Pir Zöhre Ana Forum

Gösterim tarihi:]09.Ocak.2009
Yönetmen:]David S. Goyer
Oyuncular:]Odette Yustman, Gary Oldman, Cam Gigandet, Meagan Good
Dil:]İngilizce
Tür:]Gerilim
Fragman: İzlemek için tıklayınız

Yeni yılın ididalı gerilim filmlerinden biri Doğmamış. Bedenine şeytani bir ruhun girmesiyle yaşamı hem kendisi hem de yakın çevresi için kabusa dönüşen bir genç kadının öyküsünü anlatan filmin senaristi ve yönetmeni David S. Goyer.


]Konusu
Bazı insanların ruhu ölümden sonra şeytanla öyle içli dışlı olur ki, cennete girilmesine izin verilmez. İki dünya arasında sonsuzluğa dek sıkışıp kalan böyle ruhlar, çaresizce yerleşebilecekleri yeni bedenler ararlar. Kimi zaman bunu başarırlar da…”Doğmamış”da, bedenine şeytani bir ruhun girmesiyle yaşamı kabusa dönen ve en sevdiği insanlar için bile büyük bir tehlikeye dönüşen genç bir kadının öyküsü anlatılıyor.

Casey Beldon, küçük yaşta annesi tarafından terk edilmiştir ve bu yüzden annesinden nefret etmektedir. Ancak bazı esrarengiz olaylar sonucunda annesinin kendini neden yüzüstü bırakıp gittiğini kavramaya başlar. Başına gelen olaylarla tek başına baş edemeyeceğini anlayınca çareyi spritüel olaylar danışmanı Sendak’a başvurmakta bulur.

Sendak’ın da yardımım alan Casey, bedenine şeytani bir ruhun girdiğini öğrenir. Herkese ve herşeye yerleşebilme yeteneğine sahip olan bu yaratık, genç kadının hayatını kabusa çevirmiştir. Ailesi ve kendisi üzerinde süren bu lanetin kökenlerinin Nazi Almanya’sına kadar uzandığını öğrenen Casey, bundan kurtulmanın yollarını aramaya başlar.

Lanetin ortadan kalkması için yapılması gereken şeyse, dünyanın ötesinde henüz doğmamış biri tarafından açılmış giriş kapısının kapatılmasıdır…

[B]DOĞMAMIŞ..
Bu filimi mutkala seyredeceğim..Fragmanı süper..
Teşekkürler İDİL.[/B]

Gösterim tarihi:]16.Ocak.2009
Yönetmen:]Mehmet Güleryüz
Oyuncular:]Çiçek Tekdemir, Mervan İlten, Abdullah Tarhan, Ramazan Itır
Dil:]Türkçe
Tür:]Drama


Daha çok belgeseleriyle tanınan yönetmen Mehmet Güleryüz ilk uzun metrajlı filminde Anadolu'nun kanayan yarası olan namu cinayetlerini beyazperdeye taşıyor.


]Konusu
Batman’ın köylerinden birinde yaşayan Havar’la ilgili bir söylenti kısa sürede yayılır. Dedikoduya göre Havar, komşu köyden bir gençle yakınlaşmıştır. Havar’la evlenme hakkına sahip olan amcasının oğlu Şehmus bu söylentiler karşısında çılgına döner ve Havar’ın babasına baskı yaparak, onu öz kızını öldürmeye teşvik eder. Artık Havar kurban, babası ise cellat olmuştur.

Gösterim tarihi: ]16.Ocak.2009
Yönetmen:] Matthew O'callaghan, Todd Wilderman
Oyuncular: ]Seslendirenler: Jane Krakowski, Crispin Glover, Mike Epps, Joel Mchale, Olivia Hack, Steve Schirripa, Jacquie Barnbrook
Dil: ]İngilizce (Türkçe dublaj)
Tür: ]Animasyon



Sezonun küçükler kadan büyüklerin de ilgisini çekebilecek animasyonlarından biri... Orman sakinleri ev hayvanlarına karşı.


