Gösterilen Sonuçlar: 1 ile 2 ve 2

Konu: Nazım Hikmetin En Çok Okunan 10 Şiiri

  1. #1
    Söz Ola Beri Gele donanma44 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    06-12-2007
    Bulunduğu Yer
    Hakkari
    Mesajlar
    10.254
    Ettiği Teşekkür
    121
    247 mesaja 307 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    30

    Standart Nazım Hikmetin En Çok Okunan 10 Şiiri

    Nazım Hikmetin En Çok Okunan 10 Şiiri

    Mavi Gözlü Dev, Minnacık Kadın ve Hanımelleri

    O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Kadının hayali minnacık bir evdi,
    bahçesinde ebruliii
    hanımeli
    açan bir ev.

    Bir dev gibi seviyordu dev.
    Ve elleri öyle büyük işler için
    hazırlanmıştı ki devin,
    yapamazdı yapısını,
    çalamazdı kapısını
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan evin.

    O mavi gözlü bir devdi.
    Minnacık bir kadın sevdi.
    Mini minnacıktı kadın.
    Rahata acıktı kadın
    yoruldu devin büyük yolunda.
    Ve elveda! deyip mavi gözlü deve,
    girdi zengin bir cücenin kolunda
    bahçesinde ebruliiii
    hanımeli
    açan eve.

    Şimdi anlıyor ki mavi gözlü dev,
    dev gibi sevgilere mezar bile olamaz:
    bahçesinde ebruliiiii
    hanımeli
    açan ev..
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Yine Sana Dair

    Sende, ben, kutba giden bir geminin sergüzeştini,
    sende, ben, kumarbaz macerasını keşiflerin,
    sende uzaklığı,
    sende, ben, imkansızlığı seviyorum.

    Güneşli bir ormana dalar gibi dalmak gözlerine
    ve kan ter içinde, aç ve öfkeli,
    ve bir avcı istihasıyla etini dişlemek senin.

    Sende, ben, imkansızlığı seviyorum,
    fakat asla ümitsizliği değil...
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Yürümek

    Yürümek;
    yürümeyenleri
    arkanda boş sokaklar gibi bırakarak,
    havaları boydan boya yarıp ikiye
    bir mavzer gözü gibi
    karanlığın gözüne bakarak
    yürümek!..

    Yürümek;
    dost omuzbaşlarını
    omuzlarının yanında duyup,
    kelleni orta yere
    yüreğini yumruklarının içine koyup
    yürümek!..

    Yürümek;
    yolunda pusuya yattıklarını,
    arkadan çelme attıklarını
    bilerek
    yürümek...

    Yürümek;
    yürekten
    gülerekten
    yürümek...
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Yaşamak Seni Sevmek Gibi...

    Meydan yerinde kampana vurdu.
    Nerdeyse koguşlarin kapilari kapanir.
    Bu sefer hapislik uzun sürdü biraz:
    8 yil...

    Yaşamak ümitli bir iştir, sevgilim.
    Yaşamak: Seni sevmek gibi ciddi bir iştir.
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Veda

    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın!
    Sizi canımda
    canımın içinde,
    kavgamı kafamda götürüyorum.
    Hoşça kalın
    dostlarım benim
    hoşça kalın...
    Resimlerdeki kuşlar gibi
    dizilip üstüne kumsalın,
    mendil sallamayın bana.
    İstemez...
    Ben dostların gözünde kendimi
    boylu boyumca görüyorum...

    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..!!.
    Tek hecesiz elveda..

    Geceler sürecek kapımın sürgüsünü,
    pencerelerde yıllar örecek örgüsünü.
    Ve ben bir kavga şarkısı gibi haykıracağım
    mapusane türküsünü.

    Yine görüşürüz
    dostlarım benim
    yine görüşürüz...
    Beraber güneşe güler,
    beraber dövüşürüz...

