![[Resim: ataturk.jpg]](http://www.ufonet.be/PARAPSIKOLOJI/ataturk.jpg)
ATATÜRK GELECEGi GÖRÜYORDU
Atamız geleceği görüyordu:
BULGAR iVAN MANELOF'A SÖYLEDiKLERİ:
Mustafa Kemal basindan beri Türk Milleti'nin yasadigi zor kosullardan siyirip çikaracagini biliyordu.1906'da Bulgar ivan Manelof ile Selanik'de yaptigi konusmalardir:
"Bir gün gelecek,ben,hayal olarak kabul ettiginiz bu inkilaplari basaracagim.Mensup oldugum Türk Milleti bana inanacaktir. Düsündüklerim demogoji mahsülü degildir.Bu millet gerçegi görünce arkasindan yürür.Saltanat ortadan kalkacaktir.Devlet mütecanis(tek çesit) bir unsura dayanamayacaktir.Din ve devlet isleri birbirinden ayrilacaktir.Bati medeniyetine dönecegiz.Bati medeniyetine girmemize engel olan yaziyi atarak,Latin kökünden alfabe seçilecektir.Kadin ve erkek arasindaki farklar kalkacaktir.Emin olunuz ki hepsi bir bir olacaktir…"
Atatürk bu konusmayi yaptigi sirada Abdülhamit ülkenin tek hakimiydi.Ve padisahlik kuvvetli ve kutsal bir kurumdu.
ONCEDEN YAPiLAN BiR UYARi AMA….
Çanakkale Savas sirasinda Mustafa Kemal Nablus Karargahi 'nda ikinci defa 7 nci Kolordu Kumandani oldugu yillarda yasanan bu olayi kendisi daha sonra söyle anlatmistir:
-"Bir gün Erkani Harbiye Reisi bana o günkü raporlarini okudu.Basit raporlardi,her zamanki gibi…Yalniz bu raporlarlar içinde bir nokta dikkatimi çekti…"
Evet görünürde hiç bir sonuç çikartilamayacak bu rapordan Mustafa Kemal inanilmaz bir sonuç çikartmis ve çok degil bir veya iki gün sonra ingilizler'in büyük taaruzu baslamistir.Bundan sonrasi Mustafa Kemal'in kendi agzindan:
"Yataktan kalktim,giyindim.is odasina girerek bir muharebe emri yazdim."
Emirde sunlar yaziyodu:
"Düsmam 19 Eylül aksami taaruz edecektir." "Sonra bu emre alinmasi gereken tedbirleri ilave ettim.Bu emri Grup kumandani olan Liman Fon Sanders Pasa'ya da gönderdimÇok hürmet ettigim bu zat,benim raporuma gülmüs ve 'ihtiyattan zarar gelmez" diye bana da bir sey söylemeye lüzum görmemis"
19 Eylül gecesi kolordu kumandanlari telefon basinda çagirarak verdigi emirlerin ve alinmasi gereken tedbirlerin yerine getirilip getirilmedigini sordu.Kendisine tüm tedbirlerin alindigi bildirildi.Ancak ne yazik ki,kolordu kumandanlari da böyle bir emri ciddiye almamislar ve gerekli hiç bir önlemi almamislardi. Mustafa Kemal gerekli tedbirlerin alinip alinmadigini ögrenmek için bir müddet sonra telefon açti… Olayin sonucunu yine Mustafa Kemal'den dinleyelim:
"Ben daha telefon konusmami bitirmeden,düsman topçusu muharebe hattimiz üzerine ates etmeye basladi.Gece muharebe ile geçti.Benim ordumun sag cenahindaki ordu yarildi,esir oldu ve bos kalan cepheden geçen düsman süvarileri Leyman Fon Sanders'in karargahina basti.Hakikat anlasilmisti.Fakat neye yarar…"
DÜSMAN DONANMASi iLE iLGiLi SÖYLEYİP DOĞRU BİLDİKLERİ:
Almanya ile birlikte,Birinci Dünya Savasi'na giren Osmanli imparatorlugu her seyini kaybetmis durumda idi. 30 Ekim 1918'de imzaladigi Mondros mütarekesi ile Türk topraklarini kaybettigi gibi yavas yavas tarih sahnesinden de silinmeye baslamisti… istanbul'un isgal edildigi günlerde,istanbul'a dönen Mustafa Kemal düsman zirhlilarini Dolmabahçe önünde gördügü zaman üzüntüyle:
"Geldikleri gibi gidecekler.."
