27/08/2010, 11:58
"Atatürk bir diktacı mı, bir hürriyetçi mi idi? Bir akşam üstü birlikte Sarayburnuna gittik.(Gazinodur (A.B)) Bir aralık:
-Kimde bir küçük defter var? dedi.
Sanırım garsonlardan biri kendine bir küçük cep defteri uzattı. Bir şeyler yazdığını görüyorduk. Biraz geçtikten sonra:
-Bunları sana okutacağım. Gözden geçir!
diye karaladığı sayfaları bana verdi. Baktım, yazı benim Ankara'daki komisyondan getirdiğim yeni latin alfabesi ile! Binlerce kişiye Atatürk'ün Türk yazısını temelden değiştiren sözünü okudum. Coşkunca bir alkıştır, koptu. İki gün sonra da Anadolu yolculuğuna çıkarak halka yeni yazı öğretmenliği etti.
Bu tepeden inme bir oldu bitti idi. Büyük Millet Meclisinin haberi bile yoktu.
Metodun diktatörce olduğuna şüphe edilemez."
Falih Rıfkı Atay, Atatürkçülük Nedir? s 34
-Kimde bir küçük defter var? dedi.
Sanırım garsonlardan biri kendine bir küçük cep defteri uzattı. Bir şeyler yazdığını görüyorduk. Biraz geçtikten sonra:
-Bunları sana okutacağım. Gözden geçir!
diye karaladığı sayfaları bana verdi. Baktım, yazı benim Ankara'daki komisyondan getirdiğim yeni latin alfabesi ile! Binlerce kişiye Atatürk'ün Türk yazısını temelden değiştiren sözünü okudum. Coşkunca bir alkıştır, koptu. İki gün sonra da Anadolu yolculuğuna çıkarak halka yeni yazı öğretmenliği etti.
Bu tepeden inme bir oldu bitti idi. Büyük Millet Meclisinin haberi bile yoktu.
Metodun diktatörce olduğuna şüphe edilemez."
Falih Rıfkı Atay, Atatürkçülük Nedir? s 34