19/05/2009, 10:18
Bana bir Sünni demişler
Ben Alevi olamam ki
İşim gücüm yalan dolan
Ben Alevi olamam ki
İlaç diye muska yazdım
İlmin düzenini bozdum
Mürşit ile kuyu kazdım
Ben Alevi olamam ki
On iki imamı haktır
Bende layık iman yoktur
Aleviyim diyen çoktur
Ben Alevi olamam ki
Ali fakiri soydu mu?
Ali millete kıydı mı?
Ali nefsine uydumu?
Ben Alevi olamam ki
Alevi yalan söylemez
Yetimin hakkını yemez
Zalimliye boyun eğmez
Ben Alevi olamam ki
Mahsuni'yim yüzüm kara
Çekemem özümü dara
Herkes gelemez Haydar'a
Ben Alevi olamam ki.
(Mahsuni Şerif)
Alevilik, Dini İslam, Kitabı Kuran, Hakk’a kul, Hz.Muhammet Mustafa’nın Peygamberliğine bağlı, Hz. İmam Ali'ye talip, Ehli-i Beyt yolunu süren, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin eline- beline-diline sahip olma ilkelerini benimseyen, iyi düşünce, iyi söz ve iyi davranışta kendini bulan, Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, zâhiri bâtınla, bâtını zâhirle birleştiren, şeriat kapısını aşıp, tarikatta pişen, marifet yoluyla hakikat dünyasına ulaşan, Kuran’ın şekline değil, özüne inen, akıl ve gönül ile ruhsal olgunlaşma yoludur.
Alevi İslam anlayışı; İslamiyet’in Kuran'a dayalı, Hz. Muhammed'in buyruklarına göre, İslam’ı evrensel boyutları ile yorumlayıp yeryüzü insanlığına yeni kapılar açan bir büyük düşünce akımı olan Tasavvuf felsefesiyle hayat bulan, bir insan bütünlüğüdür, özünü insan sevgisinde bulan Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine inanır.
Alevi İslam anlayışı, Hoca Ahmet Yesevi, Ebul Vefa, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Anadolu Erenleri, Kuran’ı en iyi yorumlayan velilerin görüşlerinden ilham alarak hayat alanı bulmuştur. Anadolu'yu İslamlaştıran bir yorumdur.
Alevilik, İslam dinin özüdür; manasıdır. Alevilik İslam içinde insanidir, aklidir, ahlakidir. Hz. İmam Ali inancının, Kuran ayetlerinin yorumudur. Alevilik bir iç dünya olayıdır, his ederek yaşamaktır, insan olan her şeyi özünde duymaktır.
Dört kitabın dördüne de tabi olmaktır, dördünü de hakk bilmektir. Çünkü, dört kitapta da Hakk-Muhammed-Ali yazılıdır.
Dört kitabı birer birer okudum
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Pirin dergahında Kuran okudum
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Dört kitap Hakk oldu uydu yasaya
Zebur’u Davut’a İncil İsa’ya
Tevrat’ı verdiler Turda Musa’ya
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Fazlı ile Nesimi dardadır darda
Hazreti Fatıma zordadır zorda
Cihan var olmadan kandilde nurda
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
METİNİ farz oldu bize hidayet
Muhammed bıraktı iki emanet
Biri Kuran biri işte Ehlibeyt
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
(Metini)
Alevilik, Hz. Muhammed-Ehlibeyt taraftarı, Hz. İmam Ali ve onun soyundan gelenlere büyük bir saygı ve muhabbetle bağlılıktır. Alevilik, Ehlibeyt’in yoludur. Alevi kendisini her anlamda yetiştirmiş, kâmil insan demektir. Alevilik, dış yüzünden halka ve iç yüzün den Hakka bakan bir inançtır. Alevilik, İmam Cafer-i Sadık içtihatlarına göre hareket etmek ve onun yolunu sürmektir. Mezhep telaşının, kavgalarının bittiği noktadır Alevilik. Çünkü, mezhepler üstü bir inançtır.
Sorma be birader mezhebimizi,
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır.
Çağırma meclis-i riyaya bizi,
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır.
