Gösterilen Sonuçlar: 1 ile 4 ve 4

Konu: Düvazlar

  1. #1
    Yeni Üye
    Üyelik Tarihi
    08-12-2010
    Mesajlar
    9
    Ettiği Teşekkür
    0
    2 mesaja 2 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart Düvazlar

    Kurban davazı
    Akıl ermez yarada’nın sırrına
    Muhammet-Ali’ye indi bu kurban
    Kurban olam kuduretin nuruna
    Hasan-Hüseyin’e indi bu kurban
    Ol İmam Zeynel’in destinde idim
    Muhammedbakır’ın dostunda idim
    Cafer-i sadık’ın postunda idim
    Musa Kazım, Rıza’ya indi bu kurban
    Muhammedtağı’nın nurundan idim
    Aliyel nağı’nın sırrında idim
    Hasan Ali askeri’nin darında idim
    Muhammedmehdi’ye indi bu kurban
    Tarikattan hakikate erenler
    Cenneti ala’ya postu serenler
    Muhammet-Ali’nin yüzün görenler
    Erenler aşkına indi bu kurban
    Aslı şahı Merdan, güruhu naci
    Hakikate bağlı bu yolun ucu
    Senede bir kurban talibin borcu
    Muhammed aşkına indi bu kurban
    Şah Hatayi’m der ki bilir mi her can
    Kurbanın üstüne yürüdü erkân
    Tırnağı tesbihtir kanı da mercan
    Oni iki imamlar’a indi bu kurban

    Niyazım var Muhammed'le Ali'ye
    Cümle günahıma imamlar medet
    Bağışla suçunu bu günahkârın
    Cümle günahıma imamlar medet

    Ahu kattılar Şah Hasan'ın payına
    Lanet indi muaviye soyuna
    İmam'ı Hüseyin'in yüzü suyuna
    Cümle günahıma imamlar medet

    Zeynel Abidin'dir benim penahım
    İmam Bakır kalp evinde mihmanım
    Ol İmam Cafer'dir efendim benim
    Cümle günahıma imamlar medet

    On iki İmama niyaz eylerim
    Hasan Askeri'ye halim söylerim
    Muhammed Mehdi'ye tamam eylerim
    Cümle günahıma imamlar medet

    Miraçta oturan ol Fahri Ahmet
    Yardım eyle bize çektirme zahmet
    Muhammed Ali'ye eylerim minnet
    Cümle günahıma imamlar medet

    Muhammed'im zikreylerim erleri
    Beyan eylediniz gizli sırları
    Rum erleri Horasan'ın pirleri
    Cümle günahıma imamlar medet

    Gece gündüz hata etmektir işimiz,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah,
    Muhammed Ali’ye bağlıdır başımız,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Hasan Hüseyin sır içinde sır ise,
    İmam Zeynel nur içinde nur ise,
    Özümüzde kibir benlik var ise,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Muhammed Bakır’ın izinden çıkma,
    Yükün Cafer’den tut gayriye bakma,
    Hatıra değip gönüller yıkma,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Benim sevdiceğim Musa-i Kâzım,
    İmam Rıza’ya bağlıdır özüm,
    Eksiklik noksanlık hep kusur bizim,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Muhammed Taki İle varalım şaha,
    Ali Naki emeğimizi vermeye zaya,
    Ettiğimiz kem işlere bed huya,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Hasan Askerinin gülleri bite,
    Mehdi gönlümüzün gamını ata,
    Ettiğimiz yalan gova gıybete,
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.
    Şah Hatayi ’m eder Bağdat Basra,
    Kaldık zamaneye böyle asıra,
    Ya Ali cömertsin kalma kusura
    Tövbe günahlarımıza estağfirullah.

    Muhammed Mustafa Ey Şah-ı Merdan
    Ali’yyel Murtaza sana sığındım.
    Hatice Fatıma, Hasan Mücteba
    Hüseyin’i Kerbela sana sığındım.

    İmam Zeynel İle Muhammed Bakır
    Cennet Bahçesinde Bülbüller Şakır
    Cafer’i Sadık’a Erdik Çok Şükür
    Kazım, Musa, Rıza Sana Sığındım.

    Muhammed Taki’ye Ver Bir Salâvat
    Ali’yyel Naki’den Umarız İmdat
    Hasan Al Asker’i Elaman Mürvet
    Mehdi Sahip Liva Sana Sığındım.

    On Dört Masumu Pak Güruhu Naci
    On Yedi Kemerbest derdim İlacı
    Pirim Hacı Bektaş Serimin Tacı
    Hünkâr’ı Evliya Sana Sığındım.

    Virdi Derviş Senin Kulun Kurbanın
    Yarın Arasatta Ulu Divanın
    Senin Mücrimlere Çoktur İhsanın
    Pirim Süca Baba Sana Sığındım.


    Kudret Kandili’nde parlayıp duran
    Muhammed Ali’nin Nuru’dur vallah
    Zuhur edip küffar askerin kiran
    Elinde Zülfikar Ali’dir billâh
    Elinde Zülfikar, altında düldül
    Kanber önü sıra dilleri bülbül
    Hazret-i Fâtima cennette bir gül
    Ona sırrım dedi Hak Hâbibullâh
    Zuhur etti İmam Hasan, Hüseyin
    Onların nurundan ziyalandi din
    Kırk pare bölündü Zeynel-Abidin
    Çekeriz yasını hasbeten lillah
    Muhammed Bakır’dan Cafer-i Sadik
    İmam Musa Kâzım hem Rıza dedik
    Tarikat suyuyla cismimiz yuduk
    Hak buyurdu mümin kalbi Beytullah
    Takî, Nakî, İmamların civanı
    Hasan-ül Askeri cismimin cani
    Elinde hücceti sahib-zamani
    Vakit tamam oldu göndere Allah
    Ta ezel ezelden böyle kuruldu
    Hariciler bu dergâhtan sürüldü
    Kün deyince yedi kat yer dürüldü
    Bir harf ile bina tuttu arsullah
    VÎRÂNÎ’yem niyazım var üstada
    Elinde Zülfikar hem ehl-i gaza
    Bin bir dondan bas gösterdi
    Murtaza Biz bir bildik, dedik Allah eyvallah

    TEVHİD 1
    Medet Ey Allah’ım medet
    Gel dertlere derman eyle
    Yetiş Yâ Ali Muhammed
    Gel dertlere derman eyle.

    Allah Allah, Allah Allah!
    Allah Allah, Allah Allah!

    Hasan, Hüseyin aşkına
    Yardım ederler düşküne
    İmam Zeynel’in aşkına
    Gel dertlere derman eyle.

    İmam Bakır’ın katına
    Cafer’in ilmi zatına
    Musa, Rıza hürmetine
    Gel dertlere derman eyle.

    Şah Taki’nin hem Naki’nin
    İmam Hasan-ül Askeri’nin
    Yargılamak senin şanın
    Gel dertlere derman eyle.

    Gelip Hak’tan dilek dile
    Mehdi sahip zaman gele
    Dedemoğlu secde kıla
    Gel dertlere derman eyle.
    TEVHİD 2


    Muhammed’i candan sevki,
    Ali’ye Selman olasın.
    Ehlibeyt’e gönül ver ki
    Ali’ye Selman olasın.

    Allah Allah, Allah Allah!
    Allah Allah, Allah Allah!

    Muhammed’i hazır bil ki
    Canı Hakk’a nazır bil ki
    Her gördüğün Hızır bil ki
    Ali’ye Selman olasın.

    Muhammed’e gönül kat ki
    Ceht edip rehbere yet ki
    Bir gerçekten etek tut ki
    Ali’ye Selman olasın.



    Hasan ile girdim ceme
    Hüseyin sırrını deme
    Musahipsiz lokma yeme
    Ali’ye Selman olasın.

    Zeynel Bakır, Cafer, Kazım
    Rıza’ya bağlıdır özüm
    Hatırın kırma şahbazın
    Ali’ye Selman olasın.

    Taki’ye, Naki’ye eriş
    Askeri’de biter her iş
    Mehdi’nin sırrına karış
    Ali’ye Selman olasın.

    Şah Hatayi’m özün ırma
    Gerçekler gönlünü kırma
    Her Âdem’e sırrın verme
    Ali’ye Selman olasın.



    TEVHİD 3
    Şu âleme nur doğdu / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah
    Yeşil kandilden nur indi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah
    Hak Lâ İlâhe İllâllah İllâllâh Şah İllâllah
    Lâ İlâhe İllâllah İllâllah Şah İllâllah
    Sen Ali’msin Güzel Şah Şahım Eyvallah Eyvallah.
    Huri kızların hepisi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed dinin tapusu / Lâ İlâhe İllâllah
    Açıldı cennet kapısı / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Muhammed anadan düştü / Lâ İlâhe İllâllah
    Kâfirlerin aklı şaştı / Lâ İlâhe İllâllah
    Bin bir putlar yere geçti / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Huri kızları geldiler / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed dinin sordular / Lâ İlâhe İllâllah
    Nurdan kundağa sardılar / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Muhammed kalktı oturdu / Lâ İlâhe İllâllah
    Âlemi nura batırdı / Lâ İlâhe İllâllah
    Yer gök salâvat getirdi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Şah Hatayi’m ey kardaşlar / Lâ İlâhe İllâllah
    Güzel olur hep bu işler / Lâ İlâhe İllâllah
    Secdeye indi hep başlar / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Fatiha Düvazı

    Bismillâh nur-ı Hüdâ hakkı içün
    Kalma günahlara el-âmân mürvet
    Elhamdülillâh didar hakkı içün
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    Rabbü’l-âlemîn Aliyyü’l-Murtaza
    Errahmâni’r-rahîm çektirme ceza
    Hasan, Şâh Hüseyin lütfeyle bize
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    Mâlik-i yevmi’d-dîn’de ilmi buldum
    İmam-ı Zeynel’den bir himmet aldım
    Bâkır’a, Câfer’e tecellâ kıldım
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    İyyâke-na’büdü Mûsa-yı Kâzım
    İyyâke-nesta’în benim niyazım
    İmam-ı Rızâ’ya doğrudur özüm
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    İhdine’s-sırâte’l-müstakîm Takî
    Sırâte’l-lezîne Aliyyü’n-Nakî
    Yerin, göğün, arşın, kürsün direği
    Kalma günahlara el-âmân mürvet


    En’amte aleyhim geçmeden yetiş
    Ecel şerbetini içmeden yetiş
    Askerî gam gussa basmadan yetiş
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    Gayri’l-mağdûbi aleyhim bir isim Şâh’a
    Veleddâllîn, âmin özünü ver Mehdî mâha
    Bizi de varınca ulu dergâha
    Kalma günahlara el-âmân mürvet

    On dört Masum-ı pâk, On iki nâzır
    Üçler, beşler, yediler, kırklar da hâzır
    Kul Himmet’im der ki bizdedir özür
    Kalma günahlara el-âmân Mürvet

    DUAZ İMAM
    İlahi Mustafa hakkı için
    İman-ı kâmilden ayırma bizi
    Yüz yirmi dört nebi enbiya için
    İman-ı kâmilden ayırma bizi.

    İmam Hasan desti gamda mücriman
    Hüseyn-i Kerbela Şah-ı Şehidan
    Zeynel-i Bakır hürmeti için
    İman-ı kâmilden ayırma bizi

    İmam Cafer müminlerin serveri
    Musa-i Kâzım, Rıza bin Rehberi
    Medet mürüvvet Taki, Naki, Askeri
    İman-ı kâmilden ayırma bizi

    Muhammed Mehdi’dir Şah-ı Velayet
    Işıtır cihanı nur-u hidayet
    Niyazımız budur her dem her saat
    İman-ı kâmilden ayırma bizi

    Sıtkıyam dünyaya eyleme heves
    Ruh pervaz eder de kalır bu kafes
    Ya ilahi evvel ahır son nefes
    İman-ı kâmilden ayırma bizi.



    12 HİZMET İLE İLGİLİ DÜVAZ-I İMAM(Oniki Hizmetin Pirleri)

    Gelin hey erenler âşıklar sizde
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Sak-i Kevser hem Aliyel Murteza
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    Seyrimde gördüğüm cennet bağıdır
    İmam Hasan zakirlerin beyidir
    Şah Hüseyin Sakka suyu dağıtır
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    İmam Zeynel çilesini hak etti
    Uyandırdı delili şavk etti
    İmam Bakır peyk oldu pak etti
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    İmam Cafer Erkânı eline aldı
    Okudu yedullahı bir tamam kıldı
    Cümle erenler darına durdu
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    Gözcülük Musa-ı Kazımdan kaldı
    Bahri olup aşk-ı ummana daldı
    Ol İmam Rıza da kurbancı oldu
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    Muhammed Taki de niyazı sundu
    Aliyel Naki de kapıda durdu
    Hasan-el Askeri pabucun verdi
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.
    Muhammed Mehdi oldu pazuvant
    Pazuvant olduğuna eyledi şazuvant
    MEHEMMED’im tamam oldu bu hızmat
    Allah bir Muhammed Ali diyerek.

