Pir Zöhre Ana Forum

Tam Versiyon: Aleviler ve Alevilik nedir?
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Aleviler ve Alevilik nedir?

Alevilik nedir tanımını yapmadan önce Alevi kime denir onun tanımını yapmamız gerekir. Alevi; Hz. Muhammed, Hz. Ali'ye ve onların soyundan gelen yani Ehlibeyt'ten gelen nesle gönülden bağlı, ibadetlerini Ehlibeyt namazı, muharrem yası matemi (muharrem orucu) , Cem, Semah, Musahip kardeşliği, Aşure olarak yapan, Aslı ; insanlık ve doğruluk, Cevheri; yumuşak huylu olan, Hazinesi; bilgi olan , Kemali; marifet sahibi olan, Meyvesi; dostluk ve sevgi olan her dine, millete, mezhebe, her düşünüş ve inanışa, görüşe kıymet veren, "din" ve şeriat adına toplumun kandırıldığı uydurma bilgilerden, hurafelerden sıyrılmış, vahdet-i vücut (varlık birliği) inancına sahip, yetmiş iki millete aynı gözle bakan Alevilik yani insanlık yolunun bir neferidir.

Alevi terimi yukarıda görüldüğü gibi her şeyden önce dinsel ve inançsal bir anlam taşımaktadır. Bir üst isim olarak kullanılan Alevi terimi, içerisinde birçok alt topluluğu barındırmaktadır. Alevi teriminden önce bu topluluk için Kızılbaş, Rafızi, Güruhu Naci ,Torlak, Taifeyi Bektaşiyan gibi isimler kullanılmaktadır.

Alevilik; Hâk Muhammed Ali , Oniki İmam ve EhliBeyt sevgisini temel alan bir inanç ve ibadet yoludur. Çünkü Alevilik inancı insanın yaşamı boyunca, Hak ile bütünleşmesini amaçlayan kıldan ince, kılıçtan keskin bir yolda yürümesini, eline diline ve beline sahip olup, hak yemeden hak yedirmeden, sevgi ,saygı hoşgörü, insanlık yolundan ilerleyerek, insanın kendini bilmesini ve kendini arayıp bulmasını, hakkın yarattığı her canlıya değer vermesini hedef alır.

Alevilik; İslam’la ilgisi olmasına rağmen Alevilik İslam’da Sünni ve Şia anlayışından oldukça farklı özellikler taşımaktadır.

Alevilik; salt Hz.Ali'yi sevmekten ibaret değildir! Aleviliğin kendine has inançları, ibadet ritüelleri sosyal yapıları ve kurumları vardır. Bu inançlara sahip olmayan ve ibadetlerini yerine getirmeyen bir kişi gerçek manada Alevi olamaz. Zahiri sığ düşünceleri ile Aleviliği kendi paradigmalarıyla yorumlayan, Aleviliği kendi dar kalıplarına sokmaya çalışan, farklı inanç potalarında asimilasyona uğratmak isteyen kişi veya kurumların olduğunu biliyoruz. Bu durum öyle vahim bir hal aldı ki artık Alevilerin dışında hatta tam karşısında olup ta Alevi kurumu kuran, Alevi olmadığı ve Alevi gibi yaşamadığı halde bir Alevi kurumunun başına geçirilen insanların amacının asla Alevi toplumuna hizmet etmek olmadığı aşikardır ki söylem ve demeçler bunun en büyük kanıtıdır.

Hak Muhammed Ali yolunun yani Aleviliğin karanlık ve çıkmaz sokaklara sokulduğu, inanç ve ibadetlerin asimilasyona uğradığı ,yolumuzun sahipleri olan Muhammed-Ali'nin isimlerinin inancımızdan yok edilmeye çalışıldığı, Aleviliğin Sünni inançtan ayrılmış tasavvufi bir yorum olarak tanımlandığı , Aleviliğin bir cemaat, tarikat, kültür ve felsefe olarak değerlendirildiği... Ayrıca ahlâki erozyonun yaşandığı, insan hak ve hukukunun sonuna kadar çiğnendiği, toplumda sevgisizliğin ve güvenin yok olduğu, birlik ve beraberliğin zedelendiği bu ahir zamanda yine bir Evliyasını bu sefer Pir Zöhre Ana'yı toplumun önüne rehber olarak göndermiştir.

1982 yılından bu yana Hakkın Velilik makamına erişen ve aralıksız 31 yıldır bu misyonu geceli gündüzlü yerine getiren Pir Zöhre Ana'nın bugün on binlerce seveni ve yoluna yürüyeni vardır. İnsanlar artık O'nun avazında toplanmakta, O'nun yol göstericiliğinde gerçek el değmemiş Aleviliği yaşamaktadır.