[B]Konusu[/B]
Elliot, Giselle'e sırılsıklam aşık olmuştur ama tam da o sıralar Mr. Weenie bir grup şımarık ev hayvanı tarafından sahibine götürülmek için kaçırılır. Boog, Elliot, McSquizzy, Buddy ve ormanın tüm sakinleri bir plan hazırlayarak sosise benzeyen arkadaşlarını kurtarmayı kendilerine görev bilirler.

Bu plan onları ev hayvanlarının dünyasına götürür. Düşmanları olan ev hayvanlarıysa, oyuncak kaniş Fifi'nin de engeliyle, Mr. Weenie'yi savaşmadan bırakmama kararındadırlar.

Gösterim tarihi:]16.Ocak.2009
Yönetmen:]Jed Weintrob
Oyuncular:]Angela Bettis, Kirby Bliss Blanton, Devon Graye, Ben Cotton
Dil:]İngilizce
Tür:]Psikolojik gerilim
Fragman: İzlemek için tıklayınız


High definition 3-D tekniğiyle çekilen İz bir psikolojik gerilik filmi. Jed Weintrob'un yönettiği
filmin senaryosunda ise Zack Ford’un imzası var.


]Konusu
Kolorado’nun Ovid isimli küçük bir kasabasında yaşayan cenaze levazımatçısı Ernie Bishop’ın hikayesi, yıllar yılı hafızalardan silinemeyecek; kasaba halkı on altı sene önce yaşanan vahşet dolu bu efsaneden hiçbir zaman kurtulamayacaktır.

Ernie Bishop, kaçırdığı masum gençleri morgun bodrum katında ölülerin muhafaza edildiği çekmecelerde saklayıp onlara akla hayale gelmeyen işkencelerde bulunur. Bu gençlerin vücutlarında açtığı yaraları kurbanlarına küçük bir ayna kullanarak gösteren caninin kasaba halkının ruhunda açtığı yaralar hiç kapanmaz. Ama bir gün, Bishop’un kurbanlarından olan Joan Burrows, caniyi öldürüp morgdan kaçmayı başarır. Artık O, kasabanın kahramanıdır…

Yaşananların ardından Joan kasabayı terk edip Denver’a yerleşir ve yaşamını başarılı bir gayrimenkul danışmanı olarak sürdürür. Onaltı yıl sonra yeğeni Olympia’nın mezuniyeti için kasabaya geri döndüğündeyse Bishop efsanesi tekrar canlanır.

Olympia’nın arkadaşları teker teker yok olurken, cani geride tüyler ürpertici ipuçları bırakmaktadır. Önceleri Bishop’un geri döndüğünü düşünen Joan, aklını kaçırma noktasına gelir. Sonunda Olympia da ortadan kaybolunca, Joan tek başına katilin peşine düşer. Ne var ki gelişen olaylar, rastlantı ve ipuçları zanlı olarak Joan’u göstermektedir.

Güz Sancısı geliyor
"Güz Sancısı" 23 Ocak 2009'da vizyona giriyor.



http://www.guzsancisifilm.com/


“Çemberimde Gül Oya”, “Hatırla Sevgili” gibi birbirinden başarılı projelere imza atan Tomris Giritlioğlu ve ekibi “Güz Sancısı” filmi ile bir kez daha geçmişi günümüze getiriyor. 2002 yılından beri üzerinde çalıştığı bu özel proje ile Tomris Giritlioğlu, 10 yıl aradan sonra beyazperdeye yönetmen olarak geri dönüyor. Yönetmenin sinema kariyerinde hedeflediği tematik üçlemenin “Suyun Öte Yanı” ve “Salkım Hanım'ın Taneleri”nden sonraki son filmi olan “Güz Sancısı” 23 Ocak 2009’da vizyona giriyor.

