19/01/2009, 17:13
Alevilerin düzenlediği konferansa bir vatandaşın sözleri damgasını vurdu.
Alevilerin anayasa konferansına Nurcan Öztürk isimli vatandaşın sözleri damgasını vurdu.
Türkiye'den ve dünyadan 'Aleviliği İslam dışı görmeyen' bine yakın sivil toplum kuruluşu, dün bu amaçla Bostancı Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın organize ettiği konferansa 626'sı İstanbul dışından olmak üzere 715 dernek, 296 kuruluş temsilci gönderdi. Konferansa yurtdışından da 28 kuruluş katıldı. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi toplam 1978 dede, baba ve inanç önderi, 30 kişilik divan kurulu önderliğinde sivil anayasayı tartıştı.
Aleviliği İslam dışı kabul eden kuruluşlar çağrılmadı. Bostancı Kültür Merkezi'ndeki 5 bin kişilik salon tamamen dolarken, farklı giyim tarzları dikkat çekti. Konferansta konuşan Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, yeni anayasanın tüm kesimleri kapsayacak şekilde oluşturulması gerektiğini ifade etti. Toplantıyı "Başbakan'ın yaptığı davete icabet" için düzenlediklerini kaydeden Doğan, Alevi kesimin böyle bir anayasa için ne düşündüğünü bu toplantıda ortaya koymak istediklerini söyledi. Doğan, "Türk-İslam anlayışını yansıtan Alevilik, anayasal güvenceye kavuşmalı, önce laik cumhuriyetin, sonra demokrasinin insan haklarına dayalı özgürlükçü yapısı güçlendirilmelidir.' diye konuştu.
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ise konuşmasında yine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü hedef aldı. "Abdullah Gül, geçenlerde oy kullanmak için devletin uçağıyla Kayseri'ye gitti. İki oy için bir sürü masraf edildi. Bu İslam'ın neresinde var?' diyen Genç'e bir vatandaş, şu tepkiyi gösterdi: "Bunları git Atatürk'e 'bir adam' diyen Şevki Yılmaz'a söyle. Bunları, Cumhurbaşkanı'na söyleme." CHP Milletvekili Bayram Meral de zamanında baskı ve irdelenme altında Erzurum'daki köyünün ismini söylemekten çekindiğini söyledi.
İlginç çıkış: Hz. Ali çorba içerken öldürülseydi çorba içmeyecek miydik?
Alevilerin anayasa konferansına Nurcan Öztürk isimli vatandaşın sözleri damgasını vurdu. Öncelikle Aleviliğin tanımının iyi yapılması gerektiğini ifade eden Öztürk, bunun gençlere doğru şekilde aktarılmasını isterken, Aleviliğin yıllardır İslam'ın varoşlarında tutulduğunu dile getirdi. Öztürk'ün bu sözleri üzerine divan başkanı Doğan Bermek, "Buraya gelen insanların Alevilik ile ilgili bir kaygıları yoktur. Herkes Aleviliği özümsemiştir. Biz burada anayasa taslağını tartışıyoruz. Lütfen asıl konuya gelelim." uyarısında bulundu. Ancak aynı konuda konuşmasına devam eden Öztürk, şunları kaydetti: "Yurtdışından gelen, boynunda Zülfikâr olan gençler, hâlâ Aleviliğin tam tanımını ve Alevilerin neden namaz kılmadığını bilmiyor. Bu özeleştiriyi yapmamız lazım. Aleviliği Hıristiyanlık'la özdeşleştirmeye kalkışanlar var. Allah, Muhammed, Ali üçlüsü yerine Allah, Meryem, İsa üçlüsünü koymaya çalışıyorlar."
İslam'ın şartının beş olduğunu belirten Öztürk, bu konuda yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlattı: "Kelime-i şehadet anahtardır. Zekât vermek toplumsaldır. Bunlarda ortağız. Ancak bize soruyorlar, 'Siz nasıl Müslümansınız da namaz kılmıyorsunuz, oruç tutmuyorsunuz, hacca gitmiyorsunuz?' Bizimkiler de, 'Hz. Ali namaz kılarken öldürüldüğü için biz kılmıyoruz' diyor. Hz. Ali banyo yaparken öldürülseydi, biz de mi banyo yapmayacaktık? Çorba içerken öldürülseydi, çorba mı içmeyecektik? Bu nasıl bir izah? Alevi gençlerine bunu açıklamamız lazım."
Zaman (29 Ekim 2007 08:59)
Alevilerin anayasa konferansına Nurcan Öztürk isimli vatandaşın sözleri damgasını vurdu.
