Pir Zöhre Ana Forum

Tam Versiyon: Ağrılara Son Vermek İçin Ne Yapmalıyız
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Ağrılara Son Vermek İçin Ne Yapmalıyız


Modern kent insanı ağrılarıyla birlikte yaşamını sürdürüyor. Bu şikayet bir bakıma modern ve teknolojik yaşamın bir parçası haline gelmiş durumda. Toplumun farklı meslek sahiplerinde bu ağrılara rastlamak neredeyse sıradan hale geldi. Özellikle hekimler bu ağrılar nedeniyle kendilerine müracaat eden hasta sayısındaki artışı çok iyi gözlemleyebiliyorlar.
Bel, boyun ve sırt bölgesinin orijinal halinde meydana gelen bozulma nedeniyle bu bölgelerde günlük yaşamı olumsuz etkileyen ve ağrıyla seyreden rahatsızlıklardan birçok insan yakınıyor. Bu rahatsızlıklar, çok farklı sebeplere bağlı olabileceği gibi sadece psikolojik faktörler de bu hastalıkların seyrinde tetikleyici rol oynayabiliyor.
Bel ağrısı oluşmasına yol açan 100'ü aşkın neden sayılabilir. Fıtık, adale kasılmaları, sinir sıkışmaları, dolaşım bozukluğuna bağlı olarak gelişmiş birçok hastalıkta ve psikolojik rahatsızlıklarda bel ağrıları meydana gelebilir. Bunlardan en önemlilerinden birisi bel fıtıklarıdır. Fıtık genellikle aniden gelişir. Bu hastalık belde omurlar arasında bulunan ve esnemeyi sağlayan disklerin sabit bulunmaları gereken yerden dışarıya çıkmalarıyla oluşur.
Bel fıtığının nedenleri arasında genetik faktörlerin, hormonal faktörlerin, düşmenin, trafik kazalarının, kötü şartlarda omuriliği kullanmanın etkileri vardır. Kötü şartlardan kastettiğimiz, uygunsuz durumlarda ağır yük kaldırmak veya uzun saatler boyunca bilgisayar ekranı karşısında durmaktır.

Hareketsizlik bel fıtığına neden oluyor
Bu tür hastalıklar ağır yük taşıyan işçilerde ve bilgisayar ekranı karşısında uzun saatler duranlarda sıkça görülür. İstatistiklere göre bel fıtığı hastalarının yüzde 54'ünü masa başı işlerde çalışanlar, yüzde 27'sini endüstri-inşaat sektörü çalışanları, yüzde 18'ini ise şoförler oluşturuyor. Son yıllarda yük taşımayan insanlarda da bel ve boyun fıtıklarında artma görülmeye başlandı. Bu artmada en önemli faktör özellikle iş yerlerinde hareketsiz kalınması nedeniyle sırt, boyun ve bel bölgesindeki adalelerde meydana gelen zayıflamadır.
Psikolojik sorunlar birçok hastalığın nedeni olduğu gibi bel ve boyun fıtığında da önemli bir nedendir. ABD'de yapılan bir araştırma psikolojik etkenlerin bu hastalıklarda ne kadar önemli olduğunu gözler önüne seriyor. Farklı yaş ve meslek grubundan 3 bin çalışan üzerinde yapılmış bir araştırma sonucunda işinden memnun olmayan, üst yöneticileri ile sorunlar yaşayan kişilerin daha çok bel ve boyun fıtığına yakalandığı ortaya çıktı. Stres faktörleri bedenin tüm adale dokusunun kasılmasını sağladığı ve bu kasılmanın bedenin güçsüz olan bel ve boyun kısımlarında fıtıklaşmaların meydana gelmesinde önemli oranda rol oynadığı tespit edildi.

