1. Sayfa - Toplam 8 Sayfa var 123 ... SonuncuSonuncu
Gösterilen Sonuçlar: 1 ile 10 ve 79

Konu: Yörelerimiz ve Yerel Konuşma Şivesi .

  1. #1
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart Yörelerimiz ve Yerel Konuşma Şivesi .


    Erzurum Yerel Konuşma Şivesi / Erzurum



    --------------------------------------------------------------------------




    ERZURUM İLİ ŞİVELERİ




    aba : abla
    abacı : terzi
    ağa : ağabeyi, gada
    ağıl : yazın ******ların koyulduğu yer
    ahan : işte şu
    ahbun : ****** gübresi
    ander : münasebetsiz
    aşgar : kir
    aşma : kaysı kurusu
    avlu : evin giriş salonu
    ayvan : boş oda
    baca : dam
    baci : bacı
    bardan : büyük çuval
    bedimli : meteliksiz
    bedire : kova
    beg : bey, beyim
    berf : kar
    bıldır : geçen yıl
    bibi : hala
    bişi : yağda kızartılmış hamur, pişi
    boğızli : obur
    cağ : şiş
    cakkıl : zincirli iki ucuna kova takılan uzun çubuk
    camış : erkek manda
    ceferlik : odunluk
    ceferlik : odunluk
    celep : besi ******larının sürüsü
    cığız : mızıkçı
    cığızlamak : mızıkcılık etmek hakkına razı olmamak
    cılfa : pulluk
    cırbağa : cılız,çelimsiz
    cıstik : erkek ayakkabısı
    cingen : çingene
    culuh : hindi
    cücük : civciv
    çakçavi : damların üzerine yapılan çerçeveli camekan
    çangıl : zil
    çarşut : casus
    çenebit : camdan ekmek kabı
    çerçi : gezgin satıcı
    çermik : kaplıca
    çiğirt : çekirdek
    damçi : damla
    dastar : hamurun üstüne örtülen örtü
    densiz : uygunsuz
    devamsız : işe yaramaz
    dığa : hakararet olarak çocuk
    dıldılık : ince elbise
    dıreş : uzun boylu
    dızınan : iri kıyım,iri yapılı
    dibek : öğütme aracı
    dizlik : külot
    duz : tuz
    düllük : çocuk düdüğü
    dürüm : açık ekmekle yapılan sandöviç
    eğiş : tandırdan eşya veya ekmek çıkarmak için kullanılan çengelli araç
    emi : amca
    enek : sapanın toprağı yaran kısmı
    enik : ***** yavrusu
    er : erkek, koca
    ergişi : erkek kişi
    esgetek : kadın
    eze : teyze
    fenikmek : telaşlanmak acele etmek
    fırfırik : topaç
    gada : ağabeyi, ağa
    gah : elma kurusu
    galah : tezek yığını
    galo : ******ları ahıra bağlayan eğik ağaç
    gancık : sözünde durmayan, dişi *****
    gandırıg : çifti boyunduruğa bağlayan ağaç
    gavat : değersiz adam,
    gelberi : tandırdan külü çeken uzun saplı faraş
    geven : deve dikeni
    gındıllik: çember, tekerlek
    gobçe : düğme
    gollik : kısa boylu, boyu kısa olan
    gottoz : dik kafalı
    görüm : görümce, kocanın kız kardeşi
    gucur : kısa boylu
    gudik : ***** yavrusu
    gullep : kapı demiri
    guma : ikinci eş
    gurna : kurna
    guzzik : kambur
    güleş : güler yüzlü
    hagos : tarla sulama arkı
    halhal : bilezik
    hamayıl : boyuna asılan muskalı gümüş kap
    haşıl : ana maddesi öğütülmüş buğday, yağ ve süt olan özel yemek
    hedik : haşlanmış buğday
    hemecik : bebek oyuncağı
    hepenk : kepenk
    hesir : otlardan yapılmış sergi
    hetircek : tandırın üzerine konan demir
    hıbar : duvar dizmede büyük taşlar arasıra konan küçük taş
    hıngel : haşlanmış yufka ile yapılan hamur işi yemek, mantı
    hınısi : toprak yayık
    hırhız : hırsız
    hış : *****lerin boynuna takılan demir
    hızan : fakir, görgüsüz
    hızmeker : erkek hizmetçi
    him : temel
    hodah : ******lara bakan çocuk
    hollaçelik : çelik çomak oyunu
    horum : elle yapılmış ot ambalajı
    hoyrat : sevimsiz kötü
    hozan : sürülmemiş nadasa bırakılmış tarla
    höllük : bebeğin altına konan killi toprak
    hudik : Tedirgin, tereddütlü
    igit : yiğit
    istikan : bardak
    işlik : gömlek, köynek
    kafter : sevimsiz ihtiyar
    kaloş : mes üzerine giyilen yarım ayakkabı
    kanayaklı : kadın,yavaş
    karakura : kabus
    kartol : patates
    kavurga : kavrulmuş buğday
    kavut : kavrulmuş buğday unu
    kazıl : yünden yapılmış kalın iplik
    kelep : kolye, inci
    keltoş : kel
    keyvani : ev hanımı
    kırbaç : ******ları sürmeye yarayan sopa
    kiral : kiler
    kivra : kirve
    kizir : köy adını ağız yapabilen kişi
    kollaç : kadın ayakkabısı
    kor : bakıpta görmeyen, kör
    korzevel : kara sapanın ucuna takılan sopa
    kotan : tarla sürme aleti
    köynek : gömlek, işlik
    kurik : yeni doğmuş tay
    kurun : ******ların su içtiği uzun kap
    külek : kova, su kabı
    külfet : ev halkı
    külve : tandırın hava deliği
    kürsü : tandırın üzerine konan masa
    leçek : tülbent, başörtüsü
    leğen : yıkanmaya yarayan kab
    leppik : taş oynunda kullanılan yassı taş
    lobiya : yeşil fazülye
    loğ : toprak damları düzeltmeye yarayan yuvarlak taş
    mablağ : çay kaşığı
    mahat : sedir, kanepe
    mahrama : mendil
    malıh : kağnı kayışının ucuna takılan odun parçası
    maraba : tarım işcisi
    matıf : suratsız adam
    mazanni : kötü huylu, şüpheli adam
    mazi : kağnının tekerlerini birbirine bağlayan odun
    medek : dişi manda
    merek : ot ve saman konulan depo
    mılıhci : yüze gülen karıştırıcı
    mırıh : yarık dudak
    mısmar : iri çivi
    mozik : buzağının büyüğü, bir yaşında buzağı
    müsürlük : ahırda ******ların yem yediği tahta oluk
    nahır : sığır sürüsü
    oklavı : hamur açmaya yarayan ağaç cubuk
    omo : dalkavuk
    ortahçi : ****** ve aleti olan tarım işcisi
    pantol : pantolon
    part : ot yığını, otuz bağlık araba
    paşa : bayan, hanımefendi
    paşvani : bekçi
    peg : sadece duvarları olan yıkık bina
    peke : ahırdaki oturma yeri, seki
    peşkir : havlu
    peşkun : yer sofrası
    pıngel : yumurtalık, tavuğun yumurtladığı yer
    pin : kümes
    pohcah : ahırda ****** dışkısının biriktiği yer
    poşa : çingene kadın
    puşe : peçe
    rapata : hamuru tandıra yapıştırmaya yarayan araç
    sagıldah : koyunların kuyruğu altında birikmiş dışkı
    sakkavel : ahır süpürgesi
    sako : erkek pardesüsü
    salahana : başıboş
    sambağı : boyunduruk sopasını öküzün boynuna bağlayan yünden yapılmış iplik
    samı : boyunduruk sopası
    seki : mutfak ve ahırda merdivenle çıkılan bölüm
    sele : sepet
    serpuş : tencere veya sahan kapağı
    sılıh : ıslık, düdük
    sınıhçi : kırıkçı
    sikke : atları çayıra çakıldığında zincir veya ayak bağı
    sini : büyük bakır tepsi
    sitil : küçük barkaç
    sogumsuz : sabırsız
    şağıldahli : pis adam
    şergada : akla gelmeyen işler yapan
    şoş : Şose, stabilize veya asfalt yol
    şurt : tandır kenarı
    tağar : içine ateş konularak kürsü altına konan toprak kap
    takatuka : kesme şekeri kırmak için kullanılan kütüklü kutu
    tandır : toprağa gömülen ve içinde ekmek pişirilen fırın
    tandırbaşı : tandırın çevresi
    tanko : sosyetik
    tapan : tarlayı sürdükten sonra düzeltmek için kullanılan çalıdan yapılmış alet
    tar : tavukların üzerinde durduğu araç
    teheze : arızalı, tehlikeli
    tejgere : ******ların dışkısını taşımaya yarayan alet
    tekir : tekerlek
    tekne : içerisinde hamur yoğrulan ağaç kap
    telis : ketenden örülmüş tahıl yaramaya yarayan torba
    terek : raf, mutfak rafı
    termaş : şanslı
    teşi : yünden iplik yapmaya yarayan alet
    teşt : leğen, yıkanma kabı
    tokaç : çamaşır yıkamada kullanılan ağaç tokmak
    tuhs : kuluçka dönemini yaşayan tavuk
    tuluh : tulum
    urup : tahıl ölçme birimi
    uşah : çocuk
    vola : ulan, lan yerine geçer
    yalak : ******ların yiyecek yediği içi oyulmuş kap
    yavşan : seyrek biten ot
    yazma : kadın baş örtüsü
    yegin : aceleci
    yelloz : müflis
    zam : ******ların ahıra bağlandığı eğik ağaç
    zanka : atla çekilen kızak
    zenne : kadın
    zığva : dadaş şalvarı
    zırza : kapıya kilit vurmak için kullanılan demir parçası
    zubun : entari

    Tüm forumdan rastgele konular:

    • » Camiler bizim değil
    • » PKK yöneticisinden tartışma yaratacak...
    • » Büyüyünce Ne Olacaksın
    • » Atatürk’ün bandosu hâlâ ayakta
    • » Atatürk'ün gözüyle Hz. Muhammed
    • » Ahi Elvan Baba Türbesi - Ankara
    • » slm.candotlar. geçmişde bayan evliya ...
    • » Türk'ten BDP'ye rest: Çekilirim
    • » Yayınevi cinayetlerinin duruşması...
    • » Dünyanın En Dar Şehri

    Aynı kategoriden rastgele konular:

    • » Türkiye unvanını Yunanistan'a kaptırdı
    • » Türkiye'deki Antik Kentler - Kyaenai
    • » Türkiye'deki Antik Kentler - Alinda
    • » Hatay/Tarihi Yerleri,Turizmi
    • » Suyun ödüllü tapınağı: Shang-Du
    • » Kahramanmaraş
    • » DAMADIMIZIN ve GELINIMIZIN , ...
    • » Türkiye'deki Antik Kentler - Gagae
    • » Avrupa'nın en iyi "Her şey dahil" oteli...
    • » Türkiye'deki Antik Kentler - Daskyleion


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  2. #2
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart



    urfa şivesi ile bazı kelime örnekleri;


    siye = sana
    biye = bana
    gelisen mı = geliyor musun
    gidisen mı gidiyor musun
    gelah = gelelim
    gidah = gidelim
    anê = anne
    babo = baba
    nene = nine
    dedey = dede
    bibi = hala
    dayze = teyze
    herif = koca
    avrat = hanım bayan
    güveg = damat
    lo = erkek çağırılırken kullanılır
    le = bayan çağrılırken kullanılır
    deget = yürü git
    güz = sonbahar
    tez = çabuk
    irak = uzak
    suvak = sokak
    mıhalle = mahalle
    henek = şaka
    afrit = şeytan yavrusu firlama kimselere denilir
    hış oldum = döküldüm
    öksedim = özledim
    haho = yeter artık
    kırtik = azıcık biraz
    ağbati başiya = darısı başına
    zerzur = sığırcık kuşu
    kit = yabani güvercin
    pısik = kedi
    haket = gerçek
    ğas = marul
    bahtenis = maydanoz
    pırpır = semiz otu
    fırenk = domates
    balcan = patlıcan
    isot = urfa biberi
    leymun = limon
    pircikli = havuç
    hıttı = bir salata çeşidi
    bostana = bir çeşit salata (çok güzeldir)
    savık = soğuk
    ülbe = soğuk
    tud = dut
    ferik = taze, genç (aynı ben *)
    payam = badem
    kehke = simit
    reçel = biber salçası



    puşu = erkek baş örtüsü
    haphap = takunya
    kahke bezi = amerikan bezi
    ezye = bayan elbisesi
    sako = ceket
    koyneg = gomlek
    tuman = don, külot
    kuşhana = tencere
    teşt = leğen
    sülahye = sürahi
    koruk = olmamış üzüm
    dürmük = dürüm
    tike = nasil anlatsam bilmiyorum ama habbe deriz ya da lokma gibi bir şey.
    şıllık = bir tatlı çeşididir.
    germi = bulgur pilavi
    tedirbe = sokak
    heyat = evin geniş avlusu
    mahle şenigi (şenik) = komşu, aynı çevrenin insanı
    hâh = yabancı
    hulh = bunu da nasil anlatacagimi bilmiyorum * hulhum dar demek içim sıkılıyor sabrım yok gibi
    made = mide



    urfa şivesi ile yazılmış bir mektup;

    Oğlum Mahir!
    Ana heyran nasılsan?
    Ne haldasan?
    Biz seni aramasah, sormasah,
    Sen bizi ne arisan, ne de sorisan;

    Sen ne hersiz bir evlatmışsan!
    Bemırad olmıyasan,
    Hahin kızınan gezisen dolaşisan?
    Edemisen anana mektup yazasan
    Heç Allah'tan korhmisan bizi merakta bırahisan

    Dünegin arkadaşın Hüsen gelmisti Ankara'dan
    Getmişem sağlık haberin ondan almışam
    Seni belediye otobozunda görmiş bir kıznan
    Sözlüm diye bahsetmişsen o kızdan
    Birde yüzüg tahmişsan barmagan
    Niye oglum sen anasiz kalmişsan
    Sansahan evlenmaga kalhmişsan?