    Muhammed Ali’yi candan sevenler
    Yorulup yollarda kalmaz inşallah
    İmam Hasan’ın yüzün görenler
    Hüseyin’den mahrum olmaz inşallah

    İmam Zeynel’den bir dolu içtim
    İmam Bakır'da kaynayıp coştum
    İmam Cafer’e vardım ulaştım
    Bundan özge yola sapmaz inşallah

    İmam musa’dan gelen erenler
    Can baş feda edip cemler görenler
    İmam Rıza'ya zehir verenler
    Divanda şefaat bulmaz inşallah

    Bir gün olur okuturlar defteri
    Şah oğlunun belindedir teberi
    Uyanırsa taki naki askeri
    Açılan gülümüz solmaz inşallah

    Hatayi der bu iş bizi bitire
    Özünü kata gör ulu katara
    Mehdi şevki bu cihanı tutar a
    Şah oğluna sitem olmaz inşallah


    Ta ezelden yârin yüzüne bakıp
    Cemali didarı gören ağlar mı?
    Yetişip bir mürşit eteğin tutup
    Özünden benliği ayran ağlar mı?
    Ali’ye Muhammed geldi bürhana
    Hatice fatıma o ehli câna
    Birleyip özünü ulu meydana
    Anlayıp zâtını bilen ağlar mı?
    Sahip zaman yakın yola gelirse
    Hasan'la hüseynin âhın alırsa
    Erenler deminden her ne gelirse
    Ere erip hak’kı gören ağlar mı?
    Zeynel' âbidin'in yüzünü görüp
    Muhammed Bâkır’ın sırrına erip
    câferi sadık'ın dârına durup
    Burada ikrarın veren ağlar mı?
    Musa-yi Kazım’ın turuna uçup
    İmamı rının yurduna göçüp
    Küfür köprüsünü ileri geçüp
    İmam deryasına dalan ağlar mı?
    Takî, nakî'yi, askerî'yi bilen
    Hak Muhammed ile mehdî'dir gelen
    Her daim kırkların cem'inde olan
    Muhabbet tadını duyan ağlar mı?
    Teslim Abdal daim yüksek uçar mı?
    Erenlere teslim olan kaçar mı?
    Dört kapudan kırk makamdan geçer mi?
    Bir olub birliğe yeten ağlar mı?
    Serime bir sevda geldi
    Muhammed Ali’den beri
    Yandı vücudum kül oldu
    Ta kalubeli'den beri
    Ali’nin Fatma kanber'i
    Hırka tutunur önleri
    Severim On İk’imam'ları
    Atası pirimden beri
    Hasan'la Hüseyin’i sevdim
    İkrarım onlara verdim
    Kâfirleri bütün kırdım
    Halil-ür-rahman'dan beri
    ZeynelAbidin yolları
    Açılır gonca gülleri
    Bakır imamlar serveri
    Severim soyundan beri
    Muhammed dünyaya geldi
    Şu âlem nur ile doldu
    Hacem İmam Cafer oldu
    Okuram kur'an'dan beri
    Musahibim Musa Kazım
    Rıza’ya bağlıdır özüm
    Kolumda şahinim bazım
    Beslerim zamandan beri
    Taki'den etek tutmuşam
    Naki sırrına yetmişem
    Askeri’den mey içmişem
    Sarhoşum zamandan beri
    İkrarım bendi boşandı
    İndi türaba döşendi
    Mehdi’den kılıç kuşandı
    Bilirim zamandan beri
    Şah Hatayi'm Hakk’a yalvar
    İsmi verilmeden ismi azemde
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar
    İsmi azemin manası budur

    İsmi verilmeden ismi azemde
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar
    İsmi azemin manası budur
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    Ali gibi cihana gelmedi bir er
    Hatice’yi, fatime’yi, düldül’ü kamber
    İki cihan nurundan kaldı yadigâr
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    Lütfi yaş revandır çeşmimin yaşı
    Seni zikrediyor Hasan kardaşı
    Şah Hüseyin oldu şehitler başı
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    İmam Zeynel bu düvaza ziynettir
    Bakır’ı sevenin yeri cennettir
    Beş vakitin farzmna farz sünnetine sünnettir
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    Cafer-i sadık kulları eder niyazı
    Erenler kaldırsın perdeyi nazı
    Bu bir duadır ki kıldırır niyazı
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar
    Musa-yı kasım Rıza’nın nefesi
    Silinsin gönlümüzün gamı ve pası
    Talip olan ister aşikâr sesi
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar
    Taki Naki Hasan askeri cahtı
    Yıkılsın münkirin tacı ve tahtı
    Bu duayı zikrederdi askeri mehdi
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    Ali’m Hayber’e giderdi Zülfikar bile
    Çalardı Zülfikar’ı boyardı kana
    Mümin kullar ile otururdu irfana
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    Sefil oğlu bu duanın şehri mennettir
    Âşıkların ustası hatayı, pir sultan, kul himmet’tir
    Bu duayı dinleyenin mekânı cennettir
    La feta illa Ali la Seyfi ille Zülfikar

    İki cihan içinde sahip hanedan
    Sıtkıyla ben Mustafa’yı sevmişem
    Dü çeşmi aladır ilm-i cavidan
    Nesl-i paki Mustafa’yı sevmişem.
    Hatice tül Kübra bağı eremdir
    Çekti hak yoluna gör ne sitemdir
    Zümreyi şehidan zahi keremdir
    Hem Hasan Hulki Rıza’yı sevmişem.
    Ehlibeyt yoluna koymuşuz seri
    Hamdolsun pirimin tuttum demanı
    Erler serfirazı hublar merdanı
    Hem Hüseyn-i Kerbela’yı sevmişem
    Zeynel’e hak dedim darına durdum
    Bakır’a, Cafer’e serimi verdim
    Hakikat babında musa’yı gördüm
    Hublar şahı hem Rıza’yı sevmişem
    Taki, Naki erenlerin civanı
    Men araf sırrında seyrettim anı
    Kalmadı gönlümün şekki gümanı
    Askeri hem mahlugayı sevmişem
    Hatayi sadığan kıldı ikrarı
    Daim met ederim hubbu haydar’ı
    Muhammedmehdi’nin sırrı seddarı
    Kutbil cemal Ali aba’yı sevmişem



    Muhammed’i candan sev ki
    Ali’ye Selman olasın
    Ehl-ı beyt’e yüzler sür ki
    Ali’ye selman olasın
    Muhammed’i hazır bil ki
    Canı hakk’a nazır kıl ki
    Her gördüğün hızır kıl ki
    Ali’ye selman olasın
    Muhammed’e meyil kat ki
    Cahd et, rehbere yet ki
    Bir gerçekten etek tut ki
    Ali’ye selman olasın
    Hasan ile girdik ceme
    Hüseyin sırrını deme
    Musahipsiz lokma yeme
    Ali’ye Selman olasın
    Zeynel, bakır, Cafer, Kazım
    Rıza’ya bağlıdır özüm
    Hatıra değme şahbazım
    Ali’ye Selman olasın
    Takı’ya, Nakı’ya eriş
    Askeri’den biter her iş
    Mehdi sırasına karış
    Ali’ye Selman olasın
    Şah Hatayi’m gözün ırma
    Gördüğünden gözün ayırma
    Her nadana sırrın verme
    Ali’ye Selman olasın.

    Dinleyin nefesim mevali canlar
    Onun için okuram lanet yezid’e
    Muhammed Mustafa’ya kasdetti onlar
    Onun için okuram lanet yezid’e
    Ali’m yezitlerin yayın yasandır
    Ol İmam Hasan’ın üstün basandır
    İmam Hüseyin’in başın kesendir
    Onun için okuram lanet yezid’e
    Gör ki neylettiler mümini fakiri
    İmam Zeynel eba kıldı şükürü
    Kirişle boğdular İmam Bakır’ı
    Onun için okurum lanet yezid’e
    İmam Cafer bır erkandir yürüttü
    Onun mevalınden gayri kim tuttu
    Musayı Kazım’a kurşun akıttı
    Onun için okurum lanet yezid’e
    Münkirler avuyu önüne koydu
    Şah İmam Rıza getirin dedi
    Takı, Nakı ah eyleyip ağladı
    Onun için okurum lanet yezid’e
    Soyurdular Hasan Ali asker’in
    Akıttılar al kırmızı kanların
    Mehdi hayfın alır bir gün onlardan
    Onun için okurum lanet yezid’e
    Şah hatayı’m, bu iş böyle oluptur
    Yezid’in, mervan’ın devri dönüpdür
    Ey gaziler sene tekmil oluptur
    Onun için okuram lanet yezid’e
    Dostum Muhammed'dir hak habîbullâh,
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle.
    Cihana geldiler sırr-ı sırrullâh,
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle.

    Hasan Muhammed'dir, Hüseyin Ali.
    Şah İmam Zeynel'e demişiz belî.
    Muhammed bakır’ı sevdik ezelî.
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle.

    Enbiya, evliya onlara âşık,
    Verdiler ikrarı oldular tanık.
    Hak mezhebi İmâm-ı Cafer-i sâdık.
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle.

    Musa-i kâzım'dan kuruldu erkân.
    Şah İmam Rıza’dır pir-i horasan.
    Takî ile nakî mümine iman.
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle.

    Hasan-ül Asgerî server-i âlem,
    Muhammed mehdî'dir sâhibul kerem.
    Genc Abdâl zikret dilinde her dem.
    Söylersen Muhammed, Ali’den söyle




    Ey benim mürşidim nûr-i cemâlim
    Pirim cemâlini göresim geldi
    Kaldır nikabını lütf eyle şahım
    Pirim cemâlini göresim geldi

    Bir ismin Ali’dir hayder-i kerrar
    Hasen hulk-i rizâ ey zât-ı envar
    Hüseyin şâhımdır mü’mine didar
    Pirim cemâlini göresim geldi

    İmam Zeynel’abâ Muhammed Bâkır
    Keremler kânıdır ol İmam câ’fer
    Nola bir kez hüsnün kâ’be’sin göster
    Pirim cemâlini göresim geldi

    Kâzım musâ, takî, nakî, askerî
    Muhammed mehdî cümlenin bihteri
    Murâdım isterem bilmezem gayrı
    Pirim cemâlim göresim geldi

    Genc Abdal da güzel söyledi hâlin
    Erenlerden almış feyz u kemâlin
    Ey imamlar şâhı göster cemâlin
    Pirim cemâlini göresim geldi

    Evvel baştan Muhammed'e salavât.
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru.
    Ecel gelip ömür gülü solmadan,
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru.

    Hasan-Hüseyin Ali’nin oğulları,
    Şehitler yoluna giderler doğru.
    İmam Zeynelâbâ hüseyn'in oğlu,
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru.

    İmâm-ı Bâkırdan vuralım demi,
    Cafer-i sâdık'tan aldım erkânı
    İmam mûsâ kaldır gönülden gamı,
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru.

    İmam-ı rızâ'dan olsun hidâyet,
    Takî ile nakî kılsın inâyet.
    Ol Hasan askerî şâh-ı vilâyet,
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru.

