20/05/2013, 18:21
Hatay’ın Reyhanlı ilçesinde 51 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırının ardından, Alevi dernekleri, bölgeyi ziyaret ederek, Reyhanlı'da yaşananları rapor haline getirecek. Ziyaret öncesi Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu’na Reyhanlı patlamalarının ardından gündeme gelen Alevi toplumuna yönelik iddiaları sorduk.
Reyhanlı patlamasının ardından özellikle basın organlarında, alevi toplumuna yönelik ithamların artması Alevi örgütlerinin temsilcilerini harekete geçirdi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve Hacı Bektaş Dergâhı Postnişini Veliyettin Ulusoy ile 584 Alevi kültür derneğinin temsilcileri yarın Reyhanlı’ya giderek gelişmeleri inceleyecek.
Reyhanlı ziyareti öncesi Rusya’nın Sesi Radyosu olarak Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ile, son dönemdeki iddiaları ve ziyarette gerçekleştirecekleri temasları sorduk.
’ALEVİ KARŞITLIĞI YÜKSELTİLİYOR’
12 Mayıs’ta Ankara'da yapılan Büyük Alevi Kurultayı’nın organizasyonunda yer alan Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ziyaretin toplumda yükseltilen Alevi karşıtı söylem nedeniyle, gerçekleştiğini belirtek şunları söyledi:
’Reyhanlı yürekleri sızlatan bir katliamdı. Mesele, Alevilik boyutuyla sunulmaya çalışıldı. Bu katliamın Esad nezdinde Alevilere atfedilmesi söz konusu oldu. Oysa Hatay’daki, genel olarakTürkiye’deki ve hatta bütün dünyadaki Aleviler canı kutsarlar ve kıymetli bulurlar. Dolayısıyla da Alevilerin böyle bir işin için olması, onaylaması, desteklemesi, taraftar olması mümkün değildir. Biz bütün bunlardan kaynaklı olarak Reyhanlı’ya gidip oradaki canlara destek olmak ve yaşamını yitiren ailelere baş sağlığı dilemek istiyoruz. Sadece Reyhanlı’ya da gitmedik, Roboski’ye de gittik. Suriye olayları başladığından bu tarafa Alevi karşıtlığı oluşturulmaya çalışılıyor Türkiye’de. Başbakan’dan tutun da hükümetin diğer yetkililerine kadar, sürekli bu söyleniyor. Bunun karşılığı tabi topluma da yansıyor. Son iki yıldır inanılmaz bir şekilde hem fiziki saldırı var, Alevilere karşı hem de hukuken yok sayılma durumuyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin içine girdiği yeni çözüm sürecinde, yeni yapılanma döneminde, Alevilerin rol oynamaması, devletin karar alma mekanizmalarından dışlanmasına yönelik bir girişim görüyoruz biz.’
’BU KAVGA HATAY’IN KAVGASI DEĞİL’
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de ziyaret boyunca gerçekleştirecekleri temasları ve son dönemdeki söylemlere ilişkin yaklaşımlarını şu sözlerle anlattı:
’ Reyhanlı bizim için çok önemli, çok hassas bir yer. Son süreçte özellikle bazı kalemşorler, garip bir şekilde bir Sünni damarı refleksi göstererek sanki olayı Aleviler yapmış gibi davranıyorlar. Alevi  Sünni kavgasına çok meraklı görünüyorlar. Oysa Reyhanlı’daki gerçek o değil, bizim oradaki dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde, başka bir görüntü çıkıyor ortaya. Biz bütün Alevi kurumlarıyla Reyhanlı’da olacağız. Reyhanlı Kaymakamı ile Belediye Başkanı’ndan randevu istedik ama bir yanıt alamadık. Tabipler Birliği ile Esnaf Odası ile ve canını yitirmiş dostlarımızın aileleriyle birer görüşme yapacağız. Reyhanlı sokaklarındaki insanlarla konuşacağız. Bu görüşmeleriniz sonucunu bir rapor olarak kamuoyuyla paylaşacağız.Hükümet Hatay’ı bir barış kenti olarak sürekli kamuoyuna lanse ediyordu. Reyhanlı’da ve Hatay’da kavga çıkmasının sebebi orada yaşayan yerli halk değildir, sonradan gelenler özellikle Alevi mahallelerinde gezerek bildiri dağıtanlar, Alevilere ölüm diye bağıranlardır. Bu kavga Hatay halkının kavgası değil. Türkiye’yi yönetenlerin bunu görmezi gerekiyor. Biz Suriye’den gelen mültecilere karşı değiliz. Ama özellikle Özgür Suriye Ordusu’nun mensuplarının orada kollanıp, korunmasını kabul edemeyiz.’