    A dostlar
    a kavga dostu
    iş kardeşi
    a yoldaşlar a..!!.
    ELVEDA..!!.......
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Bir Acayip Duygu

    «Mürdüm eriği
    çiçek açmıştır.
    -- ilkönce zerdali çiçek açar
    mürdüm en sonra --
    Sevgilim,
    çimenin üzerine
    diz üstü oturalım
    karşı-be-karşı.
    Hava lezzetli ve aydınlık
    " fakat iyice ısınmadı daha "
    çağlanın kabuğu
    yemyeşil tüylüdür
    henüz yumuşacık...
    Bahtiyarız
    yaşayabildiğimiz için.
    Herhalde çoktan öldürülmüştük
    sen Londra'da olsaydın
    ben Tobruk'ta olsaydım, bir İngiliz şilebinde yahut...
    Sevgilim,
    ellerini koy dizlerine
    " bileklerin kalın ve beyaz "
    sol avucunu çevir :
    gün ışığı avucunun içindedir
    kayısı gibi...
    Dünkü hava akınında ölenlerin
    yüz kadarı beş yaşından aşağı,
    yirmi dördü emzikte...
    Sevgilim,
    nar tanesinin rengine bayılırım
    " nar tanesi, nur tanesi "
    kavunda ıtrı severim
    mayhoşluğu erikte ..........»
    .......... yağmurlu bir gün
    yemişlerden ve senden uzak
    " daha bir tek ağaç bahar açmadı
    kar yağması ihtimali bile var "
    Bursa cezaevinde
    acayip bir duyguya kapılarak
    ve kahredici bir öfke içinde
    inadıma yazıyorum bunları,
    kendime ve sevgili insanlarıma inat.
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Bir Ayrılış Hikayesi

    Erkek kadına dedi ki:
    - Seni seviyorum,
    ama nasıl?
    avuçlarımda camdan bir parça gibi kalbimi sıkıp
    parmaklarımı kanatarak
    kırasıya,
    çıldırasıya...
    Erkek kadına dedi ki:
    - Seni seviyorum,
    ama nasıl?
    kilometrelerce derin, kilometrelerce dümdüz,
    yüzde yüz, yüzde bin beşyüz
    yüzde hudutsuz kere yüz...
    Kadın erkeğe dedi ki:
    - Baktım
    dudağımla, yüreğimle, kafamla;
    severek, korkarak, eğilerek,
    dudağına, yüreğine, kafana.
    Şimdi ne söylüyorsam
    karanlıkta bir fısıltı gibi sen öğrettin bana...
    Ve artık
    biliyorum:
    Toprağın
    Yüzü güneşli bir ana gibi
    En son, en güzel çocuğunu emzirdiğini...

    Fakat neyleyim
    saçlarım dolanmış
    ölmekte olanın parmaklarına
    başımı kurtarmam kâbil
    değil!
    Sen
    yürümelisin,
    yeni doğan çocuğun
    gözlerine bakarak...

    Sen
    yürümelisin,
    beni bırakarak...

    Kadın sustu.

    SARILDILAR

    Bir kitap düştü yere...
    Kapandı bir pencere...

    AYRILDILAR...
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Gözlerimiz

    Gözlerimiz
    şeffaf
    temiz
    damlalardır.
    Her damlada
    demire can veren dehamızın
    bir küçücük
    zerresi vardır..

    Şeffaf
    temiz
    damlalarıyla gözlerimiz
    bir umman içinde o kadar birleşti ki,
    kaynıyan suda buzu
    nasıl eritirsiniz,
    işte biz de
    birbirimizde
    öyle kaybolduk.
    Yükseldi gözlerimizin şaheseri
    demire can veren dehayı bulduk.

    Şeffaf
    temiz
    damlalarıyla gözlerimiz,
    bir umman içinde birleşmeseydi eğer,
    her zerre
    dağılsaydı başka bir yere,
    dinamolarla türbinleri çiftleştirerek,
    çelik dağları suda kof bir kelek gibi döndüremezdik..
    Ve gözlerimizi yakan
    gecenin ateşini
    şamasız kibrit gibi söndüremezdik..
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Hasret

    Yüz yıl oldu yüzünü görmeyeli,
    belini sarmayalı,
    gözünün içinde durmayalı,
    aklının aydınlığına sorular sormayalı,
    dokunmayalı sıcaklığına karnının.

    Yüz yıldır bekliyor beni
    bir şehirde bir kadın.

    Aynı daldaydık, aynı daldaydık.
    Aynı daldan düşüp ayrıldık.
    Aramızda yüz yıllık zaman,
    yol yüz yıllık.