Biz müftü bilmeyiz, fetva bilmeyiz,
Kıyl-ü kal bilmeyiz, ifta bilmeyiz,
Hakikat bahsinde hata bilmeyiz,
Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır.
Bizlerden bekleme zühd-ü ibadet,
Tutmuşuz evvelden rah-i selamet,
Tevella olmaktır bize alamet,
Sanma ki sağımız solumuz vardır.
Ey zahit surete tapma, Hakkı bul,
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul,
Hakikat şehrinden geçer bize yol,
Başka şey bilmeyiz Alimiz vardır.
NESİMİ esrarı farş etme sakın,
Ne bilsen ham ervah likasın hakkın,
Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın,
Bizim hak katında erimiz vardır.
(Nesimi)
Alevilik, Kuran’ın gerçek manasına vakıf olmaktır ve tüm mevcudatın Hakkın kendi öz var-lığından ibaret olduğuna inanmak ve bilmektir. Alevilik, İslam içerisinde doğmuştur. Toplumsal, kültürel, yapısal ve inançsal kimlik oluşmasında etkili olan inançsal temeller yaratmıştır. Bu nedenlerden dolayı İslam’ın içindedir.
Alevi, Hz. İmam Ali ailesinin adıdır. Hz. İmam Ali’ye bağlı olan, o’nu seven Hz. İmam Ali’nin yolundan giden, Hz. İmam Ali’nin ve Ehli Beyt taraflarına Alevi denilir. Ali’yi sevenlerdir.
Aleviler, Ehl-i Beyti canı gönülden, “sır vermeyip-ser vererek” sevenlerdir. Tevella ve Teberra iki önemli unsurdur bu sevgide. Tevella, Ehli Beyt’in dostuna dost olmaktır. Teberra ise Ehli Beyti sevmeyenlerden uzak kalmaktır. Alevilik, Hz Muhammed döneminde gelişmeye başlamış, Tasavvufa eğilimli sufi çevreler Hz. İmam Ali etrafında toplanmışlardır. Kuran’ın Batıni yorumundan bi haber olan gerici çevreler, tarihin her döneminde Alevileri sapıklıkla ve inançsız olmakla suçlamışlardır.
…
Kırkımız da bir katara dizildik
Hak Muhammed ümmetine yazıldık
Yedileriz birincimiz Ali'dir
Hakikat şerbeti olduk ezildik
Muhammed dinidir bizim dinimiz
Tarikat altından geçer yolumuz
Hem Cibril-i Emin'dir rehberimiz
Biz müminiz mürşidimiz Ali'dir
Pir Sultan'ım Nesimi'dir pirimiz
Evvel kurban ettik Şah'a serimiz
On İki İmam meydanında dârımız
Biz şehidiz serdarımız Ali'dir.
(Pir Sultan Abdal)
İşte Alevi İslam İnancı; erdemliği, yüceliği, insancılığı, barışı sağlayan ve insanlığın özlem duyduğu, paylaşımcılığı sağlayacak birinci yol olduğu, gerek inanç bakımından, gerekse ahlak esasları açısından dünyanın en insancıl, en özgün, en ahlâklı, en görkemli inanç ve kültür bütünlüğüdür.
Alevi; kelime olarak İmam Ali’ye ait veya İmam Ali’ye bağlı olma anlamına gelir. Alevilik, her ne kadar Hz. İmam Ali’ye ve yakınlarına taraftar olma anlamında ise de asılında sadece Hz. İmam Ali’ye yakın olmak anlamında anlaşılmamalıdır. Alevilik, Kur’an ve Alevi İslam’ı Hz. İmam Ali’nin anlayıp anlattığı gibi anlamaktır. Alevilik, İslam inancını, özünde beslediği amaçlar doğrultusunda anlamaya çalışan, insanda yücelmeyi, şekil şartlarından daha çok içsellikle arayan, İslam’ın bir tasavvufi yorumudur.