’ORTADOĞU’DAKİ MEZHEPÇİ POLİTİKALAR...’
Geçmez, Reyhanlı'daki gelişmelerin son dönemde uluslararası güçlerce desteklenen Büyük Ortadoğu Projesi’nden kaynaklı olduğunu öne sürdü:
’Ortadoğu’yu Sünnileştirmek istiyorlar. Şii ve Alevi toplumuna tahammül edemiyorlar. Hedefte, Şiilik ve Alevilik’ten arındırılmış tamamen Sünni kaynaklı bir Orta Doğu var. ’
Audio faylı indiriniz
’ALEVİLER ESAD’I TANIMAZ’
Geçmez, Alevi toplumunda, Esad rejiminin destek gördüğü iddialarının da gerçeği yansıtmadığını da vurguladı:
’Hatay dışındaki Aleviler’in çoğu Esad’ı tanımaz. Şuan Suriye’de Alevilerin yaşadığı sorular, Türkiye’deki Alevilerin yaşadığı sorunlarla benzer sorunlardır. Hükümet AB ve ABD’ye paralel olarak Esad’la ilgili söylemlerini değiştirdi. Sanki sorun Esad’ın Alevi olmasından kaynaklanıyormuş gibi bir noktaya gelindi. Oysa bu doğru değil. Ortadoğu’nun şekillenmesiyle ilgilidir esas mesele’
Audio faylı indiriniz
’YOK SAYILMAYI KABUL ETMEYECEĞİZ’
Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise, son dönemdeki söylemlere tepkisiz kalamayacaklarını belirterek, pek çok girişimde bulunduklarını açıkladı:
’İtirazlarımızı dile getiriyoruz, toplumumuzu ve Türkiye kamuoyunu, dünya kamuoyunu da aydınlatmaya çalışıyoruz. Dönem, dönem hak ihlalleri raporları yayınlıyoruz bunu hem içindeki kurumlara, hem yurtdışındaki uluslararası kurumlara gönderiyoruz. Diğer taraftan da Türkiye’deki Alevilerin barıştan yana yapmış olduğu eylemleri, etkinlikleri oluşturuyoruz. Ve Türkiye’de yürütülen çözüm süreciyle ilgili olarak ne düşündüğümüzü ifade ediyoruz, barışın yanında yer aldığımızı ifade ediyoruz. Bundan sonras da sessiz kalmayacağız. Alevi toplumu mağduriyeti kabul etmeyecek. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz, Reyhanlı’ya gitmemizin nedeni de bu. Alevilerin oradaki mültecilere saldırdığı, Alevi doktorların hastalara bakmadığı gibi iftiraları da bizzat yerinde görmek istiyoruz. Çünkü yaptığımız istişarelerde böyle bir şeyin kesinlikle mümkün olmadığını biliyoruz. Biz bu topraklarda kadimden beri varız ve biz bu toprakların geleceğinde şekillenmesinde söz sahibi topluluklardan birisiyiz. Yok sayılmayı kabul etmeyeceğiz.’
Audio faylı indiriniz
’ÇÖZÜM SÜRECİ’NE TAM DESTEK!
