20/05/2013, 18:24
ABHaber tarafından yansıtılan yazısında De Volkskrant, ’Orta Doğu’daki petrol zengini ülkelerin şeyhlerinden misin? Batı ülkelerindeki silah tedarikçileri, insansız askeri uçakların satışıyla ilgili zorluk mu çıkartıyor? O zaman Türkiye’yi ziyaret etmek isteyebilirsin. Zira Türk Havacılık ve Uzay Sanayisi, kısa süre önce insansız hava aracı geliştirdi ve İslam dünyasına satış yapmayı planlıyor’ sözlerini kullandı.
Anka aracı için ’17 metrelik kanat genişliğiyle gri bir canavar ve İstanbul’daki savunma fuarının gözdesi’ diyen gazete yazılım programcısı Barış Karayurt’un, ’İnsansız hava aracı geliştirmiş olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Elbette ABD’nin insansız hava araçları kadar iyi değil ancak bütün testleri başarıyla tamamladık ve istediğimiz sonuçları elde ettik’ değerlendirmelerini de yansıttı.
’Arap ülkelerinden büyük talep var’
ANKA'nın haberine göre; Ekranda Anka’nın test uçuşlarını gösteren yazılımcı Karayurt, ’Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri için 10 adet üreteceğiz fakat Arap ülkelerinden de büyük talep var. Mısır, şimdiden 10 tane sipariş verdi’ dedi. Karayurt, aracın burnundan çekilen fotoğraflara işaret ederken, ’Bu bir keşif aracı ama silahlı model üzerinde de çalışıyoruz’ şeklinde konuştu.
Hollandalı gazete, Türkiye’nin, ABD’den sonra NATO’daki en büyük orduya sahip ve savunmaya milyarlarca dolar para harcadığını belirterek ’Türk ordusunun ekipmanı, normalde Amerika ve Avrupa’dan geliyor. Ancak son yıllarda, Türk savunma sanayisi büyük bir atılım gerçekleştirdi. Türk yetkililer, Türk ordusunun ihtiyacının yüzde 55’inin ülke savunma sanayisi tarafından karşılandığını belirtiyor ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu rakamı yüzde 75’e çıkartmayı hedefliyorlar’ dedi.
Türklerin şu anda gemi, zırhlı araç ve roketatar üretiyor ve kendi tankları üzerinde de çalışmaları devam ettiklerini kaydeden gazete, Türklerin, gerekli teknoloji için Batı ve Asya merkezli savunma şirketleriyle iş birliği yaptığını kaydederek ’Mesela yeni tank, Güney Koreli Hyundai şirketiyle beraber geliştiriliyor. Bir Batılı askeri ataşe, ’Türklerin teknolojiyi sıfırdan geliştirmesi gerekmiyor. Artık bu teknolojiyi satın almak mümkün’ diye yazdı. Gazete şözlerini şöyle sürdürdü:
’Türkler, ürettikleri silahları hem Amerikan hem de Avrupa şirketlerinden daha ucuza satıyorlar. İslam dünyasıyla iyi ilişkileri ve Orta Doğu’da yükselen güçlerini de iyi kullanıyorlar. Türklerin müşterileri arasında Pakistan, Malezya ve Suudi Arabistan var. Batılı askeri ataşe, ’Türkler, İslam kartını oynuyor. İslam dünyasının savunmasını üretmeyi hedefliyorlar’ diyor.’
Hollandalı şirketlerin de Türklerin bu ihracat emellerinden pay elde etmeye çalıştıklarına dikkat çeken gazete, kimya şirketi DSM’nin Türk savunma şirketi FNSS ile kısa süre önce bir anlaşma imzaladığını, Dyneema adı verilen maddenin Malezya için üretilen zırhlı araçlarda kullanılacağını vurgularken de DSM Sözcüsü Dirk Louwers’in ’Dyneema, çelikten on kat daha kuvvetli ama daha hafif bir madde’ sözlerini de yansıttı.
’Batı korkuyor’
Buna karşın gazete, ancak Türklerin bu planlarının tartışmalara neden olduğuna dikkat çekerken ’Çünkü Batılı yetkililer, Türkiye’nin ihracat arayışları nedeniyle hassas NATO teknolojisinin, Batı’nın istemediği hükûmetlerin eline geçmesinden korkuyor. İran’daki Ayetullah veya Taliban ile iyi ilişkileri olan Pakistanlı yöneticiler gibi’’ sözlerini kullandı. Gazete şöyle devam etti:
’Bu yüzden Türkler ile Hollanda şirketi Photonis arasında görüşmeler devam ediyor. Türkiye, gece görüşü gözlüklerini üretebilmek için Photonis’den bu gözlüklerin üretiminde kullanılan bir parça satın almak istiyor. Ancak Photonis, piyasada yeni bir rakip istemiyor. Ayrıca Hollanda hükûmeti de gece görüşü teknolojisinin Türklere satılmasına sıcak bakmıyor.’
Bunun ardırdan Photonis Genel Müdürü Goossen Boers’in ’Türkiye bir NATO ülkesi ancak diğer NATO üyesi ülkelerden farklı bir konuma sahip. Hollanda, söz konusu ürünleri kontrol altında tutmak istiyor’ ifadeleri yansıtıldı.