Mezhep, dil, din, ırk, cinsiyet ayrımı yapılmayan, Muhammed Ali yolunun sürüldüğü, Cem'lerinin yapıldığı, fakirlere yemeklerin verildiği, cenaze hizmetlerinin yapıldığı, gençlerin ve çocukların sosyal ve toplumsal olarak gelişmelerini sağlamak için faaliyetlerin yapıldığı (tiyatro, folklor, saz kursu vb.), Üniversitelerin "Tıp Fakültesi, Mühendislik, Öğretmenlik vb." bölümlerinde okuyan gençlerimize bursların verildiği bir hizmet mekanında -ocak- Ehlibeyt Evliyası, Mürşidi olarak Ehlibeyt yolunu sürmektedir.

Allah şehidi İmam Üseyin için dünya'da yası matem tutan tek "inanç, ibadet, sevgi ve insanlık " yolu olan Hak Muhammed Ali yolu ; Eline, diline, beline hakim olarak yetmiş iki milleti bir görmeye ve adaletin, eşitliğin, doğruluğun, hoşgörünün, birlik ve beraberliğin bir simgesi olarak geçmişteki Evliyaların rehberliğinde 1500 yıldır olduğu gibi bugün de yaşayan tek Alevi Piri Zöhre Ana ile varlığını dünya durdukça sürdürecektir.

Aşk ile...
Alevilik kelime anlamıyla[COLOR="#696969"] "Hz Ali'yi seven, ona mensup ola kişidir" olarak geçiyor.

Peki sadece Hz Ali'yi sevip, alevi bir ailede doğmak alevi olmak için yeterli oluyor mu? Aleviliği yeterince hak ettiğimiz anlamına geliyor mu? Aleviliğin ne olduğunu sürekli araştırmış olan alevi toplumu; nasıl alevi olunacağını, alevilik değerlerini eskilerde bırakmış bir harabedir bana göre.

[color=#808080]Alevimisin? Evet aleviyim demek midir sadece alevilik?
Bir çok çevremizde tanıdığımız sünni arkadaşlarımız var.Aleviliği benimsemiş. Bir çok aleviye taş çıkaracak kadar özden yapıyor yolunun ilkelerini. Sünni diyorum yanlış okumadınız. Şu toplumumuzda alevi olduğunu söylemekten utanan ne yazık ki alevi vatandaşlarımız varken, aleviliği sadece mezhepsel bir olgu olarak değerlendirip sözde alevilik yapan, işine göre alevi olduğunu dile getiren, Ali'siz aleviliği bile kabul eden, yezide lanet okumanın yanlış olduğunu düşünen, kızlarını, oğullarını farklı mezhepten insanlarla evlendirip yüreklerinde aleviliği tamamen bitiren yol düşkünü insanlar var.

Hz Ali'nin kılarken şehit olduğu namazına sahip çıkmayan, yas-ını "değiştirilip- şekillendirilmiş" alevilik doğrularına, tarihlerine göre tutan bir alevi alevi olamaz. Kuran-ın değiştirildiğinin bangır bangır bağırıldığı ve bilindiği alevi toplumunda kuran-a göre halen ibadetlerini yapan, ramazanı tutan, ramazan bayramını kutlayan bir alevi alevi olamaz. Aşuresini, Hz Üseyin'in can yemeğini kapı kapı dolaştıracak kadar " yapılan lokmayı" küçük düşüren bir alevi alevi olamaz.

Peki ya benim abdestim alınmış, namazım kılınmış diyen alevi kesimine ne denmeli? Senin cihanın ulusu Pir'in namaz için, yol için kendi canından, ehlibeyt"inden geçmişken; sen onun yolunun yüceliği, varlığının simgesi olan namazı kabul etmeyerek, abdesti yok sayarak alevi olduğunu mu sanıyorsun?

Bunlardan önce Yaşayan bir evliyasını yok sayacak kadar kör olan bir alevinin aleviliğini iliklerine kadar sorgulaması gerekir. Kaldı ki zamane evliyası Yaşayan Pir kendisi için söylenen onca iftirayı, çamuru hak etmezken.

Bizler de zamanında sömürülmüş, iç içe sokulup karıştırılmış olan alevilik adı altında sadece "aleviydik" sözde aleviliğin verdiği ezikliği gerçekleri öğrenip, Yaşayan bir Pir ile yolunuza aşk ile bağlandığınızda anlıyorsunuz. Anlamaktan önce tüm iliklerinizde hissediyorsunuz. Yaşayan Pir'ine sahip çıkmak alevi olmanın, aleviliğin en önemli ilkesidir bence. Zamanında Pir Sultan asılırken sessiz kalanlanr kim ise şuanda da [BZöhre Ana'[/B]ya çamur atanlar ve atılırken sessiz kalanlar aynı kişilerdir...