Peki aleviler, Türkiye'deki barış ve çözüm sürecine nasıl bakıyor? Hükümetin uygulamaya koyduğu yeni süreçten memnunlar mı? Kaygıları ve eleştirileri neler? Bu soruları da Alevi toplumunun iki temsilcisi olan Ali Kenanoğlu ve Ercan Geçmez'e sorduk.
Her iki isim de yeni Anayasa'da alevi toplumunun taleplerinin karşılanması gerektiğine vurgu yaptı ve mevcut anayasa taslakları içinde kendilerine en yakın olanın Barış ve Demokrasi Partisi tarafından hazırlandığını söyledi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez çözüm sürecine "amasız ve fakatsız" destek verdiklerini belirtirken, sürece dair üretken bir pratik sergileyeceklerini kaydetti:
’584 tane Alevi örgütü biraraya gelip ’koşulsuz ve fakatsız ve amasız bir barış’ dedi. Kimsenin ötekileştirilmediği, kimsenin yok sayılmadığı bir barıştan bahsetti. Ve Türkiye’nin sorunun siyasal bir sorun olduğunu, bunun için siyasete büyük bir sorumluluk düştüğünü, biz sivil toplum örgütleri olarak da bu barışla ilgili yapılması gereken ne ise ona katkı sunacağımızı söyledik. Türkiye’de her kesimin sorunları var. Onun için Türkiye’nin bir toplumsal barışa ihtiyacı var. Hükümetin önümüze koyduğu barış süreci elbette ki silahların susması, tabutların gelmemesi, arkasından ağıtların yakılmaması çok değerli, çok önemli ama yeterli değil. Bu süreç AKP’ye bırakılamaz. Sonuçta AKP’nin Türkiye’deki tecrübeleri ortada, nereye el attıysa şayet kendi siyaset çizgisine yakın bir sonuç elde etmezse anında dönebilecek bir siyaset izliyor. Sürecin Takipçisi olacağız, yanlış görüldüğü yerde sesimizi yükselteceğiz, doğruyu göstermekle ilgili rehber olmaya çalışacağız. Yeni Anayasa sürecine gelince, BDP’nin taslağı daha çok tartışılabilir, daha çok bize yakın olan bir taslaktır, eksikleri olmasına rağmen, bu bize yakın görünüyor. Her ne kadar AKP BDP’yle anlaşırız diyorsa anlaşılmayacaklar. Çünkü AKP, CHP ve MHP’nin önerileri birbirlerine daha yakın. Tek fark, başkanlık sistemiyle ilgili. Hiçbir yere dokunmuyor. YÖK’e dokunmuyorlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’na dokunmuyorlar, yargının bağımsızlığıyla ilgili olarak herhangi bir şey ortaya koymuyorlar. Bunlar çok önemli şeyler. Bunlarla ilgili bütün taslaklara eleştirimiz var.’
