
İsa misali.
(Bedri Rahmi Eyüboğlu)

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren Pir Zöhre Ana Forum sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri İletişim bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.