    Hüsen'e dedim ki;
    "-- Hüsen! Hele birez kızı anlat"
    Dedi ki:
    "-- Ne anlatayım diyaza, ay parçası bemırad
    Gülende güller açi,
    Agliyanda incinen mercan saçi.
    Bele güzel ne görülmiş, ne duyulmış,
    Hak teala öz nurundan yaratmış."
    Mahir!

    Niye sen hirif olmışsan,
    Böyükleren danışmadan evlenmaga kahmışsan
    Kardaşından da mi ibret almisan?
    Getti bir tango kız getirdi.
    Ne kendisi rehet etti,
    Ne de bizi rehet ettirdi
    Kız da kız olaydı üregim yanmazdı
    Ele zaif ele zaifti ki
    Ayni Çirtik Eso'ya benzidi
    Çirpi gibi bacagi
    Emin aganin ayagi gibi ayagi
    Çamaşir tokaci gibi de elleri vardi
    Ne aglidi agliyasan,
    Ne gülidi gülesen.
    Ne konuşmagimizi begenidi
    Ne pişirdigimizi yeyidi
    Zıkkımın köküni yiyeydi
    Her bişede kusur buludi
    Her bişeye yeni yeni adlar tahidi
    Ben deyidim babakanuç,
    O deyidi " patlican ezmesi"
    Ben deyidim lebeni,
    O deyidi " yogurt çorbasi"
    Ben deyidim hilorik aşı
    O deyidi "ekşili izmir köftesi"
    Yoh! Carut degil faraşmış
    Küçe degil sokahmış
    Hebene degil destiymiş
    Havuca pirçikli demah ayıpmış
    Ben bele konuşayım diye benden utanimiş.
    Niye kendi yaptigindan utanmidi
    Gün evle olidi yatahtan kahidi
    Benim elimden çaput
    Onun elinden roman düşmidi
    Gezmeye gidende de en öne o düşidi.
    Birgün baban dükkanden geldi
    Hanimin kızı yerinden bile teprenmedi
    Baban çoh agrina getti
    Bırahsam, alimallah saçını pirçigini yolacahtı.
    Ben ne şanssız bir karıymışam anam!
    Kaynanaların zalim zamanında gelin olmışam
    Gelinlerin zalim zamanında da kaynana olmışam
    Kime ne etmisem ki bulmışam.

    Mahir! sen sen olasan
    Aklı başında bir kız alasan
    ister Urfali olsun
    istersen yedi yabancıdan olsun
    Yeter ki helal süt emmiş bir kız olsun
    Istiyem ki sonradan peşman olmıyasan
    Karı kısmı ayakkabı degil ki,
    Sıhtı mı çıharasan atasan
    Namusumdur diyecahsan
    Ömrü billah çekecahsan
    Mahir! Biliyem eyisen hoşsan
    Her şeye çabuh kizisan
    Kızanda da alalo gibi kabarisan

    Oglum! Asebi erkegin kahrı çoh olur
    Kahir çeken karı zor bulunur
    Onun için, karilarin hamuri sabirnan yogrulmuştur
    Onlar hanımdır
    Onlar hatundur
    Onlar sultandır
    Onların mekânı Cennet-i A'lâ'dır
    Onlar ışıhtır
    Onlar nurdur
    Onlar yüce Allah'ın erkeklere bir lütfudur.
    Konu Y O L C U tarafından (18-09-2012 Saat 16:08 ) değiştirilmiştir.


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  3. #3
    Yeni Üye
    Üyelik Tarihi
    25-06-2012
    Yaş
    42
    Mesajlar
    12
    Ettiği Teşekkür
    0
    0 mesaja 0 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    Ayni Çirtik Eso'ya benzidi
    Çınar bunu çok beğendi... bizim köydede lakap çok takarlar

  4. #4
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart



    Malatya Yöresel Konuşma Şivesi / Malatya Şivesinde Kelimeler / Malatya Lehçesi


    Malatya Şivesi



    A
    Afin tefin : Darma dağın
    Aş erme : Hamilelik hali
    Arruta : Sevilen küçük kız çocuklarına denir
    Arbet aşeret : Acayip
    Arıstak : Toprak damın ağaçları
    Alıta : İyi görmeyen
    Allek : fitne-fesat

    B
    Barima : Bari
    Bele : Böyle
    Bastık : Pestil
    Bayma : Üşümeden dolayı donacak hale gelme
    Bayak : Demin, az önce
    Bıldır : Geçen sene
    Boyna : Daima
    C
    Cılğı : İnce kesilmiş bez parçası
    Cılbır : Menemen yemeği
    Cıncık : Cam kırığı
    Cücük : Kuş yavrusu
    Cılkıtma : Oyun bozma

    Ç
    Çinisi : Omuzu
    Çemirlenme : işe koyulma
    Çömelme : Ayak üstüne yarım oturma
    Çapik : Acele
    Çapıh : Alkış
    Çar-çapik : Çok acele
    Çapıt : Bez parçası
    Çömçe : Kepçe
    Çörrik : Az akan su
    Çirçirik : Ağustos böceği
    Çörten : Toprak damlarda su akan oluk

    D
    De-ya : işte orası
    Deleme : Topaç
    Dışlık : Sıkılma
    Dehliz : Üstü kapalı geçit
    Deyirmi : Yuvarlak
    Dolambaç : Eğri büğrü yol
    Densiz : şakacı
    Debelenme : yerde Yuvarlanma
    E
    Elhem : Herhalde
    Elpikleme : Tahılı tepirle samandan ayırma işi
    Erinme : Üşenme
    Eyin-öyün : Baştan savma
    Efil-efil : rüzgar esmesi

    F
    Fırfırı : Fırıldak
    Fırt : Yudum
    Fenikme : Bunalma

    G
    Guncik : Dip, kuytu yer
    Guzlacı : Doğuracak hayvan
    Govik : Huni
    Gıjileme : Çığlık atma
    Gidişme : Kaşınma
    Gangırma : bükmek-eğmek
    Gıcıktırma : Kızdırma
    Göyünme : Yanmaya yüz tutmuş
    Gevende : geveze
    Gever : Bahçe sulamalarında taksimat yeri

    H
    Heleki : İyiki
    Hezacı : Hile yapma
    Hayma : Bahçelerdeki ağaçtan yapılan gölgelik
    Him-hime : Sırt sırta, bitişik
    Him : Bina temeli
    Hümbek : Yerli bir tür oyun
    Hoplama : Atlama
    Haftar : Obur
    Hakket : Hakikaten
    Hârim : Bir işte taciz etme
    Hımbıl : Avanak, enayi
    Hırma hış : Çok ezilmiş
    Hıtap : Pide çeşidi
    Hazna : Su biriken yer
    Hırtlek : Boğaz içi

    I
    Iğınma : Bir işi zorlanarak yapma

    İ
    İleç : Bahis
    İçme : Ilıca
    İsabet : Nazar değme

    K

    Kulunç : İki omuz arası
    Kakırcama : Bayatlama, bozulma
    Kındırik : Ufak tefek
    Koruk : Olmamış üzüm
    Kırtik : Biraz
    Kırcik : Taşla oynanan mahalli bir oyun
    Kekeşme : Uyuşma
    Kızzılkurt : Beddua
    Kurrik : Sıpa
    Kantarma : Kemerli yapı
    Köme : Yığın

    L
    Lappıdana : Ortadan konuşma
    Lüllük : Musluk
    Lülük : bir sıkımlık köfte
    Lığlama : Yuvarlanma

    M
    Manca : Salata
    Meyrat : Ölenden kalan işe yaramaz şey
    Mıt-mıt : Yavaş-yavaş

    N
    Nıkıs : Eli sıkı, cimri
    Niniyesen : Sana ne
    Nezelme : eskime

    O
    Oğunma : Bayılma
    Onart : Doğru

    Ö
    Össeat : Anında
    Örgetleme : aklını çelme
    Özü baymak : acımak
    Ökünme : Taklit etme

    P
    Pallikleme : Elle yoklama
    Peçel : Beceriksiz, sakar
    Pezzik : sebzenin nazik kısmı


    S
    Sırpıncak : Kaygan
    Soyha : kirli üst-baş
    Surha : Angarya
    Sasımış : bozulmuş, kokmuş

    Ş
    Şapşak : Su kabı
    Şuka : Pestilin katlanmış şekli
    Şakuka : Yabani süslü kabak
    Şörük : Tükürük
    Şibik : Göz çapağı

    U
    Uşak : Çocuk
    Urğun urğun : Gizli gizli

    Ü
    Üleş : Leş


    Y
    Yunma : Yıkanma
    Yetmeti : Minder
    Yampeş : Yan-yan yürüyen
    Yarendik : Latife

    Z
    Zırtapoz: işsizgüçsüz - başıboş
    Zumzuk : Yumruk
    Zaar : Herhalde
    Zaklanma : Alaya alma
    Zağal : Tembel
    Zıpır : Görgüsüz, kaba,cahil
    Zoppik : Çıkıntı



    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  5. #5
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart


    Trabzon şivesi






    Abdesluk : Ev içinde üzerinde abdest alınan leğen.
    Aca : Acaba.
    Afgurmak : Havlamak.
    Aha : İşte.
    Amofti (homarta) : Yabani yer çileği
    Analis : Yumuşama.
    Ander : Değersiz,işe yaramaz.
    Angona : Zehirsiz kısa boyda bir yılan türü.
    Anis : Yüksek kesimlerde yetişen bodur bir ağaç türü.
    Aruk : Zayıf,çelimsiz,sıska.
    Aşana : Köy evlerindeki geniş yeme-içme yeri.
    Avat : Geniş yapraklı bir tür diken.
    Ayam : Hava durumu.






    Badama : Köy evlerinin önündeki sofa.
    Bakla : Fasulye
    Bakraç : Kova.
    Bansi : Hayvan yemliği
    Behrenk : Üstü örtülü su kanalı.
    Berinnemek : Genellikle soğuk su veya hava ile ilk temasta yaşanan ürperti-irkilme
    Bezleme : Saçta pişirilen ince yassı ekmek.
    Biçki (bıçkı): Odun kesmeye yarayan testere.
    Bitige : Çok küçük , az.
    Bolaki : İsterim ki ,dilerim ki.
    Bostan : Salatalık
    Buldur : Geçen yıl.
    Burşunda : Kavrulmuş arpanın öğütülmesiyle elde edilen un ve sıcak sudan oluşan karışıma pekmez yada yağ karıştırılarak yapılan yemek.

    C-Ç



    Campil : Elfeneri ampulü.
    Ceyran : Elektrik
    Çakaloz : Sincap.
    Çalbara : Küçük bakır tencere.
    Çangal : Bitkilerin kurutulduğu, yere dikilmiş dallı ağaç gövdesi.
    Çaplama : Çit.
    Çapula : Ayakkabı.
    Çaştak : Salatalık,kabak gibi sebzelerin yetiştirildiği,dallarla örülü yer.
    Çayan (zağana) : Yengeç
    Çencik : Kapı ve pencerelerin kilitlenmesine yarayan küçük çengel.
    Çeten (çöten) : Mısır koymak için yapılmış derme çatma ambar.
    Çıngıl : Ağaç üzerine çakılıp çekilmesini sağlayan demir aygıt.
    Çıtıman : Biçilmiş mısır bitkisinden yapılmış bağ (demet).
    Çivit : Meyve çekirdeği.
    Çolbaz : Beceriksiz.
    Çortluk : Dikenlerle kaplı, girilmesi zor yer.
    Çömen : Mısır bitkisi demetlerinin birbirine dayandırılmasıyla oluşturulan küme.
    D




    Daraba : Ahırdaki hayvanları birbirlerinden ayıran tahta engel.
    Darı : Mısır.
    Dastar : Yün veya kıl ile dokunan bir çeşit kilim
    Dırmaç : Yük taşımaya yarayan,iplikle dokunmuş uzun şerit.
    Dimla : Az,biraz.
    Dümbelek : Davul gibi vurmalı çalgı.
    Düve : 1 yada 2 yaşında genç inek


    E


    Ediş : Gürültü,ses.
    Eğercek : Yün eğirmeye yarayan alet.
    Ekşili : Turşu.
    Enük : Köpek yavrusu.
    Erşin (eğşin) : Köz karıştırmaya veya sac bazlama çevirmeye yarayan spatula biçiminde demir araç.
    Eşka : Gölge.
    Evza : Kibrit


    F


    Faraş : Küçük kürek
    Ferbela : Entarinin etek kısmına yapılan fırfır.
    Ferister : Küçük sepet.
    Ferük : Piliç.
    Fırçette : Hayvan gübresinin ahırdan dışarı atılması için yapılmış delik.
    Firahti (fıraklı) : Bahçe ve arazi etrafını çevreleyen genellikle tahtadan yapılan çit.
    Fisil : Taze soğan.
    Folluk : Tavuğun üzerine çöküp yumurtladığı yardımcı yumurta.
    Foti : Çukur.
    Furunkurusu : Fırında kurutulmuş mısır.
    Fuzan : Hububatın kepeği.

    G




    Gaban : Yamaç.
    Gazel (gazal) : Kuruyup dökülmüş ağaç yaprağı. (genellikle ahırlarda üzerinde hayvanların yatması için serilir.)
    Gelber : Toplamaya yarayan aygıt.
    Gelder : Bkz. Kertel.
    Gıdık : bkz.şelek
    Glavu : Kesici araçların keskinlik durumu.
    Gosu (gosi) : Kuluçkaya yatmış tavuk.

    Gotila : Ense.
    Görüm : Gelinin kocasının kız kardeşi.
    Göscek : Gözlük
    H



    Haçan : Madem ki.
    Handoşira : Kirpi.
    Harar : Büyük çuval.
    Hartama : Eskinde yapılarda çatı örtüsü olarak kullanılan ince tahta
    Hışır : İşe yaramaz,yıkık,viran.
    Hızan : Çoluk-çocuk
    Hızar : Büyük testere.
    Horom : Bkz. Çömen.
    Hoşafliza : Kertenkele.
    Hurek : Baykuş.


