Pir Zöhre Ana Forum

Tam Versiyon: Hikaye Oyunu
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7
Sevgili arkadaşlar,

İlk oyunumuz benden olsun başka yerlerde var mıdır bilmiyorum ama Şu an aklıma geldi paylaşayım dedim...

Oyunumuzun adı "Hikaye Oyunu"...

Amacımız bir hikaye yazmak, kahramanları, ilginç olayları olan ilginç yerlerde geçen...hayalgücünüzü zorlayın işte ne bilimSmile

Oyunu şöyle oynuyoruz...

Ben ilk cümleyi yazıyorum hikayeyi başlatıyorum ve sonra herkes Üstteki Üyenin cümlesine uygun bir cümle yazarak hikayeyi geliştiriyor. Ama yalnızca bir cümle (bi kaç da olabilirSmileama en fazla ÜÇ cümle)...

Böylece baştan sona okuduğumuzda Forumumuza ait olan bir edebiyat Şaheseri yaratacağımıza inancım sonsuzdur:dil:

(arada ben tüm mesajları altalta sıralayıp genel gidişatı göstereceğim)

hadi hayırlı olsunBig Grin

Ve başlıyorummmmmmm:

"Aslında alelade bir sabahtı, kıştı, soğuktu ve ıssızdı ve sanki yaşam kıpırtıları, yalnızca karın altında kalan tohum tanelerindeydi. Serseri, aklında planlar, dilinde küfürler ve elinde çakısıyla karanlık sokakları arşınlıyordu yine..."
[COLOR=#800080]Üşümüyordu herkesin titrediği bu soğuk havada, kışın, ortalarda korkusuzca gezen kurtları andırıyordu gözündeki hırsla.
Yaşadıklarını, basına gelenleri yüreginin içinde buzdan bir kefeye koydu.Hayatın cilvesine karsılık veriyordu. Derken tam sokağın basında bir ışık gördü.
o ışık hayatına degil yüregine doğmuştu. o yaklaştıkca hayatını degiştirecek ışıkta yaklaşıyordu. ve göz göze geldiklerinde onun gözlerinde kayboldu.
Bir anda içi hırsla dolmuştu. Gözü döndü. Yanından geçen adamın kolunu tuttu ve adamın bağırmalarına aldırmadan, onun kolunu olanca kiniyle, hart diye ısırıverdi. Döndü ışığa baktı:
- O ışık değilmiş, dedi ve orman yoluna doğru yöneldi.
[COLOR=Purple] Ormanda kendini kaybetmişçesine koşuyordu, Isırdığı adamın etinden dişlerine takılanları çıkarmak için yerden bir ot aldı. Ne kadar bu şekilde koştuğunu hatırlamıyordu fakat kan ter içinde kalmıştı...
Çocukluk yıllarından bu yana ilk kez bir insanı içinden geldiği gibi ısırmıştı. Dişlerini temizledi. Yorgundu. Hiç tanımadığı bir adamı durup dururken neden ısırdığını bir türlü anlamıyordu.Anlayamıyordu ama içi garip bir huzur ile dolmuştu, mutluydu artık.. Oysa aslında son derece mülayim bir insandı. Peki onu zıvanadan çıkaran şey neydi? Artık adım atmaya mecali kalmamıştı. Dizlerinin üzerine çöktü, hafiften rüzgar esmeye başladı, hava iyiden iyiye kararmıştı.....
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7