MR zorda kalınca kullanılmalı
Bel, boyun ve sırt adalelerinden kaynaklanan ağrıların asıl sebebini ortaya çıkarmak için en çok bilgisayarlı tomografi ya da manyetik rezonans adı verilen görüntülü yöntemler kullanılıyor. Ancak Türkiye'de MR (manyetik rezonans filmi) amacının dışında kullanılmaktadır. Oysa dünyanın büyük merkezlerinde, örneğin Londra'da 12 tane, Paris'te 16 tane, ABD'nin Florida Eyaleti'nde 11 tane, Roma'da 8 tane, Münih'te 11 tane MR cihazı vardır. İstanbul'da ise yüzlerce MR mevcut. Oysa MR teşhiste zora düşüldüğü zaman başvurulacak bir görüntüleme yöntemidir. Yani her bel ağrısı olanın MR çektirmesi gerekmez. Üstelik MR'ın maliyeti de son derece yüksektir. Bu yüzden birçok dürüst hekim MR yönteminin bazı kendi meslektaşlarınca bu kadar sık kullanılmasını maalesef ticari bulmaktadırlar.

Ameliyat nadiren gerekir
Bel, boyun fıtığı ve adale kasılması teşhisi konulmuş hastaların fizik tedavi ve rehabilitasyonla iyileşme olasılıkları yüzde 98 civarındadır. Az bir kısım hastada ameliyat yapılmak zorunda kalınabilir. Bu gibi durumlarda hastaların kilo vermeleri tavsiye edilir. Kendisine başvuran 100 hastadan ancak iki ya da üçünde gerçekten ameliyata gerek olduğunu söyleyen fizik tedavi ve rehabilitasyon uzmanları vardır. Bazı özel hastanelerde mikrodiskektomi adı verilen ve tahribata neden olmayan yöntemler kullanılmaya başlandı ama bunlar da genellikle yüksek fiyatlara yapılıyor.
1980'li yıllarda dünya genelinde bel fıtığı teşhisi konulan hastaların yaklaşık yüzde 46'sı ameliyat edilirdi. Ama zaman içinde ameliyat komplikasyonlarının çok olduğu ortaya çıkınca cerrahi yönteme başvurma oranı yüzde 3'lere kadar düştü.

İlaçlardan medet ummayın
Hastalığın tedavisinde en önemli faktör istirahattır. Fizik tedavi ve rehabilitasyon uygulamaları yaklaşık bir ay kadar sürer. Seanslar kırk beş dakika ile bir saat civarında devam eder. Evde yapılması gereken egzersizler verilir ve günde yirmi dakikadan başlayarak arttırılan düz yolda yapılması istenilen yürüyüşler tavsiye edilir.
Tedavide ilaçlar da kullanılır, fakat genellikle bu tarz şikayetlerde ilaçlar ciddi bir fayda ortaya koyamazlar. Maalesef günümüzde genellikle insanlarımız kalabalık sağlık kuruluşlarında hekimlere muayene olup birkaç ilaç tavsiyesi alıp geçici olarak kendi ağrılarını rahatlatmaya çalışırlar. İlaçların etkisi kaybolduğunda hastanın ağrıları tekrar başlar. Diğer yandan ilaçların birçok yan etkileri vardır ve dikkat gerektiren işlerde çalışanlar için bu yan etkiler ayrı bir risk ortaya çıkarırlar.

Asansör kullanmaktan vazgeçin
Bel, boyun ve sırt ağrıları konusunda alınacak önlemler bizleri tam olarak hastalığa yakalanmaktan korumasalar da önemli oranda sağlığımıza katkı sağlamaya yönelik etkilerde bulunurlar.
Gün içerisinde zaman zaman egzersiz tarzında kendimizi zorlamaksızın hareket yapmayı bir alışkanlık haline getirmeliyiz. Özellikle yüksek binalarda çalışanların iş yerlerinde bulunan asansörleri kullanmaktan vazgeçmeleri çok önemli bir alışkanlıktır. Şehir içinde kısa mesafelerde yapacağımız işler için yürüyüş yapmak sağlığımızı her bakımdan pozitif etkiler.