    I-İ


    Iba : Nem, rutubet
    İfteri: Eğrelti otu.
    İlistir : Büyük süzgeç.
    İs : Akıl
    İskemle : Tahtadan yapılmış alçak tek kişilik oturak. Bir çeşit sandalye.
    İsriç : Bir ağaç türü.
    İstif : Lahana ve fasulye ile yapılan bir yemek.
    İşkebit : Eşek arısı.
    İşlik : Gömlek.
    İşmar : El ile işaret etme,çağırma.
    İvez : Sivrisinek.
    İzimlang (izimlan) : Taze sürgünleri yenilebilen bir tür dikenli bitki.


    K


    Kafkal : Fındık tanelerini koçanından ayırma.
    Kangel : Eğri.
    Kapaniza (kapan) : Kuş veya fare yakalamak için kullanılan mekanizma (tuzak)
    Kaput (gabut) : Ceket, kaban türü kalın giysi
    Karak : Kapı veya pencerelerin kilitlenmesi için kullanılan çengelli araç.
    Karavu : Meyve toplarken dalları çekmeye yarayan çengelli uzun dal(sopa)
    Karganak : Değirmen taşına mısırın akmasını sağlayan,taşın üzerine sürtünen tahta.
    Karniluk : İşkembe.
    Kartobi : Patates.
    Kaş : Yamaç,uçurum.
    Kaybana : Sevilmeyen,istenmeyen.
    Kelek : koyun-keçi gibi hayvanların boynuna asılan sac zil
    Kelem : Bkz. Uli.
    Kelep : Yumak
    Kemçük : Elma, armut gibi meyveleri yenildikten sonra kalan kısım.(artık)
    Kenef : Tuvalet.
    Kepengi : Evden Ahıra inmek için kullanılan kapak.
    Kerenti : Tırpan.
    Kermone (kirman) : Yün eğirme aracı.
    Kertel : İneklerin içinde yem yediği kap.
    Keski : Kalemtıraş.
    Kıdım : Çok az miktarda olan. Kız çocuğu anlamında da kullanılır.
    Kırnap : İp, ip parçası
    Kilostor : Tahtadan yapılmış kapı sürgüsü.
    Kobi : Küçük köpek türü.
    Kodofla : Mısır koçanı yaprağı.
    Kohle : Salyangoz.
    Kolik : Kerestelik ağaç.
    Komar : Kısa boylu bodur çalılık.(Ormangülü)
    Komri : İskemle
    Kopça : Düğme.
    Korkotila : Büyük bir solucan türü.
    Korsa : Evin içinde köşe başında odun konulan yer.
    Korzil : Hayvan yiyeceğinin üzerinde doğrandığı odun parçası.
    Kosu : Kuluçkaya yatmış tavuk.
    Koşa : Patlamış mısır.
    Koşama : Avuç dolusu.
    Kot : Mısır ve fasulye ağırlığını ölçmeye yarayan beş kiloluk ölçek.
    Kotoş : Mısır koçanı.
    Kozer : İçerisinde kedinin yemek yediği odundan yapılmış yontma kap.
    Kozik : Kabuğu soyulmuş,taşınmaya hazır kütük.
    Köhle : Pire.
    Kömre (kemre) : Hayvan gübresi.
    Kön : Deri
    Kudal : Kazanda pişenleri karıştırmaya yarayan uzun odun.
    Kudene(güdene) : Ayıklanmış mısırdan geri kalan odunsu kısım
    Kuguvak : Yenilebilen bir tür mantar.
    Kukus : Tuz,dolu tanesi.
    Kukuvak : Mantar.
    Kuplas : Yüzüstü durma.
    Kurebi : Diken kesmeye yarayan küçük balta.
    Kurut : Çökeleğin kurutulmuş şekli.
    Kusa : Siğil.
    Kuş lastiği : Sapan.
    Kuz : Kuzey

    L


    Labaza : Geniş yapraklı,yabani bir ot.
    Lalak : Çevresinde olup bitenlere duyarsız,zor anlayan.
    Langi : Uçurum.
    Lapçin(lepcük) : Yassı.
    Lazıt : Mısır.
    Lenger : Tabak.
    Levor : Etkileyici kokusu olan yabani bir ot.
    Lifoz : Dağ çileği.
    Limanda : İkiz.
    Longoz (langoz) : Derin, dipsiz kuyu. Kör, karanlık kuyu.


    M




    Madirka : Çekiç
    Manca : Koyu kabak veya lahana yemeği.
    Melevücen : Bkz. İzimlang.
    Merek : Hayvan yiyeceği (sap, saman, ot) veya gazel konulan baraka.
    Mertek : Ev yapımında kullanılan büyük kalas.
    Meşebe (meştebe) : Maşrapa
    Mile (misket-mıras) : Çocukların oynadığı cam yada ****l küre (bilye).
    Mintan : Gömlek - bluz
    Mizir : Cimri
    Mol : Bitki topluluğu.(Örneğin; Fındık Molü)
    Mora : Çilek.
    Mudara : İşe yaramaz,güçsüz.
    Murç : Genellikle taş kırma yada odun yarma işinde kullanılan büyük çivi

    N


    Navlun : Yol parası, araç kirası-ücreti.
    Nakıs : Eli sıkı (pinti, cimri).
    O-Ö


    Oğli : Erkek çocuğu.
    Otluk : Mısırın ineklere yedirilen kurutulmuş gövdesi ve yaprakları.
    Öksoğu : Ucu yanmış,köz olmuş odun.
    Ömen : Çocuk oyunlarında başlama çizgisi.


    P


    Panti : Bkz. Bansi
    Payanda : Desteklemek amacıyla yanlardan dayanmış direk.
    Pelit : Meşe ağacı.
    Peşko(pöşke) : Saç soba.
    Petaliza : Kelebek.
    Pırtı : Elbise
    Pileki (Bileki) : Üzerinde ekmek pişirilen ocak taşı.
    Pitil : Buzağı kursağı.
    Pontul : Pantolon
    Puspuran : Büyük sıçan.


    R



    Rızi : Kara lahana bitkisinin gövdesinin içindeki yenilebilen kısım.
    Riğoz (Verauz) : Evlerin arka tarafındaki dar aralık.


    S-Ş


    Sap : Biçilmiş mısır bitkisi.
    Sayfan : Genellikle evden uzak arazilerde geçici barınak olarak yapılan derme çatma yapı.
    Sazluk : Bataklık.
    Sef : Yanlış
    Sekmen : Bkz. İskemle.
    Serender : Hububatın konulduğu, direkler üzerine yapılmış serin depo.
    Silikta : Tavada yapılan zeytinyağlı küçük pide.
    Simla : Gözün kenarında birikmiş tortu.
    Sinakliza : Ateşböceği.
    Sini : Üzerinde yemek yenilen genişçe tepsi
    Sirke : Bit yumurtası.
    Solak : Sol elini kullanan.
    Somar : Yeşil renkli, geniş yapraklı bir bitki.
    Suğnis etme : Yemeğin tencerenin dibine tutması,yanması.
    Suluk : Eski evlerde lavabo yerine kullanılan bölüm.
    Sumul : Ekmek kırıntısı.
    Sumur : Sıcak mısır ekmeğinin içine yağ ve şeker konularak hazırlanan yemek.
    Supramak : Yontmak.
    Surgu : Fermuar.
    Şafla : Ağız akıntısı,salya.


    T

    Taflan : Kiraza benzeyen çekirdekli bir meyve.
    Teçir : Sığırların ticaretini yapan kişi.
    Tekir : Bkz. Serender
    Temreğü : Egzamaya benzeyen bir cilt hastalığı.
    Tentene : Dantel
    Terek : Kapaksız mutfak dolabı.
    Tevek : Salatalık, kabak veya üzüm gibi bitkilerin uzun kolları(dal)
    Tirma : Ayran ve mısır unundan yapılan muhallebi kıvamında bir yemek.
    Tirmaç : Bkz Dırmaç. Yük taşımaya yarayan,iplikle dokunmuş uzun şerit.
    Tirmuk : Hayvan gübresini atmaya yarayan demir aygıt.
    Tohli(toklu): Bir yaşındaki erkek koyun.
    Tumbi :Tümsek
    U-Ü


    Uli : Bkz. Rızi.
    Urba : Bkz.Pırtı.
    Uşak : Çocuk
    Üğleşmek : Oyalanmak suretiyle geçikmek. Eğleşmek.
    Üğo : Eğe.
    Üsküt : Küsmüş,sessiz

    V


    Varagel : Teleferik.
    Vindo : Kan emici büyük sinek.
    Vizora : Biberon.
    Vumbura : Yaban arısı


    Y


    Yaba : Ucu iki çatallı dal. Genellikle çamaşır ipinin yerden yükseltilmesi için kullanılır.
    Yal : Otların kazanda kaynatılmasıyla hazırlanan hayvan yiyeceği.
    Yalak : Ağaçtan oyulmuş hayvanların su içtiği büyük oluk.
    Yavşan : Dallarından süpürge yapılan bodur bitki.
    Yaylim : Otlak.
    Yazgı : Küçük saplı et doğrama baltası.
    Yeygü : Çeşitli otların karışımıyla elde edilen hayvan yiyecek türü.
    Yüklü : Hamile.



    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  6. #6
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart



    Sivas, Yöresi, şivesi ile bazı kelime örnekleri;





    Ağlence: Eğlence

    Ahbın : Gübre, Dışkı

    Ağlenmek : Durmak, Eğlenmek

    Alaf : Alev

    Avuz : İneklerin doğumdan sonraki sütü

    Azık : Çalışanların yayına aldığı yemek

    Bağrı Badaşık : Birlikte hareket etme

    Bayahtan : Biraz önce

    Bekiştirmek :Üstüne basa basa konuşmak

    Beri banzer : Az da olsa

    Bezilemek : Ekmek açmak

    Bıldır : Geçen sene

    Bir sohum : Bir lokma

    Boğün : Bugün

    Börtlemek: Haşlamak

    Buarez : Bu sefer

    Bu haat : Bu zaman

    Buncağaz : Azıcık

    Buğnütmek : Rahatsız Etmek

    Bungüldemek : Kaynamak

    Buymak: Üşümek

    Bürük : Eşarp

    Cavratmak : Yalvartmak

    Cırcır : Fermuar

    Cırnak : Tırnak

    Cicik : Göğüs, meme

    Ciciklik : Sutyen

    Cingan :Cimri, Çingene

    Cirbik: Çapak

    Culuk : Hindi, Saf

    Cuvara: Sigara

    Cücük : Civciv

    Çağal: Taş Yığını

    Çalhama :Ayran

    Çalık : topal aksak

    Çalmak: Vurmak, dövmek

    Çap : Eğri, yamuk

    Çapıt : Bez

    Çeten : Kağnının üzerine yapılan çuldan taşıma aracı

    Çıkı : Para saklanan kese

    Çıngı : Kıvılcım
    Çiğit: Çekirdek

    Çimiş çimiş : Kaşınmak, karıncalanmak

    Çimmek : yıkanmak

    Çul: Bez torba

    Çödürmek : İşemek

    Çördük : Taş armudu, ahlat

    Donah :Şekil

    Dulda: Rüzgara karşı korunaklı

    Duluk :Yanak

    Düğürcek : İnce bulgur

    Düven : Harmanlarda otların ezilmesini sağlayan, öküzlerin çektiği tahtanın altına keskin taş monte edilerek yapılan alet

    Dombalak :Takla atmak

    Ebemkuşağı : Gökkuşağı

    Eccik :Azıcık

    Ellaham ki: Herhalde

    En : Hayvanların kulağına sahibini belirlemek için konulan işaret

    Essah :Gerçek

    Evrağaç: Ekmeği tadırda çevirmeye yarayan tahta alet

    Evlek: Bitki ekilen bir parça toprak

    Evmek : Acele etmek

    Fıhare : Fakir, fukara

    Fıkramak: Ekşimek

    Fırasatçı: Fesat

    Fışılak :Işıldayan, parlak

    Fistan: Elbise

    Galıh :Kalık, Evde kalmış

    Gapçık: Bulgurun kabuğu

    Garamet :İftira

    Gasnak: Tezek kalıbı

    Gaybet : Arkasından konuşmak

    Gaygana :Tereyağında yumurta

    Gaylolmak: Kabul etmek

    Gayım : Sağlam

    Gecgere : Tezek dökmeye yarayan alet

    Gedişet : Tip, hal, vaziyet

    Geleni : Tarla faresi

    Gımçıtmak: Bitkileri kökten değil dalından koparmak
    Gırlamak : Çok konuşmak

    Gısmıh : Cimri

    Gicişmek: Kaşınmak

    Gilik : Tandırda pişirilen bir tür çörek

    Goğlenmek : Yükselmek

    Gopmak: Koşmak

    Göbelek : Küçük mantar

    Göğ : Yeşil-mavi renk

    Göğermek : Yeşillenmek, küflenmek

    Göğürmek : Bırakmak, Serbest bırakmak

    Guğüm: Güğüm

    Gunnamak : (hayvanlar için) Doğum yapmak

    Gübür :Temizlikte ortalığa saçılan toz

    Gücük :Kısa boylu

    Gümenni: hamile

    Güvez: Aç gözlü, görgüsüz

    Habe : Heybe

    Hapamak: Üzerine kapamak, örtmek

    Haşat : Hasar görmüş, yorgun

    Hayat : Salon

    Hedik : Kaynamış buğday

    Helik: Küçük taş

    Herle : Bulgurla yapılan bir tür yemek

    Herslenmek : Hırslanmak, kızmak

    Hinkirmek : Burnunu silmek

    Holdur : Huylu, boş boğaz

    Holluk: Tavukların yumurtladığı yer

    Homaça: Büyük

    Hökünmek: Öykünmek, Özenmek, taklit etmek

    Hötürek: Amel, isal

    Hurç : Heybe

    HüberMek : Diklenmek

    Ihbala: Şansa

    Irahmatlık: Rahmetlik

    Irbıh :İbrik

    Işıyanaca : Sabaha kadar

    İlistir : Süzgeç

    İşlik : Gömlek

    ivedi : acele

    İyeşmek : Başkasına buyurmak

    Kâkil : Kahkül

    Kâkil bastı : Toka

    Katık : Yayık ayranı

    Kekeç : Kekeme

    Kendilemek: Kin gütmek

    Keşik : Sıra
    Kemçik : Zayıf, cılız

    Kenef : Tuvalet, hela

    Keşlaş : Yoğurt ve yarmadan yapılan bir tür yemek

    Kınalı Sarı: Turuncu

    Kişiflemek: Gözetlemek

    Kip : Sert, sağlam

    Kirtiş : Nakış, çentik

    Koşam :Avuç dolusu

    Koynek: Gömlek

    Kötelemek: Fırlatmak

    Küçük Hacı erçe parmak

    Küdük :Tabure

    Küfür küfür : Püfür püfür

    Kürün: Çeşmelerin su biriken yeri

    Malamat :Rezil

    Marim: Meğer

    Mayıs :Hayvan dışkısı

    Mavu: Mavi

    Mavulamak: Miyavlamak

    Merem :Verem

    Mertek :Ev yapımında kullanılan kalın ağaç parçaları

    Mesarif: Masraf

    Meses: Ucu uzun çivili sopa

    Mesmiye: Önem, değer

    Mıdara: Sağlam olmayan

    Mırığını yıkmak: Surat asmak

    Mısmıl : Sağlam

    Miltan : Gömlek

    Müzümsüz :Lüzumsuz

    Muşulamak: Derin derin nefes almak

    Nazlım: Ağır başlı, sessiz

    Nehas? :Nasıl oldu da?

