22/12/2008, 18:48
Vatan Gazetesi yazarı Mehmet Tezkan yazdı.
22/12/2008
22/12/2008
]Alevilere ayrım yapılmayan tek yer mezarlık mı?
Üç gündür görmezden geliyorlar..
İslamcı yazarlar..
Onları destekleyen, kendilerine liberal diyen yazarlar..
Gerçi ’bunun adı mahalle baskısı değildir, eskiden de vardı’şeklinde bir iki yazı çıktı ama etkin kalemler sessizliğini koruyor..
Dün de uzun uzun yazdım.. Prof. Dr. Binnaz Toprak’ın laik kimliklere baskı var mı adlı araştırmasından söz ediyorum..
12 ilde yüz yüze görüşülerek yapılan araştırmadan çıkan sonuç şu: Baskı var..
Araştırmadan ‘öteki kimlikler’e, ‘öteki yaşamlar’a hayat hakkı tanınmıyor sonucu çıkınca sustular!
Ağızlarını bıçak açmıyor..
*
Oysa daha iki buçuk yıl önce.. Yine Binnaz Toprak’ın yaptığı araştırmada ankete katılanların yüzde 83’ü dindar kesimin, laik çevrelere baskı yapmadığını söyleyince üstüne atlamışlardı...
Gördünüz mü bak!
Özgürlük işte bu diye günlerce yazdılar..
Herkes kendini yaşayacak!
Hele hele türban kullananların sayısının azaldığı belirtilince keyiften göbeklerini kaşıdılar!
O araştırmayı da bu araştırmayı da yapan aynı kişi..
Şimdi acayip baskı var diyor..
O araştırmayı yorumladınız, bunu da yorumlayın..
Niye yok sayıyorsunuz ki..
İşinize mi gelmedi..
*
Yıllarca dediler ki bırakın insanlar dinini istediği gibi yaşasın.. Zaten buna itiraz eden yoktu ki.. Aksini düşünen de..
Ama sahneye koydukları bir oyundu.. Kılıfı da pek parlaktı.. Özgürlükçü anlayış!
Gidin Anadolu’ya son altı yılda değiştirilen Türkiye’yi görün..
Ne özgürlüğü!
Birey olma hakkın yok.
*
Sünni laik kimlik taşıyanlara büyük baskı var ama en büyük baskı Alevilere..
Araştırmada şöyle bir bölüm var: Bir alevi ileri geleni ‘Alevi ayrımının yapılmadığı tek yer mezarlıktır’ demiş..
Yaklaşım şöyle..
‘Alevi ama iyi insan’ ’Alevi ama dürüst kişi’.. Maalesef empoze edilen yaklaşım bu..
Olay Alevilerin verdiği yemek yenmeze kadar gidiyor..
AKP alevi açılımı yapacak ya!
Önce vatandaş yerine koysun, hizmet versin!
Araştırmada şöyle bir bölüm var:
“İstanbul, Sultanbeyli’de gittiğimiz bir mahallede, Alevilerin oturduğu tek sokak hariç, mahallenin yolları asfalttı. Bu sokağı dikey kesen yolların arasında, tozlu ve çamurlu yol garip görüntüye sahipti, (...) Sokaktaki Alevi kahvesinde görüştüklerimiz yolun belediye tarafından yapılmadığını, yıllardır belediyeye dilekçe verdiklerini ama sonuç alamadıklarını söylediler” (S:63).
*
İlginçtir.. Cumartesi günü AKP yanlısı Yeni Şafak Gazetesi’nin ekinde iki sayfa Sultanbeyli’ye ayrılmıştı..
İşte kentsel dönüşüm.. Avrupa standardında modern bir kent kuruluyor diye belediye başkanına övgüler yağdırılıyordu..
Demek ki Alevilerin yaşadığı sokak o ilçeden sayılmıyor..
Ayrımcılık bu boyutta..
*
Kendilerinden olmayanı yok sayıyorlar.. Bunun adına da özgürlükçülük diyorlar..
2008 Türkiye’sinde kadının başının bağlanmasını, eve tıkılmasını, çalışmasının günah sayılmasını, erkeklerin cemaate girmesini, cemaat kurallarına harfiyen uymasını, ‘tesbihat’ toplantılarına, perşembe ‘oturmaları’na katılmasını, cemaat önderlerinin sözünden çıkmamasını boyun eğmenin yaşam tarzı olarak kabul edilmesini, kimliğin fikirlerle değil sadece sağ ele gümüş yüzük takmakla ifade edilmesini, çocukların cemaat yurtlarına veya evlerine teslim edilmesini, tek tip insan modelinin normal karşılanmasını, kılık kıyafetinin bile başkası tarafından belirlenmesine rıza gösterilmesini..
Özgürlükçülük diye yutturuyorlar!
Liberallerin teorik desteğini alarak..
Bu kadarına da pes!..
Haber: Vatan