Daha sonrasini zaten biliyoruz.Sonuç olarak geldikleri gibi gittiler. isin ilginç tarafi Nostradamus'un da bu konuyla ilgili bir kehanetinin bulumasidir."Centurien" adli kitabdaki kehanet su sekildedir:
Kongre baskanini tutan devlet adamlari
isgal kuvvetlerince sürülecek Malta'ya
Girilmis istanbul'a alinmis Rodos Adasi
Ama geldikleri gibi gidecekler
4 Eylül 1919'da hatirlanacagi gibi Sivas Kongresi toplanmisti.Kongre Baskanligi'na, isgal kuvvetlerine karsi açikça tavir alan Mustafa Kemal seçilmisti.Kurtulus Savasi'ni ve Atatürk'ü destekleyen istanbul'daki mecliste olan milletvekilleri de isgal kuvvetlerince Malta Adasi'na sürgüne gönderilmisti.Bu hatirlatmanin isiginda dörtlük bir kere daha okunursa ,durum daha iyi anlasilacaktir.
MUSTAFA SAGiR'iN CASUS OLDUGUNU iLK KONUSMADA BiLMESi…
16 MART 1920'de istanbul'un isgal edilmesi üzerine ,Kemalettin Sami Pasa Anadolu'ya Geçerken gemide bir Hintli ile tanisir.Bu adam Mustafa Sagir'dir. Milli Harekete yardim için Hint müslümanlarini'nin kendisini gönderdiklerini söyler.Böylelikle pasayi etkilemistir.Ankara'ya telgraf çeken Sami Pasa,Mustafa Sagir'e ilgi gösterilmesini ister.Bir süre sonra Sami Pasa Atatürk'e Hintliyi anlatir ve görüsmesini rica eder.Ertesi gün Atatürk ,Mustafa Sagir'i kabul eder. Bu görüsme uzun sürer.Hintli gönderilir.iki pasa yalniz kalinca Atatürk:
"Bana bak Kemal bu adam casus!…" der Sami pasa:"Aman pasam siz de çok süphecisiniz" diyerek Atatürk'e inanmaz. Atatürk konusmayi keserek yaveri Hayati Bey'i çagirir ve su emri verir:
-"Bu Hintli ingiliz Casusu olacak..Kendisini takip etsinler.Mektuplarini da sansürde çok dikkatli okusunlar..."
Bundan sonra mektuplar o zamanlar kimya hocasi olan Avni Refik Bey'e verilir.Bir iki tecrübeden sonra gizli yazilar bulunur.Mustafa Sagir yakalanarak suçu itiraf ettirilir ve idam edilir.
GÖZLE GÖRÜLMEYEN YERi BiLMESi….
Sakarya Savasi'ndan sonra bir subay cepheden alinan bilgileri Baskomutan Maresal Gazi Mustafa Kemal'e okuyordu.Kagittaki notta cephe komutanlarindan biri ,Seyit Gazi'nin kuzey-dogu tarafinda bir düsman firkasinin göründügünden bahsediyordu… Bunun üzerinde Mustafa Kemal kaslarini çatarak:
" Hayir!..Orada düsman yoktur..iyi baksinlar.."
