28/07/2015, 01:41
Merhaba,
Dün Şahkulu Sultan Türbesinde bir cenaze lokması vardı ve ben de katıldım. Lokmadan sonra orada bulunan canlarla sohbet ediyorduk. Malatya'dan gelen bir abimiz de vardı. Tabii mekan türbe olunca sohbette Din ve Alevilik üzerinde yoğunlaştı. Bir müddet sonra misafir olarak gelen abi yaşadığı bir kerameti paylaştı. Ben de sizinle paylaşmak istedim.
İzmir Selçuk'taki Bülbüldağı'nda İsa peygamberin annesi Meryem Ana'nın son yıllarını geçirdiğine inanılan bir kilise var, Meryem Ana Kilisesi. Hristiyanlar için hac yeri olarak kabul ediliyor. Bu abimiz oğlunu ziyarete İzmir'e gitmiş ve oğlu da onu Meryem Ana kilisesine götürmüş. İçeri girmişler, Hristiyan canlar ibadetlerini yapıyorlar kendi edep erkanlarına göre... Abimiz içinden " Hz.Ali'mi ne katacam bunların içine " diyerek dua etmeden, Hak aşkına bir mum dahi yakmadan "müze ziyareti" gibi girmiş çıkmış !..
Hemen burada açıklama getireyim ki bizi yanlış algılamasınlar değerli canlar ...
Hristiyanların ibadethanesi Kilisedir bildiğiniz gibi. Aleviler olarak her dine, o dinin peygamberlerine ve ailelerine saygı duyan bir toplumuz. Evet gidilen yer bir kilise ve gidip Hristiyan inancına ait ibadetleri yapmayız mesela gidip günah çıkartmayız ama bu din Hz.İsa'nın yeryüzünde anlattığı ve toplumu iyiye, güzele sevkettiği bir din. Bu dini yayan peygamberin Annesi yani MERYEM ANA da çok değerli. Hristiyan dininin ibadethanesine meraktan da olsa gitmişsek yapacağımız şey Hakkın adını zikrederek, İsa peygamberi ve Meryem Ana'yı anarak dua etmek ve mum yakmaktır. Er erden pir pirden seçilmez tabi ki peygamberi peygamberden de seçemeyiz. Onların hepsi Allah'ın birer nurları, seçip topluma gönderdiği temsilcileri. Bu ister peygamberimiz efendimiz Muhammed Mustafa olsun ister İsa peygamber olsun farketmez...
"Biz Aleviler türbe başlarında mum yakarız. Bunun nedeni orada geçmiş dönemde ışığını yayan, Hakkın sesini topluma aktaran, toplumu aydınlatan Pirin ışığını temsilen, ışığının sönmediğini hâlâ gönüllerde ve beyinlerde olduğunu göstermektir... Bundan başkaca bir anlamı yoktur !.."
Bu açıklamalardan sonra devam ediyorum.
Abimiz, kiliseden elini kolunu sallayarak çıkmış. Akşam rüyasında Meryem Ana kilisesinde görüyor kendini ve karşısında Meryem Ana !
Yakasından tutmuş ve demiş ki " Bana saygısızlık yaptın, sana yakıştırmadım. "
***
Abimiz çok etkilenmişti, anlatırken yine aynı duyguları yaşıyor gibiydi !..
***
Çok şükür pirimin verdiği terbiyede din ayrımı gözetmeksizin her dinin inancına, ibadetine, hele hele peygamberine saygı esas olduğu için bu tür bir hata yaşamadık ama yine de uyanık olmak ta fayda var.
Meryem Ana'ya, İsa peygambere ve Hak yolunda gelmiş geçmiş tüm peygamberler , evliyalar ve son Ehlibeyt Evliyası , Şahı Merdan Ali'nin dili,sesi olan Zöhre Ana'ma aşk ile niyaz ederim.
Dün Şahkulu Sultan Türbesinde bir cenaze lokması vardı ve ben de katıldım. Lokmadan sonra orada bulunan canlarla sohbet ediyorduk. Malatya'dan gelen bir abimiz de vardı. Tabii mekan türbe olunca sohbette Din ve Alevilik üzerinde yoğunlaştı. Bir müddet sonra misafir olarak gelen abi yaşadığı bir kerameti paylaştı. Ben de sizinle paylaşmak istedim.
İzmir Selçuk'taki Bülbüldağı'nda İsa peygamberin annesi Meryem Ana'nın son yıllarını geçirdiğine inanılan bir kilise var, Meryem Ana Kilisesi. Hristiyanlar için hac yeri olarak kabul ediliyor. Bu abimiz oğlunu ziyarete İzmir'e gitmiş ve oğlu da onu Meryem Ana kilisesine götürmüş. İçeri girmişler, Hristiyan canlar ibadetlerini yapıyorlar kendi edep erkanlarına göre... Abimiz içinden " Hz.Ali'mi ne katacam bunların içine " diyerek dua etmeden, Hak aşkına bir mum dahi yakmadan "müze ziyareti" gibi girmiş çıkmış !..
Hemen burada açıklama getireyim ki bizi yanlış algılamasınlar değerli canlar ...
Hristiyanların ibadethanesi Kilisedir bildiğiniz gibi. Aleviler olarak her dine, o dinin peygamberlerine ve ailelerine saygı duyan bir toplumuz. Evet gidilen yer bir kilise ve gidip Hristiyan inancına ait ibadetleri yapmayız mesela gidip günah çıkartmayız ama bu din Hz.İsa'nın yeryüzünde anlattığı ve toplumu iyiye, güzele sevkettiği bir din. Bu dini yayan peygamberin Annesi yani MERYEM ANA da çok değerli. Hristiyan dininin ibadethanesine meraktan da olsa gitmişsek yapacağımız şey Hakkın adını zikrederek, İsa peygamberi ve Meryem Ana'yı anarak dua etmek ve mum yakmaktır. Er erden pir pirden seçilmez tabi ki peygamberi peygamberden de seçemeyiz. Onların hepsi Allah'ın birer nurları, seçip topluma gönderdiği temsilcileri. Bu ister peygamberimiz efendimiz Muhammed Mustafa olsun ister İsa peygamber olsun farketmez...
"Biz Aleviler türbe başlarında mum yakarız. Bunun nedeni orada geçmiş dönemde ışığını yayan, Hakkın sesini topluma aktaran, toplumu aydınlatan Pirin ışığını temsilen, ışığının sönmediğini hâlâ gönüllerde ve beyinlerde olduğunu göstermektir... Bundan başkaca bir anlamı yoktur !.."
Bu açıklamalardan sonra devam ediyorum.
Abimiz, kiliseden elini kolunu sallayarak çıkmış. Akşam rüyasında Meryem Ana kilisesinde görüyor kendini ve karşısında Meryem Ana !
Yakasından tutmuş ve demiş ki " Bana saygısızlık yaptın, sana yakıştırmadım. "
***
Abimiz çok etkilenmişti, anlatırken yine aynı duyguları yaşıyor gibiydi !..
***
Çok şükür pirimin verdiği terbiyede din ayrımı gözetmeksizin her dinin inancına, ibadetine, hele hele peygamberine saygı esas olduğu için bu tür bir hata yaşamadık ama yine de uyanık olmak ta fayda var.
Meryem Ana'ya, İsa peygambere ve Hak yolunda gelmiş geçmiş tüm peygamberler , evliyalar ve son Ehlibeyt Evliyası , Şahı Merdan Ali'nin dili,sesi olan Zöhre Ana'ma aşk ile niyaz ederim.