Sayın Kristal ,
Öncelikle şu konuda bağdaşmıyoruz. Din nedir ? Alevilik nedir ? sorularına yorum farkı getiriyorsunuz. Yas tutmak bir ibadettir. İbadet Allah ile kul arasında yapılır. İbadetin size göre bize göre diye yorum getirilemez. Hak aşkı ile yapılan ibadetlerin yerine gelip gelmediğini Hak bilir.
Atatürk bir Hak Evliyasıdır. 10 Kasım günü sadece Atatürk ün yası tutulduğu gün gibi görmek yanlıştır. Biz Pir Zöhre Ana dan bilinmesi gereken bir çok gerçek bilgileri öğrendik ve öğrenmeye de devam edeceğiz. Körü körüne boş bir iş gibi görmeniz sizi hataya götürür. 30 yıldır anlatılan bir gerçek var yaşayanlar bilir. Siz Atatürk için sadece saygı duyup fikirlerini yaşatarak devam edebilirsiniz. Bu fikrinizle sizi ve sizin gibi düşünenlere saygı duyarız.Atatürk ün Evliyalık yönünü kabul etmemiş olabilirsiniz buna da saygı duyarız. Ancak bizim ibadetlerimize de saygı duymalısınız. Biz Atatürk için tuttuğumuz yaslar Hak için tutulan yaslardandır. Bizler için önemi ve manası büyüktür.
Aleviliği , sadece bir kültür , düşünce , fikir , edebiyat gibi görürsek işte o zaman Alevilik yok olmuş demektir.
Atatürk dediler adıma benim
İkrarımı verdim Ali’dir Pirim
Mürşidim Zöhre Ana posta vekilim
Latince yazısını dilden dökerim
Çanakkale içinde aynalı çarşı
Askerimi düzdüm Yunan’a karşı
Üseyin kafası mızrakta başı
Deniz kenarında Mehdi duacı
BİLDİREN ; PİR ZÖHRE ANA
"Yasımı tutmayana kulum mu derim diyor" İmam Üseyin nefesinde akşama kadar bir şey yemeyin ac kalın açlık neymiş anlayın demiyor tabi ki yas tutacağız mübarekler aç kalmakla susuz kalmakla kalmamış bir sürü eziyet zulumde görmüşler sıradan bir insan dahi öldüğünde ailesi ve komşuları yas tutar eğlenip gülüp zevklenmezler kaldıki mübarek evliyalar gayba girdiğinde yas tutmayalım. Orucun bir amacı olmalıdır bu orucun amacı da İmam Üseyine tuttuğum yastır veya Ataya ne fark eder bu mubarekler eceli ile gitmemişlerdir ki katledilmişlerdir bir şekilde dolayısi ile sevenler olarak bizlere en azından yas tutmak düşer bu da doğaldır. Allahın oruca ihtiyacı yoktur bizimki ise yastır. Bizim o mübareklerin hatırına yas tutmaya ihtiyacımız vardır.
zaten ölüm diye bir şeyde yoktur.bu dünya bu madde katı bir illüzyondur. burdan ayrılmak
burdaki bedeninizden ayrılmak beden elbisesini çıkarıp başka VAROLUŞ yerlerinde başka bir bedende doğmak vardır.taki ruhsal evrimimizi tamamlayıncaya kadar sözlerinize katılıyoruz ancak bedenimizden ayrıldığılmızda sorgu sual sonucu bu bahsettiğimiz erenlerin şefaatini alamazsak söylediğiniz o evrim olumsuz gelişmektedir. hiç bir zaman biz kullar yani yaradılmışlar öyle size öğretildiği gibi ruhsal evrimimizi tamamlayıp haşa evliya falan olmuyoruz çünki evliya ezelden evliya sonsuza kadar evliya olarak gelir don değiştirir gider gerektiğinde yine gelir onlar yaratıcılık nurundan ve ruhundan gelmişlerdir onlar Haluktur bizler ise mahlukuz yani yaratılmışız sakın böyle bilgilere aldanmayın çünki çevremizde böyle yanlış bilgilendirme ve algılamalar dayatmalara şahit oluyoruz neyse biz mahluklar ise amelimize göre yeniden ya hayvan olarak yada insan sıfatında mahluk olarak yaşıyoruz evliyalar ise gerçek Adem sıfatında gelirler onlar haşa hiçbir zaman mahluk veya hayvan sıfatında olmazlar daima Adem sıfatında gelirler bizler ise kah hayvan kah da mahluk insan görünen ameli hayvan olanlar olarak gelip gidiyoruz ama şefaatimizi alamazsak öbür dünyada sorgumuz sualimiz çok ağır oluyo yani anlayacağınız bir dahaki yaşamımızda dört ayaklı hayvan olma ihtimalide biz yaradılanlar için geçerli
Sizin bahsettiğiniz mübarek pirlerin nasihatlarinden tabiiki yararlanmalıyız ancak yaşayan bir pirden de nasiplenmeli gerçekleri öğrenmeliyiz diyorum
İnsan isen yola gel
Bülbül isen güle gel
İkilik yoktur bizde
Kafir isen dine gel
ZÖHRE ANA
Şu an 1 kullanıcı var. (0 üye ve 1 konuk)