    Pir Sultan Abdâl’ım söyledi heman,
    Yezid'in kalbinden gitmedi güman.
    Âhir nefesinde oniki imam,
    Gönül kalk gidelim Hüseyn’e doğru

    Kudret kandilinde balkıyıp duran
    MuhammedAli’nin nurudur billâh
    Zuhur edip kuffarın meskenin yıkan
    Elinde zülfikar Ali’dir billâh
    Elinde zülfikar altında düldül
    Önünce kamberin dilleri bülbül
    Hz Fatma anam cennette bir gül
    Ona sırrım dedi hak resulullah
    Fatma anadan geldi Hasan Hüseyin
    Onların nuruyla ziyalandı din
    Kırklara erişti Zeynel Abidin
    Çekeriz yasını hasbeten billâh
    Muhammedbakırdan Cafer-i sadık
    Musa-i Kazım-i Rıza’dan bin yadip durduk
    Tarikat abıyla cesedi yuduk
    Hak buyurdu müminin kalbi beytullah
    Takı nakı imamların şivani
    Hasan-ul askeri cismin sultanı
    Elinde zülfikar sahip zamanı
    Vakit tamam oldu göndere Allah
    Şah Hatayi’m niyazımız ustada
    Elinde zülfikar hem ehli kanda
    Bin bir donda baş gösterdi
    Aliyel murtaza mürşidimiz bülbülümüz eyvallah


    Ali ismi dört kitapta okunur
    Lailahe illallah yazılı
    Zikredeni azazilden sakınır
    Lailahe illallah yazılı
    Hacı bektaş veli ismi dildedir
    Muhammedin hup cemali güldedir
    Fatıma ananın gözü yoldadır
    Lailahe illallah yazılı
    Hasan bahçesinin gülü açıldı
    Şah Hüseyin tazelendi saçıldı
    Şehit olanlara hulle biçildi
    Lailahe illallah yazılı
    Zeynel yaralandı akıyor kanı
    Bakırın kazanda yıkandı donu
    İmam Cafer elindedir erkânı
    Lailahe illallah yazılı
    Musayı Kazım Rızanın destine
    Yürüyelim Muhammedin postuna
    Cebrailin kanadının üstüne
    Lailahe illallah yazılı
    On İki İmamda saçı leyli yar
    Bunca âşıkların sende meyli var
    Mehdinin boynunda bir hamaylı var
    Lailahe illallah yazılı
    Kul Himmet üstadım derd ilacına
    Yüz sürelim Muhammedin tacına
    Fatma ananın saçbağının ucuna
    Lailahe illallah yazılı

    Her sabah her sabah ötüşür kuşlar
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Bülbül de gül için figana başlar
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Kıblemizden kısmetimiz verile
    Veysel Karani gitti yemen iline
    Arıyız uçarız kudret balına
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Kanber salman Fatma durdu duaya
    Şehriban soyundu bindi deveye
    İsa kahreyledi çıktı havaya
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Biz çekelim imamların yasını
    İşit gerçek erenlerin yasını
    İmam Hasan içti ağı tasını
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Talip olan incelekten elendi
    Mümin olan hak yoluna dolandı
    Şah Hüseyin al kanlara boyandı
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    İmam Zeynel paralandı bölündü
    Ol İmam Bakıra yüzler sürüldü
    Caferi sadık’a erkân verildi
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Gönül kuşun kalp evinde yuvası
    Virdimize düştü şahın havası
    Kazım Musa Ali Rıza duası
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Şah Takiyle Naki nur oldu gitti
    Hasan-ül askeri er oldu gitti
    Mehdi mağarada sır oldu gitti
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Dört kitap yazıldı dört dine düştü
    Kuran Muhammed’in virdine düştü
    Kul Himmet pirinin derdine düştü
    Allah bir Muhammed Ali diyerek
    Allah medet ya Muhammed ya Ali
    Yusuf kuyusunda zindana düştüm
    Gülbengi çekilen Bektaşi Veli
    Gayretiniz yok mu ummana düştüm
    Fatıma ananın eteğin tuttum
    Server Muhammed’e göz gönül kattın
    İmam Hasan ile çok **** sattım
    Şah Hüseyin ile dükkâna düştüm
    Zeynel’i sevdim de aşnaya yettim
    Bakırı sevdim müsahib tuttum
    Caferi sadıkla göz gönül kattım
    Naci deryasında ummana düştüm
    Kazımı Musa Rızaya kavuştum
    Kerbela çölünde cenge giriştim
    Kanlı asker ile hayli savaştım
    Yaralandı sinem al kana düştüm
    Taki Naki askerdir nurumuz
    Mehdi mağarada gizli sırrımız
    Cebrail önümüzde rehberimiz
    Kırkların ceminde erkâna düştüm
    On iki İmam dergâhında emim var
    Gece gündüz sohbetim var demim var
    Çok günahım varsa neden gamım var
    Ali gibi şahı Merdan’a düştüm.
    Kul Himmet üstadım bu nasıl yazı
    Lezzet verir şirin muhabbet tuzu
    Âlinin alnında zühre yıldızı
    Meylü muhabbeti Selman’a düştüm

    Mürvetim var hak Muhammed Aliye
    Daha sizden gayri kimim var benim
    Hızır ile hacı bektaş veliye
    Daha sizden gayri kimim var benim
    Bundan geri durdu işlemez yolum
    Astılar kollarım kestiler elim
    Hasan Hüseyine malumdur halim
    Daha sizden gayri kimim var benim
    Bundan geri kabul ettim ölümü
    Ya Zeynel Abidin sen al elimi
    İmam Bakırdan arzederim halimi
    Daha sizden gayri kimim var benim
    İmam Cafer hâllarımdan bilesin
    Durduğum yerlerde elim alasın
    Kazım Musa canımıza gelesin
    Daha sizden gayri kimim var benim
    İmam Rıza senden ola inayet
    Ol İmam Takiden bize hidayet
    Şah İmam Nakiden bize şefaat
    Daha sizden gayri kimim var benim
    Oniki imamlardan biz tuttuk deman
    Ondört masumpak ya sahibül zaman
    Hasül askeri mehdi elaman
    Daha sizden gayri kimim var benim
    Teslim Abdal hetdur hâsılı kelam
    Canımıza yetişen ya şahı merdan
    Mürvet celal abbas cabbasul âlem
    Daha sizden gayri kimim var benim

    Hatalar eyledim noksandır işim
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Muhammed Ali’ye bağlıdır başım
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Şah Hasan Hüseyin balkır nur ise
    İmam Zeynel sır içinde sır ise
    Özümüzde benlik kibir var ise
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Muhammed Bakır'ın izinden çıkmam
    Şah İmam Cafer'den gayrıya bakmam
    Hatıra değip de gönüller yıkmam
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Musa-yı Kazım'a daim niyazım
    Ali ıRıza'ya bağlıdır özüm
    Eksiklik noksanlık hep kusur bizim
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Taki ile Naki benziyor aya
    On'ki İmam kusurlara kalmaya
    Ettiğimiz kötü işler bed-huya
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Hasan Askeri'nin gülleri bite
    Mehdi gönlümüzün gamını ata
    Söylenen yalana kova gıybete
    Tövbe günahıma estağfurullah
    Pir Sultan Abdal'ım Bağdat Basıra
    Böyle güne kaldık böyle asıra
    Sen kerem kanısın kalma kusura
    Tövbe günahıma estağfurullah



    Sana derim be hey sofi
    Evvel imamınız kimdir
    Selâvat indi şanına
    Hak Muhammed Ali diyendir

    Evvelkisi İmam Hasan
    İkincisi İmam Hüseyn
    Üçüncüsü İmam Zeynel
    Dördüncüsü İmam Abidin'dir

    Beşincisi İmam Bakır
    Altıncısı İmam Cafer
    Yedincisi Musa kâzım
    Sekizincisi Rıza'dır

    Dokuzuncu İmam Takî
    Onuncusu Ali Nakî
    On birinci Hasanü'l- askeri
    On ikinci mehdi sahib-zamandır

    Kul Himmet 'im bakışına
    Böyle mi girdi düşüne
    İki cihân güneşine
    Pâk eyleyen Kur'an'dır

    Yürü bire Hızır paşa
    Yürü bire Hızır paşa
    Senin de çarkın kırılır
    Güvendiğin padişahın
    O da bir gün devrilir

    Nemrut gibi anka n'oldu
    Bir sinek havale oldu
    Davamız mahşere kaldı
    Yarın bu senden sorulur

    Şah'ı sevmek suç mu bana
    Kem bildirdin beni han'a
    Can için yalvarmam sana
    Şehin şah bana darılır

    Hafid-i pelgamber'im has
    Gel yezid Hüseyn'imi kes
    Mansur'um beni dara as
    Ben ölünce il durulur

    Ben Musa'yım sen firavun
    İkrarsız şeytan-ı lâin
    Üçüncü ölmem bu hain
    Pir Sultan ölür, dirilir



    Medet, mürvet dedim kapına geldim
    Muhammed Mustafa, Ali gel yetiş
    İsyan deryasına gark olup kaldım
    Hünkâr Hacı Bektaş Veli gel yetiş
    Su benim halimi Pirime bildir
    Gönlümün evini nur ile doldur
    Cesedim ölmeden nefsimi öldür
    Hatice, Fatıma, ulu gel yetiş
    Bir yanımda nefs-i emmârem azar
    Bir yanda vesvese çok hile düzer
    Melek günahımı yazmada bezer
    Sah Hasan, Hüseyin, dolu gel yetiş
    Yezid’in elinden müskül halimiz
    Münafıklar fas eyledi yolumuz El-aman
    Yâ Zeynel sen tut elimiz
    Muhammed Bâkir’in dili gel yetiş
    Tamaha aldanma geziyor her bar
    Hırsa, nefse fırsat verme ya Cebbâr
    Sana sığınmışız Vahid-ül-Kahhar
    Car günümdür Câfer eli gel yetiş
    Dağlarca günahım gel vurma yüze
    Tamu’nun odunu gösterme bize
    Mûsâ Kâzım ile Sah İmam Rıza
    İmam Takî, Nakî Ali gel yetiş
    Tövbekârım muhabbetim bu yolda
    Mürüvvet dilerim kusurum elde
    Göster cemâlini eyleme dalda
    Askerî gönlümün gülü gel yetiş
    Noksanı arz eder dîdar-i cennet
    Masûm-i Pâklar’dan erise himmet
    Sana sığınmışım Mehdi Muhammed
    Sâri Saltık Kızıl Deli gel yetiş

    Medet Allah ya Muhammed ya Ali
    Bizi dergâhından mahrum eyleme
    Pirim Hünkâr Hacı Bektaş-ı Veli
    Bizi dergâhından mahrum eyleme

    Âdem’i Safiyullah Âdem hakkiyçun
    Muhammed Mustafa hatem hakkiyçun
    Eyyub'a verdiğin sitem hakkiyçun
    Bizi dergâhından mahrum eyleme

    Hasan'ın aşkına kılalım zârı
    Şah Hüseyin dinimizin serveri
    Âlemin cârısın Cenab-ül Bâri
    Bizi dergâhından mahrum eyleme

    Zeynel'in canına kıldılar ceza
    Muhammed Bakır'dır sırrı Mürteza
    İmam Cafer Kazım Musa-yı Rıza
    Bizi dergâhından mahrum eyleme



    Derviş Muhammed’im Ey Gani Kadir!
    Taki, Naki, Asker Rehnumanımdır,
    Muhammed Mehdiye niyazım budur
    Bizi dergâhından mahrum eyleme.





    BÜLBÜL

    Eğer candan sever isen sen beni
    Eğlen uçup gitme der güle bülbül
    Senin mekânın benim kalbim evidir
    Vücudum şehrine kona der bülbül

    Konarsan güle kon dikene konma
    Sakın eski düşman dost olur sanma
    Rakipten korkup ta sen geri durma
    Düşmanın kastı cana der bülbül

    Bülbül gibi daldan dala sektiğim
    Kahrı hoş eyleyip cevrin çektiğim
    Beresin bekleyip ikrar güttüğüm
    Gülde mi harda mı o ne der bülbül

    Gani Celal'dan rahmet ola kuluna
    Tabib gerek derde derman buluna
    Benliğinen konma gülün dalına
    Arı var pençeni kana der bülbül

    Hatice–t–ül Kübra Zühre’nin sesi
    Hasan'ın Hüseyin'in validesi
    Hazreti peygamberin kerimesi
    Sorun Fadime’ye o ne der bülbül

    İmam Zeynel içti abu hayatı
    Muhammed bakır'a ver saadeti
    Dört kitapla İmam Cafer heyeti
    Yetmiş üçte mümin kula der bülbül

    Musa–i Kazım'ın kurşun içişi
    İmam Rıza'nın müşkül seçişi
    Seher vakti dertli dertli ötüşü
    Dost bağında gonca güle der bülbül

    Taki'nin Naki'nin ervahı farzın
    Cebrail türaba erdirdi özün
    Naki'nin alnında zühre yıldızı
    Gelin yaş soruşun bile der bülbül

    Hasan Askeri'den asker kopunca
    Mehdi mağaradan dışa çıkınca
    Binbir çiçekten de paçın alınca
    Arının figanı bala der bülbül

    Kul Himmet dilinden güherler saçar
    Geçer şu mahluğun eyyamı geçer
    Mümin olanlara rahmetler saçar
    Dünya baki değil fena der bülbül

    "Elif" Allah adın okur yazarım
    "B" bir nokta ile "T" yi ne güzel
    Bektaşi Veli'de kaldı nazarım
    Fatm'Ana'mın usul boyu ne güzel
    Kâtipler oturmuş hüsnünü yazar
    Kaldırmış nikabın değmeye nazar
    Arafat dağında salınıp gezer
    İsmail'in usul boyu ne güzel
    Mağnp ile maşnkını bezeten
    Zahir bâün hikmetini gözeten
    Hasanla Hüseyin gelir gazadan
    Muhammed Ali'nin soyu ne güzel
    Zeynel Bakır Cafer yârlar yârenler
    Zahir bâün hikmetine erenler
    Ağdağ'ın başına döşenmiş erler
    Abı revan gölün suyu ne güzel
    Kâzım Musa Inza'nın dilinde
    Hakk'in bir nişanı vardır kolunda
    Kenan ile gezdim Mısır ilinde
    Yusuf un yattığı kuyu ne güzel
    Taki Naki Askeri'ye akarun
    Mehdi gelir diye yola bakarım
    On'ki imamların yasın çekerim
    Matem günü aşur ayı ne güzel
    Musa Rıza dür çıkarır dükkânda
    Kaynıyor coşuyor gevheri kânda
    Kul Himmet Üstadım sevgisi canda
    Âhiri "Lâm elif iyi ne güzel...