Buna göre Alevilerin İslam içindeki yeri şöyledir:
Dini İslam, kitabı Kur’an , Allah’a kul, Hz. Muhammed’e ümmet, Hz. İmam Ali talip, Ehl-i Beyt’in yolunu süren, yani Kur’anı ve İslam’ı Hz. İmam Ali gibi anlayan ve On İki imamlar gibi inancı sürdürenlerdir.
Alevilik, Allah-Muhammed-Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz. İmam Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan; her dine, mezhebe, inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan; dil, din, ırk, renk, farkı gözetmeyen; eline, diline, beline sahip olma ilkelerini şart koşan; gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren; insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan; laik, demokrat, eşitlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan; şeriatın bağnaz kurallarına bağlı olmayan, ve onu reddeden; İslam dinini kendine göre ve Emevi anlayışının dışında yorumlayan; aslı-doğruluk, kemali-dostluk, cevheri-merhamet, görüşü-eşitlik, hazinesi-bilgi, meyvesi sevgi hamuru ile yoğrulmuş; İnsan-ı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören; korkuyu aşıp sevgi ile Tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde Tanrıyı gören; Yaradan ile yaratılan ikiliğinden Varlık Birliğine varan; edep ve ahlaklılığı yaşamın temeline oturtan; insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hem de irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batıni özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir.
Alevi ibadetinin hayatını dolduran şey; şekil, protokol, ezber değil Edep-Erkan’dır. Hayat bir eylemdir. İnsana yakışır yaşamak, eylemin insana yakışır olanını kullanmaktır. Alevi inanç ve ibadeti kişiyi maneviyatın derinliklerinde turna misali özgürce pervaz vurdurup semaya yüceltir, derelerden ırmaklara oradan da Ummanlara doldurur. Muhammed-Ali aşkıyla kandil olup yanmak, yandıkça kemalete ermektir.
Çıkıp yerden göğe bina kuranlar
Ali ile Muhammed’in aşkına
Gökte melekler secdeye vardılar
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Ali ile Muhammed kurdu bu yolu
Mümine saçıldı tarikat gülü
Bir ulu dergahtır sürelim demi
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Muhammed Ali’nin cemine vardı
Kırklar yeşil giydi kıyama durdu
Doksan bin Erenler semaha durdu
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Pir Sultan’ın hatmeyledi kelamı
Evvel Cebrail getirdi selamı
Bir içim su veren mahrum kalmadı
Ali ile Muhammed’in aşkına.
(Pir Sultan Abdal)
Alevilik Edep’tir. İnsan yapabileceğiyle değil, yaptıklarıyla insandır. Gerçekleştirdiklerinin bir toplamıdır.
Alevi zahiri batın ile, namazı niyaz ile, Kıbleyi insan ile, Kabe’yi gönül evi ile, Kaderciliği özgür irade ile, kulluğu özgür insan ile, Tanrı korkusunu Hak sevgisi ile, Yaratan -Yaratılan ikiliğini varlığın birliğiyle, biatı kötüye değil haklı ve adil olana layık görmek ile, Emevi adet ve icaplarını red edip İmam Ali ahlakına bağlılık ile, Dini akıl-gönül sentezi ile karşılayarak; şeriat dünyasını aşıp tarikat dünyasında, hatta ondan da öte marifet dünyasında kendini yeni temel ve boyutlarda inşa etmiştir.
İşte bütün bunları hayatıyla özdeşleştirerek yaşayandır Aleviler!
Ben Alevi olamam ki
İşim gücüm yalan dolan
Ben Alevi olamam ki
İlaç diye muska yazdım
İlmin düzenini bozdum
Mürşit ile kuyu kazdım
Ben Alevi olamam ki
On iki imamı haktır
Bende layık iman yoktur
Aleviyim diyen çoktur
Ben Alevi olamam ki
Ali fakiri soydu mu?
Ali millete kıydı mı?
Ali nefsine uydumu?
Ben Alevi olamam ki
Alevi yalan söylemez
Yetimin hakkını yemez
Zalimliye boyun eğmez
Ben Alevi olamam ki
Mahsuni'yim yüzüm kara
Çekemem özümü dara
Herkes gelemez Haydar'a
Ben Alevi olamam ki.