    Ne gatani: Ne kadar

    Nem bim: Nerden bileyim

    Niyanna: Ne tarafa

    Norüyon? :Ne yapıyorsun

    Oğmaç: Yufka ekmeğe tereyağ dökülerek yapılan bir tür yemek

    Öğürmek :Kusacak duruma gelmek

    Ökçe :Topuk

    Palapoş: Dağınık, üstüne dikkat etmeyen

    Partal :Abartarak Konuşma

    Peklemek: Temizlemek

    Peşli :soba Fırınlı soba

    Pırtı :Elbise

    Pevlüke: Fabrika
    Pilo: Bulgur pilavı

    Puhare: Baca

    Samağar: Hiçbir şeyden anlamayan

    Sası: Tatsız

    Say mı?: Gerçekten mi?

    Sede: Aynı

    Seme: Saf, salak

    Septirmek: İşemek

    Sığınç: Sığıntı

    Sığreşik: Etin sert kısmı

    Sırtarmak: Sırıtmak

    Sırsıllaşmak: İnatlaşmak, yapışmak

    Siğinmek: Saklanmak

    Soğukkuyu: Lastik ayakkabı

    Sohranmak: Bir şeyi istemeyerek yapmak

    Sormak: Somurmak, emmek

    Soyha: Sevilmeyen, kötü

    Sumsuk: Yumruk

    Sunahlamak: Yufka ekmeği sulu yemekler yemek için katlayarak kaşık gibi kullanmak

    Sürgüç: Bez, el bezi

    Şam şam şakılamak: Parlamak

    Şamar :Tokat

    Şişek: Kuzunun büyüğü

    Şörük: Salya

    Tamates: Domates

    Tavatır: Tevatür

    Tehniyet :Fikir, niyet

    Tille: Baston

    Tohlu :Kuzunun büyüğü olan dişi hayvan

    Tuman: Şalvar

    Tummak: Suya dalmak

    Uğraklı: Felçli, hastalıklı

    Ureluğün: Dün değil evvelsi gün

    Uşak: Çocuk

    Uylamak: Israr etmek

    Ülüzgar: rüzgar

    Venilemek: Miyavlamak, garip bir ses çıkarmak

    Yaar: Sırt
    Yalloz: Yalaka

    Yarıntesigün: Yarın değil öbür gün

    Yuha: Sağlam olmayan, yufka

    Yeğnik: Hafif

    Yekinmek :Kalkmak üzere hareket etmek

    Yumak: hamur topu

    Yumuş :İş buyurmak

    Yunmak: Yıkanmak,

    Yüzünkuy: Yokuş yukarı

    Zahar: Herhalde

    Zahmeri: Zemheri, Ocak ayı, Kış

    Zıbıldak: Boş boş gezen, serseri

    Zırlah : İri yapılı

    Ziyan ayısı: Zarar veren

    Zoruhmak: Zoruna gitmek, üşenmek


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  7. #7
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart


    Tokat Yerel Konuşma Şivesi / Tokat Konuşma Şivesi / Tokat Yerel Konuşma Lehçesi


    Tokat-Almus-Hubyar Köyü'nde kullanılan yerel ağız..


    1- Abu: Yaşlı kadınlara hitap şekli, (teyze, nine gibi) (N’eydiyon abu?)

    2- Ağmak: Yükselmek, çıkmak (Dokuzların başına yine bulut ağdı, herhalde yağmur yağacak.)

    3- Ağpun: Tarlaya atmak için biriktirilmiş havyan gübresi. (Ağpunu eşşeklere yükledin mi Ahmet?)

    4- Al: Hile. (Alınan kandırdılar kızımı…)

    5- Alaf: Hayvan yiyeceği. Daha çok kurutulmuş ot ve saman için kullanılır., (Aha, malların alafını verdim de ordan geliyom !

    6- Alışmak: Yanmak, tutuşmak. (Ateş alıştı). (Ocakta otururken bir de baktım peşim alıştı)

    7- Alma: Elma (Bütün almaları yemiş, kara yanıkara yiyesiceler)

    8- Anadut: Dirgenin üç çatallısı. (Anadutun dalını kırmışlar gız..)

    9- Arbul: Nisan ayı. (Arbul’da hep sepken yağar zaten)

    10- Aşna: Tanıdık, dost. (Bir yerden aşna ama…)

    11- Ateş gaymak: Ateş yakmak. (Fadimeee, ataşı gaydın mı gız?)

    12- Ava: Baba. (Ana avam geldi, seni soruyor)

    13- Avuz(ağız): İnek ve koyunların doğum yaptıktan sonra verdiği ilk süt. (Maşallah bu sene avuzu bol eylediniz)

    14- Babal: Günah, suç. (Babalu günahı senin boynuna..)

    15- Badal: Merdiven. (Gırk dene badal çıktım, kıçım bacağım koptu.)

    16- Badaşık: Sağılan sütlerin sıra ile hergün birine verilmesi, sıra ile süt toplama (Badaşığı kiminen yapıyon bacı?)

    17- Bakraç: Süt sağılan, ayran konan, saplı küçük helke. (Barkacımın kulpu koptu. Soyka daha da yeniydi.)

    18- Bayaktan: Biraz önce, demin. (Bayaktan yok diyodun, şimdi nerden buldun yaşamayasıca..)

    19- Beleki: Emi. (Ocağın ıssız gala beleki..)

    20- Belemek: Kundaklamak. (Çocuğu daha yeni beledim, uyumuyor gavurun cocuğu)

    21- Berkitmek: Sağlamlaştırmak. (Hasan, o taşı eyicene berkitmeden bırakma.)

    22- Betni: Ahırlarda, içinde hayvanların yemini yediği ahşap yalak. (Betnide heç alaf galmamış)

    23- Bıldır: geçen sene. (Bıldır dört guzum varıdı, bu sene iki dek.)

    24- Biçik: Dana. (Ge biçik, ge biçik…)

    25- Bisokum: Küçücük, azıcık. (Bııı, sede bisokum ya gı..)

    26- Boyna: Sürekli. (Boyna çorap örüyo, neydeceğise..)

    27- Böğrülce: Fasulye. (Böğrülceleri suladım da gardaş, ondan yoruldum.)

    28- Buymak: Üşümek. (Dışarı hele hüle soğuk değil, buraya gelene kadar buydum öldüm.)

    29- Bünelek: Büyükbaş hayvanların, bir tür sineğin rahatsız etmesinden kurtulmak için çılgınca koşması. Bünelek sineği. (Ne goşuyon lan bünelek dutmuş gibi?)

    30- Ceğ: Çakıl taşlarından daha büyükçe kaya parçalarının topluca bir yerde yığılmış hali. (Ceğlü çukurda bir ağaç büyümüş, aha her biri belim gibi..)

    31- Cemek: Çift sürerken, hayvanları yönlendirmek için kullanılan sopanın alt kısmına takılan ve sabandaki toprağı temizlemeye yarayan spatula benzeri demir parçası. (Soykanın cemeği kırılacak zamanı da buldun !)

    32- Cerek: Çit çekmek için kullanılan orta kalınlıkta ve yaklaşık 5 m boyunda, kesik ağaç gövdesi. (O cerekler üstüne döşensin, nasıl kıydın da kestin.?.)

    33- Cıbır: Parasız pulsuz, yoksul. (Bu donuzun oğlu da cıbırın kabadayısı hani..)

    34- Cılbak: Çıplak. (Başı açuk, ayağı cılbak sokaklarda sürtüyo, hasta olacak.)

    35- Cılga: Keçi yolu. (Cılga beri get, söğüdün dibinde görecen..)

    36- Cırnak: Tırnak. (Cırnağını daktıyıdı bunnumu yırttı.)

    37- Cışmak: Caymak, vazgeçmek. (Önce ağnaşduk emme soona cıştı pörtlek göz..)

    38- Cibelmek: Böbürlenmek, kendini övmek. (Neyine cibeliyon?)

    39- Cicik: Meme. (Emen ciciklerini yesin canıım..)

    40- Coruk: Zayıf, güçsüz. (Coruk donuz, kalkmış o halıynan bir de ağaç kesiyor.)

    41- Cöher: Kutsal sayılan ziyaret yerlerinden ve türbelerden alınan ve şifa verdiğine inanıldığından, su ile karıştırılarak içilen toprak. (Tekke’den cöher getüdün mü bacı?)

    42- Cudam: Beceriksiz, güçsüz, görgüsüz kimse. (Adama benzemedik cudam)

    43- Cücük: Civciv. (Sorma bütün cücüklerimi doğan alsın mı..)

    44- Çalkama: Ayran. (Bi çalkama yap da, içek biyol bası gıı)

    45- Çalmak: Sürmek, vurmak. (Davarı Karatepeye yukarı çaldım). Bir diğer anlamı yoğurt yapmak için sütün mayalandırılması. (Yoğurt çaldım, tutsun da yiyelim)

    46- Çalmar: İçine koyun ve kuzuların konduğu, açık havada, etrafı çitle çevrili yer. (Koyunlar çalmarda mı ******************************** daha.?.)

    47- Çamdu: Toprak damlı evlerin tavanı. (Çamdudan toprak dökülüyor.)

    48- Çaput: İşe yaramaz bez parçası, parça bez.. (Ne bu ? Alt tarafı çaput değil mü?)

    49- Çatılı: Bağlı, kurulu, doldurmak. (Ataşı çattım ki, yalanu çamduya çıkıyo valla, gel de ısınak)

    50- Çebiş: Oğlak. (İki çebişim var, al biri senin olsun gardaş, senden gıymetli mi?)


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  8. #8
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart


    Erzincan Yerel Konuşma Şivesi / Erzincan Şivesinde Kelimeler / Erzincan Lehçesi


    Erzincan Yerel Konuşma Şivesi


    Aba.................: Ana, anne

    Adak ..............: Ayak (çocuklar için söylenir)

    Ağasi...............: Dostum

    Ağmak.............: Dengesinden ağır

    Ağrik...............: Altıpara köylerinden biri

    Ağşak..............: iğin başındaki makara

    Ağartı .............: Süt ve sütten elde edilen ürünler.

    Ağu, Ağı .........: Zehir.

    Ağuz...............: İneğin, yavrudan sonraki ilk sütü.

    Ahbin...............: Hayvan gübresi

    Ahırat Suali .....: Bilinmesi zor sorular.

    Ahlı Kesmek ....: Aklı yetmek, Yapacağına inanmak.

    Ahşam .............: Akşam.

    Ahur.................: Hayvan barınağı, Ahır.

    Ahur Hergi ......: Erken nadasa bırakılmış tarla.

    Ahpun (Ahbin).: Hayvan gübresi

    Alaf ................: Otlardan hazırlanan hayvan yemi.

    Alçacuh ..........: Alçacık.

    Aluç.................: Alıç, yabani ağaç meyvası.

    Anenge............: Benzeri, tıpkısı

    Anikko..............: Anne

    Annaç .............: Tam karşısı.

    Arğı ................: Ağrı.

    Arha ...............: Sırt, sırtta taşınan yük, destek.

    Arhasıguylı - Arka koyun .: Sırt, arka üstü

    Arnet...............: Sincap

    Arustak............: Tavan arası

    Asbab (Esbab)..: Elbise

    Aşşah, Aşak .....: Aşağı

    Avara ..............: Boş, avare.

    Avhalama ........: Hırpalama

    Avlak ...............: Av yere, av için yapılan gizli barınak.

    Ayahde gurumak..: Çok zayıflamak.

    Ayam, eyyam .....: Hava

    Ayakçak ...........: Basamak

    Ayakyolu .........: Tuvalet




    B

    Badış ............: Taze fasulye tanesi.

    Baha .............: Para olarak değer.

    Baldırcan ......: Patlıcan.

    Balik...............: Sevgi özü

    Barabar..........: Birlikte

    Baroş..............: Bakraç=Baruş, bakır kova.

    Bastığ, bastık .: Dut veya üzüm pestili.

    Başyoharı .......: Yukarı doğru, yukarı taraf.

    Bayak ..............: Demin, az önce

    Bazlama ..........: Kalın ve yağlı saç ekmeği

    Becit...............: Acele, eli tez, önemli.