Audio faylı indiriniz
’BDP’NİN ANAYASA ÖNERİSİ TALEPLERİMİZİ KARŞILIYOR’
Çözüm ve Barış sürecine ilişkin yorumunu aldığımız ikinci isim olan Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise, alevi toplumunun süreçten dışlanmaya çalışıldığını savundu:
’Öcalan’ın mektubundaki İslam bayrağı endişe yaratmadı. Asıl endişe verici olan hükümetin sürece Alevileri dahil etmemesidir. Öcalan’ın mektubu üzerinden Aleviler’de Kürt karşıtlığı yaratılmaya çalışılıyor. Öcalan’ın mektubundaki İslam bayrağı vurgusu geçmiş bin yılı kapsayan bir vurguydu. Demokratikleşmeden bahsediyordu. Alevi toplumu oradaki vurguyu anlayabilecek kabiliyete sahiptir. Çözüm Süreci’ne Alevilerin karışmamasını isteyenler var. Hükümet de sürece bizi dahil etmiyor. Akil insanların yapmış olduğu birçok toplantıya Alevi kurum ve kuruluşları davet edilmiyor. Sadece hükümet değil, ana muhalefet partisi de Aleviler’e karşı aynı tutum içinde. Bizim kaygımız var evet. Dini bir yönetimde yaşamayı kabul edemeyiz. Bu bizim inançlarımıza aykırı ve yaşam tarzımızı doğrudan tehdit eder. Osmanlı Devleti’nde Aleviler’in neler yaşadığı ortada. Aleviler demokratik ve laik bir ülke arzusundadırlar. Türkiye’nin eşitlikçi, özgürlükçü bir demokratik yapıdan yana olmasını istiyoruz. Şu anda ne demokrasi var ne laiklik var ne de bizim gibi burada sayısal olarak azınlıkta bulunan toplulukların inançsal ve kimliksel özgürlükleri söz konusu. Cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesine ve din derslerinde çocuklarımıza asimilasyonun dayatılmasına karşı çıkıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu taleplerimize en yakın duruşu BDP sergiliyor. BDP, devletin din işlerine karışmamasını ve dinin sivil hayatta temsil edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bunu Diyarbakır’da ve Kürt bölgelerinde yapmış oldukları ’Sivil Cuma’larla gösterdiler. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na BDP’nin milletvekili Anayasa Komisyon Üyesi Altan Tan Aleviler’in de eşit yurttaşlık, eşit inançsal hizmetten yararlanması konusunda öneri sundu. Bu öneri AKP, MHP ve CHP tarafından kabul edilmedi. CHP Alevilerin yanında duruyor gibi gözükse de netice itibariyle devletin din algılayışını sahiplenmiş durumda. 90 yıldır Aleviler’e zülm eden yasalar yürürlükte.’
20.05.2013
Kaynak : turkish.ruvr.ru/
Reyhanlı patlamasının ardından özellikle basın organlarında, alevi toplumuna yönelik ithamların artması Alevi örgütlerinin temsilcilerini harekete geçirdi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Genel Başkanı Ercan Geçmez ve Hacı Bektaş Dergâhı Postnişini Veliyettin Ulusoy ile 584 Alevi kültür derneğinin temsilcileri yarın Reyhanlı’ya giderek gelişmeleri inceleyecek.
Reyhanlı ziyareti öncesi Rusya’nın Sesi Radyosu olarak Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ve Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ile, son dönemdeki iddiaları ve ziyarette gerçekleştirecekleri temasları sorduk.
’ALEVİ KARŞITLIĞI YÜKSELTİLİYOR’
12 Mayıs’ta Ankara'da yapılan Büyük Alevi Kurultayı’nın organizasyonunda yer alan Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ziyaretin toplumda yükseltilen Alevi karşıtı söylem nedeniyle, gerçekleştiğini belirtek şunları söyledi:
’Reyhanlı yürekleri sızlatan bir katliamdı. Mesele, Alevilik boyutuyla sunulmaya çalışıldı. Bu katliamın Esad nezdinde Alevilere atfedilmesi söz konusu oldu. Oysa Hatay’daki, genel olarakTürkiye’deki ve hatta bütün dünyadaki Aleviler canı kutsarlar ve kıymetli bulurlar. Dolayısıyla da Alevilerin böyle bir işin için olması, onaylaması, desteklemesi, taraftar olması mümkün değildir. Biz bütün bunlardan kaynaklı olarak Reyhanlı’ya gidip oradaki canlara destek olmak ve yaşamını yitiren ailelere baş sağlığı dilemek istiyoruz. Sadece Reyhanlı’ya da gitmedik, Roboski’ye de gittik. Suriye olayları başladığından bu tarafa Alevi karşıtlığı oluşturulmaya çalışılıyor Türkiye’de. Başbakan’dan tutun da hükümetin diğer yetkililerine kadar, sürekli bu söyleniyor. Bunun karşılığı tabi topluma da yansıyor. Son iki yıldır inanılmaz bir şekilde hem fiziki saldırı var, Alevilere karşı hem de hukuken yok sayılma durumuyla karşı karşıyayız. Türkiye’nin içine girdiği yeni çözüm sürecinde, yeni yapılanma döneminde, Alevilerin rol oynamaması, devletin karar alma mekanizmalarından dışlanmasına yönelik bir girişim görüyoruz biz.’