(Mahsuni Şerif)
Alevilik, Dini İslam, Kitabı Kuran, Hakk’a kul, Hz.Muhammet Mustafa’nın Peygamberliğine bağlı, Hz. İmam Ali'ye talip, Ehli-i Beyt yolunu süren, Hünkar Hacı Bektaş-ı Veli'nin eline- beline-diline sahip olma ilkelerini benimseyen, iyi düşünce, iyi söz ve iyi davranışta kendini bulan, Tanrı korkusu yerine sevgisini benimseyen, zâhiri bâtınla, bâtını zâhirle birleştiren, şeriat kapısını aşıp, tarikatta pişen, marifet yoluyla hakikat dünyasına ulaşan, Kuran’ın şekline değil, özüne inen, akıl ve gönül ile ruhsal olgunlaşma yoludur.
Alevi İslam anlayışı; İslamiyet’in Kuran'a dayalı, Hz. Muhammed'in buyruklarına göre, İslam’ı evrensel boyutları ile yorumlayıp yeryüzü insanlığına yeni kapılar açan bir büyük düşünce akımı olan Tasavvuf felsefesiyle hayat bulan, bir insan bütünlüğüdür, özünü insan sevgisinde bulan Tanrı’nın insanda tecelli ettiğine inanır.
Alevi İslam anlayışı, Hoca Ahmet Yesevi, Ebul Vefa, Hacı Bektaşi Veli, Yunus Emre, Pir Sultan Abdal ve Anadolu Erenleri, Kuran’ı en iyi yorumlayan velilerin görüşlerinden ilham alarak hayat alanı bulmuştur. Anadolu'yu İslamlaştıran bir yorumdur.
Alevilik, İslam dinin özüdür; manasıdır. Alevilik İslam içinde insanidir, aklidir, ahlakidir. Hz. İmam Ali inancının, Kuran ayetlerinin yorumudur. Alevilik bir iç dünya olayıdır, his ederek yaşamaktır, insan olan her şeyi özünde duymaktır.
Dört kitabın dördüne de tabi olmaktır, dördünü de hakk bilmektir. Çünkü, dört kitapta da Hakk-Muhammed-Ali yazılıdır.
Dört kitabı birer birer okudum
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Pirin dergahında Kuran okudum
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Dört kitap Hakk oldu uydu yasaya
Zebur’u Davut’a İncil İsa’ya
Tevrat’ı verdiler Turda Musa’ya
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
Fazlı ile Nesimi dardadır darda
Hazreti Fatıma zordadır zorda
Cihan var olmadan kandilde nurda
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
METİNİ farz oldu bize hidayet
Muhammed bıraktı iki emanet
Biri Kuran biri işte Ehlibeyt
Allah bir Muhammed Ali yazılı.
(Metini)
Alevilik, Hz. Muhammed-Ehlibeyt taraftarı, Hz. İmam Ali ve onun soyundan gelenlere büyük bir saygı ve muhabbetle bağlılıktır. Alevilik, Ehlibeyt’in yoludur. Alevi kendisini her anlamda yetiştirmiş, kâmil insan demektir. Alevilik, dış yüzünden halka ve iç yüzün den Hakka bakan bir inançtır. Alevilik, İmam Cafer-i Sadık içtihatlarına göre hareket etmek ve onun yolunu sürmektir. Mezhep telaşının, kavgalarının bittiği noktadır Alevilik. Çünkü, mezhepler üstü bir inançtır.
Sorma be birader mezhebimizi,
Biz mezhep bilmeyiz yolumuz vardır.
Çağırma meclis-i riyaya bizi,
Biz şerbet içmeyiz dolumuz vardır.
Biz müftü bilmeyiz, fetva bilmeyiz,
Kıyl-ü kal bilmeyiz, ifta bilmeyiz,
Hakikat bahsinde hata bilmeyiz,
Şah-ı Merdan gibi ulumuz vardır.
Bizlerden bekleme zühd-ü ibadet,
Tutmuşuz evvelden rah-i selamet,
Tevella olmaktır bize alamet,
Sanma ki sağımız solumuz vardır.