Subay ögle yemeginde geri geldi.Biraz da sikilarak:
[B]"Haber aldim komutanim.Bahsedilen yerde düsman yoktur." [/B]
[B] BUNU ÖNCEDEN BİLMESİNE DÜSMAN GÜÇLERi DE iNANMAMiSTi… [/B]
[B]Düsman Ordusu'nu tamamiyla yoketmek amaciyla baslatilan Büyük Taaruz amacina ulasmisti.Ordularini korkunç sondan kurtarmak isteyecek olan itilaf devletlerinden durumu gizleme amaci güden fakat bu basarilari haber alan itilaf devletleri kendisinden görüsmek üzere randevu istedikleri zaman.ATATÜRK elçilere: [/B]
[B]"Sizinle 9 Eylül 1922 Nif(Kemalpasa) kasabasinda görüsebilirim." [/B]
[B]isin ilginç tarafi,bu sirada Türk Ordulari Nif'den çok uzakta bulunuyordu.Ve 9 Eylül'e kadar oraya çarpisarak varmak çok zor,hatta imkansiz gibi görülmekteydi.Çünkü bu bir savasti.Yani kesin tarih verilmesi norma sartlarda hiç bir sekilde mümkün degildi.Savas sirasinda neler olabilecegini kim önceden kestirebilirdi ki? Aradan 10 gün geçti.Bu olayi daha sonra ünlü Nutku'nda kaleme alarak söyle demistir: [/B]
[B]"Dedigim gün Nif'te idim.Fakat benden randevu isteyenler orada yoktu…" [/B]
[B] 15 YIL HÜKÜM SÜRECEKSIN... [/B]
[B]Atatürk hakkinda yapilmis birçok kehanet vardir. Bunlarin en ilginci onun el falina bakan bedevinin söyledikleridir. Mustafa Kemal arkadaslari ile Bingazi'ye, Trablusgarp savasina katilmaya gidiyordu. Yolda bir Bedevi'ye rastladilar. Bedevi el falina çok iyi baktigini ve genç subaylara da isterlerse bakabilecegini söyledi. Hepsi ellerini açarak bedevinin söylediklerini dinlemeye basladi. Sira Mustafa Kemal'e gelince, o önce baktirmak istemedi ama arkadaslarinin israri karsisinda, sonunda o da elini bedevi'ye açti. Bedevi ele bakar bakmaz yerinden siçradi ve heyecan içinde ; "Sen padisah olacaksin," dedi ve ilave etti "15 yil hüküm süreceksin."[/B]
[B]Genç subaylar gülüstüler ve yollarina devam ettiler. Aradan yillar geçti, Mustafa Kemal Türkiye Cumhuriyeti'nin Cumhurbaskani oldu. Cumhuriyetin 14. yilinda hastalandi. Karacigeri kötüye gitti.Atatürk onlara bir zamanlar yolda rastladiklari falci bedevi'yi hatirlatti ve gülerek, "Arap vaktiyle söylemisti. Bizim padisahlik nasil olsa 15 yil[/B]
[B]sürecek...Hesapça bu son senemizdir..." Yil 1938 'di...[/B]
[B] ATATÜRK'ÜN RÜYASI : [/B]
[B]Atatürk'ün bir rüyasini da Dr.Resit Galip Bey'den ögrenmekteyiz, "Mustafa Kemal ,Ankara'ya geldikten bir süre sonra ilginç bir rüya görmüstü. Ertesi gün bana söyle anlatti. ; "Resit Bey, rüyamda bana 'Pasam ,Inönü'den ne haber?'diye sordunuz. Bende vaziyet kritiktir' cevabi verdim. 'Kritik nedir? Anlamadim ki!'dediniz. Bende 'Bunun cevabini 15 dakikaya kadar veririm' diyerek odama çekildim."[/B]
[B]Mustafa Kemal bana bu rüyasini anlattiginda düsman henüz Izmir'e çikmamisti, Inönü mevkii de henüz bir önem tasimiyordu. Aradan yillar geçti 2.Inönü savasi'nin kritik günlerinden biriydi. Mustafa Kemal'in arabasi Millet Meclisinin önünde durdu. Hemen yanina kosarak, telas ve endise içinde, "Pasam, Inönü'den ne haber?" diye sordum.[/B]
[B]Aynen su cevabi verdi ;[/B]
[B]"vaziyet kritiktir"[/B]
