Pir Zöhre Ana Forum

Tam Versiyon: Zöhre Ana'dan önce ve sonra
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9
Canhaktan yazdı:Bu konuda haklı olabilirsiniz. Ben çok dede gördüm sohbetde ettim. Ama sizin dediğiniz manada hiç evliya görmedim. Genel olarak inandığım bir şey değildir.

Mucize istiyorsak her canlı bir mucizedir.

Elbetteki her canlı bir mucizedir...

Ancak asıl mucizelere evliyayı tanıyınca, canlı olarak şahit oluyorsunuz...
Canhaktan yazdı:Çünkü el almadan pir olunmaz, mürşitsiz pir olmaz, ocaksiz pir olunmaz...
Bir sürü nedenleri var...

Bu kuramın temeli ve gerçekliğine nerden inanıyorsunuz?

Hayatında bir Pir görmemiş birinin bir Pir hakkında kesin bir tümevarımda bulunması tuhaf değil mi?

Pir Sultan Abdal veya Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin hangi yönünü eleştiriyorsunuz?
Canhaktan yazdı:Aleviler Hakk'ı bile eleştirebilirler. Böyle bir yasaklamak yok, niye yok onuda söyleyeyim, çünkü inançınızın sağlamlığı için sorgulamanız lazım. Alevilikde salt biat yoktur.


Ben bu görüşünüze katılamayacağım zira yıllaaar öncesinden temeli kuramlaştırılmış bir teoriyi altüst ediyorsunuz bu yorumunuzla,

Hayatınızda olup biten herşeyi sorgulamanız tabi bir olaydır zaten bunu yapmaz iseniz sizi insanlaştıran öğeleri kaybedersiniz ancak çok önemli bir nokta var ki " din " ya da " inanç" öğeleri sorgulanmaz zaten sorgulanırsa adı inanç değil" ideoloji" olur, inanç ya vardır ya da yoktur ve bunun ötesi de yoktur, bir şeye inanma ihtiyacı hissederseniz inanırsınız hepsi bu ,

İnancımız tamamen bizim ile vicdanımızın ortak ürünüdür,

Ancak elbette "batıl inanç" sömürüsü konumuzun tamamen dışındadır...

Konuyu bir de bu yönüyle değerlendirmenizi öneririm...
--can!haktan!!!,
Geç bunları laf salatasını oku ne diyor diller:
''kırmışsa tek dişini zalim canavar
ne hak tanır nede hakkı arar
karnında bir kova çamurlu çiyanla
satacak cahil kul arar''
adgan yazdı:Arkadaşım doğru yolu bulana kadar elbetteki eleştireceksiniz. Buna kimsenin itirazı yoktur. Zaten başından beri siz de bunu yapıyorsunuz bizler diyormuyuz neden eleştiriyorsun. Bizlerin tek itiraz ettiğimiz kısım sizlerin kendi inancınız zorla gelip bizim inancımızı bilmenize rağmen hayır o doğru değildir illa ki bizim ki doğrudur şeklindeki tavrınızdır. Yoksa bilgilenmek amaçlı sorular sorun. Zöhre Ana ve yolumuzla ilgili görüşlerimizin size tuhaf veya yanlış gelen yerlerini tabiki saygı çerçevesinde sorabilirsiniz. Tabi ki inanmayabilirsiniz de. Ancak bundan daha ileri gitmemeniz lazım. Yani hayır efendim o öyle değildir illa da böyledir demekle ne siz ne de biz sizi ikna edemeyeceğimizden sınırları zorlamamk lazımdır...

Bizlerin demek istediği bir evliyayı görmüşüz tanımışız Ona inanmışız. İşte Görüp, yaşayıp inandıktan sonra eleştirmek tamamen Hakka asi gelmekten, inkar gelmekten başka bir şey değildir. İşte o aşamada evliya eşeltirilemez. Yoksa bilmeyen adam zaten inanmadığı için ona eleştirme deseniz de eleştirecektir...

Ayrıca daha önce dediğim gibi gerçek manada bir evliyayı tanıdığınızda zaten eleştirecek bir tarafını bulamıyorsunuz ki. Tam tersine O evliyaya baktıkça kendinizde o kadar çok eleştirilecek şeyler buluyorsunuz ki işte insan olma yolunda kendini geliştirmek açısından asıl insanlara lazım olan da bence budur...


Sevgili can
İstediğiniz herşeye inanabilirsiniz. Bu sizin en doğal hakkınız olduğu gibi, benimde hakkım. Gösterdiğiniz saygı kadar en az saygı almakda en doğal hakkınız.

Sevgili can ben size hiçbir şey dayatmıyorum. Bunu rağmen sizler saten dogmalarınızı oluşturmuşsunuz.