Ey zahit surete tapma, Hakkı bul,
Şah-ı velayete olmuşuz hep kul,
Hakikat şehrinden geçer bize yol,
Başka şey bilmeyiz Alimiz vardır.
NESİMİ esrarı farş etme sakın,
Ne bilsen ham ervah likasın hakkın,
Hakkı bilmeyene hak olmaz yakın,
Bizim hak katında erimiz vardır.
(Nesimi)
Alevilik, Kuran’ın gerçek manasına vakıf olmaktır ve tüm mevcudatın Hakkın kendi öz var-lığından ibaret olduğuna inanmak ve bilmektir. Alevilik, İslam içerisinde doğmuştur. Toplumsal, kültürel, yapısal ve inançsal kimlik oluşmasında etkili olan inançsal temeller yaratmıştır. Bu nedenlerden dolayı İslam’ın içindedir.
Alevi, Hz. İmam Ali ailesinin adıdır. Hz. İmam Ali’ye bağlı olan, o’nu seven Hz. İmam Ali’nin yolundan giden, Hz. İmam Ali’nin ve Ehli Beyt taraflarına Alevi denilir. Ali’yi sevenlerdir.
Aleviler, Ehl-i Beyti canı gönülden, “sır vermeyip-ser vererek” sevenlerdir. Tevella ve Teberra iki önemli unsurdur bu sevgide. Tevella, Ehli Beyt’in dostuna dost olmaktır. Teberra ise Ehli Beyti sevmeyenlerden uzak kalmaktır. Alevilik, Hz Muhammed döneminde gelişmeye başlamış, Tasavvufa eğilimli sufi çevreler Hz. İmam Ali etrafında toplanmışlardır. Kuran’ın Batıni yorumundan bi haber olan gerici çevreler, tarihin her döneminde Alevileri sapıklıkla ve inançsız olmakla suçlamışlardır.
…
Kırkımız da bir katara dizildik
Hak Muhammed ümmetine yazıldık
Yedileriz birincimiz Ali'dir
Hakikat şerbeti olduk ezildik
Muhammed dinidir bizim dinimiz
Tarikat altından geçer yolumuz
Hem Cibril-i Emin'dir rehberimiz
Biz müminiz mürşidimiz Ali'dir
Pir Sultan'ım Nesimi'dir pirimiz
Evvel kurban ettik Şah'a serimiz
On İki İmam meydanında dârımız
Biz şehidiz serdarımız Ali'dir.
(Pir Sultan Abdal)
İşte Alevi İslam İnancı; erdemliği, yüceliği, insancılığı, barışı sağlayan ve insanlığın özlem duyduğu, paylaşımcılığı sağlayacak birinci yol olduğu, gerek inanç bakımından, gerekse ahlak esasları açısından dünyanın en insancıl, en özgün, en ahlâklı, en görkemli inanç ve kültür bütünlüğüdür.
Alevi; kelime olarak İmam Ali’ye ait veya İmam Ali’ye bağlı olma anlamına gelir. Alevilik, her ne kadar Hz. İmam Ali’ye ve yakınlarına taraftar olma anlamında ise de asılında sadece Hz. İmam Ali’ye yakın olmak anlamında anlaşılmamalıdır. Alevilik, Kur’an ve Alevi İslam’ı Hz. İmam Ali’nin anlayıp anlattığı gibi anlamaktır. Alevilik, İslam inancını, özünde beslediği amaçlar doğrultusunda anlamaya çalışan, insanda yücelmeyi, şekil şartlarından daha çok içsellikle arayan, İslam’ın bir tasavvufi yorumudur.
Buna göre Alevilerin İslam içindeki yeri şöyledir:
Dini İslam, kitabı Kur’an , Allah’a kul, Hz. Muhammed’e ümmet, Hz. İmam Ali talip, Ehl-i Beyt’in yolunu süren, yani Kur’anı ve İslam’ı Hz. İmam Ali gibi anlayan ve On İki imamlar gibi inancı sürdürenlerdir.
