"Çanakkale Savaşı, demir ve çeliğin, insan gücünü ve cesaretini yenemeyeceğini ve vatan sevgisini öldüremeyeceğini, yıldıramayacağını bütün dünyaya kanıtlamıştır. Bu savaş, milletçe uyanışımızın gerçek başlangıcı olmuştur. Mustafa Kemal Arıburnun'dan, Anafartalar'dan, Kocaçimen'in şahekasından bir güneş gibi doğmuştu. Çanakkale'de feda edilen Türk kanı, Türk istiklâlinin ve Cumhuriyeti'nin harcına karışmıştı."
Şehitlerimizin ve gazilerimizin aziz hatırları önünde şükranla eğiliyoruz.
DUR YOLCU!
BİLMEDEN GELİP BASTIĞIN
BU TOPRAK,
BİR DEVRİN BATTIĞI YERDİR.
EĞİL DE KULAK VER,
BU SESSİZ YIĞIN
BİR VATAN KALBİNİN ATTIĞI YERDİR.
"Ben size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum. Biz ölünceye kadar geçecek zaman zarfında yerimize başka kuvvetler gelir, başka komutanlar hâkim olabilir"
25 Nisan 1915 / Conkbayırı / Mustafa Kemal
"Benimle beraber burada muharebe eden askerler kesin olarak bilmelidir ki, bize verilen namus görevini eksiksiz yapmak için bir adım geri gitmek yoktur. Uyku, dinlenme aramanın, bu dinlenmeden yalnız bizim değil, bütün milletimizin sonsuza kadar mahrum kalmasına sebep olacağını hepinize hatırlatırım."
3 Mayıs 1915 / Arıburnu / Mustafa Kemal
"İngiltere Harbiye Bakanlığına,
Niçin geriye çekildiğimizi soruyorsunuz, bütün gerçeği tüm açıklığı ile size bildirmek isterim. Çok cesur muharebe eden, en iyi sevk ve idare edilen asil Türk Ordusunun ve Albay Mustafa Kemal gibi dahi bir komutanın karşısında bulunuyoruz. Bunu hiçbir zaman unutmayalım."
General Hamilton
Çanakkale İngiliz Başkomutanı
17 Ağustos 1915
ATATÜRK, 18 MART ÇANAKKALE ZAFERİNİ ANLATIYOR
" Bu tamamen bahri bir harekettir. Sahil müdafaası Cevat Paşa Hazretleri'nin tahtı emrinde bulunuyordu. Benim bu hareketle alakam dolayısıyladır. Yalnız 18 Mart gününün sabahı Cevdet Paşa Hazretleri Maydos'ta bulunan karargahıma gelmişti. Kendisine Seddülbahir sahil mıntıkasındaki tertibatı göstermek üzere beraber Kirte'ye gittik. Oraya vardığım zaman düşman donanmasının açtığı ateşin altında kaldık. Mezkûr mıntıkanın muhafazasına memur 26. Alay Kumandanı'na icap eden talimatı şifaiyemi verdim. Ve Cevat Paşa ile bulunabilmek için Maydos'a döndük.
O gün sahil bataryalarımızda bulunan askerler, zabitler ve kumandanlar cidden şayanı takdir bir fedakârlıkla, hani cesaretin, tevekkülün azamiyesiyle sonuna kadar toplarını kullanmışlar, vazifelerini ifa etmişlerdir. Düşünün ki birçok çökmeler, infilaklar, yangınlar, zayiat arasında bunlar hiç titremeden vazifelerini yapmışlardır."
MEHMETÇİĞİN, ÇANAKKALE SAVAŞI'NI KAZANDIRAN YÜKSEK KARAKTERİ !..
Bombasırtı Olayı ( 14 Mayıs 1915 ) çok önemli ve dünya harp tarihinde eşine rastlanması mümkün olmayan birhadisedir. Karşılıklı siperler arasında mesafe 8 metre, yani ölüm muhakkak: Birinci siperlerdekilerin hiçbirisi kurtulamamacasına hepsi düşüyor. İkinci siperdekiler yıldırım gibi onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar imrenilecek bir soğukkanlılık ve tevekkülle biliyor musunuz? Bomba, şarapnel, kurşun yağmuru altında öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor ve en ufak bir çekinme bile göstermiyor. Sarsılma yok. Okuma bilenler Kur'an-ı Kerim okuyor ve Cennet'e gitmeye hazırlanıyor. Bilmeyenlerse Kelime-i Şahadet getiriyor ve ezan okuyarak yürüyorlar. Sıcak cehennem gibi kaynıyor. 20 düşmana karşı her siperde bir nefer süngüyle çarpışıyor. Ölüyor, öldürüyor. İşte bu Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren dünyanın hiçbir askerinde bulunmayan tebrike değer bir örnektir. Emin olmalısınız ki Çanakkale Muharebeleri'ni kazandıran bu yüksek ruhtur." Mustafa Kemal
]MUSTAFA KEMAL'İN YÜCE MİLLETİMİZE BAĞIŞLANDIĞI AN[/color]
"10 Ağustos 1915. Conkbayırı'nı almak ve bütün boğaza hâkim olmak için İngilizler 20.000 kişilik bir kuvvetle günlerce kazdıkları siperlere yerleşmişler, hücum anını bekliyorlardı. Gecenin karanlığı tamamen kalkmış, tan ağarmak üzereydi. 8. Tümen komutanı ve diğer subaylarını çağırdım.