Düşüne biliyormusunuz Zöhre ana adı altında bir forum kurmuşsunuz ve Zöhre ana eleştirilemez diyorsunuz.
Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu.

Pirinizin düşüncelerini yaymaya çalışıyorsunuz, ama eleştirmeyin de diyorsunuz. Burda olmamazın sebebi yazdıklarınız,düşündükleriniz,eylemleriniz.v.s v.s değilmi, temeliniz zöhre ananız ben burda sizlerin neyini eleştirilsem eleştireyin doğaylı olarak piriniz de eleştirmiş olurum.

adgan yazdı:Elbetteki her canlı bir mucizedir...

Ancak asıl mucizelere evliyayı tanıyınca, canlı olarak şahit oluyorsunuz...


Sizin düşüncenize göre insanları allah yaratmadımı. Allahın yarattığından daha büyük mucizemi olur ki ben evliyalara bakım. Allahdan dahamı çok keramet sahibiler.

AliRengi yazdı:Bu kuramın temeli ve gerçekliğine nerden inanıyorsunuz?

Hayatında bir Pir görmemiş birinin bir Pir hakkında kesin bir tümevarımda bulunması tuhaf değil mi?

Pir Sultan Abdal veya Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin hangi yönünü eleştiriyorsunuz?


Alevilikde herşey rızalık ve razılıkla olur. Rızasız yağmur yağmaz, rızasız ot yeşermez. El almak veya vermek olayına antipatiniz pirinizin kimseden al almadığında kaynaklanıyor bence.

El almak rıza almaktır, gönül almakdır, onay almakdır. Yunus Emrenin Tapduk Emreden al alması çok yaygın bir hikayedir. Biliyorsunuz aslında,çok iyide biliyorsunuz. Ama anlaşılmaz bir tavrınız var el alma olayaına karşı..

Gerekirse Pir sultanda eleştirilir, Hünkarımızda.
Ben örneğin Pir sultanın Hınzır paşaya karşı olan tutumunu eleştirilir. Eleştirme hakkı insanı bir haktır. Kimse hakkı kimseden alamaz. Eleştiri ve ret etmenin olmadığı yerde fanatiklik başlar diye düşünüyorum..

burcu yazdı:Ben bu görüşünüze katılamayacağım zira yıllaaar öncesinden temeli kuramlaştırılmış bir teoriyi altüst ediyorsunuz bu yorumunuzla,

Hayatınızda olup biten herşeyi sorgulamanız tabi bir olaydır zaten bunu yapmaz iseniz sizi insanlaştıran öğeleri kaybedersiniz ancak çok önemli bir nokta var ki " din " ya da " inanç" öğeleri sorgulanmaz zaten sorgulanırsa adı inanç değil" ideoloji" olur, inanç ya vardır ya da yoktur ve bunun ötesi de yoktur, bir şeye inanma ihtiyacı hissederseniz inanırsınız hepsi bu ,

İnancımız tamamen bizim ile vicdanımızın ortak ürünüdür,

Ancak elbette "batıl inanç" sömürüsü konumuzun tamamen dışındadır...

Konuyu bir de bu yönüyle değerlendirmenizi öneririm...

Düşünüyorsam varım, Düşünmem engellendiği her ortam ve herşey bana zülümdür. Düşünce özgürlüğü evrensel bir hakktır. Olmazsa olmazdir.
İster din olsun, ister ideoloji, ister kültür olsun ne olursa olsun bana düşünme ihtiyaçı vermiyorsa bu kesinlikle benim için zararlıdır. Çünkü benim insan olma özelliğimi ortatan kaldırıyor. Düşündükçe onaylar veya eleştirilsiniz. Ama eleştirme hakkınız yoksa tamamen onaylamak için düşünmüş olursunuzki buda sizi beymi yıkanmış asker yapar..

İnsanın temel özelliği sorgulamadır. Alevilikde sorgu üzerine kurulmuş bir inanç sistemidir. Kendimize aldığımız rehber bilimdir, kitabımızsa insan..

cankardelenler yazdı:--can!haktan!!!,
Geç bunları laf salatasını oku ne diyor diller:
''kırmışsa tek dişini zalim canavar
ne hak tanır nede hakkı arar
karnında bir kova çamurlu çiyanla
satacak cahil kul arar''

İşte mariz bir örnek. Eleştirme özelliği elinden alınmış, kendini sadece kabul etme moduna almış,,,,,

Hiç bir şey demiyor sadece öğrendiklerine bağlı yaşıyor. Aslında bir şey öğrendiğide yok ama ortada tamamen kökden bağlanmış, slogan atan, bir holigan tavrı...
Sevgili Canhaktan,

Evliyalar ve Muhammed -Ali yolu tabiki sorgulanmalıdır.
Sorgulayarak inancımızın değerlerini daha iyi anlayıp yaşayabiliriz.