    Belbağı............: Yumuşak ince kuşak

    Bellik ..............: Kambur

    Benne ............: Duvarcı

    Bennem .........: Ben nebileyim, banane.

    Besgimet .......: Peskimet.

    Bıbılik..............: Gülün goncası

    Bıbızik.............: Sivri

    Bıcik................: Çörek

    Bıcırik..............: Tez canlı

    Bıldır ...............: Geçen yıl

    Bızik ...............: Küçük abdest

    Bibi ................: Babanın kız kardeşi, hala.

    Bigodul beklemek .: Biraz beklemek.

    Bi pırtik ..........: küçücük, ufak bir parça.

    Bire ................: Bira.

    Bizim it size balta gettü mi?.: Boş yere konuşmak

    Bocik .............: Böcek, haşarat

    Bocçik .............: Kuyruk sokumu

    Boğazsız .........: İştahsız

    Bostan ............: Kovun, karpuz tarlası.

    Bozik .............: Yabani armut, ahlat.

    Böcü, Böcük ..: Böcek.

    Bön................: Aptalımsı.

    Böyganne .....: Büyükanne.

    Bukağı ...........: Kelepçe.

    Buncucuh ......: Bunun kadar küçük.

    Bumbar .........: İşkembe.

    Buymak ..........: Üşümek

    Bük................: Sık çalılık, fundalık, viraj

    Boğunbağı ......: Atkı, kaşkol


    C-Ç

    Cadu .............: Büyücü kadın

    Cağ, Cağik......: Parmaklık, parmakçalık

    Can aşı .........: ölü evinde verilen yemek.

    Canı ısınmak .: Güvenmek, kanı kaynamak.

    Canik..............: Sevgi sözü.

    Cehez ............: Çeyiz.

    Cemkürmek.......: Gereksiz cevap

    Cıbıl................: Çıplak, fakir

    Cıbıliğ ............: Çırıl çıplak.

    Cıllık . ............: Harap

    Cılk ................: Bozulmuş

    Cıkkırik............: Kapı mandalı

    Cikmik.............: Tekme.

    Cıngirik ............: Küçük çıngırak

    Cırnah ............: Tırnak.

    Cicoz ..............: İri bilye.

    Cırtik..............: Birazcıcık

    Cırdig .............: Küçük salkım.

    Cısik................: Yakıcı ateş

    Cızu, Cuzu......: Uzun kuyruklu kanatlı ötücü böcek, Ağustos böceği

    Cindik.............: Önemsiz, yetersiz , çok az.

    Cücük, Cucug ....: Kuş, tavuk yavrusu.

    Cottik .............: Kuyruk.

    Çabigin ........: Acele edin

    Çağa .............: Küçük çocuk

    Çağla ............: Ham meyve.

    Çapbik, çapik .: El çırpma, alkış.

    Çaput..............: Paçavra

    Çaşır, Çaşur ....: Bir nevi hayvan yemi

    Çebiş ..............: 2 yaşındaki keçi

    Çedik...............: Çocuk ayakkabısı

    Çello ...............: Kaba, irice, büyük.

    Çemiç .............: Dut kurusu.

    Çermik..............: Ilıca, kaplıca

    Çeper...............: Bahçe etrafına konan çalı çırpı

    Çevlik ............: Suyun dönemeç yeri

    Çerçi .............: Seyyar satıcı

    Çevürme .....: Etrafı çevrili meyve bahçesi.

    Çığız ..............: Geçimsiz.

    Çıra ...............: Tutuşturucu ağaç, lamba.

    Çıyrık, Çığrıh..............: İp bükme aleti.

    Çig .................: Biriktirilerek ekşitilen süt.

    Çigit ...............: çekirdek.

    Çimmek, çunmak ...: Yıkanmak

    Çittik...............: Zayıf

    Çir ..................: Kuru erik ve kayısı

    Çoçik ..............: Binilecek hayvan, eşek

    Çırban..............: Su yollan bakıcısı, gerektiği zaman su vermekle görevli

    Çırmak..............: İnce su arkı

    Çırtma .............: Sebzeleri incecik doğramak

    Çıtırik ..............: Gevrek

    Çuşik ..............: Eşek.

    Çüçük .............: Söğüt dalından yapılan düdük.

    Çüt, çuft .........: Çift.

    Çüt sürmek .....: Çift sürmek, harman kaldırmak.


    D

    Dadanmak .....: Alışmak.

    Dağdan inme ..: Iz'ansız.

    Dalda ...........: Issız, sakin taraf.

    Daldalamak ...: Sığınmak, barınmak.

    Danik.............: Küçük dana.

    Davar ...........: Koyun, keçi sürüsü.

    Dayah ...........: Ağaç destek; dayak, dövmek.

    Değmek ........: Meyvaların olgunlaşması.

    Değirman ......: Öğütme yeri, aracı.

    Değnek, degenek ..: ağaç baston, sopa.

    Dehre ...........: Ağaç kesilen küçük alet.

    Dene, dane ...: Tane.

    Densiz, Densüz ...: Sulu, şımarık.

    Depbik ..........: Tekme.

    Derhe ............: Ağaç budama aracı.

    Devrüsi ..........: Ertesi.

    Deyin .............: Sincap.

    Dıbız .............: Kel.

    Dıngirik...........: Gergin

    Dırmıh ..........: Tırmık, ot toplama aleti.

    Dibek ............: Büyük ağaç havan.

    Dindik.............: Kuvvetsiz.

    Diş kirası .......: Gönüllü hizmet edenlere verilen para.

    Dodik.............: Ayak uçlan, Koyun ayağı.

    Dömbelek .....: Darbuka.

    Dolak ............: Başörtüsü

    Duruh ...........: Ayakta beklemek.

    Düğe .............: Yavrulamamış genç inek.

    Düğür............: Gelin alayı.

    Düvirçi ..........: Dünürcü.


    E

    Eğin ...............: Sırt, su kabı

    Eğinik..............: Eğin'in bir köyü

    Eğiş................: Ateş çekmeye yarayan araç

    Eksik (Esgüg) Etek .....: Kıt Düşünceli

    Ekşi ................: Salça

    Elekçi ............: Çingene

    Elmini Bilmek ..: İlmini, usulünü bilmek.

    Emce, emi .......: Amca, hayret edadı.

    Emegeçmek......: Yararlı olmak

    Emü (Emmi) ....: Amca

    Enük .................: Kedi, köpek yavrusu.

    Evcuman ...........: Evine düşkün

    Evleg ................: Tarla veya bahçenin en ufak birimi.

    Eylik ................: İyilik.

    Eze ................: Teyze


    F

    Farime............: Vazgeçme

    Fatik..............: Küçük Fadime


    Ferik ............: Piliç

    Fıldırik............: Dönen, döndürücü


    Fincik ............: Hayvanın tekmeler atarak kaçması.

    Fıttırmak.........: Keyifli keyifli sıçramak


    Firkete ...........: Toka, Çengelli iğne


    G

    Gadan alam ..: Kazan, belan bana gelesin!


    Galem ..........: Aşı yapılan sürgün.


    Galıbını vermek ..: ölçü vermek.


    Gapının menteşeleri aşınmak .: Zarar vermeye başlamak.


    Garannuh karışmak ..: Karanlığın basması.


    Garez ...........: Kin


    Garındaş .......: Kardeş, arkadaş.


    Garman çorman olmak ..: Birbirine karışmak.


    Gatığ, gatıh ..: Ekmek arası, Ayran


    Gayle, Gaile ..: İş, sıkıntı, uğraş.


    Gazzuh .........: Kazık


    Gedik.............: Zirvelerin geçit yeri


    Gelin Bacı .....: Mahledeki yeni gelin


    Genş ............: Genç


    Gevar ...........: Sulama suyunun aktığı yer


    Gevende ......: Geveze

    Gıggilik .........: Ağacın en ucu, sivri tepe

    Gıgirik ...........: Toplu, çömelmeden oturam


    Gıldırik............: Yuvarlak


    Gılla ..............: Tahtadan yapılmış çekmece


    Gırnap ..........: Kendir sicim.

    Gidik..............: Keçi yavrusu


    Gimin ...........: Gibi.


    Gış ..............: Kış.


    Gocik ............: Parka, Kaban

    Godik.............: Ölbeden küçük tahıl ölçüsü:

    Goddik ...........: Kısa boylu


    Goni komşu ....: Komşular, tanıdıklar.


    Gonuşuh, konuşuk ...: Konuşma

    Goşdik ...........: Katı üzüm azığı


    Göbek, Göbelek .: Manta


    Göğermiş .......: Yeşermiş, Bozulmuş


    Göncük ..........: Küçük cep


    Göre ...............: Düğünde verilen bahşiş.


    Gössüz ...........: Köstebek.

    Gövnemek ......: Fazlaca kızarmış olan hali


    Göze ...............: Su kaynağı.


    Gözel ...............: Güzel


    Guşgana .........: Tencere


    Güğüm ...........: Su ısıtma kabı

    Güman...........: Umut, umutla bekleyiş

    Götürge..........: Değirmen taşını kaldıran manila


    H

    Hab ..............: Süt imecesi, komşular arasında süt dağıtımı

    Hahut............: Güvensiz, eski ve çürük

    Hamma..........: Yenge

    Harbısam ......: Halbuki, hal bu ise

    Hedik.............: Pişirilmiş diş buğdayı

    Henek............: Şaka, yarenlik


    Herfene, ferfene ..: Birlikte eğlenme.


    Herk .............: Sürülmüş tarla.

    Hezan............: Kalas, yontulmamış

    Hizan.............: Nekes

    Hibılik.............: Kâbus

    Hırik...............: İşe yaramaz


    Hırtliğ ...........: Gırtlak.

    Hıntsan...........: Hınzan: Bağevi: Bağlarda bahçıvanın ikameti için yapılan kulübe.

    Hıdik..............: Şüphe, zan

    Hindik............: Sümük: Khıllig

    Hışırik............: Kuru şeyler

    Hışik ..............: Kurutulmuş yeşil fasulye

    Hırankeşan......: Kavga gürültü

    Horata...........: Khoraka: Söz, laf

    Hotik ...: Zehirli, Zıkkım, Çok ekşi


    Hüsmek ........: Susmak

    İ-I


    İbik ................: İbrahim'in kısa adı


    İfah ...............: Ufak.


    İkibuçukluk ....: Reşat Altın.

    İlinçağ ...........alıncak


    İskarpin .........: Ayakkabı

    İssot...............: Biber


    İşgilli .............: Şüpheci.

    İt otarmak .....: İşsiz gezmek.

    Irgalamak ........: Sallamak, kıpırdatmak


    K


    Kaban ...........: Taş aralarına yapılan basamaklı yol

    Kabun............: Su yolu

    Kadamak .......: İliştirmek

    Kah ..............: Elma, armut kurusu

    Kakkaroz.........: Mısır


    Kalik ............: Eskimiş


    Karpın............: Bir cins toprak

    Kavara...........: Yellenme


    Kehan, kahan ..: Çapalamak, yabani otları ayırmak.


    Kejgere .........: Yük taşımada kullanılan inşaat aracı.


    Keleg ............: Olgunlaşmamış.


    Kete .............: Yağlı ve sütlü hamurdan açılan yufkalar
    arasına un serpilerek pişirilen çörek.

    Kıdiş..............: Arkadaş, dost

    Kındik ...........: Salkımlardaki küçük dalcıklar.

    Kırçik.............: Eski, püskü

    Kırzı...............: Yemeği yapılan bir nevi ot

    Kısnik.............: Yanık tatlı


    Kef ...............: Sıvıların kullanılmayan kısmı

    Kellek ............: Şişirilmiş tulum salı


    Kelik ...............: Çocuk ayakkabısı


    Keşkere (Cezgere).: Dört kollu el arabası

    Kenger ...: Öz suyundan sakız yapılan dikenli bitki


    Kese ...............: Bez yada deri para çantası

    Kesmük ..........: Elenmiş iri saman

    Keveşe ............: Beceriksiz


    Kevgir ..............: Süzgeç

    Kıçcan, Kırçan ...: Ekmek kurutma askısı


    Kıra ...................: Taşlı meyilli yer.


    Kıran gelemek ...: Toplu ölüm


    Kıska .................: Ufak kuru soğan


    Kıtmır ................: Gece

    Kortik ..............: Küçük çukur.

    Kova getirmek. : Teşvik etmek

    Kolik...............: Boynuzsuz

    Kotoş.............: Şişko sevimli

    Kozik..............: Kanbur


    Kurik .............: At, eşek yavrusu.


    Kurun ............: Kab, yalak.


    Köçek ...........: Asma kilit


    Kötek ............: Sopa


    Köynek .........: Gömlek

    Kundik ...........: Gizli çıkın

    Kurik .............: At, eşek yavrusu

    Külbe .............: Küçük kazma


    Künk .............: Beton boru




    L


    Lağlanmak.....: Alay etmek

    Lallik .............: Yayvan, düzce

    Latik..............: Pestilin kalıncası

    Leçek.............: Beyaz tülbent: laçag

    Lertik.............: Ezik

    Leyvaz ...........: Fasulye: Lovias: Fasulye

    Lülük .............: Küçük delik


    Loğ (Taşı) .....: Toprak sıkılaştırıcı silindirik taş

    Lolik ...............: Küçük domates

    Lopbik............: Şişko


    Lüllük .............: Çaydanlıkta çay dökülen yer.



    M


    Mabeyin .......: Evin giriş kısmı, odalar arasındaki boşluk.


    Mağ...............: Bölüm, oda.

    Mağ...............: Bir evin veya binanın büyüklük ölçüsü

    Magma...........: Ateş, köz.

    Mağmağ.........: Küle gömülmüş ateş parçalan


    Mahana .........: Bahane


    Mahanaya bakmak.: Bahane aramak


    Malamat olmak ....: Rezil olmak


    Massa ............: Meyva toplamakta kullanılan uzun sopa.

    Masurik..........: Yabani gülün tohum yuvası.

