Alevilerin bulunduğu her yerde Din dersi öğretmenlerine sorulan, ’Alevilerle evlilik caiz midir?’ sorusu bu defa da Diyanet’e sorulmuş.
Diyanetten soru sorana mezhepler üstü çok güzel bir cevap verilir.
’Müslüman olanla evlenilir, olmayanla evlenilmez.’
’Kadın dört hasleti için nikâhlanır: Malı, nesebi, güzelliği ve dini için. Sen dindarı seç de huzur bul’ buyuran Allah Resulü gibi Diyanet’te nikâhta ’dine-Müslümanlığa’ vurgu yapıyor.
Tabi Kemalizm ile kafası parça parça, cemaat cemaat olmuş Müslüman, aldığı böyle bir cevap karşısında kendisine hakaret edildiğini, haliyle alt kimliğinin tanınmadığını düşünüyor.
Müslüman üst kimliğini iltifat kabul edip Alevi-Sünni gibi alt kimlikleri ön plana çıkarmaktan utanması gerekenler, Müslüman üst kimliği ile hareket edip alt kimliklerden herhangi bir gruba ait olmayan Diyanet’i eleştirerek kendisini teselli etmeye çalışıyor.
En son İran ziyaretinde açıklama yapan DİB Başkanı Mehmet Görmez, ’İslam’ın mezhepler üstü olduğunu, Müslümanlar arasında Şia ve Sünni şeklinde bir ayrılığın siyasi bir ayrışma olduğunu’’ söyleyerek yine Müslüman üst kimliğine vurgu yapmıştı.
Üst kimlikle olaya bakan bir kuruma ’Alevilerle evlilik caiz mi?’ sorusunun cevabı haliyle ’Müslüman, Müslümanla evlenir’ olur. Soru, ’Sünnilerle evlilik caiz mi?’ şeklinde sorulmuş olsa dahi Diyanetin cevabı aynı olurdu.
Hem kimse kendini kandırmasın. Diyanet bu fetvayı verdi diye hiç kimse bir Alevi veya Sünni ile evlenmeyeceği gibi sevdikten sonra Diyanet ne fetva verirse versin birilerinin evlenmekten geri durmayacağı da açıktır.
Gelelim konunun ’Alevi’ boyutuna’
Bir defa Aleviler, cephe aldıkları Sünniler kadar homojen değil heterojen bir yapıya sahipler.
Sünniler kendi içinde ’dini anlamda yanlış yapanı, ileri gideni, saygısızlık edeni’’ anında deşifre ediyor, dışlıyor, uyarıyor. İslamoğlu, Bayındır, Gülen, Cübbeli, Öztürk gibi dini alanda konuşanların en acı bir şekilde uyarıldığına herkes şahittir.
Peki, Aleviler öyle mi?
İpini koparan, ’Aleviyim’ diyor. İbne, ’Aleviyim’ diyor. Kripto Ermeni-Yahudi-Hıristiyan-Ezidi, Marksist-Komünist-Leninist-Maocu, Şaman, Zerdüşt, iktidar karşıtı laikçi, İslam karşıtı ne kadar cephe varsa hepsi ’Aleviyim’ diyor ya da Aleviler adına çıkıp açıklamalar yapıyor.
Mübarek Mezhep değil sanki şehirlerarası belediye otobüsü. Alevi cephedeki, ’İster Müslüman ol ister Müslüman karşıtı. Gel. Yeter ki Sünni düşmanı ol, gel’’ gibi bir görüntüyü kimse inkâr edemez.
Alevi din adamları ve ileri gelenleri ise oturmuş sadece seyrediyor olanı biteni’
Seyretmesi bir tarafa daha Aleviliğin ana ilkelerinde dahi Alevi din adamlarının söz birliği yok.
Alevilik adına açılmış her bir derneğin Alevilik tanımı farklı. Öylesine farklı ki Hz. Ali’yi Sünniler gibi görenlerden, Allah deyip görenine ve ya İslami kimliğini reddedip Hz. Ali’yi aşağılayanına varıncaya kadar çeşit çeşit Alevi var.
İşin tuhafı Diyanet’e saldıranların tamamı, Alevi alt kimliği kamuflajıyla İslam’a saldıran gayri Müslimler.
Müslüman olduğunu vurgulayan Alevi’nin Diyanet’e olan eleştirisi, talepleri ile sınırlı iken Alevi ismi altında Diyanet’e saldıran gayri Müslimlerin derdi Diyanet’ten öte İslam ile hesaplaşma’
İslam ile sorunu olanların ’Aleviler ile evlenilir mi?’ sorusuna Diyanet’in verdiği cevap elbette kabul edilemez bir cevaptır.
Aleviler adına konuşan medya maymunları bilmez mi ki ’Evlilikte esas olan kültür birliğidir. Sevgi evlenmek için bir neden iken evliliğin devamını sağlayacak olan etken kültür birliğidir. Her dinin oluşturduğu bir kültür, her alt kimliğinde kendi içinde oluşturduğu ayrı bir kültür vardır. Kültür birliği yoksa Alevi-Alevi ile Sünni-Sünni ile evlense de o evliliğin yürümeyeceği sosyolojik bir gerçektir.’

milatgazetesi.com