    Yüz yıldır alacakaranlıkta
    koşuyorum ardından.
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Tahirle Zühre Meselesi

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil,
    bütün iş Tahirle Zühre olabilmekte
    yani yürekte.

    Meselâ bir barikatta dövüşerek
    meselâ kuzey kutbunu keşfe giderken
    meselâ denerken damarlarında bir serumu
    ölmek ayıp olur mu?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.

    Seversin dünyayı doludizgin
    ama o bunun farkında değildir
    ayrılmak istemezsin dünyadan
    ama o senden ayrılacak
    yani sen elmayı seviyorsun diye
    elmanın da seni sevmesi şart mı?
    Yani Tahiri Zühre sevmeseydi artık
    yahut hiç sevmeseydi
    Tahir ne kaybederdi Tahirliğinden?

    Tahir olmak da ayıp değil Zühre olmak da
    hattâ sevda yüzünden ölmek de ayıp değil.
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Sevgilim

    Sevgilim yalan söylersem sana
    Kopsun ve mahrum kalsın dilim
    Seni seviyorum demek bahtiyarlığından

    Sevgilim yalan yazarsam sana
    Kurusun ve mahrum kalsın elim
    Okşayabilmek saadetinden seni

    Sevgilim yalan söylerse sana gözlerim
    İki nadim gözyaşı gibi avuçlarıma aksınlar
    Ve göremesinler seni bir daha
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Ceviz Ağacı


    Başım köpük köpük bulut, içim dışım deniz,
    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda,
    Budak budak, şerham şerham ihtiyar bir ceviz.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Yapraklarım suda balık gibi kıvıl kıvıl.
    Yapraklarım ipek mendil gibi tiril tiril,
    Koparıver, gözlerinin, gülüm, yaşını sil.
    Yapraklarım ellerimdir, tam yüz bin elim var.
    Yüz bin elle dokunurum sana, İstanbul'a.
    Yapraklarım gözlerimdir, şaşarak bakarım.
    Yüz bin gözle seyrederim seni, İstanbul'u.
    Yüz bin yürek gibi çarpar, çarpar yapraklarım.

    Ben bir ceviz ağacıyım Gülhane Parkı'nda.
    Ne sen bunun farkındasın, ne polis farkında.
    Nazım Hikmet Ran

    ***

    Tüm forumdan rastgele konular:

    • » Resime Karakalem Efekti
    • » TFF'den ilginç karar
    • » 'Türk Leşleri'ne kınama!
    • » Luvi'ler Aluviler ve Kadın Ana.
    • » Kurban Bayramımız Kutlu Olsun
    • » AKP'den Alevi Kampı
    • » kahve ile ebru sanatı
    • » Rusya, modüllerini kurtarmak istiyor
    • » Remzi Bengi
    • » Tayyip Erdoğan'dan açıklama:'10 Kasım...

    Aynı kategoriden rastgele konular:

    • » Dem Kerbela
    • » Bir Anım....!
    • » Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar...
    • » İnsan Hakları- Demokrasi- Kürtçülük
    • » Sizin yazılarınız...
    • » ~Gönderilmeyen mektuplar~ Pulsuz Posta...
    • » Tanık gerçeği söyle
    • » Yalnızlık Gelmek Üzere
    • » Nazım Hikmetin En Çok Okunan 10 Şiiri
    • » DUYAN OLURMU SESİMİ ( 8 mart şiiri cok...
    [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] - [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] -[Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...] - [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

    [Üye Olmadan Linkleri Göremezsiniz. Üye Olmak için TIKLAYIN...]

  2. #2
    Üyemiz
    Üyelik Tarihi
    17-11-2016
    Yaş
    33
    Mesajlar
    47
    Ettiği Teşekkür
    0
    0 mesaja 0 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    7

    Standart

    Teşekkürler seviyorum bu sanatçının şiirlerini gerçekten

Konu Bilgileri

Bu konuyu görüntüleyenler

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

HAK SAHİPLERİNE ve YASAL MAKAMLARA Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "Yer Sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, [email protected] mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler Hukuk Müşavirimiz tarafından incelenecek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. Ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.

Gizlilik Politikası