    Âdemoğlu benim aslım sorarsan
    Niye gelmiş niye gitmişim ben de
    Gel sana bir doğru haber vereyim
    Arif isen dinle kulak ver bende
    On İki İmamdan edep öğrendim
    Muhammed Ali'nin haklığın bildim
    Tâ ezel ezelden bir ikrar verdim
    Okuduğum ilim ilm-i Umran'da
    Dört nesneden tertip oldum yoğruldum
    Geldim şu cihanda tamam bulundum
    Cercis'inen bile öldüm dirildim
    Vefa ile yatar idim alkanda
    Muhabbetim Hasan Hüseyn Dehman'a
    Can gözüyle bakar idim mihmana
    İmam Zeynel ile girdim zindana
    Yetmiş yıldır yatar idim bir handa
    Eyüb'a vefayla bir kazan kurdum
    İmam Bakır ile zuhura geldim
    Eba Müslim ile bir teber çaldım
    Bir zaman da cenk eyledim zamanda
    Mürşidin nefesi haktır hakladım
    İmam Cafer ilmin aldım sakladım
    Üçyüz yıl da geyik ile otladım
    Bir zaman da gezer idim seyranda
    Musa Kâzım ile kurşunu yuttum
    Kâmil ıssı oldum kemale yettim
    Kırk yıl da Yunusla ibadet ettim
    Bahri ile yüzer idim ummanda

    Rıza'nın nefesi haktır hakladım
    Mecnun ile bile yollar bekledim
    Muhammed terinden bir gül sakladım
    Bülbül ile gezer idim gülşanda
    Muhammed Taki'ye özüm yetirdim
    Halil ile bile nâra oturdum
    On'ki imamlara iman getürdüm
    Vücudum kefenim biçtim ol demde
    Ali Nakî'ye özüm yetürdüm
    Öküz ile şu dünyayı götürdüm
    Üçler beşler yedilere katıldım
    Kırklar ile bile idim irfanda
    Hasan Askerî'ye ruhumu kattım
    Cesedim yuğurup tabutum çattım
    Nuh ile gemiyi ummana kattım
    Yelken oldum bile estim tufanda
    Yusuf ile gidip kuyuya düştüm
    Hak emretti Cebrail'e ulaştım
    Yakup ile oda yandım tutuştum
    Ağlar idim âh ü zar ile gamda
    Kul Himmet Üstadım günahkâr idim
    Rabb'in cemalinde münevver idim
    Anadan doğunca kâmil pîr idim
    Şimdi bana derler makânın kande...

    Ay mıdır gün müdür doğmuş âleme
    Yüzünde balkıyor nur Hacı Bektaş
    Musa Peygamber durunca selama
    Bin bir kelâmını sor Hacı Bektaş
    İdiris'te imiş gevherin kânı
    Tuba ağacıymış onun mekânı
    Lâ'l ü mercan bezetmişler dükkânı
    Musa'nın döktüğü dür Hacı Bektaş
    Dört kerpiç üstüne bir yapı vardır
    İlmi hikmet ile ser yapı vardır
    Kilidi açılmaz bir kapı vardır
    Açıp bir kapısın gir Hacı Bektaş
    Mikâil durdurmuş yağmuru yeli
    Hızır zapt eylemiş deryayı gölü
    İsmi Âzam imiş kilidin dili
    Kilidin dilini sor Hacı Bektaş
    Muallâk taşını tutmuş durursun
    Hem zahirin hem bâtının görürsün
    İsteyenin muradını verirsin
    Bu benim muradım ver Hacı Bektaş
    Fatma Ana imiş sararıp solan
    Menzile ermeyip geride kalan
    Mü'minler göğsünde Beytullah olan
    Halil'in yaptığı şar Hacı Bektaş

    Halil'in yaptığı sara varalım
    Hasan ile Hüseyin'i görelim
    Zeynel'e Bakır'a yüzler sürelim
    Cafer'e Sadık'a er Hacı Bektaş
    Musa Kâzım bir de Şah Ali Rıza
    Bir elinde dolu birinde meze
    Kâfir imamlara eyledi ceza
    Gen dünya başına dar Hacı Bektaş
    Taki Naki gülistanda seslenir
    Şah Askeri kafeslerde beslenir
    Nice canlar eşiğine yaslanır
    Açmayalım gizli sır Hacı Bektaş
    Haber aldım Serçeşme'nin gözünden
    Mehdi Dede'm gelecektir tezinden
    Her şehit var Kerbelâ'nın düzünden
    İmamlara yüzler sür Hacı Bektaş
    Kul Himmet Üstadım Pir Sultan nazlı
    Yıldız'dır yaylası köyü Banazlı
    Bir pınar akıyor oniki gözlü
    Suyu abı zemzem der Hacı Bektaş

    Allah medet ya Muhammed ya Ali
    Yusuf kuyusunda zindana düştüm
    Gülbankı çekelden Bektaşi Veli
    Yok mu gayretiniz dermana düştüm
    Fatıma Ana'dan el etek tuttum
    Şerver Muhammed'e göz gönül kattım
    İmam Hasan ile çok ****n sattım
    Şah Hüseyin ile dükkâna düştüm
    Zeynel'i sevdim de aşnaya yettim
    Bâkır'ı sevdim de musahip tuttum
    Cafer'i sevdim de göz gönül kattım
    Naci deryasında ummana düştüm
    Kâzım Musa Rıza'ya eriştim
    Tamam, asker ile hayli sürüştüm
    Kerbelâ çölünde cenge karıştım
    Sinem yaralandı alkana düştüm
    Taki Naki Şah Askeri nurumuz
    Mehdi mağarada gizli sırrımız
    Cebrail önümüzce rehberimiz
    Kırkların ceminde erkâna düştüm
    On'ki imam dergâhında umum var
    Dünü günü sohbetim var demim var
    Günahım yok ama neden gamım var
    Ali gibi Şahı Merdan'a düştüm
    Kul Himmet Üstadım bu nasıl yazı
    Şirin lezzet verir muhabbet tuzu
    Ali'nin alnında Zühre yıldızı
    Meyli muhabbeti Selman'a düştüm…

    Benim günahım çok senin katında
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Sen kerem-kânısın zahir bâtında
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Fatıma Hatice Zehra da bile
    Bir dilek dilersen Hasan'dan dile
    Şah Hüseyin ile girdik bu yola
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Zeynel Bakır Cafer üçü bir katar
    Kâzım Musa Rıza gözümde tüter
    Deryaya gark olan ummana batar
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Taki Naki Şah Askeri düşümüz
    Yine arttı cünbüşümüz cûşumuz
    Mehdi Dedem Hak Resul'dür başımız
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Derdimin dermanı Sultan Yalıncak
    Bağlayıp da bir ikrara kalıncak
    Şefaat umarım senden ölüncek
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Ciğerciğim kebap gibi çevrilir
    Döne döne aşk oduna kavrulur
    Gönlümün evinde harman savrulur
    Allah bir Muhammed Ali el'aman
    Kul Himmet Üstadım on iki katar
    Oniki dükkânda ****nın satar
    Tutiler kumrular kafeste öter
    Allah bir Muhammed Ali el'aman

    Bir bezirgân geldi Hint'ten Yemen'den
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Ervahı ezelden hayli zamandan
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Bektaşi Veli'dir kulun imanı
    Fatıma Ana'dır canların canı
    Müşterisi varsa açam dükkânı
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Muhammed Ali'den tutmuş tayını
    Hasan Hüseyin'den almış payını
    Onlar içmiş abı zemzem suyunu
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Zeynel'i zindanda okuyup yazar
    Bakırı Cafer'i katara düzer
    Bir bezirgân gelmiş yükünü çözer
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Kâzım Musa Rıza der ki varalım
    Taki Naki Askeri'yi görelim
    Siz söylen de biz bahasın verelim
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Mehdi Dede’m der ki helâl kâr mıdır?
    On’ki imamlara doğru yol mudur?
    Her kulun da sermayesi var mıdır?
    Alırsan gevherin tazesi geldi
    Kul Himmet Üstadım demem naşiye
    Bir güneş doğa da âlem ısıya
    Haber eylen gelsin pazar basıya
    Alırsan gevherin tazesi geldi.
    Bu âleme doğdu muhabbet nuru
    Yeşildir kisveti kırmızı donu
    Hak Muhammed Ali üçünden berü
    Canım arzuladı göresim geldi
    Hak Muhammed Ali miraç yolunda
    Zülfikar belinde Düldül altında
    Şahın bahçesinde gonca gülünde
    Dosta bir deste gül sunasım geldi
    Özge gülün dost elinde taliptir
    Muhabbet elinde aşkın kalıptır
    İnci mercan yakut içre döküptür
    Gülşan bahçesine giresim geldi
    Gülşan bahçesinde Güruhı Naci
    Muhammed Mustafa urundu tacı
    Elinde dolusu geldi bir bacı
    Alıp o doluyu içesim geldi
    Aldım o doluyu içtim mest oldum
    Soyundum tarikat abında yundum
    Kâmil mürşit ile pîrime geldim
    İkrar verip daman tutasım geldi
    İkrar verip daman tuttum getirdim
    Kudret kandiline Hakk'a yetirdim
    Şahın bahçesinde bir gül bitirdim
    Bülbül olup güle konasım geldi
    Bülbül oldum kondum aşkım açıldı
    Muhammed Mustafa müşkül seçildi
    Hazreti Ali'den kapı açıldı
    Fatıma Ana'yı göresim geldi
    Fatma Ana Hatice'nin yanında
    Bir nur doğmuş Kibriya'nın kolunda
    Bir dest nergiz Zöhre Ana'nın elinde
    On İki İmama sunasım geldi
    On İki İmamlar girdi düşüme
    Düştüm boz atlı Hızır'ın peşine
    Yeşil Hasan Hüseyin'in başına
    İmam Zeynel ile sarasım geldi
    İmam Zeynel ile sardım getirdim
    İmam Bakır ile irfana oturdum
    İmam Cafer ilmihalin getirdim
    Okudum öğrendim bileşim geldi
    Okudum öğrendim bildim baş ettim
    Musa Kâzım ile irfana yettim
    Tarikat evinde marifet tuttum
    Hakikat evine giresim geldi
    Hakikat evinde alâmet şahı
    Dört kitap ilmini var orda oku
    Rıza bahçesinde bir kemha doku
    Hülle donu edip giyesim geldi
    Hülle donu ettim giydim salındım
    Muhammed Mustafa'da taçlar urundum
    Seyyidi ekremle semle urundum
    Kırklar makamına giresim geldi
    Kırklar makamında Taki Naki'dir
    Gelir geçer gam gönlümün dağıdır
    Âhir derler bu dünyanın sonudur

    Bin bir âyetini sorasım geldi
    Bin bir âyet orada hem bir olur

    Hasanü'l Askeri orda bulunur
    Mehdi de onunla beraber gelir
    Münkirlere kılıç çalasım geldi

    Kul Himmet Üstadım okuryazarım
    Ağda okumuşum ilim dizerim

    Destur pîrim bu cihanı gezerim
    Âhiri dünyadan göçesim geldi


    Bugün bize Ali geldi
    Elinde hem dolu geldi
    Sözümüzün üzerine
    Hacı Bektaş Veli geldi

    Bugün bize hoca geldi
    Gündüz değil gece geldi
    Allah bir Muhammed Ali
    Üçü bilece geldi

    Bugün bize düş geldi
    Safa geldi hoş geldi
    Allah Muhammed Ali
    Birbirine eş geldi

    Bugün bize azı geldi
    Alnımıza yazı geldi
    İsmail Peygambere
    Arştan bir kuzu geldi

    Bugün ben bir sara vardım
    Kadim ikrara vardım
    Ali'm gazaya gitti
    Mansur'um dara vardım

    Mansur'um darda kaldı
    Dilim ikrarda kaldı
    Ali'm gazaya gitti
    Ya Musa Tur'da kaldı

    Tur dağı bir kıbledir
    Canı cana bağlatır
    Selman bir oğlan sever
    O cümleden âlâdır

    Oğlan derki lâm geldi
    Alnıma kalem geldi
    Ali'm gazaya gitti
    Fatm'Ana'ya selâm geldi

    Selâmı kimler getirdi
    Gönlüme gamlar getirdi
    Bu sinemde yaram çok
    Yarama emler getirdi

    Bu sinem yaralandı
    Ağ gülüm karalandı
    Hasan Hüseyn gelmedi
    Ciğerim paralandı

    Zeynel ile Bakır n'oldu
    Açılan güllerim soldu
    İmam Cafer gelmedi
    Gözüm yollarda kaldı

    Kâzım Musa'yı Rıza
    Çektiler cevr ile ceza
    Taki Naki Askeri
    Oldular şîri Huda

    On iki nesil geldi
    İmam Mehdi Resul geldi
    Kul Himmet Üstadım da
    Kapıya bir sail geldi...