’BU KAVGA HATAY’IN KAVGASI DEĞİL’
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez de ziyaret boyunca gerçekleştirecekleri temasları ve son dönemdeki söylemlere ilişkin yaklaşımlarını şu sözlerle anlattı:
’ Reyhanlı bizim için çok önemli, çok hassas bir yer. Son süreçte özellikle bazı kalemşorler, garip bir şekilde bir Sünni damarı refleksi göstererek sanki olayı Aleviler yapmış gibi davranıyorlar. Alevi  Sünni kavgasına çok meraklı görünüyorlar. Oysa Reyhanlı’daki gerçek o değil, bizim oradaki dostlarımızla yaptığımız görüşmelerde, başka bir görüntü çıkıyor ortaya. Biz bütün Alevi kurumlarıyla Reyhanlı’da olacağız. Reyhanlı Kaymakamı ile Belediye Başkanı’ndan randevu istedik ama bir yanıt alamadık. Tabipler Birliği ile Esnaf Odası ile ve canını yitirmiş dostlarımızın aileleriyle birer görüşme yapacağız. Reyhanlı sokaklarındaki insanlarla konuşacağız. Bu görüşmeleriniz sonucunu bir rapor olarak kamuoyuyla paylaşacağız.Hükümet Hatay’ı bir barış kenti olarak sürekli kamuoyuna lanse ediyordu. Reyhanlı’da ve Hatay’da kavga çıkmasının sebebi orada yaşayan yerli halk değildir, sonradan gelenler özellikle Alevi mahallelerinde gezerek bildiri dağıtanlar, Alevilere ölüm diye bağıranlardır. Bu kavga Hatay halkının kavgası değil. Türkiye’yi yönetenlerin bunu görmezi gerekiyor. Biz Suriye’den gelen mültecilere karşı değiliz. Ama özellikle Özgür Suriye Ordusu’nun mensuplarının orada kollanıp, korunmasını kabul edemeyiz.’
’ORTADOĞU’DAKİ MEZHEPÇİ POLİTİKALAR...’
Geçmez, Reyhanlı'daki gelişmelerin son dönemde uluslararası güçlerce desteklenen Büyük Ortadoğu Projesi’nden kaynaklı olduğunu öne sürdü:
’Ortadoğu’yu Sünnileştirmek istiyorlar. Şii ve Alevi toplumuna tahammül edemiyorlar. Hedefte, Şiilik ve Alevilik’ten arındırılmış tamamen Sünni kaynaklı bir Orta Doğu var. ’
Audio faylı indiriniz
’ALEVİLER ESAD’I TANIMAZ’
Geçmez, Alevi toplumunda, Esad rejiminin destek gördüğü iddialarının da gerçeği yansıtmadığını da vurguladı:
’Hatay dışındaki Aleviler’in çoğu Esad’ı tanımaz. Şuan Suriye’de Alevilerin yaşadığı sorular, Türkiye’deki Alevilerin yaşadığı sorunlarla benzer sorunlardır. Hükümet AB ve ABD’ye paralel olarak Esad’la ilgili söylemlerini değiştirdi. Sanki sorun Esad’ın Alevi olmasından kaynaklanıyormuş gibi bir noktaya gelindi. Oysa bu doğru değil. Ortadoğu’nun şekillenmesiyle ilgilidir esas mesele’
Audio faylı indiriniz
’YOK SAYILMAYI KABUL ETMEYECEĞİZ’
Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise, son dönemdeki söylemlere tepkisiz kalamayacaklarını belirterek, pek çok girişimde bulunduklarını açıkladı:
