Pir Zöhre Ana Forum

Tam Versiyon: Atatürk Öldürüldü mü?
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Her yanımız komplo teorileri ile dolu!..

Ortaya her gün yeni bir iddia atılıyor ve o iddia araştırılmadan gündemi oluşturuyor. Atanlar ise pişkin pişkin bir kenarda sırıtıyorlar.

Birisi çıkıp Piyer Loti tepesine, İdris Bitlis-i ismini öneriyor. Öbürü kürtaj ve sezaryene takıyor, bir diğeri Kürt sorununu çözmeye soyunuyor’

Oysa bu ülkede Kürt sorununun ne olduğunu ortaya koyan hiçbir çalışma yok!

Çok küçük bir azınlık ve terör örgütünün isteklerini, Kürt’ler bunu istiyor diye topluma dayatıp, kan akıtanlar aklanmaya mı çalışılıyor?

Gördüğünüz gibi sapla saman birbirine karışmış durumda. Ülke olarak tam da AKP-Cemaat savaşına hazırlanıp, keyifle izlemeye geçecekken, Hazreti Muhammetsiz Ezan okuyanları topluma şikâyet edecekken(Belçika’da Diyalog Grubunun kilisede düzenlediği bir toplantıda, cemaat taraftarlarınca okunan ezandan bahsediyorum.) yepyeni ve bence çok önemli bir iddia ortaya atıldı. Ancak bu iddiaya; ne yazılı, nede görsel basın fazla ilgi göstermedi.

Oysa bu ülkede Kalp krizinden öldüğü açıklanan Rahmetli Turgut Özal için araştırma komisyonları kurulup, ölümünün ardındaki sır perdesi(!) aralanmaya çalışıldı ve hala çalışılıyor. Bu sayede gündeme gelenler, gündeme gelmenin keyfini çıkartıyor.

Biz gelelim ülke gündemini sarsması gereken, ancak bir sinek vızıltısı kadar bile ses getirmeyen iddiaya:

İddia; Beyaz TV'de Latif Şimşek'in modere ettiği Dinamit adlı programda gündeme geldi. Ankaralı işadamı ve koleksiyoncu Muhammed Yüksel, Atatürk'ün öldürüldüğünü ve otopsi yapılırken kafatasının değil vücudunun açıldığını iddia etti.

Bunları ispatlamak isteyen Muhammet Yüksel, Atatürk'ün otopsi sonrası fotoğraflarını yayınlayarak, ne kadar ciddi olduğunu gösterdi.

Yayınladığı fotoğrafların dışında, elinde gerçekleri alt üst edecek bilgi ve fotoğrafların olduğunu da ileri sürdü’

İddiayı bir adım daha ileri götüren Muhammet Yüksel, Elinde Atatürk'ün otopsi yapılırken fotoğrafların bulunduğunu ileri sürüp, 'Kesme, biçme işlemleri yapılırken de fotoğrafları var ama onları yayınlatmak istemiyorum.’ Diyerek, iddiasının arkasında durdu.

Bu güne kadar Atatürk’e otopsi yapan doktorları kimse bilmezken, Muhammet Yüksel bu isimleri de kamuoyuyla paylaştı.

İşte Atatürk’ü otopsi yapan doktorlar. Doktor Akil Muhtar, Doktor Mehmet Kamil, Doktor Süreyya Hidayet, Doktor Abra Vaya... Doktor Abra Vaya Yahudi asıllı Rum'dur. 1935-1943 yılında Atatürk'ün azınlıklar için kontenjanından Niğde Milletvekilliği yapmış, kurucu meclis üyeliği yapmış, senatörlük yapmış bir Türk vatandaşı’

Biz toplum olarak Atatürk’ün neden öldüğünü şöyle biliyorduk. ’Siroz'a bağlı kalp durması!’ Bununla ilgili her hangi bir otopsi raporunun olmadığını yine Muhammet Yüksel’den öğreniyoruz. Ayrıca doktorların otopsiyi dostlar alışverişte görsün mantığı ile yaptıkları, Muhammet Yüksel’in açıklamalarından anlaşılıyor.

Ayrıca otopsi raporunun yayınlanmadığını da iddia ediyor. Gerçi toplum olarak o dönemlerde otopsinin ne olduğunu, ne işe yaradığını bile bilmediğimizi söylemek, fazla abartı olmaz.

Birde yayınlanan resimler var. Bu resimlerin nasıl çekildiği, kimin tarafından çekildiğiyle ilgili bir sürü soru işareti mevcut. Öte yandan, devletle ilişkisi olmayan bir fotoğraf koleksiyoncusunda bu fotoğrafların ne aradığı da meçhul. Böyle fotoğrafların Devlet arşivinde olması gerekmiyor mu? En azından Genelkurmay Başkanlığı arşivinde bulunması gerekmiyor mu?

Genelkurmay Başkanlığı personeline sahip çıkamadığı gibi, Ata’sına da mı sahip çıkamıyor? (Bu sözlerimi ağır bulanlar, Genelkurmay’a bağlı bir cezaevindeki tutuklu askerlerin konuşma metinlerinin medyaya nasıl yansıdığını, Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un hala niye içeride olduğunu, üst rütbeli subaylardan yüzde 20 sininin niye tutuklandığını, kuvvet komutanlarının hala niçin içeride olduğunu sorgulasınlar.)

Yurtseverlerin, Kemalistlerin, muhaliflerin her hareketini araştıran, poçu bağlayana, parasız eğitim pankartı açana 8.5 yıl hapis cezası veren, özel yetkili ve etkili savcılar, hakimler? Sizler neredesiniz? Bu ülkeyi kurtaran ve kuran bir liderin ölümü ile ilgili ortaya atılan bu iddiaları niye araştırmıyorsunuz? Sizin araştırma yapmanız için ilahi bir yerlerden işaret mi gelmesi lazım? Yoksa Deniz Feneri soruşturmasını yürüten savcıların başına gelenler bizim de başımıza gelir diye mi korkuyorsunuz?

Herkes şunu iyi bilmeli; korkunun ecele hiçbir zaman faydası yoktur!

10 Haziran 2012
Kaynak: blog.milliyet.com