Goossen, bu anlaşmazlık nedeniyle Türkleri müşteri olarak kaybedebileceklerini söylerken de ’Bence Türkiye, eninde sonunda bu malı üretecek. Savunma sektörü, maalesef acımasız bir sektör’ dedi.
20 Mayıs 2013
Cumhuriyet.com
Anka aracı için ’17 metrelik kanat genişliğiyle gri bir canavar ve İstanbul’daki savunma fuarının gözdesi’ diyen gazete yazılım programcısı Barış Karayurt’un, ’İnsansız hava aracı geliştirmiş olmaktan büyük gurur duyuyoruz. Elbette ABD’nin insansız hava araçları kadar iyi değil ancak bütün testleri başarıyla tamamladık ve istediğimiz sonuçları elde ettik’ değerlendirmelerini de yansıttı.
’Arap ülkelerinden büyük talep var’
ANKA'nın haberine göre; Ekranda Anka’nın test uçuşlarını gösteren yazılımcı Karayurt, ’Öncelikle Türk Silahlı Kuvvetleri için 10 adet üreteceğiz fakat Arap ülkelerinden de büyük talep var. Mısır, şimdiden 10 tane sipariş verdi’ dedi. Karayurt, aracın burnundan çekilen fotoğraflara işaret ederken, ’Bu bir keşif aracı ama silahlı model üzerinde de çalışıyoruz’ şeklinde konuştu.
Hollandalı gazete, Türkiye’nin, ABD’den sonra NATO’daki en büyük orduya sahip ve savunmaya milyarlarca dolar para harcadığını belirterek ’Türk ordusunun ekipmanı, normalde Amerika ve Avrupa’dan geliyor. Ancak son yıllarda, Türk savunma sanayisi büyük bir atılım gerçekleştirdi. Türk yetkililer, Türk ordusunun ihtiyacının yüzde 55’inin ülke savunma sanayisi tarafından karşılandığını belirtiyor ve önümüzdeki birkaç yıl içerisinde bu rakamı yüzde 75’e çıkartmayı hedefliyorlar’ dedi.
Türklerin şu anda gemi, zırhlı araç ve roketatar üretiyor ve kendi tankları üzerinde de çalışmaları devam ettiklerini kaydeden gazete, Türklerin, gerekli teknoloji için Batı ve Asya merkezli savunma şirketleriyle iş birliği yaptığını kaydederek ’Mesela yeni tank, Güney Koreli Hyundai şirketiyle beraber geliştiriliyor. Bir Batılı askeri ataşe, ’Türklerin teknolojiyi sıfırdan geliştirmesi gerekmiyor. Artık bu teknolojiyi satın almak mümkün’ diye yazdı. Gazete şözlerini şöyle sürdürdü:
’Türkler, ürettikleri silahları hem Amerikan hem de Avrupa şirketlerinden daha ucuza satıyorlar. İslam dünyasıyla iyi ilişkileri ve Orta Doğu’da yükselen güçlerini de iyi kullanıyorlar. Türklerin müşterileri arasında Pakistan, Malezya ve Suudi Arabistan var. Batılı askeri ataşe, ’Türkler, İslam kartını oynuyor. İslam dünyasının savunmasını üretmeyi hedefliyorlar’ diyor.’
Hollandalı şirketlerin de Türklerin bu ihracat emellerinden pay elde etmeye çalıştıklarına dikkat çeken gazete, kimya şirketi DSM’nin Türk savunma şirketi FNSS ile kısa süre önce bir anlaşma imzaladığını, Dyneema adı verilen maddenin Malezya için üretilen zırhlı araçlarda kullanılacağını vurgularken de DSM Sözcüsü Dirk Louwers’in ’Dyneema, çelikten on kat daha kuvvetli ama daha hafif bir madde’ sözlerini de yansıttı.
’Batı korkuyor’
Buna karşın gazete, ancak Türklerin bu planlarının tartışmalara neden olduğuna dikkat çekerken ’Çünkü Batılı yetkililer, Türkiye’nin ihracat arayışları nedeniyle hassas NATO teknolojisinin, Batı’nın istemediği hükûmetlerin eline geçmesinden korkuyor. İran’daki Ayetullah veya Taliban ile iyi ilişkileri olan Pakistanlı yöneticiler gibi’’ sözlerini kullandı. Gazete şöyle devam etti:
’Bu yüzden Türkler ile Hollanda şirketi Photonis arasında görüşmeler devam ediyor. Türkiye, gece görüşü gözlüklerini üretebilmek için Photonis’den bu gözlüklerin üretiminde kullanılan bir parça satın almak istiyor. Ancak Photonis, piyasada yeni bir rakip istemiyor. Ayrıca Hollanda hükûmeti de gece görüşü teknolojisinin Türklere satılmasına sıcak bakmıyor.’
Bunun ardırdan Photonis Genel Müdürü Goossen Boers’in ’Türkiye bir NATO ülkesi ancak diğer NATO üyesi ülkelerden farklı bir konuma sahip. Hollanda, söz konusu ürünleri kontrol altında tutmak istiyor’ ifadeleri yansıtıldı.
Goossen, bu anlaşmazlık nedeniyle Türkleri müşteri olarak kaybedebileceklerini söylerken de ’Bence Türkiye, eninde sonunda bu malı üretecek. Savunma sektörü, maalesef acımasız bir sektör’ dedi.
20 Mayıs 2013
Cumhuriyet.com