[B]O zaman ben ;[/B]
[B]"Kritik nedir? Anlamadim ki!" dedim.[/B]
[B]O da ;[/B]
[B]"Sana bunun cevabini 15 dakikaya kadar veririm" dedikten sonra[/B]
[B]gülümsedi ve ; [/B]
[B]"Hani Ankara'ya geldikten sonra bir rüya görmüsdüm,hatirladin[/B]
[B]mi?"[/B]
[B]Hafizami yoklayarak, rüyasini anlattim. Gülerek;[/B]
[B]"iste, rüya ayniyle vakidir. Ben Ismet'i tanirim, göreceksin 15 dakikaya kadar kendisinden muzafferiyet haberi alacagiz." Gerçekten de 5 dakika geçmeden bir telgraf gelmis ve 2.Inönü savasi'nin da zaferle sonuçlandigini ögrenmislerdi...[/B]
[B] ATATÜRK'ÜN GÖRDÜGÜ SON RÜYA : [/B]
[B]26 Eylül 1938 tarihinde Atatürk, rahatsizligi ile ilgili olarak ilk defa hafif bir koma atlatmisti.Prof.Dr.Afet Inan,olayi söyle anlatiyor :[/B]
[B]"O geceyi rahatsiz geçirdi,ilk hafif komayi o zaman atlatmisti.Ertesi sabahki açiklamasinda" :[/B]
[B]"Demek ölüm böyle olacak" diyerek "uzun bir rüya gördügünü" söyledi ve "Salih'e söyle ,ikimizde bir kuyuya düstük, fakat o kurtuldu" dedi.[/B]
[B]Atatürk'ün, burada "kuyuya düsme" sembolü ile gördügü rüya vizyonu,kendisininde söyledigi gibi ölümün habercisiydi.[/B]
[B]Salih Bozol'un kuyudan kurtulmasi ise bilindigi gibi, Atatürk'ün vefat ettigi gün, buna çok üzülen Salih Bozok'un da intihar etmesi ve sonunda onun kurtarilmasini simgeliyordu.[/B]
[B]Iste bu ATATÜRK'ün son rüyasi idi...[/B]
[B] BASKENT ANKARA [/B]
[B]Atatürk'ün Ankara'yi Baskent yapmasinin ardindaki sebep hayli ilginçti:
"Ben Türk'ün imkansizi imkan haline getiren kudretini bütün dünyaya göstermek için Ankara'yi istedimBir gün gelecek su çorak tarlalar yesil agaçlarin çevirdigi villalar arasindan uzanan yesil sahalar,asfaltlar ve binalarla bezenecek.Hem bunu hepimiz görecegiz,yakinda olacak…"
Ankara 13 Ekim'de baskent oldu.Bazi Batili devletler Ankara'nin nüfusu ve kirsalligi yüzünden büyükelçi göndermeyeceklerini açiklamalarina ragmen karar degismedi. [/B]
[B] UÇAKLARLA iLGiLi KEHANETi [/B]
[B]Atatürk uçaklarin henüz daha birakin savaslarda kullanilmasini normal günlerde bile kullanilmadigini ve birçok kimse için ölüm kutusundan baska bir sey olmayan günlerde ,Fransa'da Abidin Daver'e söyledigi uçaklarla ilgili söyle demistir:
"Teyyareler gün gelecek savaslarda önemli roller oynayacaktir."
1908 yilinda söylenen bu söz ,Abidin Daver'in hiç aklina yatmadigini itiraf etmistir.Çünkü o yillarda uçagi savasta kullanilmasi akillarda dahi yok gibi bir seydi. [/B]
[B] ]"Bir yolcunun yolda yürüyebilmesi için, ufku görmesi yeterli degildir, ufkun ötesini de görmesi gerekir..." [/B]
[B]]Atatürk her sözünde her cümlesinde o zamanlarda: ]Bunlar bir gün olacaktir... Görürsünüz, isitirsiniz... sözlerini söylermiş ve herzamanda söyledikleri görülmüşte işitilmişte aynı şimdilerde Zöhre Anamında söylediği gibi görürsünüz işitirsiniz görülüyoda işitiliyoda...[/B]
[B]Bunlar Atamızın yaşadığı tarihten alıntılar geçmişş[/B]
[B]Şimdi bide ]Atatürk yolunun izinin ardından giden prim Zöhre Anamın yanına gelip Atanın hakkında anlatılanları dinleseler dudakları uçuklar heralde..[/B]