Mutlaka düşmanı mağlup edeceğinize inanıyorum. Ancak siz acele etmeyin, evvela ben ileri gideyim, size ben kırbacımla işaret verdiğim zaman hep birlikte atılırsınız. Bu durumdan askerlerini de haberdar etmelerini istedim. Hücum baskın tarzında olacaktı. Sakin adımlarla ve süzülerek düşmana 20 - 30 m. yaklaştım. Binlerce askerin bulunduğu Conkbayırı'nda çıt çıkmıyordu. Dudaklar sessizce bu sıcak gecede dua ediyordu. Kontrol ettim. Kırbacımı başımın üstünde kaldırıp çevirdim ve birden aşağı indirdim. Saat 04.30'da kıyametler kopmuştu. İngilizler neye uğradıklarını şaşırmıştı. Allah Allah sesleri bütün cephelerde, karanlıkta gökleri yırtıyordu.
Her taraf duman içinde ve heyecan her yere hâkim olmuştu. Düşmanın topçu ateşi gülleleri büyük çukurlar açıyor, her tarafa şarapnel ve kurşun yağıyordu. Büyük bir şarapnel parçası tam kalbimin üzerine çarptı, sarsıldım, elimi göğsüme götürdüm, kan akmıyordu. Olayı Yarbay Servet Bey'den başka kimse görmemişti. Ona parmağımla susmasını emrettim. Çünkü vurulduğumun duyulması bütün cephelerde panik yaratabilirdi. Kalbimin üzerinde cebimde bulunan saat paramparça olmuştu. O gün akşama kadar birliklerin başında daha hırslı olarak çarpıştım. Yalnız bu şarapnel vücudumda kalbimin üzerinde aylarca gitmeyen derin bir kan lekesi bırakmıştı.
Aynı gün gece, yani 10 Ağustos günü, beni mutlak ölümden kurtaran ve parçalanan saatimi Ordu Komutanı Liman Von Sanders Paşa'ya hatıra olarak verdim. Çok şaşrımış, heyecanlanmıştı. Kendileri de altın cep saatini bana hediye ettiler.
Bu hücumlarda İngilizler binlerce ölü bırakarak tamamen geri çekildi ve Çanakkale'nin geçilemeyeceğini iyice anlamış oldular."
Mustafa Kemal
>> Limon Von Sanders'in 10 Ağustos 1915 gecesi Mustafa Kemal'e hediye ettiği altın saat Anıtkabir Müzesi'nde bulunmaktadır.
>> Mustafa Kemal'in kalbinin üzerinde parçalanan saat Almanya'da Soudus aile koleksiyonundadır.
]ATATÜRK'ÜN 1934 YILINDA DÜNYA ÜLKELERİNE ve İNSANINA HİTABEN YAZDIĞI ANITLAŞAN ALTIN SÖZLERİ[/color]
"Bu memlekette kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız huzur içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyunasınız. Uzak diyarlardan evlâtlarını harbe gönderen analar, gözyaşlarınızı siliniz. Evlâtlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler, onlar bu topraklarda canlarını verdikten sonra artık bizim evlâtlarımız olmuşlardır."
Mustafa Kemal ATATÜRK, 1934
"THOSE HEROES THAT SHED THEIR BLOOD AND LOST THEIR LIVES... YOU ARE NOW LYING IN THE SOIL OF A FRIENDLY COUNTRY. THEREFORE REST IN PEACE. THERE IS NO DIFFERENCE BETWEEN THE JOHNNIES AND THE MEHMETS TO US WHERE THEY LIE SIDE BY SIDE HERE IN THIS COUNTRY OF OURS...