Ağır eşyaları dengeli kaldırın
Ani dönüş hareketlerinden kaçınmak gerekir. Dönüşlerde ve öne ya da arkaya eğilmelerde tüm bedenle birlikte bu hareketlerin yapılması gerekmektedir. Vücut hareketleri hem bel fıtığının oluşmasında hem de mevcut bel fıtığının iyileşmesi veya artmasında büyük rol oynar. Zira hassas bölge olan omurilik disklerinin en fazla baskıya uğradığı hareketler öne ve geriye yapılan hareketlerdir.
Dönmelerde ve özellikle eğilmelerde, üstelik de kişi ağırlık kaldırıyorsa, örneğin elinde alışveriş torbaları varsa, diske çok yük biner. Ağırlığın dengeli olarak kaldırılması bel sağlığı açısından çok önemlidir. Örneğin ağır yük iki ayrı torbaya bölüştürülmeli öyle taşınmalıdır.
Diğer bir önemli nokta ise kaldırma şeklinin vücuda ve yere paralel olarak yapılmasıdır. Bütün gövde ile öne doğru eğilerek değil de dizleri kırarak yere eğilmek ve yükü aynı şekilde dizlere ağırlık vererek kaldırmak bel fıtığının önlenmesi açısından çok gereklidir.
Herhangi bir cismi kaldırırken bu işi belinizin değil bacaklarınızın yapmasını sağlamanız gerekir. Yerden bir kâğıt parçasını almak için bile bu kural geçerlidir. Kaldırmak istediğiniz cismi vücudunuza yakın tutmalı ve yine dizleri doğrultarak ayağa kalkmalısınız.

Bilgisayar başında çok kalmayın
Pencere açmak ya da kapatmak için mobilyaların üzerinden uzanılmamalıdır. Çok hafif bile olsa dizler bükülmeden ya da bel öne doğru eğilerek asla eşya kaldırılmamalıdır. İki kişi bir yükü kaldırmayı planladığında, takım olarak çalışma yapılmalıdır. Kimin tam olarak ne zaman ne yapacağı iyi planlanmalı, böylece birisine beklenmedik zamanda fazla yük bindirilmemelidir.
Bilgisayar ekranı karşısında uzun saatler hareketsiz kalınmamalı ve fırsat buldukça omuz, boyun ve kol adaleleri çalıştırılmalıdır. Boyun adalelerine farklı bitkisel yağlarla masaj yaptırmak da burada meydana gelmiş olan dolaşım bozukluğunun engellenmesi açısından fayda sağlayacaktır
Okuduğum bir yazıda; baş ağrılarına iyi gelen bir yöntemden bahsediliyordu.İki pamuk arasına bolca karabiber konulup; pamukların üzerine yine bolca kolanya dökülüyor. Alın bölgesinde; şakaklara ve alnın orta noktasına olmak üzere üç adet yerleştirirliyor. Üzerine bir tülbent sarılıp bir saat uyuyarak baş ağrısının geçtiğini gördüm. Bu uygulamayı bogazlarım ağrıdığında da denedim ve ilaç kullanmadan geçtiğini gördüm. Yanlız bogazda biraz yanma hissinden dolayı bir saat tutmayı pek başaramadım.
Tüm canlara sağlıklı günler!
EmeĞİne SaĞlik Sevgİlİ Can.......
TURNA yazdı:Okuduğum bir yazıda; baş ağrılarına iyi gelen bir yöntemden bahsediliyordu.İki pamuk arasına bolca karabiber konulup; pamukların üzerine yine bolca kolanya dökülüyor. Alın bölgesinde; şakaklara ve alnın orta noktasına olmak üzere üç adet yerleştirirliyor. Üzerine bir tülbent sarılıp bir saat uyuyarak baş ağrısının geçtiğini gördüm. Bu uygulamayı bogazlarım ağrıdığında da denedim ve ilaç kullanmadan geçtiğini gördüm. Yanlız bogazda biraz yanma hissinden dolayı bir saat tutmayı pek başaramadım.
Tüm canlara sağlıklı günler!
Evet bu yöntem etkili oluyor.