    Çağıralım Muhammed'e Ali'ye
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası
    Pîrim Hünkâr Hacı Bektaş Veli'ye
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Cebrail de cevlân kurup uçunca
    İdiris cennette hülle biçince
    Hızır Nebi Mil denizin geçince
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Muhammed kalkü miraca yürüdü
    Düldül Kamber Fatma Ana var idi
    Bir arslan hamle etti kuş korudu
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    İsm-i Âzam duasına başladı
    Hatemi arslanın ağzın taşladı
    Arslan anda sakin oldu yavaşladı
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Muhammed de vardı kırklar cemine
    Hû diyelim gerçeklerin demine
    Sormadılar gönlümüzün gamı ne
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası


    Selman bir üzüm getirdi ezdiler
    Kırklar oturdular bade süzdüler
    Cennetin üst eşiğine yazdılar
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Hasan Hüseyin'e el eylediler
    Zeynel Bakır Cafer gel eylediler
    Kâzım Musa Rıza kul eylediler
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Taki Naki Şah Askeri erenler
    Mehdi ile mağaraya girenler
    On'ki imamların yüzün görenler
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası

    Kul Himmet Üstadım karar kılıncak
    Arayıp da musahibin buluncak
    Derdimin dermanı Sultan Yalıncak
    Lâ fetâ illâ Ali'dir duası...

    Hak, Muhammed, Ali geldi dilime
    Kalma günahlara, Mürvet Ya Ali
    Yine ihsan senden ola kuluna
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    Hatice, Fatıma mihr-i muhabbet
    Allah’ım kuluna edesin rahmet
    İmam Hasan, İmam Hüseyin Mürvet
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    İmam Zeynel Abidin’e varalım
    Derdimizin dermanını bulalım
    Doksan bin erlere yüzler sürelim
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    İmam Bakır imamların serveri
    Ol İmam Cafer imanım nuru
    Allah’ım eydirme âmânla zarı
    Kalma günahlara, Mürvet ya ALİ
    İmam-ı Musa-yı Kazım er-Rıza
    Günahım çok imiş diyeyim size
    Allah’ım hidayet eylesin bize
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    İmam Taki, İmam Naki’dir verdim
    Analara sığındım, dayandım durdum
    Hasan-ül-Asker’e yüzümü sürdüm
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    Pir Sultan’ım tamam oldu sözümüz
    On İki İmam’a bağlı özümüz
    Muhammed Mehdi’ye var niyazımız
    Kalma günahlara, Mürvet ya Ali
    Muhammed Ali’yi candan sevenler
    Yorulup yollarda kalmaz inşallah
    İmam Hasan'ın yüzün görenler
    Hüseyin'den mahrum olmaz inşallah

    İmam Zeynel'den bir dolu içtim
    İmam Bakır'da kaynayıp coştum
    İmam Cafer'e vardım ulaştım
    Bundan özge yola sapmaz inşallah

    İmam Musa'dan gelen erenler
    Can baş feda edip cemler görenler
    İmam Rıza'ya zehir verenler
    Divanda şefaat bulmaz inşallah

    Bir gün olur okuturlar defteri
    Şah oğlunun belindedir teberi
    Uyanırsa Taki Naki askeri
    Açılan gülümüz solmaz inşallah

    Hatayı der bu iş bizi bitire
    Özünü kata gör ulu katara
    Mehdi şevki bu cihanı tutar a
    Şah oğluna sitem olmaz inşallah


    Serime bir sevda geldi
    Muhammed Ali’den beri
    Yandı vücudum kül oldu
    Ta kalubeli'den beri

    Ali’nin Fatma kanber'i
    Hırka tutunur önleri
    Severim On İk’imam'ları
    Atası pirimden beri

    Hasan'la Hüseyin’i sevdim
    İkrarım onlara verdim
    Kâfirleri bütün kırdım
    Halil-ür-rahman'dan beri

    Zeynel Abidin yolları
    Açılır gonca gülleri
    Bakır imamlar serveri
    Severim soyundan beri

    Muhammed dünyaya geldi
    Şu âlem nur ile doldu
    Hacem İmam Cafer oldu
    Okuram kur'an'dan beri

    Musahibim Musa Kazım
    Rıza'ya bağlıdır özüm
    Kolumda şahinim bazım
    Beslerim zamandan beri

    Taki'den etek tutmuşam
    Naki sırrına yetmişem
    Askeri'den mey içmişem
    Sarhoşum zamandan beri

    İkrarım bendi boşandı
    İndi türaba döşendi
    Mehdi’den kılıç kuşandı
    Bilirem zamandan beri

    Şah Hatayi'm Hakk’a yalvar
    Sevdiğim Ali’dir server
    Sorarlarsa bizi erler
    Gelirem divandan beri





    Âlemlerin serverisin
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Şehitlerin serdarısın
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Hasan Hüseyin'in yâri
    Muhammed'in gözü nuru
    Hem Ali’nin yadigârı
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Zuhur oldun İmam Zeynel
    Muhammed Bakır'dan evvel
    Didene yanayım gönül
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    İmam Cafer'dir yârimiz
    Musa-i Kazım şahımız
    Budur şems ile mahımız
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Ali Musa ilim hüner
    Muhammed taki el sunar
    Hüseyin'im deyip yanar
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Ali Taki Hasan asker
    Muhammed mehdi ser-defter
    İmam-ı seyyid-i ekber
    Ah Hüseyin vah Hüseyin
    Pir Sultan haber ver dosttan
    Bülbül ötüyor kafesten
    Hem gül ağlar hem gülistan
    Ah Hüseyin vah Hüseyin

    Ey yezit sen neden yeldin

    Ey yezit sen neden yeldin kastıma
    Erdebil'de şah safi'den buyruğum
    İlettin urum'a çoban eyledin
    Sırtımdaki alet midir çağlığım

    Mağripten de çatal nurlar doğarsa
    Mümin kula hak rahmeti yağarsa
    Hasan Hüseyin bana sahip olursa
    Yanımdakine çok olur eyliğim

    Ol İmam Zeynel'e merdan uyarsa
    İmam-ı bakır'dan içer ayarsa
    İmam Cafer buyruğunu duyarsa
    Anın için hak yanında baylığım

    Musa Kazım ciğerimi yakıyor
    Irmaklar cennet'te kevser akıyor
    Aslımız İmam Rıza'ya çıkıyor
    Muhammed Ali’ye vardır soyluğum

    Taki Naki'ye iradet getirdiğim
    Düldül oldum şah Ali’ye götürdüm
    Yöğrük oldum üç yaşında satıldım
    Kimseler de bilmez benim taylığım

    Pir Sultan Abdal'ım alır satarım
    Askeri mehdi'ye meyil katarım
    Mansur olup şu cihanı atarım
    Her ağaçta olmaz benim yaylığım

    Felekler zuhur olalı

    Felekler zuhur olalı
    Arttı derdim fizahım var
    Günahım çoktur gamım yok
    Mehdi gibi bir mahım var

    Gayettir Ali’nin demi
    İmam Hasan gevher kanı
    Şah İmam Hüseyin gibi
    Muallâkta dergâhım var

    İmam Zeynel leyl ü nehar
    İmam Bakır kırdı küffar
    Mehr içinde İmam Cafer
    Şemsi gibi bir mahım var

    Musa-yı Kazım'a düştük
    Ali rıza'ya eriştik
    Muhammed Taki'den içtik
    Türlü türlü kadehim var

    Pir Sultan'ım naki candır
    Askeri dindir imandır
    Mehdi sahib-i zamandır
    Mürvetli padişahım var


    Bahar oldu otlar bitti güz geldi
    On'ki imamlara giden turnalar
    Boynumuz kelula çölüne döndü
    On'ki imamlara giden turnalar
    Size nazar kılsın her dem güzeller
    İrızadan Abidin'e bağlıdır özüm
    Zöhre yıldızını görmektir arzum
    On'ki imamlara giden turnalar
    Hasan'la Hüseyn’e yazıldı yazım
    Zeynel Abidin'e bağlıdır özüm
    Zöhre yıldızını görmektir arzum
    On'ki imamlara giden turnalar
    Zülfikar'ın cevri la'l ile gevher
    Muhammed bakır'dan ol İmam Cafer
    Sorun görün sevdiğimden ne haber
    On'ki imamlara giden turnalar
    Muhammed bakır'dır şevki veliden
    İmam ıRıza'dan kanber uludan
    Figanı Fatma'dan sesi Ali’den
    On'ki imamlara giden turnalar
    Muhammed Taki'den okunan ferman
    Naki'ye .................................. seven
    Muhammed mehdi'ye sancağı veren
    On'ki imamlara giden turnalar
    Pir Sultan Abdal'ım el'aman aman
    Biçilmedik ekin sürülen aman
    Gönlüm eğlencesi On İki İmam
    On'ki imamlara giden turnalar

    Dağ yüzünde şah-ı kervan duruyor
    Onun katarından ayırma bizi
    Önünce düldül'le kanber gidiyor
    Onun katarından ayırma bizi
    Gün müdür ay mıdır MuhammedAli
    Bizi irşat etti bektaşi veli
    Arap oğlu gelir eli develi
    Onun katarından ayırma bizi
    Gül kokusu Muhammed'in teridir
    Ah ettikçe karlı dağlar eridir
    Fatm'ana on'ki İmam katarıdır
    Onun katarından ayırma bizi
    Cebrail de kanadını açınca
    Rahmetini yeryüzüne saçınca
    Hasan Hüseyin çevresinden geçince
    Onun katarından ayırma bizi
    İmam Zeynel bekler zindan içini
    Bağışlarlar günahlının suçunu
    Bakır Cafer yükletince göçünü
    Onun katarından ayırma bizi
    Kazım Musa Rıza hakk'ın yarıdır
    Taki naki askeri intizarıdır
    Selman'ın çiğninde bir oğlan vardır
    Onun katarından ayırma bizi
    Pir Sultan Abdal'ım mehdi nic'oldu
    On'ki imamların tahtı yüc'oldu
    Pirin eşiğine varan hac'oldu
    Onun katarından ayırma bizi

    Dû cihanda derde derman sendedir
    Yetiş Allah, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    Mümin, müslim bütün derd-ü gamdadır.
    Yetiş Allah, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    Ağlar gökyüzünde hem mâh-u mihri.
    Feryat ile doldu iklim-ü dehri.
    Şah İmam Hasan'a verdiler zehri.
    Yetiş Allah, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    Yezîdiler bir araya geldiler.
    Ehl-i Beyt'i ara yere aldılar.
    Şah İmam Hüseyin'e hamle kıldılar.
    Yetiş Allah, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    İmam Zeynülâbidîn'i bastılar.
    Şühedânın başlarını kestiler.
    Götürdüler bir de Şam'da astılar.
    Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    Tutmadılar Resûlullâh sözünü,
    Esir ettiler gelin ile kızını,
    Al-ü evlât Hakk'a tuttu yüzünü.
    Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    İmam Bâkır, İmam Cafer hakkı için,
    İmam Mûsâ-i Kâzım, Rızâ hakkı için,
    Şah Takî'yle, şah Nakî'nin hakkı için,
    Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.
    Askerî, Mehdî'dir ol sâhip zaman,
    Gelince kurulur bir ulu dîvân.
    Çağır ey İlhâmî zaman bu zaman,
    Yetiş Allâh, yâ Muhammed, Yâ Ali.