Pir Sultan Abdal ve Hacı Bektaş-ı Veli 7 maşuktan ikisidir. Eğer biz yol kutsallarımızı eleştirmeye başlarsak duracağımız yer neresi olur sizce ?

Sorgulamayalım demiyorum , eleştiremeyiz diyorum.

Eğer bir evliyanın neden gönderildiğini anlamaya çabalarsak ve evliyaların özellikle de maşukların yolumuz için ne anlam ifade ettiklerini bilirsek; bu sorgulama bizleri onların eleştirilemeyeceği sonucuna götürür.

Evliyalar , Hak'kın yeryüzündeki nefesleridir.

Allah'ı sorgulayabilriz tabiki, ama neyi ve ne kadarını sorgulamalıyız sorusu da beraberinde gelmez mi?

Yol içinde yol arama
Yol Muhammed Ali'nindir

Sır içinde sır vardır yolumuzda. Bunun neyini eleştireceğiz?

Zira bu sırra bizler eremeyeceğimize göre ....
Zöhre Ana'nın sözündeki "Evliya eleştirilmez" ifadesi kesinlikle bir dogma değildir.

TDK Sözlükte dogma şöyle tanımlanıyor: Belli bir konuda ileri sürülen bir görüşün sorgulanamaz, tartışılamaz gerçek olarak kabul edilmesi. 2. fel. Doğruluğu sınanmadan benimsenen, bir öğretinin veya ideolojinin temeli yapılan sav, nas, inak.

Yani bir düşüncenin dogma olabilmesi için nedeninin bilinmemesi, sorgulanamaması ve sınanamaması gerekiyor.

Eğer bir dogmadan bahsediyorsak orada kesinlikle bir kişinin, grubun ya da sistemin baskısından da söz etmemiz gerekir doğal olarak. Kanıtların olmaması, deneyin mümkün kılınamaması gerekecektir.

Bunların hiçbiri ne Zöhre Ana için ne de O'nun anlattıkları için geçerlidir.

Kadere iman bir dogma mıdır?

Ya da hiç kimsenin bilmediği ve görmediği ama kuran'da yazıyor diye mümin kesimin inandığı ahirete iman bir dogma mıdır?

Cennet cehennemin var olduğuna iman getirmek bir dogma mıdır?

Cevabımız evetse bir de şunu cevaplayalım:

Ehlibeyti katleden Ömer'dir!

Herhangi bir kanıtımız var mı? (Kısmen birazdan açıklarım)

Az çok İslam tarihi okumuş biri Ömerin kim olduğunu ne yaptığını bilir böyle bir önermeye kesinlikle karşı çıkar.

Ama bunu Zöhre Ana 30 yıldır söylüyor.

Ben buna inanıyorum. Ben bunu Zöhre Ana dediği için inanıyorum burası doğrudur. Ama bakın nasıl; Zöhre Ana ufkumuzu açıyor ve düşünmemizi sağlıyor:

1. Aleviler neden çocuklarına Ömer, Osman ismini koymazlar? Bilinen tarihte ne Ömer ne de Osman Ehlibeyte zararı dokunmamış kişiliklerdir. Husumetleri vardı belki ama 1500 senedir bir topluluğun kendi çocuklarına isimlerini koymayacak kadar kinlerini kazanacak ne yapmış olabilirler?

2. Ya da Muharrem orucu neden dönüyor? Neden biz hicri takvime uyuyoruz? Ramazanın sebebi ne?

3. Ve Zöhre Ana doktorların ölecek dediği annemi bize bağışlıyor,

4. Ummana giriyor bizler buna şahit oluyoruz,

Ve ben O'na inanıyorum.

Liste uzar.


Eleştirmeyi eğer kusur bulma olarak algılarsak biz Hak'ta kusur aramayız. "Yav Hak niye benim şu arkadaşımı yarattın?", "Ya Rab madem insanlar ölecek neden yaratıyorsun?"

Bunun sonu deliliktir. Bizim sürmeye çalıştığımız Alevilik - Muhammed Ali yolu bunun üzerine inşa olunmamıştır.

Biz ne Hak'ta ne de O'ndan gelen evliyalarda kusur aramayız. Kusur arayanlardan asla olmayız.

İşte bu yüzden bütün bu sorgulamalardan sonra varacağımız son nokta "Evliyalar eleştirilmez" ifadesidir.

Sayfalar: 1 2 3 4 5 6 7 8 9