Türkiye'den ve dünyadan 'Aleviliği İslam dışı görmeyen' bine yakın sivil toplum kuruluşu, dün bu amaçla Bostancı Kültür Merkezi'nde bir araya geldi. Cem Vakfı Genel Başkanı Prof. Dr. İzzettin Doğan'ın organize ettiği konferansa 626'sı İstanbul dışından olmak üzere 715 dernek, 296 kuruluş temsilci gönderdi. Konferansa yurtdışından da 28 kuruluş katıldı. Sivil toplum kuruluşlarının temsilcisi toplam 1978 dede, baba ve inanç önderi, 30 kişilik divan kurulu önderliğinde sivil anayasayı tartıştı.
Aleviliği İslam dışı kabul eden kuruluşlar çağrılmadı. Bostancı Kültür Merkezi'ndeki 5 bin kişilik salon tamamen dolarken, farklı giyim tarzları dikkat çekti. Konferansta konuşan Cem Vakfı Başkanı İzzettin Doğan, yeni anayasanın tüm kesimleri kapsayacak şekilde oluşturulması gerektiğini ifade etti. Toplantıyı "Başbakan'ın yaptığı davete icabet" için düzenlediklerini kaydeden Doğan, Alevi kesimin böyle bir anayasa için ne düşündüğünü bu toplantıda ortaya koymak istediklerini söyledi. Doğan, "Türk-İslam anlayışını yansıtan Alevilik, anayasal güvenceye kavuşmalı, önce laik cumhuriyetin, sonra demokrasinin insan haklarına dayalı özgürlükçü yapısı güçlendirilmelidir.' diye konuştu.
Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç ise konuşmasında yine Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ü hedef aldı. "Abdullah Gül, geçenlerde oy kullanmak için devletin uçağıyla Kayseri'ye gitti. İki oy için bir sürü masraf edildi. Bu İslam'ın neresinde var?' diyen Genç'e bir vatandaş, şu tepkiyi gösterdi: "Bunları git Atatürk'e 'bir adam' diyen Şevki Yılmaz'a söyle. Bunları, Cumhurbaşkanı'na söyleme." CHP Milletvekili Bayram Meral de zamanında baskı ve irdelenme altında Erzurum'daki köyünün ismini söylemekten çekindiğini söyledi.
İlginç çıkış: Hz. Ali çorba içerken öldürülseydi çorba içmeyecek miydik?
Alevilerin anayasa konferansına Nurcan Öztürk isimli vatandaşın sözleri damgasını vurdu. Öncelikle Aleviliğin tanımının iyi yapılması gerektiğini ifade eden Öztürk, bunun gençlere doğru şekilde aktarılmasını isterken, Aleviliğin yıllardır İslam'ın varoşlarında tutulduğunu dile getirdi. Öztürk'ün bu sözleri üzerine divan başkanı Doğan Bermek, "Buraya gelen insanların Alevilik ile ilgili bir kaygıları yoktur. Herkes Aleviliği özümsemiştir. Biz burada anayasa taslağını tartışıyoruz. Lütfen asıl konuya gelelim." uyarısında bulundu. Ancak aynı konuda konuşmasına devam eden Öztürk, şunları kaydetti: "Yurtdışından gelen, boynunda Zülfikâr olan gençler, hâlâ Aleviliğin tam tanımını ve Alevilerin neden namaz kılmadığını bilmiyor. Bu özeleştiriyi yapmamız lazım. Aleviliği Hıristiyanlık'la özdeşleştirmeye kalkışanlar var. Allah, Muhammed, Ali üçlüsü yerine Allah, Meryem, İsa üçlüsünü koymaya çalışıyorlar."
İslam'ın şartının beş olduğunu belirten Öztürk, bu konuda yaşadığı sıkıntıları ise şöyle anlattı: "Kelime-i şehadet anahtardır. Zekât vermek toplumsaldır. Bunlarda ortağız. Ancak bize soruyorlar, 'Siz nasıl Müslümansınız da namaz kılmıyorsunuz, oruç tutmuyorsunuz, hacca gitmiyorsunuz?' Bizimkiler de, 'Hz. Ali namaz kılarken öldürüldüğü için biz kılmıyoruz' diyor. Hz. Ali banyo yaparken öldürülseydi, biz de mi banyo yapmayacaktık? Çorba içerken öldürülseydi, çorba mı içmeyecektik? Bu nasıl bir izah? Alevi gençlerine bunu açıklamamız lazım."
Zaman (29 Ekim 2007 08:59)