    İki turnam gelir başı çığalı
    Eğlen turnam eğlen, Ali misin sen
    Birisi Muhammed, birisi Ali
    Eğlen turnam eğlen, Ali'misin sen
    Yoksa Hacı Bektaş Veli misin sen
    İki turnam gelir yemyeşil
    Biri İmam Hasan ol pâk-ı nesil
    Biri İmam Hüseyin, cennette gül
    İki turnam gelir rengi kırmızı
    Biri İmam Zeynel, sürelim yüzü
    Biri İmam Bâkir, edem niyazı
    İki turnam gelir rengi Câferi
    Biri İmam Kâzım, ol yol rehberi
    Biri İmam Riza, Horasan piri
    İki turnam gelir, rengi beyazdır
    Bir Taki, Naki zikri niyazdır
    Biri de Askeri merd-i Hicaz'dır
    Turnalar Hicaz'dan sökün eyledi
    Muhammed Mehdi'yi yakin eyledi
    Hakikat ehlini memnun eyledi
    Turnalar geldiler, verdiler selam
    Aldım selâmını eyledim kelâm
    (İlhami) şüphesiz gördüm vesselâm

    Derde düştüm bi nihayet Ya Ali senden medet
    Umarız senden inayet Ya Ali senden medet

    Cürmümüz yazmaktan aciz kiramen kâtibin
    Fatime Hatice Hakkı affet Ya Ali senden medet

    Zatı paki hürmetine tevbe kıldım ya rahim
    Geç suçumdan kıl inayet Ya Ali senden medet

    Şah Hasan Hulki Rıza hakkı ya rabbül gafur
    Hüseyin aşkına rahmeyle Ya Ali senden medet

    Çarde’i masumi pakten umarım lütfü ata
    Zeynelin rahinde Hâk et, Ya Ali senden medet

    Bakır’ı nuru hudadan gönlümüz rüşan kılıp
    Cafer’i ilmin nasip eyle Ya Ali senden medet

    Musayı Kazım Ali Musa Rızanın aşkına
    İsterim eyle şefaat Ya Ali senden medet

    Şah Cafer’i dergâhında bi sevap şermende
    Cürmünü affet temamet Ya Ali senden medet

    Nakinin yüzü suyu için Askeri olup şefi
    Mehdi’nin feth et vilayet ya Ya Ali senden medet

    Noksani derdine düşüp kapına geldim hakim
    Ve şifa eyle selamet Ya Ali senden medet




    TEVHID II

    Çağıralım Muhammed’e
    Ali deyi Ali deyi
    Ağlar gezerim dünyada
    Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    Bektas-i Veli’de hal var
    Fatmanada bir hayal var
    Sabah sabah Hakka yalvar
    Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    Hasan, Hüseyin ugrusur
    Melekler çirpar seyrisir
    Sinem bülbülü çigrisir
    Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    İmam Zeynel semah tutar
    Bâkir’a Câfer’e yeter
    Kumru dost dost deyi öter
    Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    Mûsayi Kâzim’dan içtik
    Ali Rizâ’ya tez ulastik
    Sah’in sevdasina düstük
    Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    Takî, Nakî bu dediler
    Askerî’ye hü dediler
    Mehdi’dir Kirklar,
    Yediler Ali deyi Ali deyi
    Ali…Ali…Ali…

    Kul Himmet Üstadım Yeter
    Güher almis güher satar
    Arsullah’da bir kus öter
    Ali deyi Ali deyi







    Tevhid’in son halkasinda "Ali…Ali…Ali…"den sonra Güzel Allah, Bir Allah Lâ ilâhe illallah…" denir. "Lâ ilâhe illallah…" sözü 5-10 kez söylenince arada bir de "Ask gele diyelim Allah, cos gele diyelim Allah…" ve arada bir coskulu sesle "Allah, Allah, illallah…" cümleleri söylenir, tekrar tevhid kelimesine devam edilir ve üçüncü tevhide makam degistirilerek geçilir. Nitekim her üç tevhidin de makami ve nakaratlari ayri ayri çalinip söylenecektir. Fakat zorunluluk da yoktur, Zakir bildigi makamlarla da söyleyebilir.


    TEVHID III
    Ol Kırkların ceminde
    La ilâhe illallah
    Erenler meydanında
    La ilâhe illallah Hak la ilâhe illallah
    La ilâhe illallah Ali mürsid güzel Şah
    Şahım eyvallah eyvallah
    El çaldılar dest-i kefe
    Dediler ki cana sefa
    Yetiş Muhammed Mustafa
    İmam Hasan meydanda
    Sah Hüseyin irfanda
    İmam Zeynel zindanda
    İmam Bakir sultani
    İmam Câfer erkânı
    Yetiş keremler kâni
    Mûsa-i Kâzim Sah’tir
    Daim der Hakka sükür
    Imam Riza bin okur
    Takî, Nakî engine
    Al’Asker’in dengine
    Mehdi resul cengine
    Kalmadı imamlar derdi
    Aski muhabbet verdi
    DERVIS VELİ’nin virdi


    MuhammedAli’nin aslın sorarsan
    Taç Muhammedismi baş ile geldi
    Eğer Hakkı öz kalbinde ararsan
    Hatice Fatima kaş ile geldi.
    Gözde bir nokta var Ali bilesin
    Fehm ed ki Hakk’ı kendinde bulasın
    Cavidan ilminden haber alasın
    Hasan’la Hüseyin huş ile geldi.
    Kirpiktir Zeynel’dir secdeyi kılan
    Bakırdır burundan kokuyu alan
    Cafer’dir yüzünde balkıyıp duran
    Yedi hat üstünde beş ile geldi.
    Bıyıktır sakaldır Kazım-ı Rıza
    Dudağı Taki’den derisin düze
    Ağzı suyunu Naki’den süze
    Hasan el Askeri dişile geldi,
    Dilde söyleyen Mehdi’dir meğer
    Mümin müslüm onun vasfını eyler
    Sıdkına çağıranların kalbine doğar
    Ah eder dedesi yaş ile geldi
    Münkir münafık bu sırra eremez,
    Aldanır karaya fehmine varamaz
    Hakikaten arar Âdem’de bilmez
    Dolar mescide boş ile geldi,
    Fedayi çağırırı Settar el Gafur,
    Âdemi hak bilmeyen mutlaka kâfir
    Âdem değil midir hatem-ül mühür
    Bu sevda serime cuş ile geldi.

    Çok çevir eyleme aziz sultanım
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    Sakın incitmeyesin cananım
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    Evliyalar katarına dizildim
    Kırklar ile bile oldum ezildim
    On iki imam defterine yazıldım
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    İmam Hasan'dan gördüm ben bir nişan
    Şah Hüseyin oldu gözüme gülşan
    Zeynel Abidin'den aklım perişan
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    İmam Bakır'dan da bir nişan gördüm
    Hazreti Cafer Sadık idi virdim
    Muhabbete beli, meydana girdim
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    Musai Kazım'dır dilimde kelam
    Şah imam Rıza'ya verdim bir selam
    Taki'ye, Naki'ye eylerdim divan
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    Askeri, Mehdi âlemin serveri
    Gül gibi kokar Muhammedin teri
    Erenler vermezler gizlidir sırrı
    Bugün ben mihmanım canlar içinde
    Şah Hatayi'm tanıyalım biz de
    Gamber Ali'den getirirdi meze
    Can bir emanettir, kulağım seste
    Bugün ben mihmanım canlar içinde

    İlâhi Mustafa Mürteza hakkı
    İnsan-ı Kâmilden ayırma bizi
    Yüz-i yirmidörtbin Enbiya hakkı
    İnsan-ı Kâmilden ayırma bizi

    Desti girimizdir İmam-ı Hasan
    Hüseyn-i kerbelâ şah-ı şehid'an
    İmam Zeynel, İmam Bakır elaman
    İnsan-ı kâmilden ayırma bizi

    Caferi Sadık cümlemizin serveri
    Musa Kâzım, Rıza yolun rehberi
    Medet mürvet Taki, Naki, Askeri
    İnsan-ı kâmilden ayırma bizi

    Muhammed Mehdi'dir şah-ı velâyet
    İşitir cihanı nuru hidayet
    Niyazımız budur her dem her saat
    İnsan-ı kâmilden ayırma bizi

    Sıtkı'yam dünyaya eyleme heves
    Ruh pervaz edep de kalır bu kafes
    Ya ilâhi evel ahir son nefes
    İnsan-ı kâmilden ayırma bizi




    Be hey bismillahi bilmeyen Âdem...
    Fatiha okusa imam olamaz
    Cismini görür zatını göremez
    Kadı ne kadar okusa âlim olamaz

    Bisti yek harfinden haber almayan
    Fatihanın mevhimini bilmeyen
    Mısır'ı cami esrarını duymayan
    Sividi Âdem’e secde kılamaz

    Elham Muhammed lillah Mürteza
    Rabbilalemini hayran nisa
    Errahmani Hasan Hulki Rıza
    Mihrap bunlardır her âma göremez

    Errahimi İmam Hüseyin'e ermeyen
    Beyat edipte tarihine girmeyen
    İlmi cavidandan haber almayan
    Vasılı hak olup ümmet olamaz

    Maliki yevmiddini Zeynel Abidin
    İyyakenabüdü Bakırı Hak rahnümadır
    Kıble bunlardır bilmeyenler amadır
    Yacücçü hakkında macüz gelemez


    Nabüdü İmamı Caferi Sadık
    İyyake Kazım Kuran'ı natık
    Nestanike Rızadır cebri yok
    Müşrük olan kalp aynasını silemez

    İhdinessırate ermeyen
    Takiye naki'ye gönül katmayan
    Fatiha bunlardır İmam etmeyen
    La salâvat müslüman olamaz

    Sıratellezine Hasan Askeri
    Enamte Aleyhim Mehdi defteri
    Ondört masumu pakan bunların yâri
    Münkir münafık bu manayı bilemez

    Sin harfidir bu cihanın zuhuru
    Baktaşi Velidir ehlibeytin mühürü
    Ay ile gündür onun emsali
    Biatsız hak huzurunda didar göremez

    Kayrulmadumu aleyhim tecalamdır sözüm
    Veladdalini ya cuccu görmez kör gözün
    Veraniyem Balim Sultan'a secde niyazım
    Min kayrı isteğinde necat bulamaz





    Pervaneyi aşk oduna düşüren
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım
    Dalga vurup deryaları coşturan
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım
    Mansur’u berdar eyleyip astıran
    Çekip Zülfikar’ı taşı kestiren
    Miraç’ta habibe nişan gösteren
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.
    Fani imiş şu dünyanın ötesi
    Söylerim sözümün var mı hatası
    Hasan ile Hüseyin’in atası
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.
    Zindanda Zeynel’in paçını veren
    Muhammed Bakır’ın gönlüne giren
    Mahrum kalmaz dergâhına yüz süren
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.
    Cafer-i Sadıksın, Musa-i Rızasın
    Mümine ikrar münafığa cezasın
    Sahibü’l evliya setri Huda’sın
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.
    Taki, Naki her dertlere devasın
    Hasan’ ül Askeri şerif likasın
    Muhammed Mehdisin Şah evliyasın
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.
    Pir HATAYİ'm ziyan etmez kârından
    Her kula bir sevda vermiş serinden
    Sırattan, mizandan, mahşer yerinden
    Mürüvvet Şah-ı Merdan sana sığındım.


    Aşkın kitabını sen al eline
    Serimize ne yazılmış görelim
    Salâvat kelimesin getir diline
    Din serverine salâvat verelim
    Din serveri hak Muhammed Ali’dir
    Bizden ihtiyarlar bizden uludur
    Hidayet umduğum Bektaş velidir
    Derdimizin dermanını bulalım
    Sultanım Dertlere derman eylesin
    Şah İmam Hasan Ummanları boylasın
    Hüseyin erkân-ı ayın söylesin
    Sıdk ile kulak tutup dinleyelim
    Dinle gelen İmamların sesidir
    İmam Zeynel İmamların hasıdır
    İkrarında inkâr Hakka asidir
    İnkârı inkâr boynuna saralım
    İkrarında inkâr Hakka kul olmaz
    Coşkun akıp Muhabbeti sel olmaz
    Muhammed Bakırın sırrı deyilmez
    Sizin ile hal evine varalım
    Hal evinde hal olalım hal ile
    İmam Cafer bir yol kurmuş yol ile
    Gelin tanışalım tatlı dil ile
    Yürü git nasihatimiz alalım


    Teselli ver canım müşkülüm kandır
    Yönümü Musa-i kazıma döndür
    Haklı Muhabbetin şemasın yandır
    Muhabbette Muhammedi bulalım
    Sultanımdır Hak nazarın bahş eden
    Musa Kazım Rıza bizi okutan
    Ne aradın buldun yetmiş ikiden
    Seç özünü yetmiş üçe varalım
    Müminlerin dini yetmiş üç olur
    İsmail’e inan kurban koç olur
    Evvel ahir bu dünyadan göç olur
    Konan göçmüş biz nemize duralım
    Geliciden gel olunca durulmaz
    Taki’yi Naki’yi seven yorulmaz
    İkilikle Hak didara erilmez
    İkiliği Öz evinden silelim
    Hak da sever teslim olan kulları
    Coşkun akar Muhabbetin selleri
    Hasan el askerinin gonca gülleri
    Firdevs-i alada açmış derelim
    Şah Hatayi’m bülbül intizar güle
    Şah Muhammed Mehdi zuhura gele
    Düşmüşlerin elin ala kandıra
    Hakka temennayı niyaz kılalım



    Muhammed'i candan sevki
    Ali'ye Kamber olasın
    Hanedana yüzler sür ki
    Ali'ye Kamber olasın
    Muhammed'i hazır belle
    Canı Hakk'a nazır belle
    Her gördüğün Hızır belle
    Ali'ye Kamber olasın
    Muhammed'e göz gönül kat
    Cehd eyle rehbere yet
    Bir kâmilin eteğin tut
    Ali'ye Kamber olasın
    Hasan ile vardım ceme
    Hüseyin'in sırrın deme
    Musahipsiz lokma yeme
    Ali'ye Kamber olasın
    İmam Zeynel İmam Bakır
    İmam Cafer İmam Kazım
    Rıza'ya bağlı özün
    Ali'ye Kamber olasın
    Taki'den Naki'ye eriş
    Askeri'de bir hayır iş
    Mehdi sürüsüne karış
    Ali'ye Kamber olasın
    Şah Hatayı'm özün ırma
    Baktığından gözün ırma
    Yezide sırrını duyurma
    Ali'ye Kamber olasın

