Türkiye tarihinde bir ilk!

**HüsniyeDuman** · 21-06-2010, 12:54

Yargıtay 11. Ceza Dairesi’nin kararıyla tahliye edilen Erzincan Başsavcısı İlhan Cihaner’in çarşamba günü görevine başlayacak olması ilginç bir manzarayı ortaya çıkaracak.

Cihaner, kendisi hakkında şikayet dilekçesi veren ve Ergenekon dosyasında gizli tanıklık yaptığı ortaya çıkan İliç Savcı Bayram Bozkurt’un amiri olarak görev yapacak, başsavcıların ildeki savcılar üzerindeki denetim yetkisini kullanabilecek. Cihaner ayrıca kendisini tutuklayan özel yetkili Erzurum Cumhuriyet Başsavcı Vekilliği ile Erzincan ilindeki terör ve çete suçlarına ilişkin soruşturmalarında da muhatap olacak. Bu yüzden Cihaner’in görevini yürütürken Erzurum Başsavcı Vekilliği ile yeni sorunlar yaşanabileceği belirtiliyor. Cihaner kendisi aleyhine raporlar tutan ve bazı görevlileri kendi aleyhine ifade veren Erzincan Emniyet Müdürlüğü’nün de adli görevler açısından amiri konumunda olacak.
Bakanlığın soruşturması

Başsavcı Cihaner, Vatan’a yaptığı açıklamada Bakanlığın soruşturma açtığı yönündeki haberlere ilişkin olarak “Bakanlığın soruşturma açıp açmadığını bilmiyorum. Erzincan ve Erzurum’da müfettişler olduğu söyleniyor. Niye gelmişler, kimi soruşturuyorlar bilmiyorum” dedi. Cihaner şöyle devam etti:

“Bu durumun tabii çok rutin bir olduğundan bahsedilemez. Ama Türkiye’de ilk kez iftiraya uğrayan soruşturulan, bu tarz şeylere muhatap olan ben değilim. Savcılar hakkında iftiralar çok olur. Örneğin çok büyük bir uyuşturucu çetesinin ’tekerine çomak sokan’ bir savcı her türlü şikayete maruz kalabilir. Olağanüstü bir şey de değildir. Ben görevimi profesyonelce yapacağım. Hep yaptığım gibi, öznel değerlendirmelere girmeden hukuk ne diyorsa onu yapacağım. Kendimin tarafı olduğu hiçbir hukuki şeye, yasal engel olmasa bile, müdahil olmam. Tek başına da çalışmıyorum. Birlikte çalıştığım savcı arkadaşlarım var. Onlar da imza attığı kararı özgür iradesiyle karar verir. Sıkıntı olacağını sanmıyorum.”

“Görev yeri değişikliği olabilir”

Cihaner, görev yeri değişikliği isteyip istemeyeceği sorusuna “Ayrıntılı bir değerlendirme yapmadım. Ama o tarz bir tasarruf olabilir. Belki bizim talebimiz olur, belki de Kurul’un (HSYK) tasarrufu olabilir. Olsa da rutindir, olmasa da rutindir. Ama henüz karar vermiş değilim. Başka ailevi gerekçeler de var. Çocuğun eğitimi ve eş durumu gibi. Ama bu, bu süreçten bağımsız bir süreçtir” yanıtını verdi.

Daha ağır bedel ödeyenler var

Cihaner, kızıyla geçirdiği Babalar Günü’ne ilişkin soruya ise bunu anlatmanın ’bir tür mağduriyet duygusu yaratması’ nedeniyle çok da gündeme gelmesini istemediğini söyledi. Cihaner, “Gözaltına alındığımda da bu tür çok insani tepkiler bile mağduriyet havası verilmek için kullanıldı şeklinde yorumlandı. Ama şu kadarını söyleyeyim: 6-7 yaşında bir kız çocuğu o kadar uzun süre babasıyla ayrı kaldığında ne yaşanırsa, o yaşanıyor” dedi.

Cihaner sözlerini şöyle sürdürdü:

“Ben kendimi mağdur görmüyorum. Bu ülkede çok daha büyük bedeller ödeyen insanlar var. Yaşadığım şeyin hukukun tartışılmasına zemin olmasını umut ediyorum. Hukuk yine kendi mekanizması, kendi kendine bırakılırsa bunu çözecektir.”