YOU, THE MOTHERS, WHO SENT THEIR SONS FROM FAR AWAY COUNTRIES, WIPE AWAY YOUR TEARS; YOUR SONS ARE NOW LYING IN OUR BOSOM AND ARE IN PEACE. AFTER HAVING LOST THEIR LIVES ON THIS LAND THEY HAVE BECOME OUR SONS AS WELL."
( Mustafa Kemal ATATÜRK, 1934 )
MEHMETÇİĞE DERİN SAYGI
25 Nisan 1915 günü Conk Bayırı'nda Türkler ve birleşik kuvvetleri arasında korkunç siper savaşları oluyor. Siperler arasında 8 - 10 metre mesafe var, süngü hücumundan sonra savaşa ara verildi. Askerler siperlerine çekildi. Yaralılar ve ölüler toplanıyor. iki siper arasında açıkta ağır yaralı ve bir bacağı kopmak üzere olan İngiliz Yüzbaşısı avazı çıktığı kadar bağırıyor, ağlıyor, kurtarın diye yalvarıyordu. Ancak hiçbir siperden, kimse çıkıp yardım edemiyordu. Çünkü en küçük bir kıpırdanışta yüzlerce kurşun yağıyordu. Bu sırada akıl almaz bir olay oldu. Türk siperlerinden beyaz bir iç çamaşırı sallandı. Arkasından aslan yapılı bir Türk askeri silahsız siperden çıktı. Hepimiz donup kaldık. Kimse nefes alamıyor, ona bakıyorduk. Asker yavaş adımlarla yürüyor. Siperdekiler kendisine nişan almış bekliyordu. Asker yaralı İngiliz Subayı'nı okşar gibi yerden kucakladı, kolunu omzuna attı. Ve bizim siperlere doğru yürümeye başladı. Yaralıyı usulca yere bırakıp geldiği gibi kendi siperine döndü. Teşekkür bile edemedik. Savaş alanlarında günlerce bu kahraman Türk Askeri'nin cesareti, güzelliği ve insan sevgisi konuşuldu.Dünyanın en yürekli ve kahraman askeri Mehmetçiğe derin sevgi ve saygılar.
( Üsteğmen Casey; Sonradan Avustralya Genel Valisi olmuştur. )
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
Konu Sahibi / Yazar
donanma44
Kategori / Forum
Atatürk'ün Hayatı ve Ulusal Mücadele Tarihi
Yorumlar / Cevaplar
4
Okunma / Görüntüleme
3770
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
Siz 'Gallipoli' dersiniz, Biz; ''Çanakkale Geçilmez'' deriz,
Siz; tank tüfek donama dersiniz,
Biz Nusret Mayın Gemisi deriz,
Siz işgal derseniz, Geldiginiz Gibi Gidersiniz!
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97'nci yıldönümü Kutlu Olsun...
15 yaşında askere giden kınalı kuzuların, Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarının Ruhu Şad olsun...
Siz; tank tüfek donama dersiniz,
Biz Nusret Mayın Gemisi deriz,
Siz işgal derseniz, Geldiginiz Gibi Gidersiniz!
18 Mart Çanakkale Deniz Zaferi'nin 97'nci yıldönümü Kutlu Olsun...
15 yaşında askere giden kınalı kuzuların, Mustafa Kemal Atatürk ve Silah Arkadaşlarının Ruhu Şad olsun...
Benim Siyasetim İnsan Sevgisidir.
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
Çanakkalenin kahramanları hiç yaşlanmadı...
Benim Siyasetim İnsan Sevgisidir.
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
Pir Zöhre Ana
Alevi Türküleri - Alevi Haber -Alevi Köyleri - Alevi Ünlüler
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
215 okkalık mermiyi kaldıran SEYİT ONBAŞI mı unutulur, anasının kurban olarak gönderdiği KINALI ALİ mi, , MUSTAFA KEMAL'in "BEN SİZE TAARRUZU DEĞİL ÖLMEYİ EMREDİYORUM" sözüne karşılık sağ kalmalarının imkansız olduğunu bildikleri halde mermilerin üzerine yürüyen 15 yaşındaki şehitlerimiz mi ? ÇANAKKALE BİR KAHRAMANLIK DESTANIDIR ÇANAKKALE GEÇİLMEZ !!!
Benden evvel ben oldum
Beni bende ben buldum
Sahralara indim durdum
Bana Ali dediler
Merdan idim dirildim
Her bedene verildim
Kırk Kapı dört makamda
Öldüm öldüm dirildim.
Mürşit Zöhre Ana..
Beni bende ben buldum
Sahralara indim durdum
Bana Ali dediler
Merdan idim dirildim
Her bedene verildim
Kırk Kapı dört makamda
Öldüm öldüm dirildim.
Mürşit Zöhre Ana..