    Masur.............: Yabangül meyvası


    Mayana .........: Muayene.


    Mehle ............: Mahle.

    Memik............: Küçük Mehmet

    Mendek..........: Sicim, ilmeği

    Mertek...........: Damlara dizilen ağaçlar


    Mıh ...............: Çivi.


    Mıhlama ........: Taze fasulyeden yapılmış susuz yemek.


    Mındik ............: Küçük


    Mıhlama .........: Domates, biber, soğan ve yumurtadan yapılmış yemek.


    Mitil ...............: Eskimiş kilim, minder ve yatak


    Mırmirik...........: Faal, becerikli

    Mindik............: Ufak

    Mitil...............: Çarşaf kaplanmamış yorgan. Mitil: Aynı anlamda


    Mol................: Ağacın ilk filizi (sürgü)


    Mormorik.........: Böğürtlen kuş üzümü

    Möhkem ...........: Sağlam dayanıklı


    Murç .................: Hyavanların yiyebileceği ağaç sürgünü




    N


    Nacah ...........: Kısa saplı küçük balta.


    Nalet .............: Lanet


    Narik..............: Testereli bağ çakısı

    Nekes.............: Hasis


    Neyin necüğün .: Neyinin neyi oluyor?


    Noğda ..............: nokta.



    O


    Ocağı batmak ..: Yuvası yıkılmak.


    Oğunmak.........: Bunalarak ağlamak.


    Oluh ...............: Yarım silindir şeklinde su yolu

    Orcik..............: Cevizli sucuk

    Oşik ...............: Köpek, köpek yavrusu




    Ö

    Öğey ..............: Üvey


    Öğünmek.........: Övünmek


    Ökünmek ........: Taklit etmek, özenmek

    Ölbe ..............: Buğday ölçüsü (20 Kg.)


    Önüne............: Beyhude, sözde kalan

    Örek...............: Beşik veya salıncağın üstüne bağ


    Örselemek .....: Hırpalamak


    Össehet ..........: o an, o saat.



    P


    Paçuk.............: Çörek

    Pağaç, pağarç ............: Mayasız ekmek.

    Palan ............: Ata veya eşeğe vurulan yayvan semer

    Pambuh ........: Pamuk

    Palavar ..........: Ahşap lento

    Pardik............: Fınn temizleme bezi

    Part ..............: Karın

    Paşagil ..........: Yaşantısı iyi olan.

    Patdos, pados .: Ekini, samanından ayıran makine

    Patik .............: El örgüsü çorap

    Peğ ................: Yıkılmış bina arsası

    Perdahlama ...: Sıvama, Parlatma

    Peş ...............: Elbisenin etekleri

    Pezük ...........: Filiz halinde meyve fidesi

    Pcg.................: Arsa

    Porik..............: Kakül, perçem

    Pıhırik............: Baca, bacanın ucu. Pukhurik

    Pırtik .............: Ufak parça


    Pingal, pingel ..: Folluk, tavuğun yumurtlama yeri


    Pirpirim .........: Semiz otu

    Pisik ..............: Kedi

    Pistik.............: Çürük

    Pitot..............: Buruk

    Pilit................: Kalın pestil

    Pıtpıt.............: Aşure ununa konulan


    Potin ...........: Erkek ayakkabısı


    Pürçekli (Pirçekli).: Havuç


    R

    Reşber .........: Rençber, işçi


    S


    Saçayağı .......: Üzerine pişirme kabı kolnulan üç ayaklı demir.


    Sahan ..........: Geniş ve kapaklı bakır kab.


    Sakar .............: Eli ters, meymenetsiz


    Salhum .........: Salkım

    Sallik .............: Yassı


    Seğirtmek .....: Koşmak


    Seyip .............: Yularsız, başıboş

    Serpine ..........: Sebze desteği: Sarpina

    Sırmik.............: Ufak bulgur: Sırmug


    Sini ...............: Geniş ve yayvan tepsi


    Soharıç .........: Yağda kavrulmuş soğan

    Soyha.............: Adı akla gelmeyen her şey


    Soyğa ............: Uğursuz


    Suratsuz .........: Yüzü asık


    Südlaj .............: Sütlaç

    Sümsük...........: Pisboğaz, her şeye imrenen

    Süğük ....: Damın duvardan taşan sal dizilmiş kısmı

    Süzek.............: Süzgeç

    Suyuk ............: Damların kenar bölümü


    Ş


    Şappik, Şaplah .: Şamar, tokat

    Şaştik ............: Şaşı

    Şıkkırik............: Kapı arkası mandalı

    Şıpır...............: Acele


    Şıra (Şire)......: Kaynatılarak elde edilen şerbetli sıvı

    Şırik...............: Gözyaşı

    Şiplik .............: İnce çubuk

    Şiv.................: Şıradan artan posa

    Şıvan..............: Yas, ağıt: Şivan: aynı anlamda

    Şorik .............: Salya

    Şogik: Salya



    T

    Tabaka ..........: Tütün konulan madeni kutu


    Tahde da gitmek .: Ölmek, tabutla gitmek


    Tahım ...........: Takım Elbise


    Tahik.............: Takke

    Tahdik ...........: Peyke, raf: dakhdik: tahta

    Talan..............: Yağma

    Tantik.............: Etin ağırlaşması

    Tasik..............: Küçük tas: Tasig: aynı anlamda


    Tapiklemek ..: Ayakta veya oturarak uyuklamak.


    Tar ...............: Ahırlardaki yüksek tavuk tüneği.

    Tay................: At yavrusu


    Tehne, Tehna ..: Tenha yer.


    Tekmüg, tepük ..: Tekme

    Telek..............: Ot demeti

    Telesmek.........: Bunalmak


    Tenha .............: Kuytu, ıssız yer


    Terletdürmek ...: Birini zor işe koşmak

    Teşt .................: Derin leğen


    Tevek ...............: Üzüm yaprağı


    Tezeyağ ...........: Tereyağ


    Tike .................: Kuşbaşı doğranmış ve pişirilmiş et.


    Tiv ..................: Tüy


    Toklu, Tohlu ..: Erkek kuzu

    Tol.................: Gevşek: Tul: Sırsaklamaz, boşboğaz

    Tolik ..............: Sukabağı (saplı tas yerine kullanılır)


    Topbuh ..........: Topuk


    Toraman .........: Gelişken


    Tosbağa ..........: Kaplumbağa


    Totaba............: Hantal, zarif olmayan


    Törpüsüz .......: Gögüsüz


    Tump .............: Ekilebilir kısımlar arasındaki yükseklik

    Tunp ..............: Tepe, tümsek.

    Tucik .............: Siğil

    Tıncik..............: Dağınık saç: Tıncug

    Toy................: Acemi, tecrübesiz



    Ü-V-Y-Z


    Uyuntu ............: Beceriksiz, zayıf

    Ürgülenme........: Pervasızlık

    Üvez ...............: Sinek

    Vala................: Dut altına serilen çarşaf

    Vaşağa............: Biçare


    Yağır ..............: Hayvan sırtındaki yara

    Yığılik..............: Hafif

    Yıkışmak .........: Güreş tutmak


    Yüklük ............: yatak dolabı

    Zırdik..............: Kümes hayvanı gübresi


    Zınik ..............: Hıyar, salatalığın ufağı

    Zırza ..............: Kapı halkası


    Zibil ...............: Süpürülen çöp


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  9. #9
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart


    Ardahan Şivesi/Kelimeler

    A

    Aba: kıldan örülmüş kalın kumaş ve bu kumaşdan yapılan elbise
    Ağa: Büyük erkek kardeş, Ağabey
    Abad: Gelir
    Abad olmak: Gelirden memnun olmak
    Ağıl: Hayvanların dışarıda kapatıldığı yer
    Ağhee: Eyvah anlamında olan sözcü
    Ağhır: Son, insanı son
    Ağartı: Yağ, peynir, süt yoğurt gibi yiyeceklerin genel adı
    Ağırsak Teşinin üst kesiminde çengelli olan yuvarlak parça
    Ahan İşte, burada
    Anık Yeterince mayalanmamış ekmek hamuru
    Ahırı: Sonu
    Ağhırın gele: Sonun gele, ölesin
    Ağhur: Hayvenlerin konulduğu yer. Ahır
    Ağhbun: Gübre
    Akuçka Pencere
    Alha: Hele gör
    Alaf: Kışlık için hazırlanan hayvan yemi. Ot Saman
    Andır: Uğursuz şeyler için söylenilir.
    Asaca Yıkımak: Başını önden yıkamak
    Andıra Kalsın: Uğursuz olan şeylerin sonu gelsin
    Atol: Patatese benzer fındık büyüklüğünde kök
    Avlu: Odaların önüne yapılan koridor
    Ayar: Atın sırtına vurulan eğer
    Ayvan: Eyvan Balkon, evlerin önüne yapılan örtme
    Azgun: Şimarık


    B

    Baca: Evlerin üst kısmını konulan küçük pencere
    Badval: Ambarın bir çeşidi
    Baga,Pege: Ahırda hayvanlara ot ve samanın verildiği tahta bölme
    Barç Etmek: Seslice şapırdatarak öpmek
    Basma: Hayvan pisliğini bastırarar düzeltilmiş şekli
    Beç: Biraz geri zekalı anlamında, safca
    Bed: Çirken
    Bednar: Bir çeşit çıban yarası
    Bege: Ahırda ot ve samının konulduğu yer.
    Beng: Ben, hal, insan vücudunda ki siyah lekeler
    Belli: Bilinen
    Berf: Kar
    Besmi: Bir isim
    Bıçğı, Bışğhı: Testere
    Bıldır: Geçen sene
    Bınıvız: Sinsi
    Bışkol: Koyun pişliği
    Bibi: Babanın kız kardeşi
    Biçin: Tırpanla biçilmiş ot ya da ekin
    Bidibidi Az, az ufak ufak
    Bij,bijli: Sivri uç
    Bişi: Hamur kızartması
    Bişka: Kibrit
    Boğozlu: Obur.çok yemek yiyen
    Bölme: Büyük tepsi
    Buğari, puğhari: Evlerin üstündeki duman çıkan baca
    Buluz: Elbise
    Büzdük: Kalça


    C

    Cadi: Yağcı, insanlara yağ yakan kimse
    Cağ: Şiş ya da mil
    Camuş: Manda
    Cancur: Bir tür küçük erik
    Cazigudiyan: Yağcı ya da şeytan
    Cemse: Askeri araç
    Cici bici Süslü, püslü
    Çigelek: Yaban çileği
    Cigerakraba: Enyakın akraba
    Cillenmek Toprağın yeşillenmesi
    Cinav: Kamçı ya da bir ot çeşidi
    Cıcık: Güzel
    Cığız: Oyun bozan Cığıza cur bahane
    Cılcıbıl Çırıl- Çıplak
    Cırcır: Fermuar
    Cırnak Kuşların ayak parmak ucu
    Cızlavet: Siyah içi astarlı lastik ayakkabı
    Cırnağ: Tırnak
    Coc: Bataklık,
    Cucul: Civciv,
    Culuk: Hindi
    Cur: Çocuk oyunlarında oyun bazmak
    Cücük: Tavuk Kaz hindi kuş gibi hayvanların yumurtadan çıkan yavruları

    Ç

    Çar: Bir tür bez çarşaf
    Çaynik: Çaydanlık
    Çeçil: Tel peyniri
    Çemirlemek: Gömlek kolunu katlayarak çevirmek
    Çengel: Kargaburnu Çatal
    Çimmek: Yıkanmak, banyo yapmak
    Çit: Kadın baş örtüsü
    Çor: Sinirli bir zamanda söylenilen söz
    Çorağh: Verimsiz


    D


    Dabak: Bir hayvan hastalığı
    Dadağh: Ağabey, Kardeş
    Dadda: Çocuk maması
    Damçı: Damla
    Davar: Koyun
    De hayde: Çabukça gel
    Degenek: Sopa, çubuk
    Değirmi: Yuvarlak
    Demiray: Bir tür yara, egzama
    Derekep: Derhal, hemen
    Desinler için: Gösteriş olsun diye
    Diksinmek: Tiksinmek
    Dıldıbıl: Çırılçıplak
    Dillo: Ketenden örülmüş çuval
    Dınaz: Alay
    Dınaz etmek: Alay etmek
    Dolamaç: Dönemeç
    Dolap: Büyük su değirmeni
    Dolça: Maşrapa
    Doydoy: Güvercin
    Dummak: Suya dalmak
    Düge: Düve
    Düğmeç: Ekmek ve yağla yapılan bir çeşit yamak, ekmek aşı


    E

    Eebele gel: İşte böyle bu yana gel
    Efsene: Saf insan
    Eğiş Teknede hamur kazıyan, kazıyacak
    Ekmek aşı: Düğmeç
    Eqgo: Nene, ana anlamında
    Ele deme: Öyle söyleme
    Endeze olmak: Oyalanmak
    Erek: Orman içinde ki açıklık alan
    Ergiş: Herif , ev adamı
    Eringen: Tembel, üşenen
    Eseslice: Esaslıca
    Eşgere Açık , alenen
    Evlek: Tarla sürümünde pulluğun açtığı iz
    Eze Teyze


    F

    Fanti: İskambil
    Ferik: Henüz yumurtlamamış tavuk, Piliç
    Fırtık: Sümük
    Fırtıklı: Sümüklü
    Fışğı: Tezeğin ufalanmış şekli
    Fitoz: Sevimli
    Fizzah: Bağırmak
    Fizahlanmak: Bağırmak, ağlamak
    Furuç: Armat kurusu