    Âliler âlisi yüce Allah
    Yârdim eyle bu kemter kuluna
    Ey sahib-i kuranullah
    Yârdim eyle bu kemter kuluna.
    Muhammed'i resul seçtin
    O’nu örnek alın dedin
    Aşkınla salâvat getirdim
    Yardım eyle bu kemter kuluna.
    Pir makamında İmam Ali
    Ulular ulusu, ilim sahibi
    Hâsıl ede gönüldeki muratları
    Yardım eyle bu kemter kuluna.
    Hatice anamızın torunları
    Cennet seyyidesinin evlatları
    Yanlarında Hasan Hüseyin!'i
    Yardım eyle bu kemter kuluna.
    İmam Zeynel susuz bırakıldı
    Bakir-i Cafer zindana tıkıldı
    Musa-i Kazım’a yüzler sürüldü
    Yardım eyle bu kemter kuluna.
    İmam Ali Rıza’dır pirimiz
    Taki ıle Naki'dir virdimiz
    Mahşerde ak eyliye yüzümüz
    Yardım eyle bu kemter kuluna.
    Ozani sen bu yoldan ayrılma
    Mehdi yetişe seni sakliya
    Oniki imamlar yardımcımız ola
    Yardım eyle bu kemter kuluna

    Pervaneyi aşk oduna yandıran
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Dalga vurup deryaları coşturan
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Mansur’u öldürüp darda astıran
    Çekip Zülfikar’ı taşı kestiren
    Miraç’ta Muhammed’e nişan gösteren
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Fani imiş şu dünyanın ötesi
    Söylerim sözümü var mı hatası
    Hasan ile Hüseyin’in atası
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Zindanda Zeynel’in payını veren
    Muhammed Bakır’ın payını veren
    Mahrum kalmaz dergâhına yüz süren
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    İmam Cafer Kazım Musa-i Rıza
    Mümine irahmet yezide ceza
    Sahib–i Zülfikar hulk–i irıza
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Taki Naki hem dertlerin devası
    Hasan–ül Askeri Mehdi livası
    Muhammed Mustafa sırr–ı Hüdası
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle
    Kul Himmet’im ziyan etmez karında
    Her kulun bir sevdası var serinde
    Dünyada ahrette mahşer yerinde
    Aman Şahı Merdan sen imdat eyle

    Üryan büryan vardım pir dergâhına
    Medet ya Muhammed ya Ali diyerek
    Gönül verdim gönül şahlar şahına
    Hünkâr hacı Bektaş veli diyerek

    İmam’ı Hasandır hubların başı
    Hüseyin der akar gözümün yaşı
    İmam Zeynel sabredenin yoldaşı
    Ağlasam gülerler deli diyerek

    Meylim gıblegahım Muhammed Bakır
    Kırkların bağında bülbüller şakır
    Cafer-ü sadık’a talibim şükür
    İkrar verdim ikrar beli diyerek

    Musa-i Kazım’dır mazlumlar şahı
    Aliyyül Rıza’dır şahın ervahı
    Şah Taki Naki'ye çekerim ahı
    On iki imamın gülü diyerek

    Hasan-ül Askeri ol Ali aba
    Muhammed Mehdi’ye mest-ü merhaba
    Serin koymuş serin Mahzuni baba
    Yol Muhammed Ali yolu diyerek

    Kudret kandilinde balkıyıp duran
    Muhammed Ali'nin nurudur billâh
    Zuhur edip küffarın meskenin yıkan
    Elinde Zülfikar Ali'dir billâh
    Elinde Zülfikar altında düldül
    Önünce kamberin dilleri bülbül
    Hz. Fatma anam cennette bir gül
    Ona sırrım dedi hak Resulullah
    Fatma anadan geldi Hasan Hüseyin
    Onların nuruyla ziyalandı din
    Kırklara erişti Zeynel Abidin
    Çekeriz yasını hasbeten billâh
    Muhammed Bakırdan Cafer-i Sadık
    Musa-i Kazım-i Rızadan bin yadip durduk
    Tarikat abıyla cesedi yuduk
    Hak buyurdu müminin kalbi beytullah
    Takı Nakı imamların şivani
    Hasan-ul Askeri cismin sultanı
    Elinde Zülfikar sahip zamanı
    Vakit tamam oldu göndere Allah
    Noksaniyem niyazımız ustada
    Elinde Zülfikar hem ehli kanda
    Bin bir donda baş gösterdi
    Aliyel murtaza mürşidimiz bülbülümüz eyvallah

    Gel dilber ağlatma beni Şah’ı Merdan aşkına
    Du cihanın ranıması şii yezdan aşkına
    Şahım Hasan pir Hüseyin Kerbela meydan için
    Lütfedip bağışla cürmüm Ali süphan aşkına
    Dost dost

    İmam Zeynel Abidin’in abına umdumusa
    Arayıp özünde bakırı buldunusa
    Ceddin evladı Muhammed Cafer’i bildin ise
    Rahme gel ol şahı Merdan Ali imran aşkına
    Dost dost

    Seyid Musa’yı kazımdır ehl-i beytin serveri
    Canı aşkı nuş edenler müpteladır ekseri
    Şahı şehidi horasan İmam Rıza’dan beri
    Müptelayı merhamet kıl kalb-i viran aşkına
    Dost dost

    Ey virani çıkma yoldan doğru raha gel beri
    Muhabbet şevkat senindir ey Hasan-ül askeri
    Evliyalar serfirazı hacı Bektaş-ı veli
    Sen ganisin ver muradı devri mihtan aşkına
    Dost dost



    Medet Allah ya Muhammed ya Ali
    Yusuf kuyusunda zindana düştüm
    Gülbengi çekilen Bektaş-ı veli
    Gayretiniz yok mu ummana düştüm
    Fatıma ananın eteğin tuttum
    Server Muhammed’e göz gönül kattım
    İmam Hasan ile çok ****h sattım
    Şah Hüseyin ile dükkâna düştüm
    Haydar haydar haydar dükkâna düştüm
    İmam-ı Zeynel’e can kurban ettim
    Muhammed bakır'la müsahib tuttum
    Cafer-i sadık'a göz gönül kattım
    Naci deryasında ummana düştüm
    Musa kazım şah Rıza'ya kavuştum
    Kerbela çölünde cenge giriştim
    Yezit ordusuyla hayli vuruştum
    Yaralandı sinem al kana düştüm
    Taki naki askeri'dir nurumuz
    Mehti magarada gizli sırrımız
    Cebrail önümüz, cerrah berimiz
    Kırklar'ın cem'inde erkâna düştüm
    Oniki imam dergahı'nda ölüm var
    Gece gündüz sohbetim var demim var
    Çok günahım varsa neden gamım var
    Ali gibi şahı merdan'a düştüm
    Haydar haydar haydar merdan'a düştüm
    Kul himmet üstadım bu nasıl yazı
    Lezzet verir şirin muhabbet tuzu
    Ali'nin anlında zöhre yıldızı
    Meyli muhabbeti selmana düştüm

    Niyazım var Muhammed'le Ali'ye
    Cümle günahıma İmamlar medet
    Bağışla suçunu bu günahkârın
    Cümle günahıma imamlar medet
    Ahu kattılar şah Hasan'ın payına
    Lanet indi muaviye soyuna
    İmam'ı Hüseyin’in yüzü suyuna
    Cümle günahıma imamlar medet
    Zeynel Abidin’dir benim penahım
    İmam bakır kalp evinde mihmanım
    Ol imam Cafer’dir efendim benim
    Cümle günahıma imamlar medet
    On iki imama niyaz eylerim
    Hasan askeri'ye halim söylerim
    Muhammed mehdi'ye tamam eylerim
    Cümle günahıma imamlar medet
    Miraçta oturan ol fahri Ahmet
    Yardım eyle bize çektirme zahmet
    Muhammed Ali'ye eylerim minnet
    Cümle günahıma imamlar medet
    Mehemmed'im zikreylerim erleri
    Beyan eylediniz gizli sırları
    Rum erleri horasan'ın pirleri
    Cümle günahıma imamlar medet



    Meşayih-i Kübra böyle emretmiş
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Muhammed miraca onunla gitmiş
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Muhammed semanın yedi katında
    Al’ümmeti imamların zatında
    İsm-i azam budur imamların zatında
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Hemi gider kendi hemi devesi
    Salacadan gelir Ali’nin sesi
    Oniki imamların hutbe duası
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Hasan Hüseyin kundakta yatardı
    Melekler aldı da arşa götürdü
    Cebrail habibe vahiy getirdi
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Kalem titreyip feryat edende
    Fetahna süresi arşa gidende
    Bir elmayı yedi pare edende
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Hutbe-i düvazda imamlar dizildi
    Hak emretti dört karışta süzüldü
    Yer gök kurulmadan evvel yazıldı
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Velim eydir la ilahe illallah
    Sevmişem pirimi hasbeten lillah
    İkrarım pirime amentü billâh
    Allahü ekber la ilahe illallah
    Mirâc okudu Cebrail
    Muhammed Mustafa mâh'i
    Hak emrine oldu kail
    Eyledi hem yandı bir çırak




    Gayîbdan yandı bir çırak
    Çünkü yakîn oldu ırak
    Cebrail getirdi burak
    Bindi ol habib-ullâh'”

    Bir nidâ erişti hâktan
    Yâ Muhammedin burak'tan.
    Göz kamaşır şerer-nakdan
    Müminlerin kıblegâhı

    Yolda rast geldi bir şir
    Yâ nedir bu işe tedbir
    Hâtemi'ni ağzına vir
    Sundi iki cihân şâhı

    Onda gördü bir nev-civân
    Yüzü şems-i mâh tâbân
    Cemâline oldu hayrân
    Nazar kıldı âl-Allahı

    Gayibden geldi yeşil el
    Verdi si-pâre engûr asel
    O demde gördü bir mahfel
    Selman'ın şey'en lillâh”Oldu

    Mirâc'ın mübârek
    Hak kıldı kuran tebârek
    Şanına levlake levlak
    Padişahlar padişahı

    Buyurdu ol nûr-ı vâhid
    Size armağan bu tevhîd
    Cümlesi de oldu sâcid
    Zikretti kelâmullâh”

    Gözleri kurret'ül ayn
    Ali bîn Hasan huseyn
    İmâm zeyne'l abidîn
    Gürüh-ı nâci güvah”

    Burak kadem bastı arşe
    Erişti fevk-al ferş'e
    Hak kâdirdir cümle işe
    Eyledi bu gez-nigâh”






    Gel gör Şimdi gerçeklerin
    İnkâr edenin tebdil eder sıfatını
    Mümin har(i)ce vermez zürriyetini
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Bu vasiyetler Ali'nindir Ali'nin
    Cemali gerçektir pirim Veli'nin
    Kusuruna kalmayacak kulunun
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Talip olan durur ahd u peymana
    Özü haktır kalbi gitmez gümana
    Zerre günah işlese yatar tercümana
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Müminler günahın eline alır
    Meşayih kavlinde doğruya gelir
    Kahrı kime etsen lütf ona olur
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Talip oldur evliyayı hak saya
    Hem sırrını kalb evinde saklaya
    Özünde benlik komaya paklaya
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Mümin ziyareti erin nazarı
    Daim gerçek ile eyle pazarı
    Erkân yerinedir Pirin nazarı
    Müminler ezber–i Ali'dir
    Talip oldur evliya eteğin tuta
    Özünün egrisin dışarı ata
    Daim güher ala güherler sata
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Bu yola gidenler olurlar hacı
    Talip oldur gördüğünün utacı
    Musahib musahibden ayrı tutmacı
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Sofu oldur gördüğünü kotara
    Nefs–i emmare'den kendin kurtara
    Hayır hizmet edip hakka yetire
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Musahib kapısı Ali'den kaldı
    Onun'çün Cebrail hak rehber oldu
    Sofra İbrahim–i Halil'e geldi
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Herhangi bir talip pirinden bezer
    Hak şahit ona bin günah yazar
    Mürebbi evinden uğruluk hazer
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Ya talip dil oldu cemi katında
    Melekler titreşir hem heybetinde
    Ala gözlü Şah'ım versin batında
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Ya da talip olan ikrardan döndü
    Yerden gökten ona lanetler indi
    İkrarın sahibi Ali'dir kendi
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Bir talip günahın bilmedi geldi
    Kırksekiz cumada erkânsız oldu
    Meşayih kavlinde Mervan'a döndü
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir

    Bir talip eğer günahkâr olsa
    Günahı nedir onu bilmese
    El aman mürüvvet ya Ali dese
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Dar’a durur hasmı kail olursa
    Onun sitemi kırktır vurursa
    Ehl–i Kamil yollarına girerse
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Ehl–i tarık olanlar böyle gittiler
    Giden gitti gitmeyene n'ettiler
    Kandil mübareği Cem'de tuttular
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Bir talip de gönül yıkıp otursa
    Ehl–i dil olsa da hüner getirse
    Sarih sitem yoktur özür getirse
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Sorgusu yoktur gerçek gelene
    Gerçek söyle gerçek yoktur yalana
    Lanet olsun güman ile gelene
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Evliyaya dost düşmanına düşman
    Ömrün ahirinde olma gel pişman
    Yüzüm basa geldin ya Şah–i Dehman
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir



    Hakkın bir ismi bu gönlümde şah’tır
    Cism–i Pir önünde gönlüm dergâhtır
    Talibin ahir sonu hakka yardır
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Halil'i nardan Mustafa'yı nurdan
    Murtaza’yı bahş etti Ali'yi sırdan
    Hasan zehr içti Hüseyn Kerbela'da
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Musa Kazım ile Aliyyül–Rıza
    Muhammed Taki Naki'yle Asker'e
    Mehdi münkirlerin kökünü kese
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Talip olanın böyle etmesi gerek
    Günden güne çoğalmak artmak gerek
    Bildiğin söyleyip bilmediğin yedmek(?) gerek
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Mürşide varıp da öğüt almaya
    Yanına el boş kuru varmaya
    Edepsizlik edip zahire varmaya
    Müminler Kur'an ezber–i Ali'dir
    Talibe hakkın rahmeti çoktur
    Ona ki yarın sorgu sual yoktur
    Kul Himmet Hatayi Pir Sultan haktır
    Müminler Kur'an ezber–i Ali’dir

    Kaş’ın mihrabına sürdüm yüzümü
    Dinim Muhammed’dir imanım Ali
    Hak söyletir, hak söylerim sözümü
    Dinim Muhammed’dir imanım Ali

    İmam Hasan dilde sena gâhımdır
    Şah imam Hüseyin kıble gâhımdır
    Namazım, niyazım, secde gâhımdır
    Dinim Muhammed’dir imanım Ali

    Uyardım özümü, yoktur gümanım
    Batın âleminde çoktur seyranım
    İmam Zeynel-Aba şah-i sultanım
    Dinim Muhammed’dir, imanım Ali

    Muhammed bakır’a olmuşum âşık
    İmamlar yolunda bir bağrı yanık
    Mezhebim haktır, Cafer-i sadık
    Dinim Muhammed’dir, imanım Ali

    Şah Taki ile Naki mihr-i münirim
    Hasan’ül askeri, Mehdi emirim
    Genci abdal derviş, bende-i pirim
    Dinim Muhammed’dir, imanım Ali



    Hak Muhammed-Ali dostum
    Kerem kılmak size geldi
    Hariciler Mansur’u astı
    Nesimi'yi yüze geldi
    Fatma ana firkate düştü
    Uçmak kapıların açtı
    İmam Hasan zehir içti
    Münafıktan ceza geldi

    Allah allah illallah La ilahe illallah
    Ali mürşit güzel şah Cemalullah feyzullah
    Eyvallah şah eyvallah La ilahe illallah

    Şimir mervan karşı geldi
    Kerbela al kanla doldu
    Şah Hüseyin şehit oldu
    Yezitlerden ceza geldi

    Aktı İmamların kanı
    İmam Zeynel Mürvet kanı
    Ana rahminde zindanı
    Levh-i kalem mi yaza geldi
    Ol münafık yüzü kara
    Kast eyledi imam Bakır'a
    Emreyledi İmam Cafer’e
    Denizi yutmağa geldi

    Didar gözleri gözümden
    Sevdası da gitmez özümden
    İmam Musa-i Kazımdan
    İmam Ali Rıza geldi
    Allah allah illallah La ilahe illallah
    Ali mürşit güzel şah Cemalullah feyzullah
    Eyvallah şah eyvallah La ilahe illallah

    Taki'nin darına durduk
    Naki'ye can feda kıldık
    Kendi özümüzden sitem sürdük
    Can cesetten teze geldi

    Hasan-ül Askeri sensin
    Erenlere mihr-i kansın
    Mehdi sahip zamansın
    Hünkâr-ı evliya geldi
    Allah allah illallah La ilahe illallah
    Ali mürşit güzel şah Cemalullah feyzullah
    Eyvallah şah eyvallah La ilahe illallah

    Hüseyin'im der yara neden
    Yaralandık çare neden
    Konan göçtü bu haneden
    Şimdi sıra bize geldi



    Gelin hey erenler umudu kesmen
    Bülbülün işini zar eder Allah
    Kısmetim var diye Mevla’ya güven
    Anında kısmetin var eder Allah

    Muhammed Ali’nin sırrı yayılmaz
    Hasan Hüseyin’i seven yorulmaz
    Nice ayıpları yüzüne vurmaz
    Rahmet sahibidir affeder Allah

    Zeynel’in rengine boyanmayanın
    Ol İmam Bakır’a dayanmayanın
    Ali evladına inanmayanın
    Mahşerde yüzünü kar(a)eder Allah

    İmam Cafer nurdur elde tutarsan
    Kazım Musa Rıza’ya yetersen
    Eğer işleğine hile katarsan
    Mahşerde yerini nar eder Allah

    Taki’ye Naki’ye doğru varırsan
    Askeri, Mehdi’nin sırrın bilirsen
    Eğer işleğinde dürüst durursan
    Narı gülizardır nur eder Allah


    Nice erler kurtaramaz başını
    Hak onara cümlemizin işini
    Mümin olan saçsa gözün yaşını
    Söndürür Tamu’yu kar eder Allah

    Nice erler bakmalıdır haline
    Talip olan doğru gitse yoluna
    Bülbül gülistanda gülün dalında
    Huriyi gılmanı yar eder Allah

    Pirim himmet eyle oğluya hizmet
    Hak sahip çıkmazsa artıyor firkat
    Gel şefaat eyle, deyince Muhammed
    Ol demde yetişir car eder Allah

    Derviş Muhammed’im yaralar emler
    Yetmez mi Mevla’ya âlem-i kemler
    Asla Tamu görmez haklı müminler
    Didarı cennette nur eder Allah


    İnayettir bize Fazl-i Huda’dan
    Umarım kurtara cümle belâdan
    Her dem ki sefâat eyle Muhammed
    Evvel himmet Aliyyel-Mürtezâ’dan

    Şah Hasan’dan bulduk meyl-i muhabbet
    Sah Hüseyin Şehid-i dest-i Kerbela’dan
    İmam Zeynel, İmam Bâkir-u Câfer
    Delil bize Kâzım Mûsa Rızâ’dan

    Şah Takî bâ Nakî, Askerî billâh
    Gelecektir Mehdi şah evliyadan
    Dediler HATAYI’m ne mesrebdensin
    Ask-i muhabbetten sidk-i safâdan
    (Yetis cârimiza Muhammed, Ali…)

    Tüm forumdan rastgele konular:

    • » 50 Cent sonuna kadar gitti!
    • » Sinami Orhan
    • » Carina’nın Günlüğü-Sivas 93”
    • » Diyet yapmadan sabit kiloda kalın!
    • » Turabi baba (çankırı)
    • » Şehit Kubilay'ın torunları anlatıyor...
    • » Responsive Tasarım Nedir?
    • » "Ampulü zamanında söndürmezseniz...
    • » Çay Kanunu
    • » Maymunun çıldırdığı an!

    Aynı kategoriden rastgele konular:

    • » Nazım HİKMET Şiirleri
    • » Hakkı hak ile ararım
    • » Bir sen bir de sensizlik..!
    • » Daha Ne Kadar Yozlaşacağız ! - Ömer...
    • » "Yüzyılın yolsuzluk oyunu"
    • » .::Haydi Kompozisyon Yazalım::.
    • » Benim Köyüm - İbrahim Sevindik
    • » Deniz Karakurt Kitapları
    • » William Shakespeare Şiirleri
    • » ALıŞtIM AnNeSiZLiĞiMe...[[kimsenin...
    Konu akkasoglu tarafından (08-12-2010 Saat 23:49 ) değiştirilmiştir.

  2. #2
    Genel Sorumlu T U N Ç - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    06-12-2007
    Bulunduğu Yer
    Ankara
    Yaş
    50
    Mesajlar
    5.121
    Ettiği Teşekkür
    0
    4 mesaja 4 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    30

    Standart

    Hoşgeldin akkasoglu...

  3. #3
    Forum Gönüllüsü HÜSEYIN150 - ait Kullanıcı Resmi (Avatar)
    Üyelik Tarihi
    29-01-2009
    Bulunduğu Yer
    İSTANBUL
    Yaş
    53
    Mesajlar
    2.127
    Ettiği Teşekkür
    37
    1 mesaja 1 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    33

    Standart

    Emeğine saglık can, bugün bu duvazların bazı eksik yanları var. Bu eksikleri biz Pir Zöhre Ana dan tam olarak öğrendik çok şükür. Vakti geldiginde herkez öğrenecek.

    Aradan geçen yüzyıllar duazlarda eklemeler ve eksilmeler olduğunu görüyoruz. Örnek verecek olursak ;


    TEVHİD 3
    Şu âleme nur doğdu / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah
    Yeşil kandilden nur indi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah
    Hak Lâ İlâhe İllâllah İllâllâh Şah İllâllah
    Lâ İlâhe İllâllah İllâllah Şah İllâllah
    Sen Ali’msin Güzel Şah Şahım Eyvallah Eyvallah.
    Huri kızların hepisi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed dinin tapusu / Lâ İlâhe İllâllah
    Açıldı cennet kapısı / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Muhammed anadan düştü / Lâ İlâhe İllâllah
    Kâfirlerin aklı şaştı / Lâ İlâhe İllâllah
    Bin bir putlar yere geçti / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Huri kızları geldiler / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed dinin sordular / Lâ İlâhe İllâllah
    Nurdan kundağa sardılar / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Muhammed kalktı oturdu / Lâ İlâhe İllâllah
    Âlemi nura batırdı / Lâ İlâhe İllâllah
    Yer gök salâvat getirdi / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah

    Şah Hatayi’m ey kardaşlar / Lâ İlâhe İllâllah
    Güzel olur hep bu işler / Lâ İlâhe İllâllah
    Secdeye indi hep başlar / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed doğduğu gece / Lâ İlâhe İllâllah
    Muhammed Mustafa doğdu,
    Gülşehri'ni nura boğdu
    Nurullahı nurdan oldu
    Muhammed doğdu bu gece

    Allah'ın hak vergisidir
    Mehmet Ali dedesidir
    Şemsi Kamer nefesidir
    Muhammed doğdu bu gece

    Al yeşil kandiller yandı
    Nurdan kundağa bağlandı
    Muhammed kalktı bağırdı
    Muhammed doğdu bu gece
    ....

    tamamını yazamıyorum destur olmadığından. Pir Zöhre Ana 2. kitabında sayfa 15,16,17,18 de tamamı mevcut.

    Eğer duazlar değiştiyse başka neler değişime uğramış bunuda siz düşünün. Önemli olan doğruyu bulup gerçek Alevilik ve Ehlibeyt yolunda doğru yürümeyi öğreten Pir Zöhre Ana ya niyazım olsun.
    Atatürk dediler adıma benim
    İkrarımı verdim Ali’dir Pirim
    Mürşidim Zöhre Ana posta vekilim
    Latince yazısını dilden dökerim

    Çanakkale içinde aynalı çarşı
    Askerimi düzdüm Yunan’a karşı
    Üseyin kafası mızrakta başı
    Deniz kenarında Mehdi duacı

    BİLDİREN ; PİR ZÖHRE ANA

  4. #4
    Yeni Üye
    Üyelik Tarihi
    08-12-2010
    Mesajlar
    9
    Ettiği Teşekkür
    0
    2 mesaja 2 teşekkür aldı
    Tecrübe Puanı
    0

    Standart

    Merhaba canlar,
    Farklı yer ve kaynaklaraki düvazlardı derlemeye çalıştım. Hatalar olabilir.

Konu Bilgileri

Bu konuyu görüntüleyenler

Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)

Bu Konudaki Etiketler

Yetkileriniz

  • Konu Acma Yetkiniz Yok
  • Cevap Yazma Yetkiniz Yok
  • Eklenti Yükleme Yetkiniz Yok
  • Mesajınızı Değiştirme Yetkiniz Yok
  •  

HAK SAHİPLERİNE ve YASAL MAKAMLARA Sitemiz, hukuka, yasalara, telif haklarına ve kişilik haklarına saygılı olmayı amaç edinmiştir. Sitemiz, 5651 sayılı yasada tanımlanan "Yer Sağlayıcı" olarak hizmet vermektedir. İlgili yasaya göre, site yönetiminin hukuka aykırı içerikleri kontrol etme yükümlülüğü yoktur. Bu sebeple, sitemiz uyar ve kaldır prensibini benimsemiştir. Telif hakkına konu olan eserlerin yasal olmayan bir biçimde paylaşıldığını ve yasal haklarının çiğnendiğini düşünen hak sahipleri veya meslek birlikleri, [email protected] mail adresinden bize ulaşabilirler. Buraya ulaşan talep ve şikayetler Hukuk Müşavirimiz tarafından incelenecek, şikayet yerinde görüldüğü takdirde ihlal olduğu düşünülen içerikler sitemizden kaldırılacaktır. Ayrıca, mahkemelerden talep gelmesi halinde hukuka aykırı içerik üreten ve hukuka aykırı paylaşımda bulunan üyelerin tespiti için gerekli teknik veriler sağlanacaktır.

Gizlilik Politikası