Alevilik, Allah-Muhammed-Ali kutsallığını kalbinde taşıyan, Hz. İmam Ali’nin adaletinden ayrılmayan temelinde insan sevgisi bulunan; her dine, mezhebe, inanca saygı duyan ve hoşgörü ile bakan; dil, din, ırk, renk, farkı gözetmeyen; eline, diline, beline sahip olma ilkelerini şart koşan; gelmek isteyen, inançlı insanları çatısı altına alarak manevi susuzluklarını gideren; insanları yaşadıkları toplumda kendi istekleriyle kendi kendilerini yargılamalarını sağlayan; laik, demokrat, eşitlikçi, katılımcı, paylaşımcı düşünceyi savunan; şeriatın bağnaz kurallarına bağlı olmayan, ve onu reddeden; İslam dinini kendine göre ve Emevi anlayışının dışında yorumlayan; aslı-doğruluk, kemali-dostluk, cevheri-merhamet, görüşü-eşitlik, hazinesi-bilgi, meyvesi sevgi hamuru ile yoğrulmuş; İnsan-ı Kamil ve erdemli insan yaratmayı ön gören; korkuyu aşıp sevgi ile Tanrıya yönelen, Enel-Hak ile insanın özünde Tanrıyı gören; Yaradan ile yaratılan ikiliğinden Varlık Birliğine varan; edep ve ahlaklılığı yaşamın temeline oturtan; insanı yücelten, hamurunda hem ilahiliğin hem de irfaniliğin mayası bulunan; kişinin ahlaklı ve karakterli yaşam ilkelerini belirleyen, dini biçim ve şekil olarak değil, gerçek anlamıyla algılayan, dini bağımsız bir irade gücü ve batıni özelliği ile evrimleştiren akıl ve iman bütünlüğünde birleştiren ve tüm bunları Kırklar Cemi ile yürüten bir inanç sistemidir.
Alevi ibadetinin hayatını dolduran şey; şekil, protokol, ezber değil Edep-Erkan’dır. Hayat bir eylemdir. İnsana yakışır yaşamak, eylemin insana yakışır olanını kullanmaktır. Alevi inanç ve ibadeti kişiyi maneviyatın derinliklerinde turna misali özgürce pervaz vurdurup semaya yüceltir, derelerden ırmaklara oradan da Ummanlara doldurur. Muhammed-Ali aşkıyla kandil olup yanmak, yandıkça kemalete ermektir.
Çıkıp yerden göğe bina kuranlar
Ali ile Muhammed’in aşkına
Gökte melekler secdeye vardılar
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Ali ile Muhammed kurdu bu yolu
Mümine saçıldı tarikat gülü
Bir ulu dergahtır sürelim demi
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Muhammed Ali’nin cemine vardı
Kırklar yeşil giydi kıyama durdu
Doksan bin Erenler semaha durdu
Ali ile Muhammed’in aşkına.
Pir Sultan’ın hatmeyledi kelamı
Evvel Cebrail getirdi selamı
Bir içim su veren mahrum kalmadı
Ali ile Muhammed’in aşkına.
(Pir Sultan Abdal)
Alevilik Edep’tir. İnsan yapabileceğiyle değil, yaptıklarıyla insandır. Gerçekleştirdiklerinin bir toplamıdır.
Alevi zahiri batın ile, namazı niyaz ile, Kıbleyi insan ile, Kabe’yi gönül evi ile, Kaderciliği özgür irade ile, kulluğu özgür insan ile, Tanrı korkusunu Hak sevgisi ile, Yaratan -Yaratılan ikiliğini varlığın birliğiyle, biatı kötüye değil haklı ve adil olana layık görmek ile, Emevi adet ve icaplarını red edip İmam Ali ahlakına bağlılık ile, Dini akıl-gönül sentezi ile karşılayarak; şeriat dünyasını aşıp tarikat dünyasında, hatta ondan da öte marifet dünyasında kendini yeni temel ve boyutlarda inşa etmiştir.
İşte bütün bunları hayatıyla özdeşleştirerek yaşayandır Aleviler!
Sinan Boztepe (Dede)
Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı
Alevi İslam Din Hizmetleri Başkanlığı