11/12/2009, 20:45
Alıntı:Dede: Ayin-i cem'lerde on iki hizmet sıralamasında birinci sırada olan Mürşitlik makamına gelmiş.. Dini Ruhani önderdir.
***Doğrudan doğruya soya bağlıdır. Seyid olduklarına inanılır. Yani Hz. Muhammed'in kızı hz. Fatıma-ül Zehra ile Hz. Ali'nin soyundan gelen Ehl-i Beyt neslidir. Kimi yörelerde dedelerin yaptıkları işler arasında görülen; hastalıkların tedavisi, doğaüstü mucizeler gibi olgulara bakıldığında nnesilden gelme bir ruhaniyet taşıklarına inanılır.
**Dede'nin temel görevi ise toplumu aydınlatmak ve örnek oluşturmaktır.
***Dede'nin soy şartına dayanarak üstlendiği Ayin-i Cem'deki görevinin yanı sıra aydınlatma görevini yerine getirebilmesi için "adil, bilgili,erdemli,gözü gönlü tok,kapısı ve sofrası açık olması gerekir. Çünkü dede-baba...yol açar,talipleri irşat eder,bilmeyene öğretir,aydınlatır
***İmam Cafer-i Sadık'ın Buyruk'unda: Bir padişah tarafından yaptırılan ve içinde acı-tatlı meyvelerin yenildiğinde insanı öldüren yada delirten meyvelerin bulunduğu örneği kullanılarak, mürşitlik rolünün altını çizer. Mürşitler; bahçenin bahçıvanıdırlar ve zehirli meyveden yiyenlere panzehirdir, delirtici meyveden yiyenlere de aklı başa getirici ilaçlar vermek temel görevleridir. Bu bahçe ise dünyadır. Dolayısıyla dedeler alemle, ruhsal alemin keşişme noktasındadırlar. Ancak işlevleri bu dünya ile sınırlıdır. İşlevlerini yerine getirebilmek için ise, adalet, erdem gibi değerlere sahip olmalıdırlar...
Allah Eyvallah
***Dede-babalar, her nekadar kendilerine bağlı topluluklarda yürüttükleri cem sonrasında topluluğun rızasına bağlı olarak, ayni ve nakti bir şeyler elde etselerde (çıralık), temel geçim kaynakları bu değildir. Dede herkes gibi çalışır ve kendi geçimini kendi sağlar.
***Üstlendiği görev ve hizmet ona herhangi bir ayrıcalık vermez. Çünkü dedeler de eğer şuç işlerlerse tıpkı talipler gibi, topluluğun karşısında hesap verecek "dara çekilecek" ve hatta "Düşkün " sayılıp ceza bile alabileceklerdir.
***Dedelik soya dayanmakla birlikte, yanlız soy yoluyla elde eldilmez. dedelik hizmetini yerine getirebilmesi için topluluğun rızası şarttır.
*** Dedelik hiçbir zaman yanlız başına din adamlığı değildir. Dini bir rol üstlenmemektedir. dedelik kurumu sayesinde Aleviler arasında zincirleme bir örgütlenme oluşur. dede ocakları birbirinden kız alıp verir. soylarının müridlere karışmamasına özen gösterilir.
**Her dede ocağının görüldüğü bir başka dede ocağı vardır. Bu zincirsel örgüt, bütün Anadolu alevilerini bir ağ gibi sarar ve birbirine bağlar.
***Bu örgütlülük.. Yüzyıllardan beri var olan bir kültür birikimini ve aktarımını sağlamıştır. Alevi kültürü daha çok sözlü bir kültürdür. dedeler gerektiğinde hem dedelik hemde zakirlik yaparak bu kültürü günümüze ulaştırmışlardır.
Allah Eyvallah
Dede-Baba'dan alıntıdır.