22/07/2008, 12:18
adgan yazdı: Sevgili muhabbetçi kardeşim,emegine sağlık abi söylediklerine aynen katılıyorum
Evvela çok bilgili bir arkadaşa benziyorsunuz. Bunun için sizi taktir ediyorum. Ancak bilgilerin çokluğu değil, doğruluğu önemlidir. Aksi taktirde o yanlış bilgiler sırtınızda size yük olur, hayatınız boyunca size hak yolunda bindiğiniz dalı kestirir. ( Nasrettin Hoca misali.)
Çünkü yapılan bütün yalan yanlış ibadetler insanın kendi kuyusunu kazdırır. İnsanların dilini çözen, konuşturan edindiği bilgilerdir. Başına dert açan da dilinden çıkan yanlış bilgilerdir. İşte sizin yanlış yapmanızı engelleyecek ya da yanlış yaptığınızda sizi o dertlerden kurtaracak bir gerçeğe, bir pir’e ihtiyacınız vardır.
Kulum ne çekerse dilinden çeker
Bir tarlaya ne ektiyse onu biçer
Düz yolda giderken çamura çöker
Başı daralınca acı ter döker. ( Nasrettin Hoca) Bildiren Zöhre Ana
[COLOR=maroon] Şimdi siz o kadar bilgi edinmişiniz ki bu bilgilerin hepsini bir anda çöpe atıp, yeni bir kaynak edinerek yeni bilgileri edinmeniz size çok zor gelecektir. Bunun için de Zöhre Ana gerçeğini kabullenmeniz için bir mucize gerekecektir.
İnsanları inandıklarından vazgeçirmek, Yeni bir şeye inandırmaktan daha zordur. ( Mevlana )
[COLOR=maroon] Dolayısıyla benim sana tavsiyem Zöhre Ana’yı yerinde görüp O’nunla Allah Muhammed Ali yolunu yaşayarak görmendir. Bunu ben de Zöhre Ana’yı tanımadan önce sizin gibi kitaplardan yolumu öğrenmeye çalıştığım için tecrübelerime dayanarak söylüyorum. Zöhre Ana’da Aleviliği canlı olarak kerametiyle,ilmiyle yaptırdığı o güzel ibadetleriye gördükten sonra şimdi okuduğum o kitaplar, yani senin gösterdiğin şu anki kaynaklar bana çok boş gelmektedir.
Yani bir Yunus Emre’yi sen yazılardan tanıyorsun. Ben ise O Yunus Emre’yi,
canlı bir şekilde kerametleriyle Zöhre Ana’da görüp tanıma fırsatı buluyorum. Nedir bu kerametler dersen forumu incelediğinde bu kerametlerden bazılarını birkaç tartışma başlıklarında tekrar tekrar anlattım. Ordan okursun.
Çünkü en gerçek kaynak doğruluğu o anda isbatlanabilecek, insanda şüphe bırakmayacak kaynaklardır. Zöhre Ana’da da bu gerçeklikleri gösterebilecek kerametleri olduğu için sizin bunu canlı görüp yaşamanız gerekiyor.
Mesela Mevlana bir Alevi ermişi olarak Ömeri yazdığı kitaplarda örnek göstermesi İmam Hüseyin dururken, Oniki İmamlar dururken Ömerden hikayeler anlatması ne kadar gerçekçi. Sen bir alevi olarak Mevlana’yı Ömerden bahsederken düşünebiliyor musun? Acaba bu kaynaklarda, bazı alevi düşmanı, ömer dostu yezitler oynama yapmış olamaz mı?
[COLOR=maroon] Sizin şu anda manevi dünyanızda bir gönül yaranız var. Bu manevi dünyanın gönül yaralarının hekimleri evliyalardır. Manevi doyuma ancak onlarla ulaşabilirsiniz. Gerçek olan
[COLOR=maroon] Allah olduğuna göre Evliyalar Allah’ın yeryüzünde vekilleri olduğuna göre en gerçek kaynak yaşayan bir ermiştir. Onları dışında edindiğiniz bilgiler sizi ne doyurabilir, ne de mutlu edebilir.
Eğer Allah’la oturup kalkmak istiyorsanız, Evliyalarla oturup kalkınız . ( Mevlana )
Şimdi Kur-an’ı kaynak olarak gösteren bir alevi olarak, ben sana şunu sormak istiyorum. Her şeyden önce kaynak gösterdiğin Kur-an Firavun gibi bir kafirden bahsederken koskoca bir Kerbala olayından neden bahsetmez. İmam Hüsey’nin, Oniki İmam’ların ismi neden geçmez. Alevilikte yapılan ibadetlerden neden bahsetmez. Kur-an gerçek kaynaktır derken bir alevi olarak o kitapta sana ait hiçbir şeyin olmaması sende bir şüphe uyandırmıyor mu? Acaba Kur-an’da mı bir yanlışlık var. Yoksa senin izlediğin yolda mı? Yoksa her ikisin de mi? Çünkü sen onu kaynak gösteriyorsun. Ama o kaynak seni yokmuş gibi gösteriyor.