’İtirazlarımızı dile getiriyoruz, toplumumuzu ve Türkiye kamuoyunu, dünya kamuoyunu da aydınlatmaya çalışıyoruz. Dönem, dönem hak ihlalleri raporları yayınlıyoruz bunu hem içindeki kurumlara, hem yurtdışındaki uluslararası kurumlara gönderiyoruz. Diğer taraftan da Türkiye’deki Alevilerin barıştan yana yapmış olduğu eylemleri, etkinlikleri oluşturuyoruz. Ve Türkiye’de yürütülen çözüm süreciyle ilgili olarak ne düşündüğümüzü ifade ediyoruz, barışın yanında yer aldığımızı ifade ediyoruz. Bundan sonras da sessiz kalmayacağız. Alevi toplumu mağduriyeti kabul etmeyecek. Gelişmeleri yakından takip ediyoruz, Reyhanlı’ya gitmemizin nedeni de bu. Alevilerin oradaki mültecilere saldırdığı, Alevi doktorların hastalara bakmadığı gibi iftiraları da bizzat yerinde görmek istiyoruz. Çünkü yaptığımız istişarelerde böyle bir şeyin kesinlikle mümkün olmadığını biliyoruz. Biz bu topraklarda kadimden beri varız ve biz bu toprakların geleceğinde şekillenmesinde söz sahibi topluluklardan birisiyiz. Yok sayılmayı kabul etmeyeceğiz.’
Audio faylı indiriniz
’ÇÖZÜM SÜRECİ’NE TAM DESTEK!
Peki aleviler, Türkiye'deki barış ve çözüm sürecine nasıl bakıyor? Hükümetin uygulamaya koyduğu yeni süreçten memnunlar mı? Kaygıları ve eleştirileri neler? Bu soruları da Alevi toplumunun iki temsilcisi olan Ali Kenanoğlu ve Ercan Geçmez'e sorduk.
Her iki isim de yeni Anayasa'da alevi toplumunun taleplerinin karşılanması gerektiğine vurgu yaptı ve mevcut anayasa taslakları içinde kendilerine en yakın olanın Barış ve Demokrasi Partisi tarafından hazırlandığını söyledi.
Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez çözüm sürecine "amasız ve fakatsız" destek verdiklerini belirtirken, sürece dair üretken bir pratik sergileyeceklerini kaydetti:
’584 tane Alevi örgütü biraraya gelip ’koşulsuz ve fakatsız ve amasız bir barış’ dedi. Kimsenin ötekileştirilmediği, kimsenin yok sayılmadığı bir barıştan bahsetti. Ve Türkiye’nin sorunun siyasal bir sorun olduğunu, bunun için siyasete büyük bir sorumluluk düştüğünü, biz sivil toplum örgütleri olarak da bu barışla ilgili yapılması gereken ne ise ona katkı sunacağımızı söyledik. Türkiye’de her kesimin sorunları var. Onun için Türkiye’nin bir toplumsal barışa ihtiyacı var. Hükümetin önümüze koyduğu barış süreci elbette ki silahların susması, tabutların gelmemesi, arkasından ağıtların yakılmaması çok değerli, çok önemli ama yeterli değil. Bu süreç AKP’ye bırakılamaz. Sonuçta AKP’nin Türkiye’deki tecrübeleri ortada, nereye el attıysa şayet kendi siyaset çizgisine yakın bir sonuç elde etmezse anında dönebilecek bir siyaset izliyor. Sürecin Takipçisi olacağız, yanlış görüldüğü yerde sesimizi yükselteceğiz, doğruyu göstermekle ilgili rehber olmaya çalışacağız. Yeni Anayasa sürecine gelince, BDP’nin taslağı daha çok tartışılabilir, daha çok bize yakın olan bir taslaktır, eksikleri olmasına rağmen, bu bize yakın görünüyor. Her ne kadar AKP BDP’yle anlaşırız diyorsa anlaşılmayacaklar. Çünkü AKP, CHP ve MHP’nin önerileri birbirlerine daha yakın. Tek fark, başkanlık sistemiyle ilgili. Hiçbir yere dokunmuyor. YÖK’e dokunmuyorlar, Diyanet İşleri Başkanlığı’na dokunmuyorlar, yargının bağımsızlığıyla ilgili olarak herhangi bir şey ortaya koymuyorlar. Bunlar çok önemli şeyler. Bunlarla ilgili bütün taslaklara eleştirimiz var.’