    G

    Gagaç: Kurumuş otlara verilen ad
    Gağ: Meyve kurusu
    Gada: Dert, bela
    Gadan alem: Dertlerini ben üstüme alayım
    Gakka: Çocuk dilinde şeker
    Galak: Tezek yığını
    Galet: Bisküvi
    Ganayahlı: Kadın ya da kız için söylenilen bir söz
    Ganfet: Akide Şekeri
    Garo: Eski anbar
    Garonun yokuşu: Ambar yokuşu
    Gaşka: At Arabası
    Gav: Kil, toprak
    Gavçe: Çengel
    Gayğana: Sahanda yumurta
    Gecen ğhere kalsın: İyi geceler
    Gedek: Manda yavrusu
    Gejjo: Aptal, bilinçsiz
    Gem: Döven
    Geven: Dikenli derelerde olan bitki
    Gıdella: Küçük sepet
    Gıdıl: Küçük
    Gımı Atol denen bitkinin uzanmış sapı
    Gımı gıçlı İnce bacaklı
    Gıdik: Oğlak, Keçi yavrusu
    Gıjgırmak: Yoğurdun ekşimesi
    Gıjjik: Kıvırcık saç
    Gınco: Zayıf, çelimsiz
    Gırgal: Hayvanları bağlamak için ağaçtan yapılmış boyun bağı
    Gırnap: Sağlam ip
    Gobbuz: Yumruk
    Gobbal: Büyük burun
    Gocik: Kaban
    Golopi: Tahtadan yapılmış sitil
    Gizenguggi: Saklambaç oyunu
    God: Bir ağırlık ölçüsü
    Godda: Büyük zar, makara
    Godik: Manda yavrusu
    Gor: Mezar
    Gorbagor: Toplu mezar
    Gorluk: Cenaze için saklanan para
    Gorhana: Mezarlık
    Goruhçu: Kır bekçisi
    Gozo: Biçimsiz, düzeni bozuk
    Göze: Pınarın suyunun çıktığı yer
    Gurra,Gurre: Kendini beğenmiş
    Gudik: Enik, köpek yavrusu
    Gurduşka: Kadınların giydiği bir çeşit gömlek
    Guli: Hindi
    Gurban: Bir isim
    Guşhana: Tencere
    Guzzik: Kambur
    Güman: Umut
    Güman etmek: Umut etmek



    H

    Hacillenmek: Yaptığına pişman olmak
    Hal: Siyah ben
    Hamarat: Becerikli
    Harbi: Doğru
    Hardahurda: Kırık ya da döküntü
    Harğ: Ark, su kanalı
    Harbutlamak: Sıcak su ile soğuk suyu karıştırmak
    Haro: Ambar ya da samanlık içinde ki bölme
    Haros: Ekilmemiş tarla
    Hasıllama: Yoğurmak
    Hedik: Haşlanmış buğday, diş hediği
    Hengel: Mantı
    Helek: Yorgun
    Helek olmak: Yorgun düşmek
    Herk: Sürülmüş tarla
    Herslenmek: Sinirlenmek
    Hetircek: Ocak taşları üzerine, yemek pişirmek için konulan demir çubuk
    Hevenk: Kara batmamak için ayağa giyilen geniş ayakkabı
    Heyat,hayat: Bahçe
    Himm: Bina yapımı için kazılan temel
    Hırkal: Mantı
    Hışt: Çivili köpek tasması
    Hızan: İş bilmeyen
    Hodak: Öküzün boyunduruğuna binen ve öküzleri süren çocuk
    Hop, ğhop: Sabanın demir olan ucu
    Noravel: Hodak denen çocuğun söylediği maniler
    Hozan: Biçilmiş tarlanın birdiyer adı

    İ

    İstikan: Çay bardağı
    İstol: Sandalye
    İskat: Ölünün arkasından günahına karşılık verilen para
    İşkınlanmak: Filiz vermek
    İşkirlenmek: Şüphelenmek
    İşmar: İşaret etmek
    İtelemek: İtmek

    K

    Kanfet: Akide şekeri
    Kargun: Yazın karların erimesiyle oluşan sel
    Kaşka: Ağaçtan yapılmış el arabası, küçük araba
    Kayış: Kemer
    Kayğana: Sahanda yumurta
    Kebani: Ev işlerinde hamarat olan kadın
    Kefterkuski: Hortlak
    Kerme: Koyan pisliginden yapılan tezek
    Kerti: Bayat
    Kidik: Keçi yavrusu
    Kınnap: İnce dayanıklı ip
    Kırlent: Sekilere konulan yastık
    Kirtil: Kısa ve oldukça sert ot
    Kitmir: Küçük
    Kodik: Manda yavrusu
    Kolik: Boynuzu olmayanan hayvanlara denir
    Kollik: Kuyruğu kesilmiş hayvan
    Kolopi: Küçük sitil
    Kopça: Düğme
    Kopti: Kaba,saba
    Kor: Kör
    Kart: Yeşil çimenlik ama sert olan yer
    Koraraba: Kağnı
    Koroğlu: Köroğlu
    Korberevi: Önünü görmeyen
    Koşat: Binalarda yük taşıyan kalın ağaç
    Kotan: Pulluk
    Kozik: Ahırda danaların kapatıldığı yer
    Köçmek: Evlenmek
    Köynek: Gömlek
    Kudik: Küçük köpek, Enik
    Kulun: Kısrakların yavrusu
    Kullik: Bere
    Kunkul: Omuz
    Kurig: Kısrakların yeni kulunu tay
    Kurun, Kürün: Ağaçtan oyularak yapılan su kabı
    Kuşkana: Küçük tencere
    Kuzzik: Kambur
    Küllah: Böğürtlen
    Külek: Ağzı geniş, altı dar su kabı
    Külül, Külür: Yabani bezelye
    Küski: Kaldıraç Söz sözün küsküsüdür
    Kütan: Kotan,Pulluk
    Küze: Su kabı

    L

    Lallo: Konuşamayan, lal
    Lapatka: Kürek
    Laçin: Doğan
    Laz: Karadenizliye denilir
    Lazut: Mısır
    Leçek: Beyaz renkli başörtüsü
    Lelê: Ana, bakıcı
    Lenger: Geniş ve derin leğen
    Lezgi: Halk müziğinde bir makam adı. İsim, bir aşık adı
    Lıbbız: Parasız, Züğürt
    Lığlanmak: Mızmızlanmak gibi
    Lili: Lakap,
    Lobya: Fasulye
    Loda: Büyük ot yığını
    Lokko: Büyük kaba
    Lök: Büyük
    Lüle Musluk, Suyun aktığı boru

    M


    Mahal: Yer, mesken
    Mafiş: Küçük kare şeklinde kesilmiş yufkanın yağda kızartılması
    Makat: Tahtadan yapılmış sedir
    Mar: Yılan
    Maşrapa: Kulplu bir çeşit su kabı
    Mattavar: Bir çeşit hastalık
    Maya: Kadın adı
    Mazi: İki teker arasında ki mil
    Mehriban: Kadın adı, merhametli
    Mercana: kışlık yakacağın ormandan temini.
    Meşe: Orman
    Merek: Ot ya da saman konulan ev: Merek yandı sıçana da kalmadı
    Mintan: Gömlek
    Miras kalsın: Mal sahibinin ölmesini dilemek
    Modgam: İmece
    Morbet: Çırak, yardım eden çocuk
    Mozik: Bir yaşına girmiş dana
    Möğkgem: Sağlam
    Muzveil: Muhbir
    Muzveillenmek: İhbar etmek
    Mürgülemek: Otururken hafifden uyumak, şekerleme

    N


    Nahır: Sığır sürüsü
    Neft: Gazyağı
    Nevale: Erzak
    Napuzzar: Kapının önünde ya da arkasında kalan tarla
    Nat: Tırpan sapı
    Nataş: Çıra parçasına verilen ad
    Nöker: Hızmetkar

    O

    Ola, Ula: Ulan, arkadaş
    Oçkur: Uçkur
    Ola Çabuğh Gaç: Hemen kaç

    Ö

    Ögeç: Bir yaşını geçmiş erkek kuçu



    P

    Pağaç: Yuvarlak ve kalın bir tür ekmek, somun
    Pağhıl: Kıskanç
    Pağhıllanmak: Kıskanmak
    Pampara: Bir tür yabani bitki
    Panta: Yabani armut, ahlat
    Papağ: Başa giyilen tiftik başlık
    Papul: Çocuk ayakkabısı, patik
    Peg: Yıkıntı, virane olmuş ev kalıntısı için denir
    Pege: Ahırda hayvanların ot ya da saman yedikler bölme
    Pepe: Kekeme
    Peleş: Boynuzları yanlara doğru açılmış hayvanlara verilenad
    Peçkir: El havlusu
    Pisik: Kedi
    Peş: Arka
    Peşine gitmek: Arkasından gitmek
    Peşlemek: Kovalamak
    Peşgun: Ayakları kısa yer sofrası
    Pırti: Elbise
    Pızık: Yabani arı
    Pızıklanmak: Sineklenmek
    Pin: Tavuk yuvası, kümes
    Pingal: Folluk, tavuk yuvası
    Pitik: Köpek yavrusu
    Polum: Oyun
    Polim yapma: Oyun yapma
    Portlak: Göz yapısı büyük olan
    Poşa: Çingene,
    Potur: Büzgü
    Poy Poy: Hele bakın anlamında Poy Poy Gülen
    Pöçük: Kuyruk, en geride kalan
    Puç: Hiç, yitirmek Emegim puç oldu
    Punğar: Pınar
    Pumpul: Yastık başlarına dikilen püskül, süslü
    Pulul: Ot demeti
    Put: Bir ağırlık ölçüsü
    Puti: Yiyeceği olmayan ailenin fertlerini komşuları alıp besleme işi
    Püşürik aşı: Bir tür çorba
    Pöçük: Son. Kuyruk
    Pörçük: Tırpanı sapına bağlanan yeri
    Pörçüklü: Yağcı,
    Punğar: Çeşme

    S

    Sağdıç: Düğünde damadı gezdiren kişi
    Sahi: Gerçek
    Sahi mi: Gerçek mi
    Sak: Çorabın tabandan yukarı olan kısmı
    Sako: Sakar, dökülen
    Sambağı. Samileri bağlıyan ip
    Sami: Boyunduruğa takılan ağaç ya da demir çubuk
    Sanaksal: Ahırların orta yerinde çukur hayvan bokunun toplandığı kanal
    Sap: Başakların tutunduğu dal
    Sarol: Can eriği
    Sazna: Arazi ölçümünde kullanılan bir ölçü aleti
    Secele: Soy kütüğü
    Segirtmek: Çabuk gitmek
    Sıggavus: Ahır temizlemede kullanılan süpürge
    Seki, Sevki: Sedir
    Sıloık: ıslık
    Sinor: Tarla hududu, sınır
    Sitekan İstikan Bardak
    Sitil: Süt kabı
    Sivirlenme: yokuş aşağı kayma olayı
    Stol: Sandaliye
    Sosiya: Parlak renkli kara kuş



    Ş

    Şaplak: Tokat
    Şillopa: Karla karışık yağmur
    Şirat: Peynir Suyu
    Şoğurt: Salya
    şourtlu: Salyalı
    Şor Tuzlu
    Şoş: Asfalt yol
    Şöbe: Oltu taşından yapılan boncuk
    Şuşlanmak: Fazla yatmak
    Şuşurtluk: Değirmen oluğunun su dökülen yeri
    Şüzzük: Peynirin suyu

    T

    Tağaryirlenme: Kendinden geçme
    Tanış: Tanıdık
    Talaş: Telaş
    Tapan: Sürülmüş tarlayı düzeltmeye yarıyan tahta kalas
    Tapul: Ot demeti
    Tar: Tavukların üstüne dizildiği ince sırık
    Tavşal: Kadınların baş örtüsünün kalını
    Tecgere: Hayvan pisliğini taşımaya yarıyan tahat alet
    Têlli: Güzel, narin
    Telis: Çuval
    Teper: Doldurur, Ha bire teper
    Terek: Raf
    Termaş: Bozuk
    Termaşa kalsın: Bozulsun kalsın
    Terpen: Kımılda
    Terpet: Kımıldat,
    Teşi: Yün eğirmeye yarayan alet
    Teşt: Saç legen
    Tevür: Çeşit
    Têy: bir nida, Têy nezaman geldi
    Trink: Peşin para anlamında
    Tik: Yüksek, dik
    Tığ. Harman yerinde ki saman yığını
    Tığa: Saygısız olan delikanlıya denir
    Tırık: İshal
    Tırhıç: Ahırın içini bölmek için yapılmış tahta duvar, bölme
    Toklu: Yaşına girmiş erkek kuzu
    Tulla: Köpek eniği
    Tullanmak: Yuvarlamak
    Tuluk: Tulum
    Tuman: Don
    Tülek: Korkudan çabukça kaçan, ödlek
    Torpağh : Toprak
    Torpağh başına: Ölesin, mezara gidesin
    Torlak: İş bilmeyen, acemi
    Tosbağa: Kaplumbağa
    Toklu: Bir yaşında kuzu
    Toy: Düğün
    Tump: Tarlaların kenarı
    Tütün: Duman
    Tütüye Bir kadın ismi

    U

    Uca: Yüce, “Uca dağların başında
    Uçuğh: Yıkık
    Uğuz: Oğuz
    Ula: Ola, olan
    Ula Ula: Hele hele
    Umaç: Hamurdan yapılan bir yemek
    Uşağh: Çocuk

    Ü

    Ürek: Yürek
    Üstü: Elbisesi
    Üzerlik: Sedefotu
    Üzdür: Yüzdür

    V

    Varlı: Zengin
    Vedre Kova, su kabı
    Veran: Viran, harabe
    Veran kalsın: Harabe olsun
    Voj: Yular
    Vurgun: tutkun
    Vışşş! Şaşırma ifadesi

    Y

    Yad: Yabancı
    Yal: Köpek yiyeceği
    Yalağh: Köpeğe yal verilen kap, yal kabı
    Yalaka: Yağcılık eden
    Yanaşma: Yandan takılan
    Yanbegi: Yatay olan eğiri
    Yanpuri: Eğri düz olmayan
    Yansılama: Taklit etmek
    Yarpağh: yaprak
    Yaşik: Ağaçtan yapılan kasa
    Yaşmağh: Başörtüsü
    Yavan: Katıksız
    Yaylığh: Başörtüsü
    Yêddi: Yedi
    Yege: Eye
    Yegin: Çalışkan, üşenmeyen
    Yeke: Büyük, kocaman
    Yêri: Yürü
    Yerinmek: Heveslenme
    Yesir: Esir
    Yesir olmak: Kurban olmak
    Yeşilpiç: ¼ lük Rakı
    Yığ: Topla
    Yığın: Ot yığını, kalabalık
    Yumri: Yuvarlak
    Yuha: Sığ derin olmayan
    Yuha: ince
    Yuğhu: Uyku Yuğhun Gelêr
    Yüngül: Hafif
    Yola vurma: Gönderme
    Yon: Bir ağacı yontmak.
    Yoz: Kısır mal



    Z

    Zabun: Çelimsiz
    Zağar: Küçük köpek
    Sağ: Kara karga
    Zağ: Keskin sivri
    Zağar: Küçük köpek
    Zanduğh: Sandık
    Zanka: Kızak
    Zahar: Gerçekten öyle
    Zeher: Ağu, Zehir anlamında
    Zehrimar: Sinirli bir anda Ne var anlamında kullanılır
    Zer: Altın
    Zerzebil: Perişan
    Zerge: Değersiz, değeri düşük olan denir
    Zeşt: İnce sac
    Zeşt: Ağıt
    Zıbın: Bebek gömleği
    Zevsek: Geveze
    Zırlama: Ağlama, çok söylenme
    Zırza: Asmalı kapı kilidi
    Zırzop: Uyumsuz, kaba saba
    Zibidi: Giyimiyle topluma uymayan kişi
    Zibil: İnce toz
    Zirt: Gösteriş meraklısı
    Ziyankar: Zarar veren
    Ziyil: Siğil
    Zoğ: Tarla, çayır biçiminde tırpanın biçerek yığdığı ot
    Zokko: Mantar
    Zukkum: Haram
    Zukkum: Zehir, zakkum anlamında
    Zanduk: sandık

    Konu Y O L C U tarafından (24-09-2012 Saat 23:56 ) değiştirilmiştir.