18 mart 1915 Çanakkale Zaferi
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Askerimi düzdüm Yunan'a karşı
Üseyin kafası mızrakta başı
Deniz kenarında Mehdi duacı
Çok askerim uyuyamaz gezinir
Can verdikçe ciğerlerim ezilir
Memlekete kara haber verilir
Koç yiğitler topraklara serilir
Sakarya Dumlu'dan taburu düzen
Yunan kaçma kahbe sulara döken
Her taraf sarılmış Türkiye biten
Kemal Atatürk'üm şanımız yeten
Dostluk bilinir mi kahbe Yunan'a
Her ana getirmez bizi cihana
İftiralar atar Rıza Baba'ma
Büyük selam olsun Zöhre Ana sana
Dumlupınar hiç kurumuyo kanları
Yüklendi şehitler gider salları
Nice anaların kırık dalları
Arısı çok ama yoktur balları
Her şehit başına bir bir dokundum
Oturdum başına Kur'an okudum
Mustafa donunda Hızır oğluydum
Şimdi geldim sana sırrım duyurdum
Al bayrak çekildi göklere dalga
Dünyanın doğuşu Ademle Havva
İngiliz Fransız Yunan'ı boğa
Türk toprağı Türküm hakkımız ola
Atatürk-Pir Zöhre Ana
Askerimi düzdüm Yunan'a karşı
Üseyin kafası mızrakta başı
Deniz kenarında Mehdi duacı
Çok askerim uyuyamaz gezinir
Can verdikçe ciğerlerim ezilir
Memlekete kara haber verilir
Koç yiğitler topraklara serilir
Sakarya Dumlu'dan taburu düzen
Yunan kaçma kahbe sulara döken
Her taraf sarılmış Türkiye biten
Kemal Atatürk'üm şanımız yeten
Dostluk bilinir mi kahbe Yunan'a
Her ana getirmez bizi cihana
İftiralar atar Rıza Baba'ma
Büyük selam olsun Zöhre Ana sana
Dumlupınar hiç kurumuyo kanları
Yüklendi şehitler gider salları
Nice anaların kırık dalları
Arısı çok ama yoktur balları
Her şehit başına bir bir dokundum
Oturdum başına Kur'an okudum
Mustafa donunda Hızır oğluydum
Şimdi geldim sana sırrım duyurdum
Al bayrak çekildi göklere dalga
Dünyanın doğuşu Ademle Havva
İngiliz Fransız Yunan'ı boğa
Türk toprağı Türküm hakkımız ola
Atatürk-Pir Zöhre Ana
Kelimelerim sistem hatasından yanlış yerden ayrılıyor...
ÂÇalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.Â
Özü bitmiş, gümanı pak olmamış,şeytana tapmış, nefsi çıkarı için arayıpta birşey bulamamış, kuyruk acısı varsa,Derviş Muhammed'in de dediği gibi" bir kılını çektiyse" Zöhre Ana, onu değerlendirmek ister aklısüre.Ehlibeyt'in meyvası bitmez, dalı budağı kurumaz,sen ne kadar kezzap dökersen dök, O'nun Zemzem çeşmesi ALİ'dir
Derviş'in HAK kelamını can kulağıyla dinliyebliyorsan yeter,firdevs bağından bir gül alabiliyor musun,O'nun ibadetine,saldığı yola,yaşatmak istediği güzelliğe canı gönülden yürüyebiliyorsan en büyük mutluluk budur.
(Pir Zöhre Ana)
ÂÇalışmadan, yorulmadan, öğrenmeden rahat yaşama yollarını aramayı itiyat haline getirmiş milletler, evvela haysiyetlerini, sonra hürriyetlerini ve daha sonra istiklal ve istikballerini kaybetmeye mahkumdurlar.Â
Özü bitmiş, gümanı pak olmamış,şeytana tapmış, nefsi çıkarı için arayıpta birşey bulamamış, kuyruk acısı varsa,Derviş Muhammed'in de dediği gibi" bir kılını çektiyse" Zöhre Ana, onu değerlendirmek ister aklısüre.Ehlibeyt'in meyvası bitmez, dalı budağı kurumaz,sen ne kadar kezzap dökersen dök, O'nun Zemzem çeşmesi ALİ'dir
Derviş'in HAK kelamını can kulağıyla dinliyebliyorsan yeter,firdevs bağından bir gül alabiliyor musun,O'nun ibadetine,saldığı yola,yaşatmak istediği güzelliğe canı gönülden yürüyebiliyorsan en büyük mutluluk budur.
(Pir Zöhre Ana)
Konuyu Okuyanlar: 1 Ziyaretçi