28/04/2017, 21:56
Günlerden bir gün Haydarpaşa Garı'nda O'nun treni ufukta belirecek...ilk önce Gazi Paşa gök mavisi gözleri, bir güneş gibi aydınlatan yüzüyle trenin pencerisinde gözükcek...sonra, sonra trenden inecek; alkışlarla sevinç çığlıkları atan, O'nu yakından görmek isteyen İstanbul'lulara o güzel gülüşüyle selâm vererecek, kalabalık arasında arabasına doğru yavaşça ilerleyecek...belki elini öpmek isteyenler olacak, lâkin O, ulusunu daima el üstünde tutan Atatürk, buna izin vermeyecek...elini öpmek isteyen vatandaşın omzuna hafifçe dokunacak, dertlerini ve isteklerini uzun uzun dinleyecek... Bu, Ankara'dan İstanbul'a giden Atatürk'ün, tren yolu güzergahında bulunan tüm kasabaların, köylerin ve son durak İstanbul'un ortak rüyası idi. İşte 1927'de Kurtuluş Savaşı'ndan sonra ilk kez İstanbul'a gelen Atatürk'ün 1938'de ebediyete intikâl etmesiyle bu güzel rüyalarının sona ermesine üzülen İstanbul halkı...