toplumumuz birbirine sahip çıkmadıkça,
insanlığa ışık olmuş pirleri inkar ettikçe
kişisel çıkarlar için kimlik saklandıkça,
okuyup,kendimizi geliştirmedikçe,
biz asla gerçek bir kimlik sahibi olamayız.. sorunu tesbit etmek elbette güzel birşey..gelin isterseniz biraz da çözüm üretelim..
Çözüm gayet açık, yukardaki nedenlerin tersini düşünüp uygulanırsa her şey hallolur.Hatta bi başlangıç diğerlerinin peş peşe gelmesini sağlayabilir
teorik olarak söylediğin doğru ama..pratiği maalesef dediğin gibi olmuyor..
benim naçizane fikrim; herşeyin eğitimden geçtiği, insanlarımız ne kadar okursa,öğrenirse kendilerini ne kadar geliştirirlerse tıoplumumuz o kadar değer kazanır..
bunun yanında bütün bunlara temel olabilecek en önemli anahtar maalesef ekonomi. birde inanç birliği oluşturacak bir payda oluşturulursa .......
bence ilkönce insan kazanma politikası geliştirilmeli...kendi insanımızdan başlamak gerek..
kısmen katılıyorum ama eğitimle de olsa insanoğlu görsede bilsede kabullenemiyo bazı şeyleri.Heleki bizim toplumumuz...İşte ozaman buna nasıl bir çözüm bulunur onu bilemiyorum.
sevgili hazel...
bence şunu unutmamak gerekir...dedeler yıllarca bir inanç erezyonuna yol açtılar. buna birde 1960 larda başlayan siyasi sol akımlarını eklersek bugünkü halimizi kısaca özetlemiş oluruz..alevilik yeniden bir kimlik arayışında..ve kendi kimliğini yeni yeni bulmaya çalışıyor. eğer bu topluma inancı doğru anlatılabilirse ben eminim birşeyler değişecektir.. inanç konusuna gelince bence insanlık herşeyden önce gelir..bir insanda bu varsa neden dünyada olduğunun zaten farkına varmıştır..
inancımızın zaten amacı da insan-ı kamil mertebesine insanları ulaştırmaktır..
kesinlikle katılıyorum sevgili alirengi fakat biz zaten benliğimizin farkında olan bir toplumuz. Belki gerek şartlar, gerekse yaşananlar yada yaşatılanlar istenildği gibi olmadı. Gün geçtikçe bize gelen her türlü rüzgara kapıldık. Doğrular aslında hep vardı ama zaman okadar hızla ilerliyoki çağın gerektirdiklerine doğru yol alırken belkide benliğimizi unutur olduk. kimimiz o rüzgarda savruldu gitti,kimimizse bulabildiği bir dala tutundu kaldı.Asıl önemli olansa kalanlarımızla, geride kalanların yaralarını sarmamızdı. Şimdiyse yol almak vakti. Hep geçmişle yüzleşerek hemde önümüzdeki gerçeklerlerle, yolumuza sahip çıkarak ama emin adımlarla ilerlemeye çalışıyoruz. Artık emekleme devri çoktan geçti. Atacağımız en küçük bir adım bizi bu toplumda ait olduğumuz yerlere çıkarcağından eminim.Biz Atatürk gençliğiyiz,onun yolundan geldik onun yolunda ilerliyeceğiz.
ben zaten günümüzde hiçbirşeyin eskisi gibi olmayacağına inanıyorum. çünkü en azından bizler Pir'imiz sayesinde yaşanan gerçekleri öğrendik. ve bilinçli olanlarımız ileride ne yapacağını billiyor. zaman artık demir alma zamanı..ve bu gemi aslında 1981 de demir aldı,bazen yaralandı, bazen coştu. ama o geminin tek bir rotası var.ne mutlu o gemide olanlara ..
kendi özünü unutmayan bir nesil dünyaya şekil verir..