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

  10. #10
    Forumla Özdeşleşmiş Y O L C U - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    28-03-2008
    Bulunduğu Yer
    Türkıye
    Mesajlar
    4.788
    Ettiği Teşekkür
    175
    24 mesaja 29 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    45

    Standart


    Yozgat ve Yöresinde kullanılan Şiveler




    Alenmek : Durdurmak
    Badal : merdiven
    Baba cikasica sinirlenilen kisiye söylenen söz
    Balak :Manda yavrusu
    Bamballanmak : Simariklik yapmak
    BIldIr : Geceb yil
    Camiz : Erkek Manda
    Culuk : Hindi
    Cücük : Civciv
    Cirnaklamak : Tirmalamak
    Cimmek : Yikanmak
    Coynak : Eli-Ayagi olmayan
    Ellahamki : Sanirim ,Sanki
    Dibek : Bugday ezmek icin kullanilan tas
    Essahtan : Sahiden,Gercekten
    Enik : Köpek yavrusu
    Gobel : Erkek cocuk
    Gatik : ayran
    Goruk : Olgunlasmamis üzüm
    Gunnamak : Dogurmak
    Haad : o vakit, zaman
    Gusene : Büyük Tencere
    Helke : ****l kova
    Islik : Icine giyilen gömlek
    Heslenmek : bir seyin atilacak hale gelmesi
    Kelem : Lahana
    ilaan : büyük Legen
    Kösnü : Köstebek
    Mazarat : Yaramaz
    Malamat : Rezil olmak
    Onculayin : O kadar cok
    SIracalI : Kötü pis, pasakli
    Pinnik : Kümes
    Toplu : Pencere
    Toygasi : Bir tür ayranli corba
    Urelüün : Önceki gün
    Bogür : Yan taraf
    Yunak : Yikanilan ve camasir yikanan yer
    Yelikmek : Cocuklarin yaramazlik yapmasi
    Sumsuk : Yumruk
    Arabasi : Bölgeye ait genellikle kisin yapilan bir yemek-corba
    Gumpir : Patates
    Baldircan : Patlican
    Girmizi : Domates
    Bostan : Kavunada Karpuzada denir
    ildagmi : Öyle degilmi
    Nörüyon : Nasilsin, ne yapiyorsu








    YOZGAT MANİLERİ
    Vatana millete armağanım olsunYOZGAT ın hiç bi yerde bulamayacağınız manileri...


    Ak üzümün gurusu,

    Akdi suyun durusu,

    Daha yazacaktım ya,

    Çaldı asger borusu



    Arabası çekmiyor

    Çamurunu dökmüyor

    O benim nazlı yarim,

    Gurbet elde bekliyor.



    Bahçalarda böğrülce,

    Oynar gelin görümce,

    Oynasınlar bakalım

    Bir araya gelince.



    Ak üzüm ermem diyo,

    Sepete girmem diyo,

    Gizin göynü var amma,

    Babası vermem diyo.



    Ak üzümün zembili,

    Ben istemem zengini,

    Zengin olmuş nöğürmüş,

    Gönül bilir dengini.



    Al eline galemi,

    Yaz başına geleni,

    Seni sevdim seveli,

    Oldum âşık veremi.



    Al elma kızıl elma,

    Tabağa dizil elma,

    Anlına yazılmışım,

    İster al ister alma.



    Ala gurdelem şak şak

    Küs değiliz barışak

    Aramızda dağlar var,

    Mekdubula gonuşak.



    Alçak tutun dalları,

    Sıva beyaz golları,

    Gece gelme gündüz gel,

    Bekliyorum yolları.



    Alıç alıca benzer,

    Alıç çekice benzer,

    Şu Yozgat'nın gızları,

    Taze bir güle benzer.



    Altından sarı saçım,

    Ölürüm senin için,

    Közlenmiş ateş gibi,

    Yanarım için için.



    Altınım var bel gibi,

    Ne bakarsın el gibi,

    Beni sana vermişler

    Gazamılmış ma! gibi.



    Arabam gaçıp gider,

    Portakal saçıp gider,

    Alacaksan al oğlan!

    Gül ömrüm geçip gider.



    Armudu ben dişledim

    Sapını gümüşledim,

    Sevdiğimin adını,

    Ben mendile işledim.



    Armut dalda sallanır,

    Yere düşer ballanır,

    Gidi deyyusun gizi,

    Öpdük sıra ballanır.



    Asger oldum işde ben,

    Hayalde gör düşde gör,

    Gıymatımı bilmedin,

    Bi kötüye düşde gör.



    Asger oldum vatana,

    Gidiyorum kıtama,

    Allah sabırlar versin,

    Gözü yaşlı anama.



    Asger yolu beklerim,

    Günüme gün eklerim,

    Sen git yarim asgere,

    Dönene dek beklerim.



    Asker oldum piyade,

    Bugün aşgım ziyade,

    Evlilerin sevdası,

    Bekarlardan ziyade.



    Ay akşamdan geridir,

    Bura meydan yeridir,

    Gakın gidin bekarlar,

    Bura bekar yeridir.



    Ay bulutda bulutda

    Mendilim galdı dutda

    Geleceksen gel gayrı,

    Daha göynüm umutda.



    Ay urumlu urumlu,

    Bacalan gurumlu,

    Şu Yozgat ‘ın gızları,

    Honu honu burunlu.



    Ayrıldım gavuşamam,

    Küsdürdüm barışamam,

    Göz açdım seni gördüm,

    Ben elle gonuşamam.



    Bağa vardım üzüme,

    Üzüm aldım ağzıma,

    Yar aklıma geldikçe

    Dizildi boğazıma.



    Bahçalarda bal gabak,

    Açılır tabak tabak,

    Yar seni beğenmezken,

    Aldığım matafa bak.



    Bahçalarda günaşık,

    Ben oldum güne âşık,

    Hep nazını çekmekden,

    Göynüm buna alışık.



    Bahçanızda bi daş atdım fişneye,

    Kimseler yarından ayrı düşmeye,

    Yari benden beni yardan ayıran,

    Yüreğine yağlı gurşun işleye.



    Bahçaya guyu gazdım,

    İçine düşü yazdım,

    O yarin mektubunu,

    Hem ağladım hem yazdım.



    Bahçenin erikleri,

    Şekerdir yedikleri,

    Adamı verem eder

    Şu gızın didikleri.



    Bakkala fıstık gelmiş,

    Fıstık alıver yarim,

    Bizim evden geçerken,

    Islık çalıver yarim.



    Başındaki tülbenti,

    Sarıya mı boyadın,

    Benzin sararmış solmuş,

    Sevdaya mı uğradın.



    Başlık başlık içinde,

    Başlık harçlık içinde,

    Oğlanları çok güzel ya

    Köyü daşlık içinde.



    Tarlası Ayrıklıya

    Ben varmam çarıklıya,

    Allah nasip eylesin,

    Boynu gravatlıya.



    Boğazında hakık var,

    Burada bi yıkık var,

    Şindiye gavuşurduk

    Arada münafık var.



    Caminin ezanı yok,

    İçinin düzeni yok,

    Döndüm iyice bakdım

    Yarimden güzeli yok.



    Çay benim çeşme benim,

    Derdimi deşme benim,

    Seninlen dalga geçtim,

    Sevdiğim başka benim.



    Çayın öte yüzünde,

    Ceylan otlar düzünde,

    Ben yarimi tanırım,

    Çifte ben var yüzünde.



    Çıktım dam başına,

    Toprak kayır kayır,

    Yandım ateşinde

    Hep ben cayır cayır.



    Çıktım havuz başına,

    Yazı yazdım daşına,

    Gelen geçen okusun,

    Neler geldi başıma.



    Dağlar dağladı beni,

    Gören ağladı beni,

    Demir zincir kör etmez,

    Sevda bağladı beni.



    Dam başında çiçeğim,

    Ucunu biçeceğim,

    Ela gözlü yarimden,

    Nasıl vazgeçeceğim.



    Dama çıkma iz olur.

    Üstün başın toz olur,

    Sağ yanma çok yatma,

    Oğlan olmaz giz olur.



    Dama çıkma tanırlar,

    Seni yolcu sanırlar,

    Dostumdan düşmanım çok,

    Seni benden alırlar.



    Dama serdim kilimi,

    Gaynana dut dilini,

    Akşam oğlun gelince,

    Girdiririm belini.



    Değirmenin bendine.

    Döner gendi gendine,

    Köyümüzde üç giz var,

    Biri benim gendime.



    Deniz ortası mildir,

    Seni söyleten dildir,

    Bir sen söyle bir de ben,

    Bakalım dertli kimdir?



    Deniz üstünde biber,

    Gayıklar gelir gider,

    Ne mektup var ne haber,

    Yüreğim yanar gider.



    Deniz üstünde oda,

    Bülbüller gonar duda,

    Yakı ver sigaramı,

    İçeyin yuda yuda.



    Dere boyu kamışlar,

    Kesmişler budamişlar,

    Kara gözlü yarimi,

    Askere yollamışlar.



    Dere buldum daşı yok,

    Yüzük buldum kaşı yok,

    Havada bir kuş uçtu,

    Bencileyin işi yok.



    Derede davşan izi,

    Ayırdı düşman bizi,

    Ayıran düşman olsun,

    Gavuşdur Allah bizi.



    Dereler ağarıyor,

    Candarma bağırıyor,

    Dur bağırma candarma,

    Yar benden ayrılıyor.



    Dereler akmaz oldu,

    Yar bana bakmaz oldu,

    Yardan gelen mektuplar,

    İçimi açmaz oldu.



    Dereler buz bağlamış,

    Dibi nergiz bağlamış,

    Gidi deyyusun gizi,

    Hem getmiş hem ağlamış.



    Dert bende yara bende,

    Eylenmez yara bende,

    Yuvasız guşİar gibi,

    Galmışım parekende.



    Deveyi duz öldürür,

    Sürmeyi göz öldürür,

    Yiğidi Kılıç kesmez

    Bir acı söz öldürür.



    Döşemede talim var,

    Bahriyeli yarim var,

    Gitti yarim gelmedi

    Ne kötü gaderim var.



    Dut yidim duttu beni,

    Sevdan guruttu beni,

    Ne vefasız yanmış,

    Gitti unuttu beni.



    Eğil kavağım eğil,

    Burası şehir değil,

    Buralar şehir olsa,

    Durulacak yer değil.



    Ekin ektim düzlere,

    Tiken oldu gözlere,

    İşte ben gidiyorum,

    Bura galsın sizlere.



    Ekin ektim gül bitti,

    Dalında bülbül Öttü,

    Keşke ötmez olaydı,

    Yarim elimden gitti.



    Ekmek ettim terledim,

    Dışa çıktım parladım,

    Baktım yarim geliyo

    Goçu gurban bağladım.



    Elma attım çarşıya

    Yuvarlandı garşıya,

    Şu Yozgat'ın gızları,

    Birer tabak turşuya.



    Elma attım duvara

    Yuvarlandı pınara,

    Pınardaki üç güzel,

    El etti gayri bana.





    Konu Y O L C U tarafından (27-09-2012 Saat 02:27 ) değiştirilmiştir.


    ON İKİ İMAMLAR.

    *** *** *** *** *** *** *** *** *** ***
    1. İmam ALİ
    2. İmam CAFER
    3. İmam ZEYNEL
    4. İmam BAKIR
    5. İmam RIZA
    6. İmam CAFERİ SADIK
    7. İmam HASAN
    8. İmam TAĞI NAĞI
    9. İmam MEHDİYE HÜDA
    10. İmam HÜSEYİN,İ DEŞTİ KERBELA
    11. İmam CAFER -İ ZÖHRE YE HİBA
    12. KIRKLAR DERGAHA


    *** *** *** *** **** *** *** *** **** ***

Konu Bilgileri

Bu konuyu görüntüleyenler

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

HAK SAHİPLERİNE ve YASAL MAKAMLARA Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "Yer Sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, [email protected] mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler Hukuk Müşavirimiz tarafından incelenecek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. Ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.

Gizlilik Politikası