C Yapım ve Film’in yapımcılığını üstlendiği “Güz Sancısı” filminin başrollerini Murat Yıldırım, Beren Saat, Okan Yalabık, Belçim Bilgin Erdoğan, İlker Aksum, Hüseyin Avni Danyal, Umut Kurt, Avni Yalçın, Tuncel Kurtiz ve Zeliha Berksoy paylaşıyor. Senaryosunu Etyen Mahçupyan ve Nilgün Öneş’in yazdığı film, Yılmaz Karakoyunlu’nun aynı adlı eserinden senaryolaştırıldı. Bu eser, 1992 yılında Türkiye Yazarlar Derneği Roman Ödülü’nün de sahibidir.

Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan’ın büyük desteği ile çekimlerinin tamamına yakını Beyoğlu ve çevresinde gerçekleşen filmde, İstanbul 1955 yılındaki haliyle beyazperdeye yansıtılıyor. Naz Erayda, Nilüfer Çamur Giritlioğlu ve Erol Taştan’ın sanat yönetmenliğini üstlendiği filmde dekor, kostüm ve aksesuarlar 1955 yılı İstanbul’u kapsamlı bir şekilde incelenerek titiz bir çalışma ile tek tek hazırlandı.

1955 yılında geçen “Güz Sancısı”nda milliyetçi, zengin bir toprak ağasının idealist oğlu olan Behçet (Murat Yıldırım), karşı komşusu Rum Elena’ya (Beren Saat) aşık olur ve 6-7 Eylül olaylarının panoramasında duygularıyla ve siyasi fikirleriyle bir iç hesaplaşmaya girişir.

Behçet’in babası Kamil Efendi (Tuncel Kurtiz), Antakya'daki güçlü nüfuzu yüzünden hükümetin yakından ilgilendiği, bürokrasinin içindeki “derin” iradeyle sıcak bağlantıları olan, zengin bir toprak ağasıdır. Babasının etkili kimliğinin gölgesinde kalmış bir genç olan Behçet’in en büyük hedefi Kamil Efendi’nin telkinlerine uyarak siyaset dünyasında yer almak ve yükselmektir. Bu konuda ona en büyük desteği babasının yakın dostu ve nişanlısı Nemika’nın (Belçim Bilgin Erdoğan) babası Kenan Bey (Hüseyin Avni Danyal) vermektedir. Eski bir bürokrat eskisi olan Kenan Bey, “Kıbrıs Türktür Cemiyeti”nin tepe yöneticilerinden ve derin devlet operasyonlarına yön veren isimlerden biridir.

Behçet’in muhafazakar, sakin, ağırbaşlı, içe dönük aynı zamanda da hakkaniyete ve ahlaka önem veren bir yapısı vardır. Bu durum onun çoğu zaman siyaset dünyasındaki gelişmelerden rahatsız olmasına neden olmaktadır, fakat temelde kendi milliyetçi bakışını doğru, adil ve gerçekçi bulur. Türk milletinin batılılar tarafından abluka altına alınmış olduğunu, bu durumun da Kıbrıs’ta açıkça ortaya çıktığını düşünmektedir. Aslında bireysel hayatında da abluka altında olduğu hissini çok güçlü olarak yaşayan Behçet, bütün bunların yanı sıra karşı komşusu Rum Elena’ya aşık olmuştur. Beyoğlu'na ağır ağır inmeye başlayan bu gergin siyasi atmosferin karanlığı altında iki genç arasındaki karşı konulmaz aşk, kendini savunmaya çalışmaktadır. Behçet, militan bir kalemin günbegün koyulaşan renklerle çizdiği bir politik çizgide yürürken; 6 Eylül 1955 sabahına doğru attığı her adım, Elena'ya kavuşmasını zorlaştırır. Türk siyasi hayatının ağır yükünü sırtlarında taşımak zorunda kalan bu iki sevgili, aşkın topraklarında "aynı", yaşadıkları ülkenin topraklarında "farklı" taraflardadır.