Perşembemi bağlamıştır cumaye
Sahte namaz kılıyor havaye
Bağırdı boşa çıktı semaye
Uydurdu kaydırdı kitap hedaye . ( Hızır ) Bildiren Zöhre Ana
] Zöhre Ana’nın söyledikleri neden diğer evliyaların söylediklerine uymuyor diye soracağına acaba ;
] Diğer evliyaların yazdıkları neden Kur-an’da yok diye kendine sorsan daha faydalı cevaplar alacağından eminim.
] Aynı şekilde Çok bilmiş yezit kesmi Alevi evliyalarına sırt dönerken neden Kur-an diye o kitaba dört elle sarılıyorlar diye de kendine bir sor.
] Bunların cevaplarını ben Zöhre Ana’dan canlı olarak net ve emin bir şekilde aldım. Ama gidip görerek, yaşayarak aldım.. Gördüm kü cevap Zöhre Ana’ymış. Evliya da Zöhre Ana, Kur-an da Zöhre Ana. Ali de Zöhre Ana. Gerçek kaynak da Zöhre Ana.
Şimdi görüyorum ki ısrarla Oniki İmam’ların sıralamalarına takılmışsın. Güzel kardeşim zaten O Oniki İmam’ların hepsi Ali’nin kendisidir. Yine Kırklar meclisindeki bütün kırkların hepsi bir Ali değil mi? Dolayısıyla sıralamada bir ismin diğerinin önünde veya arkasında yer alması Ali’den ne eksiltir veya çoğaltır? Her mübarek batın aleminde o meclise girip birbirleriyle buluşur hak aşkıyla çoşar kendilerinden geçer. Dolayısıyla Zöhre Ana’da ummanlarda Batın aleminde o mübareklerle buluştuğunda o an mecliste gördüğü Oniki İmam sıralamasını bize batından zahire bu şekil sıralamıştır. Bunda o kadar şaşırılacak bir şey yok ki. Ordaki bütün mübareklerin hepsinin Ali’nin bir sıfatı olarak kabul ettiğinde zaten sorun cevaplanıyor.
Ama tabi sen buna ne kadar inanıyorsun bilemem. Dediğim gibi hepsinin Ali olduğunu anlamak için Zöhre Ana’yı görmen lazım. Çünkü Zöhre Ana bunları kerametiyle, ışığıyla, bilgisiyle, ilmiyle her şekilde kendine gönülden inananlara göstermektedir. Gelip baktığın zaman göreceksin ki Zöhre Ana da Ali’ymiş. Şimdiye kadar o mübareklerin deyişlerinde bahsedilen Ali’nin sıfatlarını ve kerametlerini Zöhre Ana’da da göreceksin.
Zöhre Ana’nın yaptıklarını yazıya dökmüyor musunuz? Diyorsun. Evet kayıtlar tutuluyor. Ama kerametin yazıya döküleni her zaman insanlara inandırıcı gelmeyebilir. Akıllarda şüphe bırakabilir. Onun için neden ısrarla bu kerametleri insanlar gelip Zöhre Ana’da canlı görmek istemezler. Oda ayrı bir tartışma konusu. Akıllı olan insan gelir canlı görür ve ona göre emin bir şekilde yoluna devam eder. Ancak korkaklar uzaktan bakarak, eleştiri ve dedikodu yaparlar.
Zöhre Ana’yı başka kaynaklarla karşılaştıralım demişsin. İyi peki. O zaman sen bize keramet gösteren bir kaynak getir karşılaştıralım. Mesela geleceği önceden bilen, mesela senin gözlerinin içine bakarak geçmişini önüne döken, mesela her türlü şifa dağıtan bir kaynak. Tabi öyle bir kaynak bulabilirsen.
Zöhre Ana’nın kitabında yer alan Ali’nin neslini incelediysen, Ali’nin dedesinin dedesinden alıp torununun torununa kadar ve de bütün gelmiş geçmiş evliyaların, Yani şu anda yeryüzünde bulunan bütün yatırların Ali’nin soyu ile olan bağlantılarını vermektedir. Söylermisin böyle bir kaynak hayatında hiç görüp duydun mu? Sence bunlar Zöhre Ana’nın ilmini belli ettirmiyor mu? Onca şeyleri bilip görmek. Çünkü her yatırı yerinde ziyaret edip soylarına kadar o mübareklerin bütün yaşayışlarını ortaya dökmektedir. Bunlar kolay şeyler değildir.
[COLOR=maroon] Sana tavsiyem muhabbetçi kardeşim bardağını al gel Serçeşme’nin başında kaynağında doldur ve onu iç. Sonra da muhabetlerine gerçeklerden aldığın güç ve kuvvetle ve de büyük bir aşkla devam et. Emin ol ki o muhabbetlerin lezzeti o zaman bir başka olacak.
[COLOR=maroon] İnternet kafeden katıldığım için bir zaman sonra görüşmek üzere.
[COLOR=maroon] Allah gerçeklerin ışığında muhabbetinizi arttırsın. Allah Muhammed Ya Ali.
[COLOR=maroon] Pirim Sensin Ya Zöhre Ana Veli.
yüreğine sağlık...