Audio faylı indiriniz
’BDP’NİN ANAYASA ÖNERİSİ TALEPLERİMİZİ KARŞILIYOR’
Çözüm ve Barış sürecine ilişkin yorumunu aldığımız ikinci isim olan Hubyar Sultan Derneği Başkanı Ali Kenanoğlu ise, alevi toplumunun süreçten dışlanmaya çalışıldığını savundu:
’Öcalan’ın mektubundaki İslam bayrağı endişe yaratmadı. Asıl endişe verici olan hükümetin sürece Alevileri dahil etmemesidir. Öcalan’ın mektubu üzerinden Aleviler’de Kürt karşıtlığı yaratılmaya çalışılıyor. Öcalan’ın mektubundaki İslam bayrağı vurgusu geçmiş bin yılı kapsayan bir vurguydu. Demokratikleşmeden bahsediyordu. Alevi toplumu oradaki vurguyu anlayabilecek kabiliyete sahiptir. Çözüm Süreci’ne Alevilerin karışmamasını isteyenler var. Hükümet de sürece bizi dahil etmiyor. Akil insanların yapmış olduğu birçok toplantıya Alevi kurum ve kuruluşları davet edilmiyor. Sadece hükümet değil, ana muhalefet partisi de Aleviler’e karşı aynı tutum içinde. Bizim kaygımız var evet. Dini bir yönetimde yaşamayı kabul edemeyiz. Bu bizim inançlarımıza aykırı ve yaşam tarzımızı doğrudan tehdit eder. Osmanlı Devleti’nde Aleviler’in neler yaşadığı ortada. Aleviler demokratik ve laik bir ülke arzusundadırlar. Türkiye’nin eşitlikçi, özgürlükçü bir demokratik yapıdan yana olmasını istiyoruz. Şu anda ne demokrasi var ne laiklik var ne de bizim gibi burada sayısal olarak azınlıkta bulunan toplulukların inançsal ve kimliksel özgürlükleri söz konusu. Cem evlerinin ibadethane olarak kabul edilmemesine ve din derslerinde çocuklarımıza asimilasyonun dayatılmasına karşı çıkıyoruz. Diyanet İşleri Başkanlığı’nın lağvedilmesi gerektiğini söylüyoruz. Bu taleplerimize en yakın duruşu BDP sergiliyor. BDP, devletin din işlerine karışmamasını ve dinin sivil hayatta temsil edilmesi gerektiğini ifade ediyor. Bunu Diyarbakır’da ve Kürt bölgelerinde yapmış oldukları ’Sivil Cuma’larla gösterdiler. Anayasa Uzlaşma Komisyonu’na BDP’nin milletvekili Anayasa Komisyon Üyesi Altan Tan Aleviler’in de eşit yurttaşlık, eşit inançsal hizmetten yararlanması konusunda öneri sundu. Bu öneri AKP, MHP ve CHP tarafından kabul edilmedi. CHP Alevilerin yanında duruyor gibi gözükse de netice itibariyle devletin din algılayışını sahiplenmiş durumda. 90 yıldır Aleviler’e zülm eden yasalar yürürlükte.’
20.05.2013
Kaynak : turkish.ruvr.ru/